Bizim evde roller değişti bir süredir. Bir iki aydır gözle görünür ve şaşırtacak derecede değişti hem de. Utançla itiraf etmekteyim ki, bir süredir terbiye edilmekteyim bir küçük velet tarafından. Nasıl mı? Dinleyin.
Bazen olur olmaz yere kızıyorum Selim'e. Olmadık yerde sesim çirkin bir biçimde yükseliyor. Ve çoğu zaman kabul edilebilir bulmadığım bu durum, şuursuz zamanlarımda kabul edilebilir hem de olağanca sürdürülebilir oluyor, ne yazık ki! Ta ki irkileyim, silkeleneyim ve saçmalamayı keseyim.
Gene böyle arka arkaya kızdığım bir gün. Olumsuzluğumun farkında olmadığım. Alabildiğine şuursuzum. Ben silkinmeyince ipleri alıyor eline can havliyle Selim.
-Bak anne bana çok kızıyorsun! Hani ben senin ilk gözağrındım. Hani Kaşıkçı Elması'ndım*. Senin benden kurtulmak istediğini düşünüyorum. Bu yüzden çöle gideceğim. Şimdi hazırlanacağım, bu evi terkedeceğim ve bir daha gelmeyeceğim!
-Ben hiç senden kurtulmak ister miyim? Sen benim canımsın. Canım, kaşıkçı elmasım, gülüm, bülbülüm.. Hem n'apcaksın çölde?
-Gideceğim ve orada susuzluktan öleceğim!
-Gitme, hem insan her kızdığında evini terketmez ki. Sen gidersen ban n'aparım? Özür dilerim haklısın, fazlaca kızıyorum sana. Çoğunlukla da haksızım.
-Tamam, son bir şans daha veriyorum sana.
Derken bir süre sonra gene şuurumu kaybediyorum. Çıkışıyor bana:
-Bak, bana söz vermiştin ama yalan söyledin. Gene kızdın. Son şansını da kaybettin. Ve bunu derken odadan çıkıyor yavaşça. Onu durdurmam gerekiyor lakin ortamın ve Selim'in ciddiyetine yakışmayan pis kahkahalar yükseliyor benden -gel- derken. Gülme, diyor Selim pür ciddiyet. Durduramıyorum kendimi, onun o hali çok ciddi biliyorum ama çok da sevimli. Kapıdan gerilmiş yüz kasları ve sinirden kızaran yüzü ile ekliyor;
-Gülme bak! Şimdi bir balyoz alıp yıkacağım evi!
-Sinirimden gülüyorum Selim'cim, deyip durumu kotarmaya çalışıyorum ve başarıyorum.
-Tamam o zaman, iki şans daha veriyorum sana.(Bu tehdit tokmak gibi her an duruyor kafamda, en ufak bir pürüzde indirilmek üzere. Sürekli terbiye ediliyorum bu şekilde)
Geçen gün bir resim çizmiş. Dinozor resmi elbette. Kompozisyon şeklinde ve çok güzeldi. Gelip elime tutuşturdu. Ve ekledi:
-Al anne! Bu resim sende kalsın. Baktıkça bana kötü davrandığın günleri hatırlarsın ve üzülürsün böylece. Sonra da kendinden utanırsın. (Omg! Bu anne nasıl kendinden utanmasın, nasıl kendini yerden yere vurmasın?)
Bazen konuşmaktan ziyade rol model olmak, fiilen çocuğa iyilik ve güzelliği anlatmak gerekir hani. Bu konuda da terbiye edilen benim şu sıralar. Bazen bilgisayar başındayken, bazen banyoda iken, bazen mutfakta iken, çoğunlukla telefonda iken gelip sarılır bana Selim ve elimdeki işi güçleştirir bu durum. Çoğunlukla kızmamaya çalışırım. Zira kötü değil harika bir şey yapıyordur sadece zamanlamadır kötü olan. O yüzden ihtiyatlı bir şekilde söylerim bazen de aniden olunca kızıveririm. Gece yatmadan yatağında sarılma huyu edindi bir süredir. Öpüyor bol bol ama kendini öptürmüyor, zor bir durum bir anne için. Zira o kokuyu, o teması hissedip de öpmemek olur mu? Öptürmüyor ama. Bazen ıskalasam da öpmeye uğraşırım, bazen öpmeye zorlarım. Bu gece -Öpsem n'olur ki? Çok seviyorum seni ve öpmek istiyorum.- dedim usulca. Benim hırçın kız edasıyla kaba ittirmelerimin aksine -Tamam, kalbini kırmak istemiyorum, hadi bir kez öp!- dedi. Ve bana kalp kırmamak konusunda gösterdiği hassasiyet ile rol modelim oldu.
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
*Bir ara -Altın Çocuk- diye seviyordum onu, derken doyurmadı bu hitap şekli, Kaşıkçı Elmasım diye sevmeye başladım, ona nazire yapıyor.
61 yorum:
haklilar aslinda, amma velakin; bu durumuda kendi lehlerine cevirmesinide cok iyi biliyorlar...pinar su siralar beni dinlemiyor acikcasi.. ne soylesem karsilik veriyor, kizim dikkatli ol diyorum, direk dikkatliyim diye cevap veriyor sert bir ses tonu ile... bazen hakli olarak kizip bagirdigimda, neden kizmis oldugumu soleniyorum tabii, oda aglamaya basliyor.. tabii 5 dakika sonra anneligin verdigi bu yumusak yureklilikle, gozyaslarina dayanamayip, affediyoruz birbirimizi ama o yine yag sisesi misali yapistiriyor laflari bana , bana kizmani ve bagirmani sevmiyorum.. ozur dilemelisin diyor yine o bilmislikle ...
Ah canim...Bu ne olgunluk bu yasta. Kiyamam. Bunlar boyle. Bir laf edip kalbimizin eeeen icine isliyorlar. Hepsi birer kasikci elmasi.
hastasıyım selim'in çok fena hastasıyım.
benimkilerde simdiden kusmeye basladilar. bugun sicak cikolata istediler, ikiside doktu.gerildim ve ses tonumu yukselttim. temizledikten sonra rahatladim ama:) dedim ki yine ister misiniz? kizim "no anne, sen bize kizdin. kustuk biz sana" Derken oglum "evet kustuk biz" diye tastik etti. Gulsem mi uzulsem mi bilemedim? veletler haklilar! Cozumlenmeyecek birsey gibi anlik tepkiler veriyoruz.
Bende oglusumu zar zor yakalar oyle operim:) Erkek milleti!:))
http://acalya.blogspot.com/2011/01/terbiye-ozlem-lahmacun.html
Sana bu yazımın sonundaki fotoğrafın altında yazdığım cümleyi tekrarlıyorum burada da.
Söyle ona çöller turizme açıldı artık, kimse çölde ölmüyor artık ;o)))
cocuk deyip gecmemek lazim neler neler ogretiyrolar insana :)
Selimcim, ikinciyi kiz yaparsam son seni alacagim :)) Annen vermesse sende kacarsin :)) Ama o opturmeme olayi kotuymus. Ben cihani gunde 1000 kez opuyorum belkide :)
gerçekten kim kimi yetiştiriyor?rollerimiz değişmiş durumda..çocuklarımız bizlere ne kadar güzel ayna oluyorlar değilmi?birbirleriyle oyun oynarken dahi bizi taklit ediyorlar..bizim çevremizdekilerle nasıl diyalog kurduğumuzu gözlemleyip aynısını uyguluyorlar..bizde bunu gördüğümüzde gerçekler bir tokat gibi aşk ediyor yüzümüze..aslında bi yönden iyi silkinip kendimize gelmemizi sağlıyor belkide..iyiki varlar..iyiki bizimleler..dua ile..
Ah deli annem yine ne güzel anlatmışsın yasadıklarını.Şu aralar bizim evdede aynı durum yasanmakta ve sevim de aynı seyleri söylemekte.en son dün bana herşeye kızıyorsun anlamadım ki neyin var senin diye çıkıştı durdu.en son lafı sizi terkedip annaneme taşınacağım oldu.
bende dün terbiye edildim şekerim.hemide öyle böyle değil birazdan yazacağım blogaçsanırım artık herşey tersine döndü.selim yaşına gör eçok olgun bir çocuk bence.
Senin bu Selim çok tatlı ya!
bayılıyorum ben bu selim'e.
zamane çocukları... büyümüş de küçülmüş sanki... hep mi böyle bunlar? benimki de mi böyle olacak?
iyi mi, kötü mü bilemedim şimdi...
O şuursuzca kızmalar bende de oluyor kaç zamandır, sonradan pişman oluyor ya da oldurtuluyorum aynen.. Ben de oğlanı büyütürken büyüyorum işte...
ayy yavrum akıl küpüm .ne güzel çocuksun sen.
bize böyle çocuklar hak değil bence.milletin duygusuz ik kelma edilmez evlatlarına bakınca biz bunca içli bunca edepli bunca lafı gediğine koyan yavruları gerçekten hakediyor muyuz acaba diyorum.bir yandan da ee kocamdan olma benden doğma olan daha başka nasıl olacaktı ki diyorum.
aa delişim gelgit akıllarımızla bir büyütebilseydik şu şirinlik muskalarını.inşallah inşallah...
Çok bilmiş bunların hepsi çoook:)Benim bıdırcıklar daha 2,5 yaşındalar ama öyle bir tavır koyuyorlar ki şaşırıp kalıyorum bazen:)
O Selim'i gelip yemek istiyorum. Benim oğlanların arasına sıkıştırıp sandviç te yapabiliriz. Gerekenin yapılmasını arz ederim. :D
Sevgiler
Hep büyüklük taslarız ama aslında biz onlardan ne çok şey öğrendik, öğreniyoruz ve öğreneceğiz. Annelik çoğu insanın fiziksel anlamda olabileceği ama manevi anlamda tutarlı olmanın, dengeyi kurmanın en zor olduğu rol modeli.
Selim çok olgun bir çocuk gerçekten...
:)
Şu hayat denilen telaşede unuttuklarımızı hatırlatıyor bize...
Selimi ve Kerimi kocaman öpüyorum...
Şimdiki çocuklar yetişkin doğuyor cidden o nasıl bir olgunluk maşallah Selim'e..
Diğer yandan da aslında onları biz yetiştiriyoruz, doğruyu yanlışı onlara biz öğretiyoruz ve hayata hazırlıyoruz ama zamanla üzerimizdeki sorumlulukların da etkisiyle belki de bildiğimiz doğrulardan şaşabiliyoruz ta ki gerçek yüzümüze vuruluna dek.. Sevgiler.
Hayranım sana Selim!
Bizde de benzer diyaloglar geçiyor sık sık.Dün gece yine tarafımdan yapılmış özürler,öpüp koklamalar,bir daha kızmayacağım sana bebeğimler faslı yaşadık.Ve bu sabah ben yine kendime hakim olamayıp sesimi yükseltmeye başladım.Deniz,"daha dün gece söz vermiştin bir de" diyerek aniden frene basmama sebep oldu.Her şey bir yana,güven duygusunu sarsıyorum çocuğun.
Şu olur olmaz yerde gelip öpme ,sarılma durumları bizde de sık sık yaşanıyor.Bazen kendime hakim oluyorum,tadını çıkarıyorum beni bu denli çok seven birinin olmasının ama bazen de dayanamıyorum,engelliyorum.Sonra bakıyorum gözlerindeki sevgi ışıltısı birden sönüvermiş.Offf of ne acılar çekiyorum ondan sonra.Laf olsun diye demiyorum bunu,nefret ediyorum bazen kendimden.Bir insan her gece çocuğuna iyi bir anne olmak için karar verir,her sabah bu kararını bozar mı ya.
özlem
ben bu yazıdan şunu çıkardım.sizin evin aynası olan selim mantıklı cümlelerini senden almış.çocuk ne görüyorsa öğreniyorsa size yansıtır derler.ee anlaşıldığı üzre merhametlide(verilen sanşlara bakarsan)bence kendinle gurur duy ne güzel şeyler görmüş sizden
eee o da bazen seni dinlemiyor aynı senin onu dinlemediğin gibi.bu durumda fitleşmiş oluyorsunuz
nasıl seni rahatlatabildimmi?:)
Ayyy yerim ben bu Blim Selim'i. Cok tatli, cok akilli bir cocuk masallah. Sizede ne mutlu boyle bir cocuk yetistirmissiniz:)
Annesi Selim'e iletebilir misin lutfen isterse Hollandaya gelebilir. Hani collerde falan zor olur simdi hic gerek yok. O gelsin buraya duruma uygun bir plan yapariz beraber. Simdi aklimdakileri yazmayayim Selimle aramizda kalacaklar;)
Yok yok kesinlikle oh bu yasa gelmis bu kadar sevimli ve akilli bir bizdigi kapalim diye demiyorum. Benimkisi sadece Seliem yardimci olmak amacli yanlis anlasilmasin :)
O kapidan gelmis halini dusunmek bile gulumsetici :)
çözüm yolları ve önerileri mükemmel annesi ...Selim den süper bir eğitmen olur , bence ...Tam sevilmelik zamanında galiba :)
Selim mükemmel bir çocuk okudukça bayılıyorum. (maşallah) Dahası birbirinizle gerçekten çok uyumlusunuz. (bir maşallah daha) ^^
insan çocuklardan daha çok şey öğreniyor...bazen bir konuşuyorlar ağzımız açık dinliyoruz.sen nerden duydunda bu lafları söylüyorsun diyesi geliyor insanın...çok bilmiş küçük insanlar:)
ya ama siz gerçek olamayacak kadar delisiniz :)
bayılıyorum sizi okumaya...
sevgiler,
Duygu
Şimdi okudum, az önce de benzer şeyleri yazmıştım, ne desem bilemedim, acaba sabrımız mı az, yoksa bilemedim, bulanığım işte
Mumine'm bayiliyorum ben selim'in bu bilmis hallerine :) okurken hem guldum hemde dusundum. Onlardan ogrenecek ne cok seyler var aslinda, masallah ve aferin bu akilli oglana :)
Mumine'm bayiliyorum ben selim'in bu bilmis hallerine :) okurken hem guldum hemde dusundum. Onlardan ogrenecek ne cok seyler var aslinda, masallah ve aferin bu akilli oglana :)
Kasikci elmasim tuttum bunu :) Ya Selim'cim iste anneler boyle bazen bagirabiliyorlar,bak kendimden biliyorum benim buyuk oglan da senin gibi annesine soruyor bana neden bagiriyorsun diye :))
O da senin gibi opturmeyi cok sevmez, Kucuk tam tersi kedi gibi sirnasik :)
optum sizi :)
ah be selim! her sozu bir kitap dolusu yazi yazilacak cinsten hani.masallah..
bazen olmadik zamanda,darmadumanken aynayi tutuyorlar bize,o an gordugumuz yuz,bizimde hosumuza gitmiyor elbette. sana=irim bu yuzden ruhumuz rahatsiz her kizginlik sonrasi.
Maşallah :)
Bizim salak kuşağın yapamadıklarını yapıyor keratalar. M.Ö olduğu için çocukluğum...Benim şimdi iki metre olan oğluşum, küçücükken "annecim sen her ay belli günlerde çok değişik oluyor, ve bana aynı anda iki emir veriyorsun. Tabi ki birini yapamam" demişti. Oğluşum beni dengeleyen inanılmaz bir yaratık oldu. İnşallah Selim de öyle olur.
Özlemim: ah ne güzel dedin durumu kendi lehlerine çevirmesini biliyorlar diye.. Fena halde biliyorlar hem de.. Sanırsın fakülteler devirmişler zaaf yakalama ve kullanma konusunda.. Öyle ki çoğu zaman sömürüldüğümü farkletmem ben:)
Dedim'im: Sahiden de her biri bir kaşıkçı elması:) hele anneye değil mi?
Deryaze::)
Seyhan'ım:ahaha temizledikten sonra ben de rahatlıyorum da öncesinde çok fena kaçılası bir anne oluyorum:) Yalnız seninkiler iki kişi bir de.. laflara bak küstük biz...:)
Açalya: ahha kırmayayım çocuğun tek ekmek kapısını:) onu da bilmeyiversin gayri
Boyalı eller: Bazen onlar bilge oluyor biz cahil ve avare:)
Gülom: :) kendisi gelip öpüyor da bana öptürmüyor.. üstelik eskiden ne rahattım.. Kerim'i mesela şapır şupur öpüyorum kahkahalar atıyor.. Selim de öyleydi.. vaktinde kıymet bilmek lazım.. bunun için de en az 2 bebe lazım:)
Zeynep: Ne de doğru demişsiniz.. Öyle br ayna ki kendimizi seyrettiğimizde bazen sıkı bir tokat iniyor yüzümüze.. Ve evet ihtyacımız var arada sırada bu şekilde de olsa silkinmeye
Sevgiler..
Annesinin kuzusu: Senin durumun da benimkiyle pek benzeşiyor arkadaşım:) Bizimki de bir ara sizi terkedip kendime yeni bir anne baba bulacağım diyordu. Öyle yakın bir anneannesi ve babaannesi olmadığından lokasyon belirleyemiyordu ama genel bir anne baba diyordu işte:)
Serpilim: Tersine döndü ki ne döndü.. Beim endişem daha şimdiden tersine döndüyse ilerde ne halt yieceğiz :)
Defne nazım: :)
Özlem: :) Olur olur inşaallah.. zamane bebesi bunlar hepiciği uyanık.. Seninki kız bir de.. iyice bilmiş olur tahminim:)
Burcu: Allah ıslah etsin hepimizi :)
Sitarem: Ah canım vah canıım.. bak yarama temas ettin.. Diyorlar ki Selim'e bi baktır.. belki hani özel bir okula felan gtmesi gerekir.. cesaret edemiyorum Sitarem.. ya diyorum ispatlanırsa ben herhalde o zaman kendimi yerim.. Bu çocuğu ben nasıl harcadım, nasıl berbat davrandım, ben ona layık değildim diye yerden yere vururum artık kendimi..
Daha dün ablama dedim kalmış bu zevzek annenin elinde.. şöyle narin nazenin bir anne olacaktı ki karşısında çocuk kendine gelirdi:(
İkiz annesi: Seninkiler de Seyhan gibi iki tane birleşince işler iki kat güç tabi:)
Selen'im: ahahah.. sen adını oyun koy hemen atlar gelir:) sevgiler benden de..
Sesim: Ah canım arkadaşım ne güzel demişsin.. aslında en tutarlı olması gereken iş iken annelik en tutarsız olan aksi gibi..
Oytunla hayat: :) Sevgiler Selim ve Kerim'den de:)
Minişin Annesi: Evet arkadaşım ya, o sorumluluklar, bazen yılgınlıklar ve yorgunlukların tesiri ile şaşıyoruz doğru bildiğimiz yoldan bilerek yahut bilmeyerek ne yazık ki:)
Sevgiler benden de..
Sezom: valla çok rahatladım:) Sen hep konuş canıma rkadaşım...
Küçüktırtıl: Ben de bir marifet yok aslında, fıtratında var:) Sitareye yazdım ya cevheri harcıyorum belki diye:)
Gülçnim: ayyy eminim seni çooooooooooook sever görse.. Zaten biri olsun yanında dursun o da anlatsın ama arada birşey de öğrensin (isteyerek )
İlknur'um: :)
Neko: Uyumlu muyuz? Bu aldığım en güzel yorum.. çok iyi geldi bana valla.. Belki de aradığım kelime buydu.. Anneyle çocuğun uyumu harika!
Çocukça yaşamak: öyle sahiden de.. bizimkine nerden öğrendin deyince de kızıyor.. ben kendim dşünüp buldum neden hep böyle soruyorsunuz diyor:)
Duygu::) Çok teşekkür ederim
Sinem'im: hemen gidiyorum okumaya:)
Eminem: Tuğra'da gelsin 4 üne bakalım ondan ne cevherler çıkacak ortaya.. hepsinde gizli bi deha saklı duruyor patlıyor sonra:)
Şeymam: :) Selim böyle değildi üstelik.. sonradan peydahladı öptürmeme olayını.. diyorlar ya büyüdükçe kaşıyorlar diye o misal belki de.
Her bebek bir melek:) evet arkadaşım aynen yazdığın gibi.. üstüne koyacak lafım yok
Sümeyye:)
Kaminetto: Tecrübelisinz bize göre.. ne güzel öğrenecek şeyler var sizden.. Sevgiler..
kesinlikle aşığım Selim'e, her geçen günde daha fazla aşık oluyorum! üzme sevgilimi, onunla çöle giderim, görürsün!!!
demek altın kesmedi, kaşıkçı elması! oldu :D
Allah muahbbetinizi artırsın, taraflardan birinden birinin olgunluk göstermesi gerek. Neyse ki Kaşıkçı elması bunu bilerek ya da bimeyerek yapıyormuş ;)
şu volume yükselmesine ben de hakim olamıyorum. ve nefret ediyorum kendimden. şimdilik kızımdan değil ama eşimden tehdit alıyorum :S
selim cansın sen can.
Maşallah bu ne aklı başında, ayakları üzerinde durabilen bir çocuk. Haklı ama deli anne çocuk bazen kantarın topuzunu kaçırıyoruz:)))
Tıpkı bizdeki durumlar :)
Bu kaşıkçı elması çook tatlı :) Daha şimdiden bize ders veriyorlar,yanlışlarımızı söylüyorlar.Bende farkında olmadan hiddetlendiğim zamanlar oluyor :( Sonrasında çok üzülüyorum ama o sinirle sesimi yükseltmiş oluyorum :((
anasının oğlu diyesim geldi..
tough guy, tough mother ;)
Alnından öpüyorum o akıl küpünü.
Kaşıkçı Elmasın sana iyi ders vermiş) bazen Milimcan'a bağırdığımda - ki bu aralar sabrım iyiden iyiye azalmaya başladı - senin yazdıklarını düşünüyorum, kendimize gelmemiz ve onların çocuk olduğunu hatırlamamız gerekiyor, unutmamak için şöyle görünür bir yere mi yazsak acaba?
hehe:) bu selimden hepimizin çok öğreneceği var. caanım sabırlı selimin de sabrının bir sonu var yahu! ayrıca geçmiş olsun yorum kirliliği etmemek için bu postuna yazaayım dedim:))
Çok güldüm:), en çokta dinazor resmi yapıp söylediğine... İnsan ne cevap vereyim diye iki gün düşünür ya :)... Öpüyorum onu da sizi de ...
çok tatlı selim, bence ilerde yakışıklı oldugu kadar çok da duyarlı iğneyi kendine çuvaldızı baskasına batıran cinsten bir delikanlı olacak.. ayrica siz de çok güzel ifade etmişsiniz :D
ayyy ne güzel anlatmışsın yerim ben kızan o oğlanı
Sibel'im ahahha değişelim biz oğlanları:)
E.t: Ay çok utanç verici benim için:) taraflardan birinin olgunluk göstermesi gerek ve ne yazık ki bunu yapan katana anne olmuyor da 5 yaşındaki çocuk oluyor.. rezalet!
Küçük Mucizem: Yakında kızından da gelir ses.. o eşten çok daha fazla dokunuyor:(
Ballı lokmam: Kaçırıyoruz da ben bilhassa çok çok kaçırıyorum sanki.. üstelik hak etmiyor çoğunlukla:(
Mmm:(
Abide: evet sonrası hep pişmanlık aslında o da birşeydr, çünkü bazen farkına varıp pişmanlığa da geçemiyor insan ki bence en kötüsü o.. O bir kaç derece daha kötü bağırmaktan..
Itır: öhöm öhöm! Ben küçükken hayatta böyle değildim sessiz sakin, önüme geleni kabule den bir tiptim.. yemek dışında..
Annelilim: :)
Bir annenin paylaşımları: Ah be canım arkadaşım, senin durumundayken ben de kontrol edilemez olmuştum.. Zor çünkü.. Allah kolaylık versin..
Feride'm: ahaha canım benim ne kadar düşüncelisin:) teşekkür ederim. Valla onun da sabrının sonu var haklısın.. bazen haksızlığa uğradığında bakıyor ki lafla olmayacak öyle içten bir ahhlıyor ki bağırarak içim acıyor!
Kiraz'ım: Ne fena bir anne için değil mi? bilrek mi yapıyor, beni utandırmak için yoksa sahiden de çözüm mü bulmaya uğraşıyor bilemiyorum.. ama ben 2.seçenekte durduğum için pek burkuluyorum:(
öperm ben de kirazım.
Hakan Deniz: İnşaallah öyle olur.. Başkasını düşünen, empati yapabilen ve kendini eleştirebilen.. sevgiler :)
İlknur Malcı: :)
Sevgiler ve teşekkürler herkese
her eve lazım Selim'den :))
ilerde blog'ları ellerimizden alıp anneme-babama bugün bunları öğrettim diye başlıyormuş bizim bücürler...
Karşı blog oluşturup rezili rüsvay da edebilirler Bahar'ım:)
arada bır bende kendımden gecıyorum. cok fena. bana kıbar kıbar soyle, bagırmadan once uyarmadın kı dıyor cımcımem.
ama neden opturmuyor kendını kı. cok fena. nasıl akıllı bır oglun var. masallah.
Çok fena.. ben dün hepten savruk, dağılmış ve saçma sapan idim.. okudun mu bilmiyorum bir gün gene böyle hoyrat davrandığım ve Selim'in pür ciddi olduğu bir anda selim arkasını döndü ve yoluna devam ederek.. sen ne saçma sapan bir annesin dedi bana.. haklıydı! hiç birşey diyemedim.
Maşallah süper süper :) gözümde canlanıyorsunuz okurken
Yorum Gönder