1,5
sene öncesiydi. Henüz Dinozorlar ülkemizi istila etmemişti. Dahası
ülkemizde dinozor esamesi bile pek zikredilmemişti. Bırakın dinozorlarla
ilgili bir sergiyi, bir faaliyeti yahut bir filmi, dinozor kitaplarını,
dinozor oyuncaklarını dahi bulmak olası değildi. Selim’in dinozorlara
olan açlığını elimizde tek tük bulunan yabancı kitaplarla, İ. nin
yurtdışı seyahatlerinden edindiğimiz ganimet niteliğindeki birkaç parça
oyuncakla ve internette bulduğumuz videolarla gidermeye gidermeye
uğraşıyorduk. Elbette yetmiyordu. Üstüne üstlük internet
araştırmalarımız sırasında yabancı binlerce kaynağa, müzeye, filme,
devasa dinozor parklarına ulaşıyor, Selim sürekli iç geçiriyor yanısıra
gördüklerine ulaşabilmek için boyuna dua ediyordu. İşte bu açlık ve
yoksunluk zamanlarında bir film çıkmıştı Selim’in karşısına. JoJo adlı
çocuk kanalında yayınlanan Dinozor Kralı; bir istisna olarak müstesna
bir yer edinmişti hayatımızda. Ve oturmuştu evimizin kalbinin tam
ortasına.
Dinozora
hasret bir Dinozorsever olan Selim müptelası olmuştu haliyle bu çizgi
filmin. Gece uyumaya yüz tutarken; ya yarın geç uyanır ve Dinozor
Kralı’nı kaçırırsam, diyerek aniden yatağından fırlıyor, sabah şafak sökmeden; çatallı ve boğuk sesiyle; saat kaç, kaçırdım mı, yoksa kaçırdım mı,
diye telaşla dikiliyor ve filmin başlama saati olan 8.30′a dek sürekli
saati soruyor, uyumuyor, uyutmuyor ve tüm aileyi çileden çıkarıyor,
filmin gün içinde ikinci kez yayınlanan saatinde asla ve kat’a dışarı
çıkmıyor, çıksa da burnumuzdan getiriyor, tüm oyunlarını Dinozor Kralı
üstüne kuruyor hasılı açlığını gidermek yolunda bulduğu bu kanalı tıka
basa kullanıyordu.
Bir keresinde İ. nin iş seyahatinde peşine takılmıştık gene. Selim için çok acıklı olmuştu o seyahat,
zira JoJo kanalı yoktu otelde. Haliyle Dinozor Kralı çizgi filmi de.
Büyük bir hüsrana ve yıkıma uğramıştı Selim. Ciddi oranda depresyon
alametleri göstermişti. Filmi izleyemediği için son derece mutsuz ve
huzursuzdu. Ne söylesek mutsuzluğunu gidermeye kafi gelmiyordu. Sürekli
şekilde Dinozor Kralı’ndan bahsediyor, eve gidince izlersin,
tesellilerimizi, iyi ama kim bilir ne bölümler kaçıracağım, diye
yakınarak karşılıyor, hasılı teskin edilemiyordu. Otelde bulduğu tek
avuntu; yüzme havuzunda yüzmek oluyordu, bu yolla nispeten yatışıyordu.
Ve National Geograpic Wild elbette. Onun da katkısı çoktu.
Derken bu
yıla geldik. Dinozor filmleri çeşitlendi. Hele ki son bir yılda
ülkemizde Dinozor kültürü epeyce gelişti. Selim’in rüyalarını süsler
şekilde Dinozor dünyası büyüdü, büyüdü, serpildi. Çeşitli dinozor
sergileri, dinozor parkları açıldı ve oyuncaklar, kitaplar birbiri
ardına raflarda sıralarındı. Çizgi filmler arttı. Dinozor Kralı yanında
Selim’in internette video ve oyunlarını bulduğumuzda iç geçirdiği
Dinozor Treni başladı, Dino Timi ve Dinozor Kovası derken son olarak Dino Dan dünyamıza katıldı.
Kanada’da
yaşayan, 8-10 yaşlarında Dinozorsever bir çocuk olan Dan’in hayal
alemini süsleyen dinozor maceralarının anlatıldığı keyifli bir film.
Üstelik çizgi film değil. Sadece dinozorlar animasyon, gerisi ferah,
hoş, sıcak bir film. Selim çok sevdi bu filmi. Öyle ki ilk kez ben bu
filmin içine girmek istiyorum, dedi. Keşke ben de orada yaşasaydım,
keşke Dan’in arkadaşı olsaydım da onunla dinozor maceralarına
katılsaydım, diyerek iç geçirdi. Ve tıpkı Dinozor Kralı’nda olduğu gibi
bu filmin de hararetle ve hasretle saatinin gelmesini bekledi. Öğlen
12′de başlayan film için sabahtan saati didikledi. Kaçırdı mı ah vah
etti, kaçırmadıysa da bittiğinde gene söylendi. Hasılı bu kez Dino Dan
müstesna bir yer edindi hayatımızda. Doğrusu bu kez Dinozor Kralı’nın
aksine ben de hevesliydim bu diziye. Filmin aydınlık hali, mekanların
güzelliği, dinozor renklerinin bile ferah ve parlak renklerden seçilmesi
ve hele ki Dan’in mutlu çocukluğu, arkadaşları, ailesi keyifli kılıyor
filmi. Çocukluğumda izlediğim ve hala tebessümle hatırladığım; artık
klasik olan çocuk filmlerini anımsatıyor bana, sanırım bu yüzden iki kez
sevdim.
İşte
böylesi yoğun Dino Dan sevgisi altında gene İ. nin iş seyahati
sebebiyle İzmir’e gittik. Ve aklıma gelmeyen bir kez daha başıma geldi.
Otelde bu kez Minika çocuk kanalı yoktu; bu demektir ki Dino Dan de
yoktu. Selim gene çok bozuldu. Gene söylendi. Derken gene havuz fikri
ile keyiflendi. Gene National Geograpic ile bir parça teselli edildi.
Hasılı tarih gene tekerrür etti.
.
.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder