İlk çocuk ve ilk anneliğin getirdiği yüksek acemilik ve açgözlülük ile önüme gelen her bilgiye geçit verdim. Kolayca ve kibarca zihnime yerleştiler ve kolay ayrılmadılar oradan bir daha. Üstelik bu yerleşmeyi başlarda ben bilgelik sandım. Müzik ve şarkılar konusunda da yanıldım. Bebeğinize daha doğmadan şarkılar dinletin, siz de şarkılar söyleyin derdi bu kitaplar. Öyle ki bebek bu seslere ve şarkılara aşina olarak gelmeli dünyaya ve kendine de, anneye de rahat vermeli. Ve müzik dehası olmalı emeklerimiz karşılığında.
İlk oğlumda koşulsuz kabullendim okuduklarımı, koşulsuz yerine getirdim. Klasik müzik dinlettim, en çok da ney dinlettim. Dinletirken de bir virtüöz yahut neyzen annesi olmayı hayal ettim. Bebeği sakinleştirmek gibi bir durumdan bihaber olduğumdan durumun gerçekliğinden epeyce uzakta, hayaller alemindeydim.
Kolik nedir bilmeden kolik bebekle kalakaldığımda derhal dinlediğim müziklere sarıldım. Lakin bir faydasını görmedim. Faydasını gördüğüm tek şey müzik değil salt gürültüden ibaret olan; saç kurutma makinasının sesiydi. İlerleyen zamanlarda da Baby Einstein dvd-lerini izlettim sürekli. Karşıma müzik dehası bir çocuk çıkmadı. Pek ilgisi olmadı müziğe oğlumun. İşin teknik kısmındaydı hep. İzlediği filmlerdeki müziği konularına göre ayırdı; korku, neşe müziği gibi yahut -Herşeyin bir ritmi vardır- gibi sosyal bir konu olarak algıladı müziği. Aldığım bilginin işe yaramadığının canlı şahidi idim vesselam.
İkinci oğluma hamileyken hiçbir bilgiye tutunmadım. Bilakis hepsini berhava saydım ve zihnimden atmaya uğraştım. Kolay ayrılmadılar ama aldırmadım. Canımın istediği ne varsa dinledim bu sırada, hiç bir şeye takılmadım. İkinci oğlum kolik olmadı. Müziğe dayanmadım. Lakin 3 aylık iken ilk işareti verdi oğulcuk. Ritim duyduğu an ağlamayı kesti, tepki verdi, gülümsedi. Derken kimse inanmaz diye anlatmadım ama taklit ediyordu sesleri. 6.aya geldiğinde benim dışımda insanlar da tepkisine şahit oldu. Ve şimdi aniden müzik başlasa susuyor, yetmedi bir de el çırpıyor ve keyifle sallanıyor. Üstelik ne denli hırçın olursa olsun şarkı söyleyince susuyor ve gülümsüyor. Hele kendi uydurduğum -dım çıkı dım dım- ritmine ne durumda olursa olsun gülerek, el çırparak ve bir daha istediğini belirtecek her türlü hareketle karşılık veriyor.
Fıtratta varsa vardır, yoksa yoktur benim anladığım!
43 yorum:
ay birden bire kendimi annelerin dünyasın buldum vallahi afalladım :)))
ahahha! Alemsin Nihan'ım:)
Tam de değiniz gibi fıtratta varsa vardır yoksa ne hacet..Bir video vardı tık rekorları kıran belki hatırlarsınız kağıt yırtılırken çıkardığı sesden keyifle kendinden geçen bir minik bir yavru :))Kağıdın çıkardığı sessss.....Sevgiler.
Katılıyorum. Ebeveynler olarak yetenekleri yönlendirebilir, biçimlendirebilir ve etkileyebiliriz ama çocukta bu yetenek yoksa da içine sokamayız yani :)
Deli anne , bu sayfa düzenine bayıldım. nasıl yaptın beaaa ve ben nassı yapabilirim beaa :-(( el yardım..
Katılıyorum arkadaşım,ama ya varsa kaçırıyorsam diye kırıp duruyoruz kafayı. Bu arada bende birden afalladım annelerin dünyasında, iyide oldu, öperim
birden nereye ışınlandım ben sahiden! n'ooldu bu kız taşındı mı? diye ürperdim. şu baby einstein'ların büyük balon olduğu bilimsel olarak kanıtlandı biliyorsun, Amerikan Pediyatri Derneği'nin demeciyle New York Times'da koca bir yazı çıkmıştı. Marangozluk da feci kafa açıcı bir iştir bu arada, Wittgenstein da marangozdu aynı zamanda, bilirsin, böyle bir ilgiyi tetiklemek için hangi CD'yi almalı acep? kalemine sağlık çok uyuz bi laf, ağzına sağlık diyim ben.
Zeynep: görmedim ben o videoyu ama pek de merak ettim.. biraz bakınayım.. sevgiler:)
MaiDerin: Ne güzel isminiz var.. Mai ismini çok severim.. oğluma koymayı dahi düşündüm ama zorlanacağını düşünerek vazgeçtim.
Ve yorumunuzda da haklsınız.. Doktorum demişt bana: su akar yolunu bulur, diye.. birşey varsa çıkar illa ki (inşaallah:))
Lalehan: nerden başlasam anlatmaya bilemedim ki, ama sen bilmediklerini sorarsan ben yönlendirebilirim..
Bige ve annesi: o yüzden ufak bir uyarı koydum.. uçuşa geçiyorsunuz diye:)
Canko'm ve Co'm: evet ani oldu böyle de .. şimdi ufak bir uyarı koydum, daha ne yapmalıyım diye de düşündüm..
ben bir de yenilerini aldım baby eisnteinlerin.. görüntüleri felan hoş geliyor ya çocuklara.. büyük beklenti içine girmemek lazım herhalde.. Selim klasik müzik seviyor ama bu sevgisi ordan geliyor gibi sanki.. ama yok beyin açıcı, yok zihin uçurucu, süper zeka yapıcı diye birşey yok elbette..
Kerim müziğe çok meraklı olduğu için belki keyfeder diye istedim almayı..
Ama Kerim senin dediğin gbi bir cd olsa daha çok hoşlanabilir.. Ritim delisi bir çocuk.. Biri bir yerde iki kez ayağını vursun herşeyi bırakıp oraya yönlenir..
Ve senin de gönlüne sağlık.
Eger bu muzikler vs ise yarasaydi etrafta bir suru mozart ve beethoven dolasiyor olurdu. Tabiki cocuklari birtakim seylere yonlendirmek gerek ama abartiya kacmadan.
Baby Eintein'lara gelince, benim kizim da bunlara bayiliyordu ama artik pek kesmiyor :)
Hem güzel hem de doğru tespitler yapmışsın yine...
Ancak bu kadar guzel ifade edilebilirdi gercekten:) Fitratta ne ise o oluyor, cok haklisiniz. Zorlama ile olan sadece kurulan hayallere oluyor. Ilgi alanlarini kavrayip sonrasinda ona gore yonlendirmek en guzeli..
Yazinizi cok begendim.
Sevgilerimle.
YANİ....
Geçenlerde nerede okuduğumu hatırlamıyorum bir haber vardı. Türkiye'de ilk suda doğum yapan kadın ve oğlu ile ilgili. Çocuğa doğduğu andan itibaren en iyi olanaklar ve şartlar sağlanmış, çocuk bu şartlarda yetiştirilmiş fakat çocuk babası gibi bir bankacı olmuş. Babası ise köyde yetişmiş o da bankacı olmuş.Aile ise isyanda. Bir durup düşünmek lazım.
Bende Defneye özel bir müzik dinletmedim. 7 aylıkken ben mini mini bir kuşu söylerken o hareketlerini yapabiliyordu.Daha bir iki aylıkken Kıraçın bir şarkısı vardı ismini hatırlamıyorum. Defnenin kolik krizlerini o şarkıyla durdururduk. İnan şarkı bitince yine başlardı ağlamaya.Ben de söylediğimde kimse inanmıyor.
Kerim'i elinde kaşıklar tencerelere vururken hayal edebiliyorum.
Deydam: değil mi ya :) evet bize düşen yönlendirmek ama her çocuktan bir deha çıkmayacağını bilerek:)
Biraz büyüdüler mi hevesleri kaçıyor zaten. Selim de 1.yıldan sonra izlemez olmuştu.
Annelilim: :)
Narçiçeği rengi: Ben de isminizi çok sevdim ve sitenizi de .. üstelik yemek bloglarında dolanmaya başlamışken tam da ne iyi rastlaştığımız.. benden de kocaman sevgiler.
Işıl:)
Defne Naz'ım ben de gördüm o haberi.. çok da eğlendim. Zaytung.com da idi.. uydurma diye biliyorum ben o haberleri ama çok da gerçekçi idi.. Bence modern tarzda yetiştirilen bir çocuk tarafından ele alınmış gibiydi.. irnoiyle karışık :)
ben inanıyorum arkadaşım.. Ben de gördüm zira..
Kerim pat pat çı tam:)
Mümineciğim,ikinci çocuğa gemeden bitirdim ben pedagog tarifiyle çocuk yetiştirmeyi.İlk üç sene uğraştım uğraştım baktım Deniz yine bildiğini okuyor bir amaaan sen de çektim ve işi doğaçlamaya döktüm.Ne çocuğu ne kendimi zorlamanın bir anlamı yok bence de.
Bu arada Selimciğim,yine güldürdün beni.Klasik müzik yerine saç kurutma makinesinin sesi ha.Alemsin vallahi :))
özlem
Evet zaytungdaydı, tamamen biz mükemmeliyetçi zamane ebeveynleri ile dalga geçmeye yönelik bir taşlama idi ve çok doğru noktalara taş atıyordu :)
Ben de 2. de daha rahat ve az araştırmacı olacağım..Hamilelik gidişhatından belli zaten :)
Dediğin gibi, hamurda varsa tabiiki yoğuracaksın, şekil almasına yardım edeceksin ama hamurda olmayanı da katmak için ne ona ne kendine eziyet edeceksin..
sevgiler
ps: kerim kaç yaşında?
Çok güzel bir yere değinmişsin, içgüdü denen şey annede öyle bir gelişmiş ki, aslında gereken her şeyi içten biliyor bir şekilde. Sadece o bilgiye ulaşabilmek için kendini dinleyebilmesi gerekiyor :)
sokma akılla olmuyor doğru:) keşke ilk çocukta anlayabilsek ama hep ikincilere nasip oluyor, ilkler deneme tahtası gibi:)
Çok güzel değişmişsin vallahi.İlklerde yapılanalr ikinciler de deneyim ile doğallaşıyor..Kerim çok şanslı bu durumda...Annelerin dünyasına geçiş süperdi :))) kolaylıklar sana , arkadaşım...
Ha ha haa:)
Nedense başlığı görür görmez o aklıma gelmişti ama yazıyıda okuyunca cuk oldu...Şöyleki;
HERKESİN BİR RİTMİ VAAAR DURUR İÇEEERİİİSUNDEEE,DURUR İÇERİiiSUNDEEE HEEEYYY:)))))
Öperiiim.
Merhaba Delişim...uzak kaldık ne zamandır...ne güzel yazmışsın yine...öpüyorum kocaman
Deli annem ozellikle gurultuye bayilma olayina bende bayildim. Cunku dogru. Bende o sekilde yaptim. Bol bol hamileyken muzik dinlettim ama cocuk gurultuyu seviyor. Ama su aralar vahap farsca ibranice muzikler dinletiyor. Cihan da dinliyor. Klasikden cok boyle relaxion, meditation tarzda muzikler daha guzel geldi bana. Budha bar filan.
Tabi dedigin gibi cocugun icinde varsa olur yoksa olmaz.
"fıtratta varsa vardır"....kesinlikle....sen paralasanda kendini olmazsa olmaz:)
Musikinin tesirini yadsıyamam ama fıtrat olayında bittabi haklısın çiçeğim!
Miya'nın da fıtratında fena halde 'ritm' var :)
Yüreğine sağlık! Hep yaz,hep anlat,hiç susma olur mu?
Seni Allah c.c için çok seviyorum.
(Bu arada ismin de ruhun kadar güzelmiş!)
Yavrularını öp benim için.Allah nasip eder de ikinci kez anne olursam ne hissederim diye merak ediyorum zaman zaman.
Yazdıkların,düşüncelerime ışık tutuyor.
Kalbinden öperim,sevgi ve selamlarımla
Özlemim: ben Allah'tan ilk senede vedalaştım bilmiş her kitaptan.. ara ara kaydıysam da ıvır zıvır bilgiye genel olarak aldırmadım.. oh iyi de yaptık! Yaşaşsın cehalet:) hoş artık hiçbirşey bişmeyen değiliz ama bu da bir şeydir:)
Itır:"Dediğin gibi, hamurda varsa tabiiki yoğuracaksın, şekil almasına yardım edeceksin ama hamurda olmayanı da katmak için ne ona ne kendine eziyet edeceksin.." evet, budur doğrusu..
Kerim 9 aylık arkadaşım.
Bu arada kolaylıkalr sana..
Deniz: evet canım ya, ah unutmasak bunu, her daim hatırlasak ve kendimize güvensek bu şekilde.. çocukları da kendimizi de rahat bıraksak bu vesileyle.
Yeliz: günah bu ilklere.. sırf bu sebepten en az 2 çocuğu olmalı insanın:)
İlknur: o geçişi kaldırdım.. şoka girenler olmuş :)
Banu'm: aha onu bilmiyorum ben:)
Gülçinim: özledim seni yahu.. Ama neler neler olmuş canım.. başınız sağolsun tekrar..
Gülom: belli olmuyor o çocuktan ne çıkacağı.. misal Selim'e ney dinlettim şimdi rock seviyor.. ciddi ciddi.. sert olsun müzik diyor..
Dilek: evet arkadaşım, biz yönlendirebiliriz de yeni bir çocuk karakteri inşa edemeyiz haşa!
Güzeeell, güzeell, tecrübe oluyor bana, okuyorum okuyorummm:)))
Pepela'm canım kardeşim, ya sana ne demeli?Rruha, göze, kalbe, her yerin bam teline dokunan güzel sözlerinle sen yaz Pepela'm.. ben de dinleyim:) Of, bir de keman demiştin değil mi? aklımda güzel bir kare var sana dair düşlediğim.. bir gün yazarım belki:)
sevgiler en yürekten..
Birdy: :) sen gene de günü gelince içgüdülerine güven daha çok... Acil durumlarda soruverirsin güvendiğin birilerine, bulandırmazsın böylece boş yere kendini..
Çocuğum yok, evli dahi değilim ama mutlu bir evlat olarak (yarım asır öncesinden bahsediyorum) tek olmazsa olmazın içeride tutulan değil apaçık gösterilen sevgi olduğunu biliyorum.
Doğal akışında evde çalan radyo, zamanımızda her tür müziği tek kanaldan verdiği için saz eserleri, türküler, TSM ve tangolar farkına bile varmadan yüreklerimize çivi gibi çakıldı. Evlerimizi huzurla doldurdu.
O kadar güzel ifade etmişsiniz ki içimden gelenin hepsini yazdım yorum olarak. Kusura bakmayın.
Sevgiler...
muminecim, bende hamileyken bir çok anne gibi çok müzik dinlettim kızıma ve doğduktan sonrada tam 1 yıl ama bana göre 10 yıl malesef gçmek bilmeyen kolik sancıları yüzünden dinlettiğim en güzel ses elektrik süpürgesi ve saç kurutma makinasının sesiydi:)) yokya ben artık bu yapılmalı şu yapılmalı, denilen şeyleri yapmıyorum, bildiğim gibi gördüğüm gibi büyütüyorum kızımı varsa içinde mozart da olur beathoven da :))
tabii ya .ana babanın gözleri çıkar okumaktan oğlanda tık yok .adeta kaçıyor,insan biraz çeker yahu.
Volkan Konak şarkisi:))) orjinali;Herkesin bir derdi var,durur icerisinde..vs.vs.
kolik çocuğa birebir abuk subuk sesler.yaşayan bilir.kızım da müziğe hayran.ağlarken aç bi müzik şak diye kesiyor sesini.pür dikkat onu dinliyor.hamileyken ben de aynı sen gibi ne varsa dinledim.arabeskten tut caza kadar.ruhum ne istiyorsa :)kızım da ben gibi olsun istiyorum.oğlandan ümidi kestiğim anlayacağın:)öptümm.
Asuman: Nasıl kusura bakarım, güzel arkadaşım.. öyle güzel, öyle sıcak şeyler yazmışsınız ki. Okumaya doyamadım.. Ve öyle haklısınız ki..apaçık gösterilen sevdi.. hayatın doğal akışında çalınan radyo sesi.. ben de sizin ifadenize hayran kaldım.. sevgiler :)
Filizim: O ilk hamilelik ve annelik manyaklığını atlattık birçoğumuz şükür:)
Nevalim::)
Banu'm: heee bildim bildiiim:)
Sitarem: ahaha ilkleri şah yapacağız derken madara olduk desene.. kısmet ikincilere:)
Ayni seyleri biz de okumus ve uygulamisiz demek ki:)) Ben de bizimkileri hep klasik muzikle uyuttum. Hatta Ece hala gece klasikle muzikle uyuyor. Acaba Berk'in bu sene biyografi odevi icin " Mozart" i secmesi bir rastlanti mi degil mi:)))) Ona ne diyeceksin
ben oldum olasi klasik muzik dinlemeyi severim. araba kullanirken, ofiste yada yemek yaparken yani muzik dinlemek istedigim her an hemen classic fm acarim. ohhh rahatlarim. gecenlerde braxton hicks'lerim tuttu(doguma hazirlayici kramplar)elim otomatik olaram radyoya gitti ve actim. dinleme ihtiyaci duydum nedense. rahatladim..sonra sancim gecti..bebegime de iyi geldi sanirim. insallah dogdugunda da sakinlesme ihtiyaci duydugumuzda ise yarar..
Didem'cim: Aslında temelde şu var bence anne severek dinliyorsa çocuk da seviyor.. Yoksa bir kaç beden büyük kalıyor :) Ben aniden karçıma çıkınca severim klasik müziği daha çok, Baby Einsteinler o bakımdan bana göre :)
Ve bravo Berk'e. ve annesine de:)
Banurose: İşte evet Didem'e dediğim şey geçerli burda da bence. Seb severek dinlediğin için bebeğin de haz alıyor bence.. ne de olsa o da içinde.. Eminim doğduğunda da işe yarar aynı müzikler.. Sevgiler ve kolaylıklar.
deli annem, bende müzik konusunda ve diğer konularda ne gerekiyorsa yaptım. aynen senin gibi. bir de sonuc bekledım. :)) bırsey olmadı tabıı. beklıyoruz. ben ıkıncıyıde dusunmuyorum. artık rastgele:)
Aahha Zeynep'im, işler bu kadar kolay yürümüyordemek ki.. yoksa günümüzde her çocuğun müzik dehası olması gerekmez miydi:)
Yorum Gönder