BilimSelim – Yüceltme & Alçaltma
Selim’in eline fotoğraf makinasını
aldığı ilk zamanlardı. Flaşı kapatamadığı ve pırıl pırıl fotoğraflar
çektiği dönemdi hasılı. Bu dönemde bütün fotoğraflar pasparlak ve
nerdeyse bembeyazdı. Bu halde beni de çekmişti. Fotoğrafı buraya koymak
için aradım ancak bulamadım. Yüzüm bembeyaz, tenim aydınlatılmış gibi.
Ki bence güzeldi. Hiçbir kusur görünmüyordu. Cildim alenen ışıldıyordu.
Geçenlerde temizlik yaptığım sırada,
Selim fotoğraf kutusunu buldu. Pek sevindi ve heyecanla kurcaladı
kutuyu. Tek tek baktı hepsine. Kiminin hikayesini sordu, kiminin
hikayesini kendi uydurdu, kimine güldü, kiminde düşündü. Derken eline
İlter’le benim ilk yıllarımızdan kalma bir fotoğraf geçti. Bir süre
bakındı sessiz, ben de merakla vereceği tepkiyi bekledim. Bana döndü
elinde resimle,
-Annecim, burada ben yoktum değil mi? Siz de babamla gepp-gencecikmişsiniz değil mi?
O, gencecik kelimesindeki kuvvetli
pekiştirmeden işkillendim ama körolasıca kadınca merakıma yenilip konuyu
devam ettirdim. Normalde ev işi yaparken son derece aksi, çekilmez olan
ben, birden değiştim; en müşfik ses tonumla adeta yalvarır gibi sordum,
sözümona bu yolla istediğim cevabı almayı planlıyordum;
-Evet yavrum. Çok mu genciz burada, mesela çok mu değişiğiz şimdikinden?
-Evet! dedi Selim tüm keskinliğiyle.
Burada akıllı bir kadın duyacaklarını az
çok tahmin eder ve duymak istemediği cevabı almamak adına susmayı
tercih eder, ancak bahsi geçen kadın Deli Anne’yse aranır gibi konuyu
devam ettirir.
-Benim nerem farklı mesela? Dedim biraz korku ve biraz da umutla. Zira bir umuttur yaşayan insanı ve bu budala kadını.
-Yüzün flaşlı gibi! dedi Selim hiç
duraklamaksızın. Ve işte o anda Selim’in çekmiş olduğu o fotoğraf
gözümün önüne geldi. Yüzümün lekelerinin, renk değişimlerinin,
kırışıklıklarının olmadığı, pürüzsüz hali.
Yaşadığım ızdırap bununla bitmedi. Bizim pek açıksözlü Selim devam etti:
-Ben böyle görünmeni isterdim yüzünün!
Bebek teni gibi! dedi ve geri çekildi. Her zamanki gibi durumu kusursuz
betimledi, benim de içime hançeri sapladı gitti. Yıllar geçer, yaş artar
ama insan terütaze kaldığını sanır demek ki. Üstelik bu şuursuz zanla
çocuğuna maskara eder kendini yazık ki.
—————————————————————————————————————————————————————————-
*Resim: Beyhan İslam‘dan BilimSelim çizimi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder