8 Temmuz 2013 Pazartesi

Melodiğim: Cekcek ol!



Kasım 2012
Selim ödev yapıyor, Kerim ilgisizlikten çıldırıyor. Ne yapsam abisine bulaşıyor. Ben de kızıyorum en son ve ağlıyor. Sonra da dönüp abiye naz yapıyor:
-Abiiiii, öghgmgmmg (anlamsız ağlak nazlanma sesleri) , abi öghngmg ?!!!
-Ne var Kerim, n’oldu?
-Bişhey var, anneden bişey var, deyip sahte ağlamaya başlıyor.

.
Delianne do not copy5
.
Aralık 2012
Incredibles (İnanılmaz Aile) filmini Selim çok seviyor, Kerim de seviyor. Ancak filmin sonunda Jacj-Jack (Cekcek) ‘in ateş topuna dönüşme sahnesinden ödü patlıyor ve mümkün değil orayı izlemiyor. Ve muzır Selim de ne zaman Kerim’i kaçırtmak istese Cekcek kozunu kullanıyor,  işe de yarıyor ve Kerim derhal koşarak ortamı terkediyor. Ancak gün geliyor roller değişiyor.
Birgün Selim kendine ait oyuncakla mutlu mesut oynayan Kerim’e şiddetli bir müdahalede bulunuyor. Kerim oyuncağı bırakmamak için canhıraş şekilde çırpınıyor, doğrusu bir süre iyi de kuvvet uyguluyor ancak en sonunda direnci kırılıyor. Malum biri 30, biri 13 kilo. Ama o an nasıl oluyorsa oluyor, sanırım melekler imdadına yetişiyor, Selim oyuncağını eline geçiriyor ama yere de yapışıyor üstüne bir tane de Kerim vuruyor. Ve dönüyor abiye doğru:
-Hıh! Canın yansın! Cekcek OL! (Yanmak her türlü yanmak işte:))
.
cekcek ol
.
İskoçya’da gene soğuk bir gün. Kerim yüzünün ve ellerinin üşümesinden hiç hoşlanmıyor. Sonra aniden güneş çıkıyor ve sanırım ısınmaya başlıyor :
-Teşekkür ederim güneş, benim ellerimi çok sıcak yapmışsın!
.
Delianne do not copy1
.
Bazen ağlayarak dert anlatmaya çalışıyor. Zaten karma olan dili hepten seçilmez oluyor. Bazen daha beteri oluyor. Ağlamanın en şiddetli, en krizsel ve en histerik anında birşeyler anlatıyor ve anlaşılmayı bekliyor. Böyle zamanlarda bir iki denemeden sonra kızmaya başlıyorum:
-Düzgün konuşsana Kerim, böyle hiçbirşey anlamıyorum!!
-Hık hık… Çok ağlayınca füzgün konuşamıyorum anne,.. hık mıkk gıkk… ağladığım için… birazdan geçer… hı hı..
İşte bu esnada alıp da onu içime sokmak istiyorum.
.
Bazen de bunun intikamını alıyor benden oğlum. Olur da kızmışsam:
-füzgün konuş anne!
.
Delianne do not copy2
.
Bir süre sessiz kalan Kerim’i aramaya başlıyorum zira anneler bilir ki bir çocuğun sessizliğinin ardındaki şey genellikle felakettir. Tedirgince sesleniyorum :
-Keriiim, nerdesin?
Ses yok, ama takır tukur seslerden anlıyorum ki banyoda ve sessizce çıkıyor oradan.
-Kerim, banyoda mıydın?
-Evet anne, özül dilelim.
-N’apıyordun orada?
-Ben de bilmiyorum.
Benim için hayatın şifresi gibi oldu bu cümle daha doğrusu çocukların zihnini çözmek isterdim ya bu da onun şifresi gibi. Bilmiyorlar ne yaptıklarını, yapıyorlar işte sadece.
.
Delianne do not copy3
.
Mayıs 2013
Birşeyi ısrarla ister mesela. Hele Selim’in oyuncakları sözkonusuysa bazen diretir bazen yılgınlığa düşer. Gene de umudunu tümden köreltmez. Ya da olmayacak şeyi ister.
-Anne bunu alabilir miyim?
-Kerim’cim o senin için uygun değil!
-Lütfen anne?
-Olmaz yavrum.
-Sonra verirsin anne, işallah mı? (inşaallah mı?)
-İnşaallah yavrum, derim ve oradan gülümseyerek uzaklaşır.
.
Önceki gün kendinde olan ama Selim’de olmayan bir oyuncağıyla oynuyordu. Selim normalde kandırmayı başarır elindekini almak için. Ancak bu kez Nuh dedi peygamber demedi. Ve ardından ekledi:
-İşallah sana da alırız abi!!!
.
Delianne do not copy4


Hiç yorum yok: