“Ah şu yalnızlık
Kemik gibi…
Ne yana dönsen batar!”
“Evet hatırladım
Küçük basit şeyler
Yetiyor kederlenmeye.
Ya mutluluğa?”
“Yoruldum maddemden.”
“Bir kalbiniz vardır onu tanıyınız.”
“Değil mi ki, kavuşmalarımız topal
Ayrılıklarımız koşar adım.”
“Şimdi üzgünüz arkadaş
Yolumuza çıkmayın üzgünüz…”
“Ve bunları elbette çabucak geçelim sevgilim”
“Ellerimle
Kendi ellerimi tutuyorum
Yan yana
Gidermiş gibi kendimle.”
“Seni sevip çekildim, dedim dünya bu kadar”
“Gelecektim,
Ama daha bir kötü hatıram olsun istemedim.”
“… bulutlar açmadı, mavi gök orada mı? “
“Bir incelik gösterin, incinmesin yüreğim”
“Ah! Neden baktığım her yer senin olmadığın yer oluveriyor.”
“İçim kabarıyor, bıraksalar da ıssızlarda başım önümde, kendime gömülerek dolaşsam.”
“Güzel günler çabuk geçer.”
“Bakıyoruz da gönlümüze, kırık.”
“Zirvesine göz koyduğum dağlara bak, koşup takıldığım çitlere bak…”
“Dedim ya oturuyorum öylece. İyi ki etrafımda kalbimi tanıyanlar yok.”
“Burada zaman falan yok..
Üzerime kıvrılıp oturmuş, beni kımıldatmayan bir şey var onun yerine…”
“Bazen birdenbire aklıma geliyorsun
Öyle olsun istemiyorum kasıtlı düşünmek istiyorum seni. “
“Oturup konuşalım. Bulsun kelimem kelimeni…”
“Bohçam boş, öteberim eksik, azığım kuru, canım aç..”
“Kırlarda çiçekler artık bensiz açacak”
“Beklemek daha başka şey.”
“Öptüm sonsuz gidişinden.“
“Göç içimizedir”
“Nereye kadar kendinden kaçabilirsin?
Ya bir de geri dönemezsen?
“Fakat ben artık sana doğru yola çıktım.”
“Bir ölüm vefalı, bir de sonbahar.”
“İşte böyle böyle büyüyorum.
Bir gündüz geliyor, bir gece.”
-Zarif adam Cahit Zarifoğlu-
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder