3 Şubat 2011 Perşembe

Mükemmel Bir Gün!

Eminönü'dür, keçedir diye söylenmekten yedim bitirdim ya kendimi; lakin dün yaşadıklarım bana bir kez daha öğretti ki; herşeyin hayırlısı söylemini öze indirmeyi başarmalıyım en evvela. Neden mi? Düne kulak vermeli.

Bir süredir ertelediğim Selim'in ilk göz muayenesini vardı dün ve geç kalmıştık. İlter evden çalışacaktı, lakin işleri çok fazlaydı, ama bir kaç saatliğine Kerim'e o bakacaktı. Eminönü'nden beri çantamı, cüzdanımı kullanmamıştım, çantaları değiştirdim, cebime sıkıştırdığım paralarımı aldım, sanıyorum cüzdanıma sıkıştırdım. Selim'in ayakkabısı, cırtcırtları, beresi, benim çantam, telefon vs derken gene apar topar, pür telaş evden dışarıya zor attık kendimizi. Kapıya çıktıktan sonra taksi durağını arayabildim ancak. Ve taksi yoktu. Yürüdük Selim'le ana caddeye bir kaç adım. Sabahın ilk saatleriydi ve kar yağıyordu. Caddeden karşıya geçtik, taksi bulamadık, tekrar karşıya geçtik ve nihayetinde bir taksi edindik.


İnerken cümbüş başladı. 7.5 Lira taksi ücretini 5 Lira kağıt 2,5  Lira bozuk şeklinde uzattım. 5 Lirayı geri uzattı şoför ve  -Bu para yırtık-  dedi. A, dedim 10 Lira uzattım. -Bu da yırtık- dedi. A, a dedim 20 Lira uzattım, -E, abla bu da yırtık!- dedi. Yuh, dedim bir 20 Lira daha uzattım -Abla bu da yırtık!- dedi. Ve sanırım o noktadan sonra bende herşey flulaştı. Şokun etkisiyle otomatiğe bağlandım ve oldukça olağanüstü bu hali olağan karşıladım ya da savunma mekanizmam delirmemem için -olağanmış gibi- karşılamamı sağladı. Aksi halde çıldıracaktım.

Son 20 Liradan sonra cüzdanımda olduğunu sandığım 200 Lirayı bulamadım ama herhalde başka yere koydum diye üstünde durmadım. Elimde kalan son sağlam beşliği taksiciye uzattım. Bu  'Ver-Al & Ver -Al' sırasında durumdan bihaber Selim'in sevinci ise görülmeye değerdi. Bir anda çınlayan sesi ile böldü tüm şaşkınlığımı: -Anne, para kazanıyorsun!- Nitekim ne versem bana geri dönüyor ve avucumda birikiyordu. Ben olayın gidişatına kolay uyum sağlamış ve şoförün -tamam abla, tamamdır- demesini duymadan aranmaya ve elimdeki bozuklukları toplayıp uzatmaya kaptırmıştım. Beri yandan Eminönü'nden kalma 55 Liranın tamamının da yırtık çıkması üzerine kafa patlatıyor ve taksiciye yarım yamalak durumu izah etmeye uğraşıyordum.

Epeyce biçimsiz bir yerde taksiden indik. Ben olayın  vehametinden nerden indiğimi bile gözden kaçırmıştım demek ki. Şoförün insafına kalmıştık ve ne yazık ki İstanbul'da bu zor bulunan bir meziyetti. Vızır vızır arabaların arasından koca caddeyi zar zor geçtik, Selim'in elim acıyor, çok sıkıyorsun anne söylenmelerine aldırmadan. Zar zor kendimizi hastaneye attık. Yarım saatlik bir bekleyişten sonra ölçüm yapıldı, doktorun odasına geçtik. Ben son derece rahattım, bir şey çıkmayacağından emin olarak sadece temkinli bir anne edasındaydım. Selim'i koltuğa oturtu doktor ve sayıları söylemesini istedi. İlk büyük sayılar iyiydi lakin aşağı indikçe ve küçüldükçe sayılar Selim ikiyi sekiz, dördü dokuz yapmaya başladı. İçim tuhaf olsa da elbette çocuğumun gözünün bozukluğunu ona yakıştıramadım ve -A, oğlum dalga geçme dosdoğru söyle- demeye başladım. Olmadı, sayıları karıştırıyor herhalde dedim. Lakin doktor çaktı durumu. Ve ailede var mı dedi göz bozukluğu. Vardı, hem de bizzat bende vardı. Miyoptum ve lazer ameliyatı olmuştum. Genlerde varsa geçer dedi ve bir ölçüm daha yapmak için yönlendirdi bizi. Bütün kontrol ve muayene boyunca gerginlikten hiç sesi çıkmayan, her söyleneni eksiksiz yapmaya uğraşan ve bu haliyle de içimi acıtan bülbülüm Selim dışarıya çıkınca herşeyi anlamış olduğunu belirten cümleyi sarf etti: Anne, ben gözlüklü bir çocuk olmak istemiyorum!İçim daha da acıdı ve sadece sarıldım ona. Ve daha belli olmadığını söyledim hiçbir şeyin.

Selim'e 10 dakika aralıkla 4 damla yapıldı. Uzunca süre bekledik. Çok sıkıldı, sıkıldık. Ona çıkışta yapmak için iki seçeneği olduğunu söyledim; oyuncakçıya gidip oyuncak almak  yahut jetonlulara binmek. Bu onu biraz motive etti. Oyuncakçıyı istedi. Beklememiz gerektiğini söyledim defalarca. Beklerken dualar ettim. Tılsımlı duam: Ayetel Kürsi-dir. Defalarca okudum. Gözlerinde ciddi bir şey olmasın diye. Bu sırada hijyen solüsyonlarından alıp gözüne de sürdü Selim, neyse ki o sırada bir saatlik bir beklemeden sonra yeniden doktorun odasına girdik. 1,5 derece miyop astigmat olduğunu öğrendik Selim'in.  Miyopu benden asitgmatı babaannesinden almıştı anlaşılan. Solüsyon da sorun olmamıştı. Ciddi bir şey yoktu, şükürler etmeliydi lakin gene de bir anne olarak üzmüştü durum beni. Doktor gözlüğü isterse takabileceğini, ne de olsa henüz okula gitmediğini ancak baş ağrısı ve huzursuzluk yapabileceğini söyledi. Nitekim arada başım ağrıyor, derdi zaten Selim. Ve 6 ay sonra bir muayene daha yapılmasını önerdi. Kararı o zaman da verebilirdik. Ben kendi doktorumuza da danışmaktan yanaydım.

Hastaneden çıktık. Karşıya geçme stresi ile yüklüydüm gene. Capitol'e gitmeliydim en yakın ATM ordaydı ve para çekmem gerekti. Zor zahmet karşıya geçtik. Bu sırada arabasında küstah küstah bana birşeyler anlatmaya çalışan, sesini duymadığım ama yüzü şekilden şekile giren bu pek ahkam kesici bayan sürücüye küfrettim. Umarım içinizden biri değildir o kişi. Capitol'e girdik, Selim'e oyuncaklar aldık. Dinozor iskeletleri, böcekler... Her biri birbirinden şahane şeyler(!) idi. Bu sırada öğlen olmuştu. Ve biz Selim'le hala açtık. Birşeyler yemeye koyulduk. Selim tost istedi ama yemedi. Üstüne gitmedim. Üstelik gözleri damlanın etkisiyle bulanık görüyordu. Keyfi kaçmasın istedim ve muffin önerdim, evet dedi lakin onu da yemedi, portakal suyunu da içmedi. Sadece böcekleri ve dinozor iskeletleri ile yetindi. Kredi kartımla ödeme yaptım ve elimdeki bir kaç parça bozukluğu bahşiş verdim. Ardından ATM-ye gittik. İlter bana cep bank yapacaktı, nitekim banka kartımı kullanmayalı yıllar olmuştu. 

Cep bank için şifremi yazacakken mesaj neden bilmem uçtu gitti. Sırayı arkamdakine terkettim. Ve İlter'i aradım. Bu sırada İlter diğer telefonda ciddi bir iş görüşmesi yapıyor, Kerim canhıraş biçimde ağlıyordu. Haliyle İlter pek keyifsizdi. İkinci kez cepbank yaptı. Ve gene sıraya girdim. Gene uçtu gitti mesaj telefonumdan. Anladığım kadarıyla okuduğumu uçurma huyu edinmişti. Ben sızlanarak sırayı terkettim gene. Paraya ihtiyacım vardı. Söyleniyordum Eminönü'ne ve orda 100 Lira para üstü getirmek için yerinden ayrılan ve bana bu alicengiz oyunu oynayan satıcıya hem küfrettim, hem lanet ettim, hem de Allah'a havale ettim. Beddua etmemek için de çok direndim. Ve dedim ki -yemin ediyorum gelip bulacağım seni!- Bu sırada söylendim durdum. Ne yapacağım, ne yapacağım, diye.  Selim sakin, -Dua Et Anne'- dedi. Biraz silkindim. Ve bozukluklarımı saymaya giriştim. 5 Lira bozuk vardı elimde ve taksiye yetmezdi. Hava soğuk ve karlı olmasa, Selim'in de gözleri buğulu görmese dolmuşa yahut otobüse de binerdim lakin benim durumumda taksi sanki tek seçenekti.

Tekra ceplerimi, çantamın tüm gözlerini, hatta Selim'in ceplerini bile araştırdım. Hiçbirşey çıkmadı. Bu kez neden bahşiş bıraktığımı düşünüp kendime küfrettim. -Seni ahmak, seni budala, bahşiş bırakmak senin neyine bu halde?!!- diye söylendim. Sonra Selim'in ikazını dikkate aldım ve dua ettim. Bu kez İnşirah suresini  de okudum. Elimi çantama daldırdım ve 3 Lira buldum. İnanılmazdı.
 
Alışveriş merkezinden hızla çıktım. Taksiye koyuldum. Oturmadan -Selimiye'ye gitmem gerek. Ne kadar tutar tahmini, dedim. Arada insaflı insanlar çıkıyor çok şükür, atlayın durmayın sorun değil dedi şoför. Ben durumu izah ettim; elimde 8 Lira bozuk, 55 Lira da yırtık param olduğunu ve bugün yaşadıklarımı anlattım. Normalde konuşkan değilimdir hiç, bilmem rasgele muhabbet etmeyi, lakin çeneme vurmuştu günün getirdikleri. Ben anlattım, şoför anlattı kendi derdini. Arada taksimetreyi yokladım. Gece vardiyalarını, sahte paralarla kaldıklarını dinledim. Onlara da yuh, dedim. Bugün hiç kibar biri değildim.

İlter'in başı sakinleşince beni aradı. Ben durumu anlattım, taksideyim sorun yok, dedim. Ve bana dedi ki; sen gel paran yetmezse ben aşağıya iner öderim. Ve ben bu kez gene kendime küfrettim. Bunca cebelleşme içinde bunu neden hiç düşünememiştim? Aptallık, budalalık, ahmaklık hali miydi içinde olduğum yoksa herşeyi kendi başına çözme güdüsünün çok yerleşik olmasından mı? 

Taksi ücreti 7,5 Lira tuttu gene. Taksiden indik. Eve girdim. Karmakarışıktı ev. Karmaşanın ortasında tavuk+pilav yiyen ve sadece iki dişe sahip bebeye tepeleme kaşık dolusu pilav yediren bir baba vardı. Üstelik durumdan gayet memnun bir bebekti bu.

Bir de: tüm günümün telaşesini, kayıplarını, kızgınlıklarını, olumsuzluklarını silip süpüren enfes bir sürpriz vardı masada beni bekleyen. Bir paket, kurdeleyle paketlenmiş... O ne zerafeti o ne incelik... Paketin içinden çıkan okunmuş bir kitap. Yalnızlık Paylaşılmaz - Özdemir Asaf - O ne ince ruh! Kendi okuduğu, mutlak çok sevdiği, sevdiklerini işaretlediği ve belli pek kıymetli bu kitabı bana göndermiş Ayça'm. O ayracın güzelliği.. Estetiği.. Hangi birini demeli bilmem ki? Sen nasıl güzel bir insansın Ayça'm; gönlünün güzelliğidir yüzüne vuran, odur güzelliğine güzellik katan..

Bir kaç gün önce Özdemir Asaf yazısına yaptığım bir yoruma binaen içten gelen bu hediye beni benden aldı. Eminönü kayıplarım, sıkıntılarım, herşey uçup gitti. Esra'da hissettiklerim gibi; hala insan gibi insanların olması ve bu insanların fiilien değilse de kalben yanımda olması derinden etkiledi beni. Bana yakın olmaları, etrafımda olmaları harika bir histi. Ve bu blog işi ne güzel işti.

Trainspotting filminde bir sahne vardı. -Just A Perfect Day-, şarkısının girdiği hani. Bilenler bilir. Aynen ordaki gibi hissettim bu hediyeyi alınca... Sanki kırmızı bir satene sarılı idi dünya ve ben kayıyordum üzerinde döne döne bu şarkıyla, mutlu ve mes'ud, mütebessim ve kendinden geçmiş halde.. Teşekkürler Ayça'm...





"Just a perfect day,
Problems all left alone."

102 yorum:

New York'tan dedi ki...

Deli anne'cim oncelikle gecmis olsun, Mirzahan'in gozunde de var astigmat ama biz kullanmiyoruz gozluk daha once kullanmistik gozunde hemenjiyoma oldugu icin.

Allah'in sevgili kuluymusun ne diyim,dualarla halletmisin isini, masallah :)

Unknown dedi ki...

okurken yoruldum sen yaşarken kimbilir neler yaşadın.
zaman zaman benimde işlerim ters gider.sonucun güzel olması önemli olan.
selimin gözleri için endişelenme.benim kızımda iki yıl gözlük kullandı ve bir göz doktoru gerek yok dedi.bıraktık.önemli olan bütünü göremsi.çok ciddiye almamalısın...

our twins of N.Y./SEYHAN dedi ki...

burada paranin ucu veya ucundan da biraz fazlasi yirtik bile olsa her yer aliyor. sadece uzerindeki resimli bolge eksik olmasin dusun yani. hatta bir kere basima gelmisti. bana nerde verildigini hatirlamadigim 20$'in neredeyse onemli bir kisminin olmadigini farkettim, alis veris yaptigimen ben farkettim ve parayi bu yuzden geri cekiyordum ki kasiyer problem degil dedi ve aldi. hem cok sasirmistim hem de sevinmistim:)akin git bankaya degistiricem diye uzun is...

Birde okuyunca; 2 sene once Istanbul- Bostanci Carsamba pazarinda alisveristen sonra edindigim 100 tl. lik para ustunden edindigim bozuk paralari dolmusta kullanmak isteyince uzattigim 5-10-20 tl. lik banknotlarin hepsinin SAHTE ciktigini, 2 tanede cok azicik ucundan yirtik olan 10tl.lik banknotu soforun almak istemeyisi ve benim mahcubiyetimi goren bir iyi niyetli vatandasin dolmus parami odemesiyle birlikte 15dk.lik yolun bana saatler surmus gibi gelmesini hatirladim. Ne gunlere kaldik insanlar 5tl.nin bile sahtesini yapmislar:P

Selim'e de gecmis olsun. herseyin hayirlisi...

zuzuların annesi dedi ki...

Günaydın,geçmis olsun Selim'e... Yîne bol aksiyonlu bir gün gecmis,neyseki evine donebilmissin,böyle yazilari okudukca İstanbul daha da karisik,karmasik geliyor bana?:) Bu arada duamiz ortak;Ayet el kürsi... Sevgiyle...

tosbagalar dedi ki...

Geçmiş olsun. Benim 2 oğlumda gözlüklü hele küçük tosbağam 2,5 yaşında takmaya başladı. 1 yıldır kullanıyor. Profesör diye seviyoruz. Hiç tedirgin olma taktıkları sürece sorun yok.

Gulos dedi ki...

Aksilikler üstüste biner bazen.Ama sizdeki olayları savuşturma yeteneğine bayıldım doğrusu.Ben sinirden ağlayabilirdim.

Selcen dedi ki...

Geçmiş olsun Selimciğe..Bende de miyop var, annemden aldığım, Beray'a da benden miras kalmasından korkuyorum. Gözlüklü olmak zor ama dermansız dert değil sonuçta.
Bu arada nasıl bir gün olmuş öyle ya bul o Eminönündeki adamı yahuu çok sinirlendim :))

İlknur dedi ki...

3 yaşımdan 17 yaşıma kadar gözlük kullandım. Şaşılık vardı ve görme kusuru. Geçti çok şükür. Zordur bir çocuk için gözlük. Kendine sahip olamazken bir gözlüğe sahip çıkmaya çalışırsın. Hiç gerek duymaz umarım Selim gözlüğe. Her kontrolde solüsyonsuz bakılmazdı gözlerime, görememek ne kötürüdür bilirim ve hala gözlükten nefret ederim.

Meyra dedi ki...

geçmiş olsun ufaklığa..çok hummalı bir gün olmuş besbelli:) bu arada benim sinirler 3.kez parayı verirken taksiciye atağa geçerdi kesin gayet sabırlı davranmışsın:))

resimli günlük dedi ki...

Çok geçmiş olsun canım benim.Genetik falan demiş doktor da nazar değmiştir bence Selim'imin güzel gözlerine.Kolay bir çözüm bulursunuz umarım en kısa zamanda.
özlem

Adsız dedi ki...

Göz muayenesi diyince korktum bende miyopum 4i5 derece, oğlanı korkumdan götüremedim.Büyük geçmiş olsun yinede tek derdi gözlük olsun.

Selen dedi ki...

Bizim büyük oğlan da anaokulunda gözlüklendi. Başta biraz canını sıkan olaylar oldu ama telkinler ve karşılıklı konuşmalar sonunda alıştı sonra. Çocuk onlar, hemen herşeye bizden daha çabuk ve kolay adapte oluyorlar, hiç canını sıkma Deli Annem.
Sevgiler.

BAYKUŞ GÖZÜYLE... dedi ki...

Çok karmaşık , yorucu , ilginç bir gün geçirmişsiniz ama günün sonu muhteşem olmuş.Bu arada oğlunuza geçmişler olsun :)

Deli Anne dedi ki...

Şeyma'm: teşekkür ederim canım. Doğrusu ben çok mecbur kalmadıkça taksın istemiyorum, çünkü ben otaokulda gözlüklendim. en yakın arkadaşım da. numaralarımız da aynıydı. O takmadı, ben devamlı taktım.. onunki hiç ilerlemedi benim 3'e kadar çıktı. Astigmatı bilmiyorum ama miyopta bu hikayeyi duydum.

Selimin pür inancı sayesinde acıdı Allah bize:)

Öz'üm: Evet tek doktora güven olmuyor maalesef! başkalarına da danışmak ve baktırmak var aklımda benim de.. teşekkürler.

Seyhan'ım:Burda almıyorlar canım maalesef! Bankaya götürmek lazım.

Valla ben de öyle kızdım ki.. gidicem bulacağım diyorum illa, o gün polise gitcem diyordum ama ispat nasıl olur blmiyorum ki. Gene de gidip herife bağırığ çağırmak istiyorum. 100 tl yi aldı gitti bozuk yok diye meğer bunun için onca takla atmış... Allah'a havale olsun.. benden gizledi, beni kandırdı bakalım yarın Rabbime karşı ne diyecek!!

teşekkür ederim canım.. Amin diyorum cümlemiz için.

Unknown dedi ki...

Bilim Selim 'e geçmiş olsun...Dinazor modelli gözlükler bulursunuz inşallah.O zaman takması zorunlu olduğu zamanlarda keyifle takar dinazorlarını...
zorlu bir günden sonra güzel bir süpriz hoş olmuş..Arada iyi taksicilerde çıkıyor ...Süprizin habercisi olmuş eve götüren taksici :)

zeynep dedi ki...

gerçekten zor bir gün geçirmişsin..ayy yalnız ben selimin taksicinin sana paraları geri iade etmesi karşısında anne para kazanıyosun sözüne bittim..çok güldüm ona..elma yanaklarından öpüyorum onun..gözleri içinde geçmiş olsun..inşaallah gözlük kullanmak zorunda kalmaz:(

elif-kayra dedi ki...

güle güle kullan hediyeni,mutluluğun tahmin edebiliyorum. Gerçekten yorucu bir gün yaşamışsın,

Deli Anne dedi ki...

Banu'm: çok teşekkkür ederim canım. Karışık, çok karışık hem de İstanbul.. ama karmaşıklığı daha çok insanların alavare dalavare ve huysuzluğundan.. Ben taksicilerden çok çektim mesela.. kaç kere dolandırıldım çocukla o telaş sırasında farketmeyip.. Allah'tan bu kez iyisine denk geldim.

Sevgiler canım, öperim

Tosbağalar: Aslında onlar bizim kadar takmıyorlar, biz büyütüyoruz.. Profesör ha, çok tatlı:)

Güloş: Sanırım dualar direncimi arttırdı, yoksa maharet bende değil:)

Selcen'cim: Teşekkür ederim arkadaşım. İnşaallah geçmez diyelim Beray'a ama herşeyin de hayırlısı.. Ben acıyorum ama sonuçta onalr kolay alışıyorlar ya.. Bir de ben küçükken cahil cüheda çocukların tacizlerine çok maruz kaldım.. ondan belki de korkum

O Adamı bulmaya gideceğim inşaallah! gidip bi dolu şey söylemem lazım ya da Perran kutman gibi tükür oğlum amcanın yüzüne demem lazım ahahah

simple present tense dedi ki...

geçmiş olsun bende küçücükken gözlük takmak zorunda kalmıştım en iyi anlayanlardan biri ben olurum herlade selimi zordur alışmak...ama gözlük takılmak zorundaysa ,başa gelen çekilecekse eğer birde aksesuar olarak bakarsan olaya en çokta erkek çocuklarına yakışır benden söylemesi...tez zamanda selime iletile....

Asahhara dedi ki...

Ayy canım benim inan yazdıklarıkı okurken tebessüm etmekten kendimi alıkoyamadım. Bazen istemesekte terslikler hep üst üste geliyor. Taksici ile para değiştirme olayında baya sabırlı davranmışsın. Ben olsam durdur arabayı ineceğim derdim :D Sabah bende akslilik yaşadım pata konusunda. Külüstür arabam gece soğuğu görünce sabah çalışmadı. Gaza bas bas tık yok. Üzerimdede nakit yoktu. Zor bela kardeşimi aradım bi 15 lira ayarlayıp işe attım kendimi :D İnan para olayında 1 lira bile olsa olmayınca olmuyor :) Sevgilerimle. Bu arada dualarım Selim'le. Rabbim acil şifalar versib ufaklığa. İnan en sıkıntılı zamanlarda yapılan dualar çok işe yarıyor. Nitekim inşirah sureside seni kurtarmış. Rabbim yardımcın olsun.

Deli Anne dedi ki...

İlknur'um: Senin için epeyce zor olmuş ama şükür geçmiş gitmiş. Ben de ortaokul yılllarımdan üniversite yıllarına kadar gözlük kullandım. Sonra lense sonra da ameliyata geçtim. Zordu bu kadarı bile. Bir de çok sevimsiz çocukalr vardı etrafımda alayın biri bin.. çeşitli lakaplar.. Başarılı bir çocuktum aks gibi ahaha inek de olmuştum hemen o görüntüyle:) Allah cümle çocuklarımza şifa versin.

Meyra: Teşekkür ederim çok. Yanda çocuk olunca ve sanırım o şokla sesim çıkmadı benim:) bir de ağrı eşiğimin yüksek olması gibi tıpkı acı ve panik eşiğimde yüksek galiba:)

Özlemim: Çok teşekkür ederim canım arkadaşım. Nazar oalbilir canım ya, inanırım ben zaten. Bizim ailede ne annemde,, ne babamda miyop yok mesela bende var.. dedelerden kalmaysa bilemem de küçükken benim gözlerim de çok dikkat çekerdi. Övmek için söylemiyorum da bana da nazar gibi gelir o zamanlar gözlük kullanmak zorunda kalmam. Selim'in de maşallah zeytinleri güzel:)

Mehlika Yıldırım dedi ki...

Canım benim, yazdıklarını okurken ben bile nasıl yoruldum, çok telaşeli bir gün geçirmişsin, senin bu anlatım tarzına bayılıyorum herşeyi sanki o an ben de yaşıyorum, çok geçmiş olsun yakışıklımızın gözlerinde önemli bir şey yokmuş çok şükür(ben de astigmat ve miyopluyum ve evet genlerden geliyor =)). Bu arada yakışıklı prens gözlük takmak istemezse, gözlüğün kendisine ayrı bir karizma katacağını ve kızların buna bayıldığını söyle canım belki işe yarar =)) Hediye paketin de gerçekten çok şık görünüyor, böyle bir günün ardından böyle bir hediye görmek herkesi mutlu ederdi gerçekten =)

Giz dedi ki...

Canım Murphy'in yasalarını biliyor muydun?

Murphy'nin orijinal yasaları:

-Hiç bir şey göründüğü kadar kolay değildir.
-Her şey tahmin ettiğinden daha uzun sürer.
-Ters gidebilecek her şey ters gider.
-Bir şey ters gidecekse, ters gider.
-Birkaç şeyin ters gitmesi olasılığı varsa, en fazla zarar verecek olan en önce ters gider.
-Bir şeylerin ters gitmesi mümkün değilse, gene de ters gider.
-Bir şeyin ters gidebileceği 4 durumu fark eder ve bunları önlerseniz, hazırlıksız olduğunuz 5. bir durum derhal ortaya çıkar.
Kendi hallerine bırakılırsa, işler kötüden berbata doğru gider.
-Her şey yolundaysa bir şeyler kesinlikle gözünüzden kaçmıştır.
-Tabiat daima gizli kusurdan yanadır.
-Hiç bir şey aptallık geçirmez hale getirilemez, aptallık bir dahidir

Roketler üzerine deney yapan Amerika'lı bir mühendisin hipotezi bu. Başına gelenler bu hipotezi doğrular gibiymiş resmen :( çok geçmiş olsun canım...

bilge ve annesi dedi ki...

Deli Hatunum, bu kadar olur geçenlerde cebime paralarımı alıp çıktım Bilge' yle. İnternet faturamızı atlamışız, gidip onu yatıracağız. Yakındaki ptt işlem yapmayınca taksiyle diğerine gittik. güç bela faturayı yatırdık, çıkınca bir fark ettim bende kuruş yok. Bu arada ödeme makbuzuma baktım günü gelmemiş faturayı da tahsil etmişler. Yol kısa ama yokuş olduğu için yürümeyi tercih etmiyorduk, Bilge' nin isyanları falan derken eve attık kendimizi. Kendime ettiğim küfürlerin haddi hesabı yoktu.Neyse geçmiş olsun canım, bu arda bende Bilge' yi göz muaynesine götürmeliyim, zira ben de miyop astigmatım of offf, öptüm

Deli Anne dedi ki...

Bi annenin paylaşımları: Geçmiş olsun sana da canım.. lazeri felan düşünsen sen de olmuyor mu acaba? Çocukları da ne kadar korksak da götürmek gerek.. maazallah başka sorunalr da olabiliyor, öyle ki erken tedavi ile çözülebilen.Dediğin gibi tek dert gözlük olsa...

Selen'im: Çok doğru demişsin ya, onlar herşeyi nasıl sadelikle kabul ediyorlar da biz kabullenmiyoruz ve karmaşıklaştırıyoruz durumu.. Allah korusun hepsini ve büyük küçük cümle rahatsızlıklarına şifa versin.. sevgiler benden de kocaman.


Baykuş Gözüyle: çok teşekkür ederim.. eevet sonu öyle güzel bitti ki hatırlayınca günün zorlukları değil de komik analrı canlanıyor gözümde:)

Unknown dedi ki...

okurken neşeleniyorum ama yaşayanı ter basmıştır tahmin edebiliyorum, neyse geçmiş olsun öp selimciği benim içinde, eminim gözlükte çok yakışır ona.

. dedi ki...

Çok şükür güzel noktalanmış tersliklerle dolu günün,Selim'e geçmiş olsun,benim kızımda da var göz bozukluğu,baba,hala ve büyükbabadan miras,bir süre takıp düzelebiliyor,çok canını sıkma.

Sümeyye dedi ki...

çok geçmiş olsun selime,umarım gözlük takmasına gerek kalmadan geçer...başına gelenlerede çok üzüldüm,bende senin yerinde olsam gider bulurdum o adamı,

Deli Anne dedi ki...

İlknur'um: Çok teşekkür ederim canım. inşaallah hiç gerek kalmaz gözlüğe hayırlısıyla ama gerek olursa da haklısın dinozorlu olsa hiç hayır demez onlara:)

Zeynep: Benim de o günden ebri aklıma geliyor o karmaşa sırasındaki sevinci.. gülüp duruyorum kendi kendime.. Çok teşekkür ederim geçmiş olsun dileklerin için de.. Hayırlısıyla inşaallah .. sevgiler koskocaman..

Elif-kayra: Çok teşekkür ederim arkadaşım. Hem ne yorucu ama sonu güzel bitince hepsini unuttum nerdeyse:)

Deli Anne dedi ki...

Simple Present Tense: Çok teşekkür ederim. Eğer olur da takmak zorunda kalırsa bunu söyleyeceğim ona:) eminim hoşuna gider.. sevgiler.

Asahhara: Canım ya, senin de bayağı olaylı başlamış sabahın.. İnşaallah devamı çok güzel ve aydınlık gider.. Teşekkür ederim güzel sözlerin duaların için de.. Allah senin de yar ve yardımcın olsun.

Mekilam: canım.. evet evet bu fikri sevdim ben de.. simple present tense de öyle bir fikir verdi. Selim değişiktir ama.. Şmdiden kendi tarzı vardır, onu kabul eder mi etmez mi bilinmez.. de karizma dedik mi isteklenebilir de:) öperim canım.

Minişin annesi dedi ki...

Çok geçmiş olsun canım. Selim'in yaşı daha küçük olduğu için büyüdüğünde atlatır inşallah bir şeyciği kalmaz.. Telaşla başlayan gününün mutlulukta bitmesine sevindim. Ayrıca Selim'in arabadaki lafına bittim :) en zor anlarımızda bile bizi nasıl neşelendirebiliyorlar ;)

thalassapolis dedi ki...

okurken yoruldum valla annelik bu zor zanaat ve bazen işte kafa duruveriyor niye düşünemedim deniliyor. Ama gün güzel bitmiş sevgiler...

Deli Anne dedi ki...

Giz: Bir kısmını okumuştum ama bu denli net biçimde aklımda kalmamışlardı. Çok severek okudum hepsini.. çok teşekkür ederim hem bunca yorum hemd e geçmiş olsun dilekelrin için.. sevgiler:)

Bilge ve annesi: Yalnız olunca insan sürünerek de olsa geri dönüyor da çocukla kolay olmuyor işte.. Size de geçmiş olsun.. Ve götürmek gerek ama giderken gene de iyimser olmak daha iyi..

İsoon'um: ahaha yok canım ben de eğleniyorum şu anda.. yalnız o satıcıyı düşününce deliriyorum.. gidip hırsımı almadan da geçmez bu duygu..

teşekkür ederim canım..

Ebruli Günce: Çok teşekkür ederim arkadaşım. İnşaallah düzelir hepsinin rahatsızlığı hayırlısı ile.. Erken davranmanın faydası olabiliyor evet, haklısın..

Sümeyye: Çok teşekkür ederim. İnşaallah ve hayırlsııyla.

Minişin annesi: Çok teşekkür ederim arkadaşım. İnşaallah..

ben de gülüp duruyorum hala ve hala.. iyi ki varlar değil mi:)

Sevgiler.

Gulcin dedi ki...

Yorucu olmus gercekten. Niye boyle yapiyor esnaf. eskiden esnaf dedin mi en durust insanlar gelirmis akla ben hala oyle hatirlamak istiyorum kendilerini. gerci bir kisiyle bir meslek gurubu bozulmaz elbet ama uzuldum :(

Soylemeyeyim diyordum ama Deli Anne senin de benzermis hikayen. Ben de taktim taktim ilerledi. Belki takmasam da ilerleyecekti ama ben takmaya yordum. Belki de duzelir kendi kendine ama onun o guzel yuzune gozluk de yakisir her sey yakisir.

Anne ve Bebisi dedi ki...

Hangi olaya yorum yapacagimi sasirdim anam :P Cok gecmis olsun hepsi icin diyeyim topluca :)

Selimcigin gozleri icin en cok.. Insallah gerek kalmaz gozluge ama kalirsa da sukur gozleri saglikli, gerisi hic onemli degil. Hem entel adam oldugu simdiden belli olur iste :P

Insan boyle panik durumlarinda ne yapacagini sasiriyor, cok iyi anladim ben seni inan ki :)) Ben boyle durumlarda kocayi mocayi aramam :P Arkadas en iyisidir ;) Hemen bi arkadasimi ararim, bilirim ki kafa tam randimanli calismiyor ve arkadasim benim dusunemedigimi dusunebilecek sakinlikte o an; hemen sorarim; vaziyetim sudur, ben simdi ne edeyim ? :)) Erkekler.. :P Neyse bunu yayinla, yayinlamayacagin baska bi yere yazacagim gerisini :P

a.c dedi ki...

geçmiş olsun deli annecim. çok zor bir gün olmuş gerçekten ama sen yine çok güzel anlatmışsın ve film gibi olmuş. ve büyük ödül sonunda gelmiş:) çok zarif bir hediye. Allah sağlık afiyet versin de değil mi, böyle günler anlatılıyor, geçip gidiyor işte. bu arada selim'in "anne para kazanıyorsun" lafı çok güzel. onların gerçekliği ne kadar farklı. iyi ki olayları bizim gibi değil kendi açılarından yorumluyorlar. çok aydınlanıyoruz sayelerinde:)

a.c dedi ki...

harry potter'ı sever mi selim? harry potter da gözlük takıyor:) dünyada pek çok çocuğun gözlükle barışmasını sağlamış diye okumuştum.

Sen Gelince dedi ki...

Çok geçmiş olsun:( Bol karmaşalı bir gün olmuş. Çözebildin mi bari 55 liranın durumunu:)

annesiningülü dedi ki...

kitap günün en güzeli birde Selim'in gözlük mecburiyeti olmaması güzel :)

Deli Anne dedi ki...

thalassapolis: evet, tek başına olsa yürürsün gidersin lakin çocukla alternatif üretmek zorundasın..

Sevgiler

Gülçinim: Ah nerde o esnaflar.. keşke eskisi gibi anılsalar.. şimdi o adam beni kandırdı işleri yolunda mı gitti acep.. onca alavare dalavere.. git bankaya değiştir madem böyle paran var.. hadi Allah'tan çekinmiyorsun insanlığın da mı kalmamış bre gavat?

İlerleme konusunda ben de seninki gibi inandım canım ya.. o yüzden ihtiyaç olursa da idare etse daha mı iyi demiyor değilim.. ama astigmatı bilmiyorum.. miyop benim kastetiğim..

Deli Anne dedi ki...

Anne ve Bebişi: çok teşekkür ederim arkadaşım. Doğru dersin inşallah gerek kalmaz hayırlısı ile ama olursa da sağlık olduktan sonra şükür demek lazım. Neler var hayatta.. maazallah.

Arkadaş fikri bana da iyi bir fikir gibi geldi. İlter genelde soğukkanlıdır, sağlıklı çözümelr üretir ama o da öyle bir karmaşanın içindeydi ki sanırım o da sağduyu melekesini kaybetmiş anlaşılan:)

Anne Cafem: çok teşekkür ederim. Evet sağlık en önemlisi.. dediğin gibi bak bir gün sonrasında bile gülerek anlattım olayı. Arada o esnaf bozuntusuna sinirim yükseliyor ama gülüyorum.. hele ki o -anne para kazanıyorsun - heyacanını hatırladıkça:)

Harry Potter'ı izlemedi selim.. ben bile izlemedim.. biraz gergin biraz korkunç geliyor bana.. ama iş başa düşerse gözlüklü rol modeller edinmeli.. iyi fikir verdin.. teşekkürler:)

Deli Anne dedi ki...

Sen gelince: çok teşekkür ederim.. 55 lirayı 100 tl üstü vermek için ortadan kaybolan esnaf verdi tahminim.. ama ben asıl 200 lira nereye gitti nu çözemedim.. Acaba diyorum taksici de mi kandırdı beni. Bir keresinde bir taksiciye 50 tl uzatım renkleri aynımsıydı 10 tl ile abla 10 tl vermişsin dedi ve ben bir 20 tl daha verdim. sonradan bakındım 50 tl vermişim adam çocuk, çanta telaş derken iyi kazıklamış afedersin.. o yüzden herşey mümkün bana kalırsa...

Ben atlattım o günü onlar düşünsün haram yemenin ne olacağını..

Baharım: canım arkadaşım.. bakış açın bak ne güzel.. gözlük kullanmak zorunda olmaması şimdilik güzel değil mi.. öperim

sevgiler herkese

babycakes dedi ki...

Selimciğime çok çok geçmiş olsun. İnşallah çoğu çocuk gibi kendi kendine atlatır bu sorunu atlatamazsa da eminim selim gibi bir çocuğa gözlük de çok yakışacaktır. sana da çok geçmiş olsun canım n'kadar yorucu bir gün olmuş öyle...

ŞuŞu dedi ki...

Deli Annem bunca sinir stresin arasında Selim'in ettiği laf bal gibi geldi:)
"Anne para kazanıyorsun" çok hoş ya. Suratımda koca bir gülümseme bıraktı, Selim sen çok yaşa:D

JERRY dedi ki...

günün sonunda gelen, bir dosttan süpriz bir hediye, o hediyeyi daha değerli kılan yorucu bir gün..inanıyorum ki, böyle olumsuzlukların başa gelmesinin bir sebebi var. hem küfretmekte iyiymiş, insanın ruh sağlığına iyi gelirmiş, doktorların dediği.:P

birdy dedi ki...

evet çok sıkılmış, bunlamışsın o anda, ben de okurken kendimi senin yerine koyarak içim daraldı ama eve gelince gördüğün manzara beni çookk eğlendirdi. İki dişiyle pilav geveleyen mutlu bir kuzu, çok isterdim görmeyi:)

Nil dedi ki...

"ve girdim. Karmakarışıktı ev. Karmaşanın ortasında tavuk+pilav yiyen ve sadece iki dişe sahip bebeye tepeleme kaşık dolusu pilav yediren bir baba vardı. Üstelik durumdan gayet memnun bir bebekti bu. "

burda koptum ya. o kadar gerginliğin içinde kerimin o halini düşünmek acayip iyi geldi. harbiden sabırlı kadınmışsın. bu arada dua öğrenmem lazım.

Nil dedi ki...

"ve girdim. Karmakarışıktı ev. Karmaşanın ortasında tavuk+pilav yiyen ve sadece iki dişe sahip bebeye tepeleme kaşık dolusu pilav yediren bir baba vardı. Üstelik durumdan gayet memnun bir bebekti bu. "

burda koptum ya. o kadar gerginliğin içinde kerimin o halini düşünmek acayip iyi geldi. harbiden sabırlı kadınmışsın. bu arada dua öğrenmem lazım.

Hayal Arkadaşlarım dedi ki...

Gözlüklü olmak da kötü değil be delicim. Çok geçmiş olsun önce. Allah beterinden saklasın. Ben ki doğduğum günden beri gözlüklüyüm, otobüse binince buğulanan camlar dışında görmedim bi sıkıntısını. Dostça yaşar gideriz optiklerimle.

Yazı bitince ne günde beaaa dedim mi? Dedim.

İkiz Annesi dedi ki...

Canım benim iki gündür giremedeim bloglara yeni gelen bebiş yüzünden hastanedeydim sürekli uzak kaldım sizlerden bu arada ne kadar da özlemişim onu fark ettim:)
Ne kadar zorlayıcı bir gün geçirmişsin sabır taşını denemeye çalışıyor bazen olaylar.Selimciğimin gözü için üzüldüm çok geçmiş olsun.Annesi gibi kuzucuk her olaya dua ile yaklaşıp güç alıyor tebrik ederim hem onu hem de onu böyle güzel yetiştiren seni.
Günün sonunun güzel bitmesine sevindim değer verdiğin birinden hiç beklemediğin bir anda böyle güzel bir sürpriz çok hoş gerçektende.

kpsszede dedi ki...

Geçmiş olsun.Ben 17 yıl kullandım ve artık şişe dibi tabir edilen kalınlığa ulaşınca da lazerle kurtuldum çok şükür.Benimki de miyop astigmattı,meleklerimde de olacak yani:(Hayırlısı,napalım,Allah dermansız dert vermesin.
Çok yoğun ve karışık bir günmüş,başım ağrıdı okurken.Hele o yırtık paralar,biri ikisi olur da hepsi mi yırtık olur:)

Gulcin dedi ki...

Deli Anne,
benim de miyoptu sadece. Ama belli olmaz bakalim zman ne gosterecek Selim icin. Ayrica Anne Cafe'nin Harry Potter fikrine bayildim. Ne guzel bir oneri yapmis :)

Deli Anne dedi ki...

Babycakes: Sana da yazdım ya, sen bana yazarken ben sana yazıyormuşum, pek hoşuma gitti:) Hayırlısı olsun inşaallah diyelim.. teşekkür ederim.

Şuşum: evet, uzun süre gülümsetecek bu cümle beni de:) hayır parayla da ilgisi yok sanıyorum ama para kazanıyor olmam mutlu etti onu..

Jerry: O içten gelen hediye bana çook iyi geldi sahiden de.. hala gülümser vaziyette dolanıyorum evde bu sebeple..

Birdy: evet, bir de bir tatlı kaşığı dolusu.. Yalnız beni gördükten sonra boğazına dizildi çocuğun.. ben de hemen a bak boğazına takıldı gibileridnen söylenmeye başladım üstüne.. Biz anneler çok gergin ve sıkıcı luyoruz bazen hatta çoğunlukla:)

Deli Anne dedi ki...

Küçük Mucizem: evet düşün arkadaşım.. yağlı bir ağız.. kenardan dökülen pirinç taneleri.. ama mutlu bir geveleme ağızda:)

Hayalarkadaşlarım: Teşekkür ederim. Ben de uzun yıllar gözlük kullandım ahah sen söyleyince buharlaşma olayını da anımsadım.. Seinki barışık olmak kendinle.. ne güzel.. kendinle de, dünyayla da haliyle optiklerinle de barışıksın.. O güzel şeylerin ortaya çıkmasında bu barışıklık ve gönül genişliği çok etkin bence.. sevgiler.

İkiz Annem: tebrik ederim, iyidir inşaallah bebek de, anne de.

Haklısın, özlüyor insan bu blog alemini değil mi:)

Güzel sözlerin için de çok teşekkür ederim arkadaşım .. öperim

Deli Anne dedi ki...

Peri masalım: Teşekür ederim. Ben de 2o li yaşların sonlarında lazer ameliyatı oldum.. Dedğin gibi Allah dermansız dert vermesin..

Gülçinim: evet canım bu konuda da aynı imişiz gene:) Anne Cafem az ama öz konuşur her daim:)

Kuzzine dedi ki...

sevgili deli annecim..insan boşuna deli olmuyor işte : ) amlattıkların çoğunlukla aynı ben....ceplere tıkıştırılan paralar, paldır küldür bir yerlere yetişmeler, hatta zaman zaman arabanın içinde bozuk para bulmak için define avına çıkmama, neredeyse torpido gözünü söküp evraka 2 lira buldum diye sevinmem...bu bir yerlere yetişme telaşı öldürecek beni bir gün....yani artık zamanla yarışmaktan yoruldum...bir de üstüne üstlük BUrsa gibi İstanbula kıyasla sakin bir şehirde yaşıyoruz...Sadece semşner ve toplantı için geldiğim o güzel İstanbul'da yaşamayı düşünemiyorum..o ''deli'' karmaşaya fazla dayanamazdım...sen yine dua ederek sakinleşmeye çalışmışsın..ben bildiğim iki buçuk yabancı dildeki tüm küfürleri sıralardım...sevgili oğlunun gözleri henüz çok 'genç' olduğu için bir kaç yıl kullanacağı bir gözlükle yeniden sapasağlam olacaktır; içini ferah tut:)Ben de lazer ameliyatı düşünmüştüm, miyopumdan kurtulmak için; fakat sevgli gözlükçüm öyle bir rahatlattı ki diyecek laf bulamayarak terkettim mekanı :) ''Yav abla, çizdiricen noollcak ..zaten 40 oldun, bi süre sonra nasıl olsa hipermetrop olcan..gene takcan gözlükkkk !!!''
sevgiler :)

Deli Anne dedi ki...

Kahveci: ahaha pek güldüm.. insan boşuna deli olmuyor işte değil mi:) gözlükçüye de hayran kaldım.. asında lazer yapacakken bunu da düşünmedim değil.. bir kere numaram hızla yükselmişti üzülmüştüm ben de... doktorum da üzülme, yaşlanınca hipermetrop olmazsın işte ne güzel dedi.. şimdi o hakkı da kaybettim sanırım..

Ayla dedi ki...

Bende çocukkken gözlük takanlardanım benim de miyop astigmat.Hatırlıyorum ilk gözlüğü taktığımda dışarıya fırlamıştım o kadar sevinmiştim ki herkes çok beğenecek diye. Çocuklar acımasız olur ya biraz dört göz diye dalga geçmişlerdi yıkılmıştım:) Sonra bende başladım kendi kendimle dalga geçmeye sonra alıştım, ben gözlüklerimi hep çok sevdim halada gözlük takarım. Selim için inşallah gerekmez ama gerekirse de Selim ben biliyorum gelir üstesinde zaten çok mantıklı bir çocuk. Baktı barışamıyor gözlüğü ile o zaman vakti zamanı gelince cizdirir güzel gözlü anası gibi.

Gözlüğümü sevsemde bu aralar ciddi ciddi düşünüyorum çizdirmeyi(birazcık korkuyorum)eraydan sebep hiç rahat bırakmıyor tosbağa bana dak diye:)Kolay günler diliyorum sana.

Vijdan dedi ki...

Çok geçmiş olsun.
inşallah zamanla geçer..
Yırtık para işi gerçekten o koşturmacada insanı çileden çıkartır ama beni güldürdü :)
Ah bende dışarıya çıkarken para almayı unutmasam :)
Geçen hafta sonu küçük cadıyla dışarıya çıktık allahtan kredi kartı var yoksa bitmiştim :)
En güzeli de ufaklığı koca bir kaşıkla pilav yerken görmek :)
Sevgiler ..

AycA dedi ki...

Bu yazının sonunda çıkan şeye mi gözlerim dolsun senin yaşadıklarına mı? gülim mi ağlayayım mı bir durum anlayacağın.. geçmiş olsun.. kalp gözüm görmüş seni diyelim:)) geçmiş olsun minik gözlere :(

birdy dedi ki...

deli anne, yeri değil ama kime soracağım bilemedim, iki saate yakındır kendi bloguma giremiyorum :(( ne olmuş olabilir, ne yapabilirim fikrin var mı?

Deli Anne dedi ki...

Birdy: ben girdim blogunda sorun yok.. nereye yazacağımı da bilemedim.. buraya yazdım.. sorun ne bilemedim inan.. mumineaydin@gmail.com adres,m buraya yazabilirsin istersen

Filiz dedi ki...

çok geçmiş olsun arkadaşım, ya bir günde ne kadar bela varsa gelmiş bulmuş seni :) ee keçeleri aldın mı? :)))

Adsız dedi ki...

merhaba arkadaşım sizi blogumda görmemekten üzülüyorum gerci szinki gibi uzun ve cok güzel postlarım yok ama belki hosunuza gidecek başka şeylerede rastlasınız lütfen arada banada ugrayın olurmu..sevgiler

Unknown dedi ki...

Ay ben okurken bile yoruldum. Cok gecmis olsun. Selim'cigimede. Umarim ciddi bir sorun cikmaz ama gozluk verilse bile ondada lazer uygulamasi yapilmaz mi belli bir yas mi gerekli?
Pilav yedirme cabasi ise cok guzeldi.

Ozgeee dedi ki...

Cok zarif, cok ince ruhludur Ayca. Sevdiginin gunune katacak bir seyleri mutlaka vardir. Mesela cok sevdigi 2010 yilina da 6 beden hediye etmistir.
Sen de Deli Annam bu kadar uzun yazip da biktirmadan, ne bikmasi hatta merakla okutuyorsun kendini, kalemine saglik:)

Euphoric dedi ki...

Selime çok geçmiş olsun
gözlükle daha yakışıklı olacak kesin hiç üzülmesin ;)

selimin ceplerinde para ara kısmına bittim ehehehe =))

Deli Anne dedi ki...

Aylam: Hehe ben de ilk gözlüğün olacak dediklerinde pek sevinmiştim sonra seninki gibi tacizlere maruz kalınca afallamıştım ve giderek nefret etmiştim gözlükten.

Çizdirmekten de korkma arkadaşım oldu da bitti maşallah şeklinde olup da bitiyor sahiden de..beni doktor bir anda gel alayım seni dedi ve aldı ameliyata.. iyi ki de öyle oldu..

Vijdan: çok teşekkür ederim. Evet, kredi kartını icad edene duacıydım o gün ben de:) sevgiler.

Deli Anne dedi ki...

Ayçam, canım.. çok öperim seni çok:)
güzel arkadaşım benim...

Filiz: Keçehikayemi okumadın demek.. aşağıda bir yerlerde idi.. fiyasko oldu Eminönü:)

Çok zarifişler: ah ben de üzüldüm şimdi.. o kadar çok yere dağılmışım ki güncellemelere bakınca bazen denk gelmiyorum bazı bloglara demek ki.. ayrıca siz de ne güzel işler yapıyorsunuz, emek veriyorsunuz, sizinki çok kıymetli.. sevgiler.. görüşmek üzere.

Deli Anne dedi ki...

Gülom: teşekkür ederim canım.. daha ne detaylar var da yazmaya üşendim.. Lazer olayı için evet 18 yaş sınırı felan var bildiğim kadarıyla.. bir de 3 derece altı ise yapmıyorlar.. hayırlısı diyelim.. öperim.

Özgeee: haklısın canım ya, beni benden aldı Ayçam... müptelayım bundan böyle ona:) 2010 yılına 6 beden kkısmını hiç çözemedim lakin..

Euphoric: İnsanoğlu düşmeyegörsün.. nelere kalıyor artık:)

noyumberry dedi ki...

Sevgili Deli anne:)canım öncelikle seni tebrik ediyorum..Hiç sıkılmadan blog arkadaşlarına değer verip bu kadar yoruma cevap verdiğin için:))yazılarına denk gelirsem ki çoğu zaman denk gelmeye çalışıyorum..sıkılmadan bi çırpıda okuyorum..
oğluna çok geçmiş olsun diyorum..
Ben oğlumu göz doktoruna götürdüğümde çok geç kalmıştım:(
senin dediğin gibi gözünün hasta olabileceğini konduramamıştık..
Ama malesef göz tembelliği vardı bir gözü 2.70 biri 1,5 gibi
gözlüğümüzü aldık ve eve geldik 5-6senedir gözlük kullanıyoruz..
sizinki güçük olduğu için belki gözlük kullanınca düzelir..
Sevgiyle kalın..

Deli Anne dedi ki...

Noyumberry'im: çok teşekkür ediyorum ve ben de senin oğluna geçmişler olsun diyorum. Tıp ilerliyor an be an inşaallah onun da şifası bulunur.. Allah evlatlarımızı korusun.. Sevgiler.

Sitare dedi ki...

şeker anne;öff ne günmüş o öyle.çıldırmadan eve nasıl vardın helal olsun sana.
gözlük selime çok yakışacak annesi.gürhanım da gözlük takmaya geçen yaz başladı.ve aynı senin gibi oğluşuma benden geçmiş.hipermetrop astigmat .bir de göz tembelliği var.her gün 3 saat birini 3 saat diğerini kapıyoruz.numarası 5 derece camların.neyse ki artık camlar kırılmaz filan yapılıyor.içim rahat.
pilav olayına bayıldım.yine keremin dişi var ayşemin hiç yok .olmayan dişleriyle kısır yiyor benim obur nabeerr:))
fıstık öptüm seni.daha şahane günler dileğiyle...

Unknown dedi ki...

şu eminönü esnafına dikkat etmeliyim(gidicem ya yazıdan kendime anca bunu pay çıkardım)malum üç kuruş paramıda onlara kaptırmayım.zira ben gidip bu sizindi geri alın da diyemem.
çocukla dışarı çıkmak zor gerçekten ama en zoru rahatsızlık kelimesini çocukta karşılığı olmasıymış.yoksa bak bugün geçti.ama gözü daha kötü olup kalıcı olabilirdi.
canım benim allah beterinden korusun.
öpüldün(öptüm öptüm seni bak oğlum hasta:(
bak ne kadar seviyorum ki hala öptüm diyebiliyorum:)

neselihaller dedi ki...

ay Deliş neler gelmiş başına öyle...sabrın sınanmış arkadaşım senin...Gözlük meselesine gelince, İpek 3 yaşından beri gözlük takıyor, 3 derece miyop ve astigmatı da var..ama biz ona renkli renkli gözlükler aldık, pembe, mor ve kırmızı..canı hangisini isterse onu takıyor hanımefendi..en çok kırmızıyı seviyor..anası kılıklı çingene şey n'olucak :-)

Deli Anne dedi ki...

Sitarem: Birine yazdım ya sana da diyeyim: ağrı eşiğim yüksektir ya benim, acı eşiğimde yüksek demek ki. Sonuna kadar dayanma huyum vardır benim zaten:)

Sizlere de kolay gelsin canım arkadaşım.. her gün 3 saat çocuk için de senin için de kolay değil elbet.. yalnız çocuklar benimsiyorlar ya durumu, pek acıyorum o zaman da.

Demek Ayşe Ezgi hanım kısır yiyor ha.. eee yaman olacak belli.. kimin kızı:)

Öperim canım

Sezom: aman deyim canım hem paramı çer çöpe harcadım, hem 200 lira kaybettim hem de 55 lira yırtık para ile kaldım.

Ve teşekkür ederim canım, dopru dersin Allah beterinden korusun.. Bunlar dermansız dert değil şükürler olsun..

Oğluna büyüüüük geçmişler olsun.. İnşallah tez zamanda atlatır tamamen..

Canım benim, ben de mevta gibiyim ve ben de öpüyorum.. bu da ne demek: ben de seni seviyorum:)

NİHAN dedi ki...

ya ayca bu! beni de dun cok mutlu etti! bir de cuma gunu! elime dvd kapaginda super resimlerimin oldugu, icinde yuzlerce guzel resimlerimizin oldugu ustelik 2 adet basilmis foto ile kapima kadar gelen bir suprizdi!
bu arada yanlizlik paylasilmaz da cok guzel bir superizmis...
ayrcai herseyi tek basina yapma gudusune de hasta oldum ben de o gududenim! biz boyle mi programlandik???

New York'tan dedi ki...

Selim'in dogum gununu kutlarim,Hz. Allah hayirli uzun versin ailesiyle beraber insallah :)

Maya'nın Cicileri dedi ki...

bzzzt, ben de gözlüklü bir çocuktum ve Selim'in hissettiklerini iyi anlıyorum, bu arada senin başına gelenler ise tam karmaşalık durum, neyse ki işin içinden çıkabildin :) koskocaman sevgiler :)

nihalasli dedi ki...

Gecmis olsun deliannecim ...

Adsız dedi ki...

mükemmel bir günmüs hakikaten selimin para kazaniyorsun yorumuna bittim. zeki cocuk vesselam. basligi ve yaziyi okuyunca epey yorucu gecmis derken günü mükemmelestiren hediyenin bu yorgunlugu siyirip atmasina sevindim. bu arada adresim degisti.
www.cileklizurafacizgilimaymun.blogspot.com

minikmini dedi ki...

oğlunuza çok geçmiş olsun,ayrıca para kazanıyorsun demesi çok güzel,Allah bağışlasın...
hediyeniz çok anlamlı,size kattığı mutluluk da öyle , mutlu ve sağlıklı günler dilerim,sevgiler :)

e. t. dedi ki...

ay hakiki manada geçm,ş olsun, hem maddi hem manevi...
olaylar trajikomik !
Selimcik inşallah takmaz gözlüğü takmak zorunda kalırsada buna şükür dersiniz ve severek takar :(
bende ilkokul 3 de taktım hala takıyorum, miyop-astimat :( çok ilerlemedi ama geçmedide...
selim iyice bilimselim olur ne diyelim.....

balböcükleri dedi ki...

selime çok geçmiş olsun.yahu ne yorucu bir gün hele taksiciyi gebertesim geldi

Zuhal dedi ki...

Merhaba. Çok şükür ki aradıklarımı bir süre sonra karşıma çıkarıyor Mevla. 9 aylık bir anne olarak aylardır "yok mu, hayat çok zor diyen bir anne" demekteydim ki sen çıktın karşıma o blogtan bu bloğa savrulurken. Gün be gün okuyorum seni. Evet öyle yazmışsın ki yazdıkların seni okutuyor sanki. Yıllar sürdü kızıma kavuşmak, şükür sonunda buluşturdu Mevlam bizi kızımla. Ama yine de, hep dört köşe mi olmalı nir anne, hep yorulmaz, uykusuzluğa boyun eğmez, bebeğiyle bir arada olmaktan başka bir şey istemez ve asla şikayet etmez mi bir anne? Böyle şeyler düşündüğü için üstelik zulm mü etmeli kendine? Ah keşke olsan karşımda, anlatsam anlatsam... Belki biraz da yazılan yorumlara cevap yazman çekti beni sana. Sanırım en çok cevaplanma ihtiyacı duymaktayım. Teselli edilmek çünkü kendime kızmama ve vicdanımın daha da çok sızlamasına neden oluyor. Çok yazdım ben yine yazarım. Aklım karmakarışık, yazmak istediklerim uçup gidiyor yetişemiyorum. Haftalardır süren uykusuzluktan mı acaba? Seni bulduğum için mutluyum. Merhaba.

Deli Anne dedi ki...

Nihan:) Sen de anlatırken Ayça Amelie, modern Polyanna gibi belirdi hepten gözümde. O gülen yüzü de bunun en büyük göstergesi.

Komando anne diyorum ya bazen kendime o misal halimiz:)

ŞEyma'm: teşekkür ederim canım.. Amin! diyorum koskocaman ve bil mukabele:)

Maya'nın cicileri: Ben de gözlüklüydüm hep.. hele bazı gözlüklerim varmış koca çerçeveli görünce hala gülerim:)

Nihalim Aslım: teşekkür ederim canım

Betül'cüm: yazının sonu olmasa ironi olacaktı mükemmel bir gün başlığı sahiden de. Hayırlı olsun yeni adresin, geldim , gördüm bile:)

yaruze... dedi ki...

offf Deli Annem yaaa,
Senden çok şikayetçiyim bilesin.Sana mail bırakabilmek için ne çok kuyrukta beklemem gerekiyor bilemezsin.Ok çubuğunu aşağı indir indir bitmiyor yahu...Bu duruma bir çözüm bulmanın zamanıdır artık;)
Çok geçmişler olsun bu arada.Selimcim her zorluğun üstesinden gelir,her duruma uyum sağlar merak etme.Ayrıca ben maneviyatın gücünün etkisi altındayım hala...
Sevgiler.

Deli Anne dedi ki...

Minik: Çok teşekkür ederim güzel dilekleriniz ve yorumlarınız için. Ben de size sağlıklı huzurlu günler dilerim.. sevgiler kocaman.

E.t: Çok teşekkür ederim. Hakikaten traji komik idi.. Hele yanda çocuk olunca hem trajik hem komik olmaması mümkün değil sanırım:) Biz onlar için gerilirken onlar öyle şeyler yapıp yahut söylüyorlar ki komedi oluyor bir anda dram:)

Evet, bilimselim olur sahiden de.. başka itici lakaplar edinmesin de.. Bana inek diyen oldu, dörtgöz, uzaylı diyen de.. Çocuklar gaddar olur çok.

Serpilim: teşekkür ederim canım.:)

Deli Anne dedi ki...

Zuhal: hoşgeldin öncelikle. İyi olmuş karşılaştığımız; körlerle sağırlar birbirimizi ağırlarız burda:) An oluyor vicdana zabından boğulup teselli arıyorum, o zaman imdada blogcu anneler yetişiyor, an oluyor onlar vicdan azabı ile boğuşurken ben teselli ediyorum..

Benim annelikten öğrendiğim: yüksek şefkat+merhamet+sevgi bunlara bağlı düşkünlük ama yanısıra yüksek oranda zorluk+yorgunluk+nefes alma ihtiyacı ve buna bağlı vicdan azabı. Ve bu karşıt duygular arasında gidip gelmeler devamlı.

Geçenlerde Özgee arakadaşımız bir söz etmiş:
"kendine yüklenme be güzel kız, insansın." diye.. insanız a canım.. off diyoruz illa..

Gene yazın.. ben okumaktan zevk alıyorum..

sevgiler, kolaylıkalr

Adsız dedi ki...

Deliannecim önceliklee kitabını güle güle okuu:) ne güzel maşallah Ayça ,Esra daha pek çok sizin gibi iyi yürekler var.ben de çoook seviniyorum bloga başladığım için.beni de blog yazmaya iten,destekleyen,yapamam dediğimde mailleriyle güç katan mavianne,lale abla,serzeniş meraklısı,prncfrain olmuştu.sağolsunlar,varolsunlar.iyi ki de başlatmışlar:) Selim'e geçmiş olsun.bugün babamla gittik göz druna.maalesef babamda kararakt çıktı.sağlık olsun.

Bütün yorgunluklarına değmiş Ayça arkadaşımızın hediyesi.hep böyle mutlu olmanızı dilerim.
sevgilerimlee.

Unknown dedi ki...

Sevgili Deli anne, bloğuma hoş geldiniz sayenizde bloğumda bir çicek daha açtı.

Güzellikleri paylaşmada her zaman görüşmek üzere sevgiyle kalın...

ulay dedi ki...

her günün böyle mükemmel olsun inşallah deliannem :) ya "mükemmel bir ...." kalıbını duyunca benim aklıma hep şu görüntü geliyor gülüyorum istemedenn paylaşiim dedim :) mükkemmel bir atlayış! :) http://www.youtube.com/watch?v=j0HiCZMisg0

Ebru dedi ki...

Çok geçmiş olsun. Hem selim'in gözü hem senin olayın için:( Aynı şekilde ben de dolandırıldım bir kez bu bir yöntemmiş ve genellikle terminal taksileri yapıyormuş 2.seferde karakola çek demek lazımmış:) Taksicinin birine anlattığmda öyle demişti.
Öpüyorum sizi.

Nihal M. dedi ki...

geçmiş olsun Selime tatlım ya üzüldüm hayatı boyunca gözlük takmak zorunda kalan biri olaraktan 8 numara civarı :((
kabus gibi bişi olmuş yazıyı okurken ben cinnet geçirecektim :(((
öpüyorum çok...

didem dedi ki...

Cok gecmis olsun. Ama sukret ki caresi olan birsey. Belki cicili bicili bir gozluk alirsaniz sever, hatta cikarmak istemez. Iyiki muayeneye goturmussun.
Alinan oyuncaklar herhalde gecmis olsun hediyeleri idi.
Gule gule kullansin.

AYÇA dedi ki...

Yorum yazmak için 10 dk buraya gelmekle uğraştık sanırım :)
öncelikle gecmis olsun. Valla birsey ters gitti mı sonrası hep öyle oluyor. Ben de küçükken gözlük takardim hem de bir gözüm tembel diye kapatici vermişti doktor. Nasıl mutluydum sadece ben de var diye :)
ben de miyobum bizdede olasılık var yani. Hayırlısı olsun. Allah büyük dertler vermesin, varsın sadece gözde minik sorunlar olsun.

Deli Anne dedi ki...

Yaruzem: :) Çok teşekkür ederim canım arkadaşım. Benim secret'ım da bu.. ne yazık ki Selim'inki gibi pür değil.. ondan tutmuyor her defasında:)

Kamikazem: Çok teşekkür ederim. Valla bence de seni, beni, hepimizi destekleyenler sağolsunlar ve varolsunlar..

Sevgiler benden de koskocaman:)

Belgin: Güzel muhabbetlerde görüşmek dileğiyle.. sevgiler:)

Fragolam: yahu sen benim zihnimi öyle bir dolduruyorsun ki bir replikle.. Daha Jepi gitmeden bu geldi bak şimdi ahahahhaha

Deli Anne dedi ki...

Ebru'cum: Çok teşekkür ederim. Ah takside olayı farketsem bir farketsem karakola hacet kalmayacak ben atılacağım üstlerine ama gel gör ki iniyorum ancak farkediyorum.. :)

Didem'im: Çok teşekkür ederim. İyi ki götürmüşüm hakikaten hiç aklıma gelemzdi gözlerinde bozukluk olduğu Selim'in.. ama dediğin gibi şükürler olsun kiçaresi olan bir şey..

Ayça: çok teşekür ederim ve azminehayranım :)

Amin, Allah korusun evlatlarımızın cümlesini ve bizleri.. sevgiler

Deli Anne dedi ki...

Nihalim: Çok teşekkür ederim canım arkadaşım.. Neyse ki ben bu yorumu yazarken geçti gitti etkisi de kendisi de.. öperim çok

sevgiler herkese

Zeynep Özmen Ünlü dedi ki...

Deli annecim, MElisa'da da miyop çıkmıştı, doktor gözün merceği, fotoğraf makinasının merceği gibi, kendini belli bir yaşa kadar idare ediyor. ama nasırlaşıpta çalışmaz duruma gelince gözlük ihtiyacı duyuyor demişti. merak etme. gözlüğe de gerek yok demiş. bize de öyle demişti. o paraları veren adamı bulmaya bende gelirim. senin ıcın elvermezse ben parcalarım, tum stresımı cıkarırım, soke soke alırız paraları. tum mıllete ıllete rezıl ederız onu orada. sen yeter kı hadı de...

Deli Anne dedi ki...

Ah Zeynep'im önce bir hiddetlendim de sonra içimden dedim sadece o değil taksici de yapmış olmasın bi halt? Nitekim daha önce 50 lira uzattığım taksici bu 20 mi on mu deyip geri vermişti.. sonradan çantamdaki tek elliğin gittiğini farketmiştim.. Emin olamadım o yüzden ve gidip kükreyemedim.. Gene de gidip birşey söyleme isteğimi gidermiş değilim:)

Ayşegül dedi ki...

Merhaba Deli anne,


Selim'e geçmiş olsun.
İnşallah umduğunuz gibi çıkar sonuçları.

İtiraf edeyim normalde uzun yazıları okumayı fazla sevmiyorum.
Ama sizin yazılarınızı zevkle okudum.
Okumaya da devam edeceğim inşallah.

Selam ve sevgiler.