“Eğer bir bahçen ve bir kütüphanen varsa, ihtiyacın olan herşeye sahipsin demektir.” Çiçero.
“Allah’ım bana kitap dolu bir evle, çiçek dolu bir bahçe ver.” Konfüçyüs
Bu
göçebelikle devasa bir kütüphanem olmayacak benim; zaten artık öylesi
bir hayalim de yok, emelim de. Onun yerine okunması için bekleyen bir
raf dolusu kitabım var. Bir de kütüphaneler. Çiçeklerle dolu harika bir
bahçem de yok henüz. Ama minik, sıcak, benim gibi çok acemi birine uygun
düşen, hazır ve içinde ikramı bol bir bahçem var. Ne mutlu ve çok şükür
ki, düşündüğümden çok daha fazlasıyla buluşturulduğum, beni ziyadesiyle
mutlu eden, içinde sevdiğim hemen herşeyin minik de olsa bir örneğinin
olduğu, biraz bakımsız ama sevgiyle dolu bir bahçem var.
.
.Mutluluk; kesinlikle günün her saatinde değişkenlik gösteren güneşli bir bahçeye tanıklık etmekte. Güneşin en çok yakıştığı bu yerde, parlak güneş altında daha göz alıcı olan herşeyde mutluluk. Özellikle sabah saatlerinde, hava henüz pek taze ve çok ferah iken, bahçemize gelen misafirleri takip etmekte mutluluk. Kahvaltılık malzeme arayan haşarı sincaplarla, güneşlenen çığırtkan kuşlarla selamlaşmak mutluluk.
Mutluluk, bu sabahlara tatlılıkla başlayan çocuklarımla olmakta. Her sincap lafında pencereye tüneyen ve bahçeye dikkat kesilen, okula gitmeye hazır büyük çocuk ve onun taklitçisi küçük çocukla -Sabah Çocukları- şarkısını mırıldanmamda ve şükre boğulmakta mutluluk..
Mutluluk; gene sabah vaktinde güneş vuran çatılardan sanki bacası tüten ocaklar gibi çıkan dumanlara bakmak ve çocukluğumda çizdiğim bacası tüten mutlu evleri anımsamakta. İçimin huzurla dolmasıyla yüzüme vuran gülümsemenin farkına varmakta mutluluk.
.
Mutluluk; bıkmadığım, usanmadığım Çamaşır Seremonilerimi tamamlamakta ve fotoğraflamakta. Sanırım yavaştan deli damgası yiyeceğim bu sebepten buralarda..
.Mutluluk; ben çamaşır sererken kendimden geçmişçesine, eline geçirdiği tahta parçası ile kahraman kılığına giren bu miniğin farkına varmakta.
Mutluluk; bahçenin elmalarını topladığımız o anda. Üstelik çocukluğumun en nadide anlarını canlandıran bu emaye kovayla..
Mutluluk; artık benim için Peter‘la özdeşleşen, tadına doyulmaz bu pembemsi elmalarda.
.
Mutluluk; Hasat Zamanı’nı yoklayan babayla çocukların yüzüne vuran huzuru yakalamakta.
.
.Mutluluk; hasat zamanının ardından kulübeye vardığımızda gördüğümüz bu minik manzarada. Meğerse günlerce elmalarımıza dadanan arılar, aralık kapıdan girip içeri petek yapmışlar oraya. Ömrümde ilk kez arı peteği gördüğüm ve bu peteğin inanılmaz güzelliğine, şaşırtıcı geometrisine ve kusursuz işlenişine tanık olduğum bu anda yoğunca mutluluğa gark oldum. Ve gene şu Kızılderili tanımını anımsadım: Tabiatın bahçesinde küçük bir çocuk hayretiyle dolaşmak…
Mutluluk, hasat zamanının ardından bu bahçede kahvemi yudumlamakta..
Mutluluk; bazen sadece ikindi güneşi değen çimlerin güzelliğine bakmaya doyamamakta. Ve gene ışık, ah ışık diye çıldırmakta..
.Mutluluk; bilhassa Selim’in pek sevdiği -Berry- türünden meyvelerin bahçemde olduğunun farkına varmakta. Ve bu büyük ikramdan dolayı çok şaşırmak ve gene şükre boğulmakta. Özellikle Yabanmersininin (Blueberry) olgunlaşana dek geçirdiği her evrede bir başka renge bürünen ve harikulade bir uyum sergileyen meyve ve yaprağına bakmaya doyamamakta. Üstelik tezat halle başlayan ve muazzam uyuma dek giden bu hal; kırmızı yapraklar, yeşil meyveler, giderek pembe ve en son kırmızı yapraklar, hatta en son bordo olanlarla harmanlanan kırmızılar ve maviye dönen meyveler, mutfak penceresinin hemen karşısında duruyor tüm ihtişamıyla. Her seferinde mest oluyorum onlarla karşılaştığımda.
Mutluluk; gün doğumundan, gün batımına dek güneş alan bu bahçede bu kez ikindi güneşine tanık olmakta..
Mutluluk, güneş değen yaprakların aldıkları ışıkla şeffaflaşmasına tanık olmakta. Ve bunu trilyon kez fotoğraflamaya doyamamakta..
Mutluluk; geçen uçakları yakalamakta. Ve gene bu vesileyle çocukluğuma yolculuk yapmakta. Yahut yollara sevdalanmak ve hayallere dalmakta..
.Mutluluk; örümcek ağlarına, gene Selim vesilesiyle bunca dikkatli bakmak ve ağların estetiğine, zarafetine, kusursuzluğuna ve eşsizliğine hayran kalmakta. Üstelik gene Selim vesilesiyle öğrendiğim; örümcek ağının ipekten yapıldığı bilgisiyle neden bu denli parlak olduğunu anlamak bir başka mutluluk sebebi.
Mutluluk; kendiliğinden oluşan uyumlarda. Işıklarda….
Mutluluk; ben gezerken bahçede, kendi işini kendi görmeye pek hevesli miniğimin bisikletini temizlemesine şahit olmakta..
Mutluluk; keyifle kurulurken bu köşeye, kahve ve kurabiye eşliğinde, sabırsız bir minik elin uzanması hevesle kurabiyeye yanısıra benim de bu anı yakalayabilmemde..
Mutluluk; hiç haberdar değilken ve dahası aklıma dahi gelmiyorken, gene çocukluğumda kalan Sonbahar göçlerine İskoçya’da tanık olmakta. Hem de gene Selim vasıtasıyla. Ansızın haykırdı birgün bana; bak anne kaz sürüsü geçiyor diye. Hem çok sevindim bu manzarayla karşılaştırıldığıma ama hem de göçen, giden herşeyin bünyeme kattığı hüzün gibi ve dahası onlar göçerken ben olduğum yerde kalmışım gibi burkuldum bir anda. Diyordum ya; mutlulukla hüzün sürekli paslaşıyorlar aralarında benim dünyamda.
.
Mutluluk; çocuklarım oynarken açık havada, kavgasız ve uyumla, ben de asmışken çamaşırlarımı seremoniyle gene ve gururla, alıp da bilgisayarımı ve olmazsa olmaz kahvemi kurulmak bu mekana..
.Mutluluk; New York’ta günbatımının olduğu bu tişörte değen İskoçya günbatımının lezzetini duymakta. Ve bu kesişme ile iki kez mutlu olmak.
.Mutluluk; az sonra bitecek güne veda eden kuşların tünedikleri bu son durağa bakakalmakta. Ve çok derinliklere dalmakta ama huzurla.
.Mutluluk; güneş çekilirken bahçeden, son kahvemi yudumlamakta. Ama gene garip bir hüzün ve huzur karmasıyla. Zaten diyordum da; mutluluk ve hüzün paslaşıyorlar devamlı benim dünyamda. Hatta huzur ve hüzün de ha keza.
Şükürler
olsun mutluluğu verene, verip de farkettirene, farkettirip de şükretmeyi
nasip edene. Şükürler olsun şükrettikçe -bire yüz veren-e. Şükürler
olsun cılız ve kesik şükrüme rağmen -bire bin veren-e. Şükürler olsun
benden öte benden ziyade beni düşünene, benim için hazırladığı harika
mizansenlere. Şükürler olsun her anıma, her günüme, her saliseme.
Şükürler olsun hüznüme, huzuruma ve O’ndan gelene! Şükürler olsun
Rabbime.
Bunlar da ilginizi çekebilir:
Yavaş Aile Hareketi
Hoşgeldin Ya Şehr-i Ramazan
1 Ayna, 1 Soru, 3 Hediye
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder