14 Mayıs 2012 Pazartesi

Dinozor Kralı & Dino Dan ≡ Tarih & Tekerrür



1,5 sene öncesiydi. Henüz Dinozorlar ülkemizi istila etmemişti. Dahası ülkemizde dinozor esamesi bile pek zikredilmemişti. Bırakın dinozorlarla ilgili bir sergiyi, bir faaliyeti yahut bir filmi, dinozor kitaplarını, dinozor oyuncaklarını dahi bulmak olası değildi. Selim’in dinozorlara olan açlığını elimizde tek tük bulunan yabancı kitaplarla, İ. nin yurtdışı seyahatlerinden edindiğimiz ganimet niteliğindeki birkaç parça oyuncakla ve internette bulduğumuz videolarla gidermeye gidermeye uğraşıyorduk. Elbette yetmiyordu. Üstüne üstlük internet araştırmalarımız sırasında yabancı binlerce kaynağa, müzeye, filme, devasa dinozor parklarına ulaşıyor, Selim sürekli iç geçiriyor yanısıra gördüklerine ulaşabilmek için boyuna dua ediyordu. İşte bu açlık ve yoksunluk zamanlarında bir film çıkmıştı Selim’in karşısına. JoJo adlı çocuk kanalında yayınlanan Dinozor Kralı; bir istisna olarak müstesna bir yer edinmişti hayatımızda. Ve oturmuştu evimizin kalbinin tam ortasına.
Dinozora hasret bir Dinozorsever olan Selim müptelası olmuştu haliyle bu çizgi filmin. Gece uyumaya yüz tutarken; ya yarın geç uyanır ve Dinozor Kralı’nı kaçırırsam, diyerek aniden yatağından fırlıyor, sabah şafak sökmeden; çatallı ve boğuk sesiyle; saat kaç, kaçırdım mı, yoksa kaçırdım mı, diye telaşla dikiliyor ve filmin başlama saati olan 8.30′a dek sürekli saati soruyor, uyumuyor, uyutmuyor ve tüm aileyi çileden çıkarıyor, filmin gün içinde ikinci kez yayınlanan saatinde asla ve kat’a dışarı çıkmıyor, çıksa da burnumuzdan getiriyor, tüm oyunlarını Dinozor Kralı üstüne kuruyor hasılı açlığını gidermek yolunda bulduğu bu kanalı tıka basa kullanıyordu.
Bir keresinde İ. nin iş seyahatinde peşine takılmıştık gene. Selim için çok acıklı olmuştu o seyahat, zira JoJo kanalı yoktu otelde. Haliyle Dinozor Kralı çizgi filmi de. Büyük bir hüsrana ve yıkıma uğramıştı Selim. Ciddi oranda depresyon alametleri göstermişti. Filmi izleyemediği için son derece mutsuz ve huzursuzdu. Ne söylesek mutsuzluğunu gidermeye kafi gelmiyordu. Sürekli şekilde Dinozor Kralı’ndan bahsediyor, eve gidince izlersin, tesellilerimizi, iyi ama kim bilir ne bölümler kaçıracağım, diye yakınarak karşılıyor, hasılı teskin edilemiyordu. Otelde bulduğu tek avuntu; yüzme havuzunda yüzmek oluyordu, bu yolla nispeten yatışıyordu. Ve National Geograpic Wild elbette. Onun da katkısı çoktu.
Derken bu yıla geldik. Dinozor filmleri çeşitlendi. Hele ki son bir yılda ülkemizde Dinozor kültürü epeyce gelişti. Selim’in rüyalarını süsler şekilde Dinozor dünyası büyüdü, büyüdü, serpildi. Çeşitli dinozor sergileri, dinozor parkları açıldı ve oyuncaklar, kitaplar birbiri ardına raflarda sıralarındı. Çizgi filmler arttı. Dinozor Kralı yanında Selim’in internette video ve oyunlarını bulduğumuzda iç geçirdiği Dinozor Treni başladı, Dino Timi ve Dinozor Kovası derken son olarak Dino Dan dünyamıza katıldı.
Kanada’da yaşayan, 8-10 yaşlarında Dinozorsever bir çocuk olan Dan’in hayal alemini süsleyen dinozor maceralarının anlatıldığı keyifli bir film. Üstelik çizgi film değil. Sadece dinozorlar animasyon, gerisi ferah, hoş, sıcak bir film. Selim çok sevdi bu filmi. Öyle ki ilk kez ben bu filmin içine girmek istiyorum, dedi. Keşke ben de orada yaşasaydım, keşke Dan’in arkadaşı olsaydım da onunla dinozor maceralarına katılsaydım, diyerek iç geçirdi. Ve tıpkı Dinozor Kralı’nda olduğu gibi bu filmin de hararetle ve hasretle saatinin gelmesini bekledi. Öğlen 12′de başlayan film için sabahtan saati didikledi. Kaçırdı mı ah vah etti, kaçırmadıysa da bittiğinde gene söylendi. Hasılı bu kez Dino Dan müstesna bir yer edindi hayatımızda. Doğrusu bu kez Dinozor Kralı’nın aksine ben de hevesliydim bu diziye. Filmin aydınlık hali, mekanların güzelliği, dinozor renklerinin bile ferah ve parlak renklerden seçilmesi ve hele ki Dan’in mutlu çocukluğu, arkadaşları, ailesi keyifli kılıyor filmi. Çocukluğumda izlediğim ve hala tebessümle hatırladığım; artık klasik olan çocuk filmlerini anımsatıyor bana, sanırım bu yüzden iki kez sevdim.
İşte böylesi yoğun Dino Dan sevgisi altında gene  İ. nin iş seyahati sebebiyle İzmir’e gittik. Ve aklıma gelmeyen bir kez daha başıma geldi. Otelde bu kez Minika çocuk kanalı yoktu; bu demektir ki Dino Dan de yoktu. Selim gene çok bozuldu. Gene söylendi. Derken gene havuz fikri ile keyiflendi. Gene National Geograpic ile bir parça teselli edildi. Hasılı tarih gene tekerrür etti.
.
.

Hiç yorum yok: