Kumaşları seviyorum. İkea kumaşlarını
da. Hemen her gittiğimde kumaş reyonunda şöyle bir dolanır, birkaç iç
geçirir ve zar zor ayrılırım. Almaya kalksam fuzuli alışveriş, israf,
hem makinan bile yok, ne demeye alıyorsun derim, almazsam aklım kalır.
Geçen sene koltuk minderi yaparım diye iki sevdiğim kumaşı dayanamayıp
aldım, gerekirse elde dikerim diye, nitekim yapmışlığım çok. Ama elbette
o kumaşlar öylece duruyorlar ve beni de çok sıkıyor bu durum. Derken,
şükürler olsun ki zamanı geldi ve ilhamı gönderdi Rabbim:)
Hani Yamalı Tablo yapmıştım ya,
onu pek aceleyle, çocuklara yakalanmadan ve bir tür deneme mahiyetinde
yapmıştım, uzaktan iyiydi ama detaylarındaki kabalık canımı sıkıyordu.
Birgün eve kalabalık bir misafir gelmeden aklıma birşey geldi. Yemeği
işi gücü bıraktım, gittim koşa koşa kumaşı aldım ve neredeyse hiç
düşünmeden, ki düşünmeye zaman yoktu, kumaşı kesip ardından kanvasa
çiviyle tutturdum. Sonuç mu, bence kesinlikle harika oldu.
Bundan sonra sevdiğim kumaşları seve
seve alabileceğim. Çünkü ne atıl, ne de fuzuli olacaklar. Üstelik
hayalimde böylesi yamalı bir tablo yapmak da var. Sevdiğim kumaşlardan,
hatıralardan derlediğim, araya başka güzel şeyler ekleyeceğim… Evet,
sevdiğim şeylerin gözümün önünde olmasına ihtiyacım var. Hele o canım
kumaşlar…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder