18 Ekim 2011 Salı

Ayın Blogu: Yenilenme

Kendime yönelik nisbi uyanışa geçtiğim andan bu yana, sabah saatlerini ne de çok sevdiğimin farkına vardım. Herşeyden önce ruhumda ve bedenimde bıraktığı his çok enfestir sabah saatlerinin. Mevsim ne olursa olsun, günün en aydınlık saatine tanık olmak, sabahın tazelik kokan havası ile ciğerlerimi doldurmak, radyoda çalan günün ilk şarkısını mırıldanmak, mutfaktan yayılan demlenmiş çay kokusu yahut ilk kahvenin kokusunun dolaştığı evde günün hazırlıklarına başlamak, hasılı berrak bir zihin ve dinlenmiş bir bedenle yeni bir hayata başlar gibi yeni bir güne başlamak sahiden de enfes değil midir?
ayın blogu
Hele ki ilk saatleri kaçırmadan yapılan kahvaltı pek özeldir, pek güzeldir. Hele hele ki bu kahvaltıya eşlik eden kadim dostlar varsa, durum tadından yenmezdir. İnce belli bardağa değen kaşığın çıkardığı enfes ritim, çatırdayarak ayrıldığında daha da gürleşen kokusu simidin, belki muhabbete katılan bir martı sesinin eşlik ettiği kahvaltılar ve kahvaltı saatleri düşündüğümde dahi içime huzuru işleyendir. Hele bir de dostlarla muhabbetten alıkoymayan, kelimelerin arasında usulca dolaşan, odaya dolan ama yormayan melodilerin eşlik ettiği kahvaltılar ruhuma şenliktir.
ayın blogu
Salt kendi kültürümüzün kahvaltısı da değildir huzuru veren. Hemen her kültüre ait kahvaltı içaçıcı, ferah ve keyiflidir benim nazarımda. Örneğin, Rus mutfağının vazgeçilmez lezzeti Bilini (bir tür krep yahut pankek), esmer ekmek ve smetanası (süzme yoğurt kıvamında enfes bir ekşi krema),  Amerikan mutfağının pankek ve Akçaağaç şurubu, yahut fıstık ezmeli ve reçelli ekmekleri, ya da İkea’dan çokca aşina olduğumuz İskandinav kahvaltısı; kuş üzümlü, yabanmersinli reçelleri ve yulaflı ezmeleri, Akdeniz mutfağının etkisindeki İtalyan ve İspanyol kahvaltıları; capuccino, espresso eşliğindeki, zeytinli, domatesli, fesleğenli ekmekleri, hepsi ama hepsi denemeye değerdir.
İşte bu Ayın Blogu da böylesi bir bloga denk düştü bu kez. İsveç’li, profesyonel bir fotoğrafçının, her güne bir şarkı eşliğinde düzenlediği, kendine ait, birbirinden ferah ve estetik fotoğrafların süslediği, her güne bir kahvaltı şeklindeki nadide blogu: 365 Days of Breakfast! Buyrun, gezinin ve keyfedin derim.
—————————————————————————————————————————————————————————–
Bu post geçen hafta Alternatif Anne‘de de yayımlanmıştır.
Bunlar da ilginizi çekebilir:

Hiç yorum yok: