12 Ekim 2010 Salı

Eyvah! Ben Bir Çocuk İstismarcısıyım!

Blogun birinde rastladım bu resme. Bir kez daha anladım ki ben adam olmam. Ne diye "Bir arkadaşa bakıp, çıkacağım abi." edasıyla öylesine girip çıkmadın bloga be kadın? Bir yanım mağara anneliğini isterken, bir yanım zamane anneliğine kayar her daim.

Zamane anne tarafım, içi içini yiyerek hemen atıldı resme doğru ve aldı ağzının payını. Gözün aydın zamane annesi; merakını giderdin gidermesine de ne öğrendin kendin hakkında bil bakalım; bilgiç anne olmaya uğraşırken ola ola çocuk istirmarcısı olmuşsun. Hem de en alasından.



Acıyla farkediyorum ki, cinsel istismar dışında kalan maddelerin neredeyse tümünü uygulamışlığım var. İrkiliyorum!

Bu bilgilendirme ilanını hazırlayanlara şükran borçluyum(!) Hoş Hint yapımı bir şeye benziyor ama bizim bilmişler direkt alıp yapıştırmışlar üzerimize. Çocuk Koruma Hareketiymiş, peah! Yahu insan Allah'tan korkar be! Hiç mi yanılma payı koymaz insan ya da esneme payı? Ya da hiç mi üstünde düşünmez? Böyle katı bir kesinlikle teorilerini dayatan herkese kızgınlığım büyüyor giderek. Anne ve babanın iyi niyetle yaptıklarını bile bir çırpıda alaşağı edecek felaket tellalcıları da çocuk savunucusu yahut çocuk yetiştirme uzmanı olursa olacağı bu olur.

Ola ki o gün başım çok ağrıyor ya da hiç bahaneye gerek yok, canım istemiyor ve çocuğumu dinlemiyorum, ötesi berisi yok, derhal "çocuk istismarcısı" oluyorum. Ola ki o gün çok işim var ve çocuğuma yemek hazırlayamadım, öğün atladım, aç kaldı, ne oluyorum bu durumda, çocuk istismarcısı. Ola ki o gün çok kızıyorum çocuğuma ve "Selim aptal gibi davranıyorsun." diyorum, hemen ne oluyorum; çocuk istismarcısı. Ola ki o gün çok sersemlemişim işlerden, loğusalıktan, uykusuzluktan ve ütüyü açık unutmuşum, bu durumda ne oluyorum derhal; çocuk istismarcısı. Ola ki o gün bilgisayarda kaynaşırken Selim heyecanla yaptığı resmi göstermiş ve ben dönüp bakmamışım; derhal ne diye yaftalanıyorum; çocuk istismarcısı... Bu maddelerden en az birini "ben asla çocuğuma uygulamadım!" diyen bir ebeveyn çıkar mı ki? Çıkarsa samimi değildir zaten!

Çocuk-ebeveyn ilişkisini paranoyaklık gösterisine dönüştüren herşeye ve herkese itirazım var. Hasta edecekler tüm toplumu böyle giderse... Az gidin ya, gidin, gelmeyin! Cümle bilgiçler, özellikle sen AÇOK, modern annelik, kabuslarım, açılın biraz etrafımdan. Dellendirmeyin insanı uleyn!

Hala anlamadınız mı?
"Mutlu Çocuk ---> Mutlu Anne"  önermeniz tamamen yanlış ve koca bir fiyasko,
"Mutlu Anne ---> Mutlu Çocuk" önermesidir her daim aslolan.

Onun için anneyi kabuslara sokmayı bırakın da mutlu etmeye bakın, mutlu çocuklar görmek istiyorsanız. Ümit aşılayın, sıkıntı değil. Ya da iyisi mi "Ya hayır konuşun ya da susun!"

26 yorum:

annelili dedi ki...

Kaçtır yorum yazmaya çalışıyorum bir türlü olmuyor.
Senin söylediklerin olsa olsa ebebeyn istismarı olabilir.

Resimler harbi Hintli, birde altına Ünv. birimini koymuşlar cık cıkk cıkk...

Deli Anne dedi ki...

Annelilim, uyumadın mı sen de daha? Sabah zorlancaz, ben zorlancam kesin. Bu da çocuk istismarı. kendi istediğini yapmak için otur, sabah çocuktan sonra uyan, aç kalsın ..oho..
Ben giderim adım kalır.. öperim.. iyi geceler.

Yelish dedi ki...

Nasil guzel yazmissin
mutlu anne - mutlu cocuk
Ayrica yorgun,mutsuz vs oldugunda bunu cocuguna asla yansitmayan bir anne olduguna inanmiyorum
Bir anne kendini elestirebiliyorsa iyi annedir .
Not Deli anne nick'ine cok guldum , hepimiz anneyiz , hepimiz deliyiz heheh

Yelish dedi ki...

ha bir de ne olursa olsun vurma konusunda cok dikkatli olmaliyiz
Cocuga vurup ,sonra cocugu baskalarini patakladi mi gerilen anneler de biliyorum ben.
Biz ne yaparsak onlar da onu yapiyor
biz bagirirsak bagiracaklar,biz vurursak vuracaklar
Hemen cocugumun sagligini getiriyorum aklima,ya caresiz ya da kotu hastaligi olsaydi diyorum , o zaman cekecektim yaptiklarini ,hazir saglikli ,mutluyken sukredip ,onu oyalamak daha iyi diil mi
Hep bunu dusunmek lazim ,ise yariyor

New York'tan dedi ki...

Anneligi yasayarak ogreniyoruz, dedigin gibi her zaman ayni ruh halinde yani mutlu olamiyoruz ne yapalim :) kizdigimda oluyor oda cezasi verdigimde, dun parka gitmistik esimde bizimleydi cocuklar oynuyor arkadan bir ses geli kadin cocuga bagiriyor sinirlenmis belli ,uzaga gonderdi , otur dedi cocuk orada oturdu bekliyor anneyi, esim dedi ne vicdansiz nasl kizdi oyle dedim bende kadin nasil cileden cikti kim bilir o hale geldi ben evde kizarim ama disarida yapmam mesela herkesin icinde.

ONLARUYURKEN dedi ki...

hayırlı sabahlar
artık yorumlamıyacağım yazılarını,
sadece kocaman bir tebessümle okudum gidiyorum,
seni seviyoruz deli anne

anne kaleminden dedi ki...

bu afişi ben de blogumda yayınlamıştım. okuduğumda bunları yapmayan ebeveyn olamaz diye düşünmüştüm ben de. afişin hiçbir yerinde belirtilmemiş olsa da işlenen fiilin süreklilik arzetmesi sanırım kastedilen. yani çocuğunu bir kere dinlemedi diye hemen istirmarcı diye yaftalanılması çok acımasız gerçekten ki kabul edilemez zaten. güzel bir eleştiri olmuş. özellikle çocuk ebeveyn ilişkisini paronayaklık gösterisine dönüştüren herşeye benim de itirazım var. hasta edecekler toplumu buna da katılıyorum. çok kasıyoruz doğru anne olacağız diye, sonu nereye varacak bilmem.

Ekahvehane dedi ki...

Sevgili Deli Anne ve İzleyenleri;

Bu afişte yer alan bazı başlıklar, çocukları disipline etmekte kullandığımız bazı kurallarla ince bir çizgiyle ayrılıyor. Mesela, “aç bırakmak” :Biz değil miyiz? Reddettiği yemeği kabul ederek yemekleri seçmeden ve öğününde yemeyi öğrenmesi adına, o öğünü atlatarak aç bırakan? Ya da “çocuğu hizmetçi gibi kullanmak” : Kendi sorumluluklarını alabilmesini pratik etmesi için bazı ev işleri veren…
Bu ince çizgi; bu davranışların hangi amaçla yapıldığıdır.
Bazen de hiç amaçsızca ve farkında olmadan yaparız bazılarını. İşte burada da “anne kaleminden” ‘in dediği gibi bu davranışın sürekliliğidir o ince çizgi…
Yoksa hepimiz bazen “yahu ben nasıl böyle yaparım” diye hayıflandığımız davranışlarda bulunuruz evlatlarımıza
Sevgiler..

Deli Anne dedi ki...

Yeliz; merhaba. Söylediğine kesinlikle katılıyorum. Vurmak, en çok ürktüğümdür. Ve beni ondan daha çok ürküten; ben çocuğuma vurursam o bunu normal bir davranış kabul edebilir ve kendisine vurulduğunda da bunu kabul edilebilir bir davranış sayabilir. Ve muhtemelen bunu söylemeye değer bile bulmaz.

Biz çocuğumzua nasıl davranırsak başkaları da o şekilde davranır, tezine de kesinlikle katılıyorum.Bununla ilgili de bir yazım vardı. Kendi eşekliğimle idrak ettiklerime dair:)

Çocuğun sağlıklı olduğunu ve bunun ne denli kıymetli bir şey olduğunu kendime hatırlatmayı, uyanık kalmaya çalışmayı ben de denerim. Bazen işe yarıyor. Dizginliyor beni.

Güzel yorumların için teşekkürler
Sevgiler.

Deli Anne dedi ki...

New York'tan; Eskiden çocuklarına kızan anneleri görünce merhamet damarım fazlasıyla kabarır ve ben de o anneye kızardım. Ama insan yaşamadan bilemiyor. Şimdi anlıyorum ki bazen anne öyle bir hale geliyor ki çığrından çıkıyor, sonunda da en çok kendisi üzülüyor zaten. Öyle oturduğumuz yerden ahkam kesmek kolaymış vesselam.

Sevgiler.

Adsız dedi ki...

içgüdüleri bırakıp doğru ebeveyn olmaya çalışmak çocuğu delirtmiyormu ? çocukları bu hale sokan kimler? akşama kadar nette annecilik abacılık okuyan bizleri anne babalarımız büyütmedilermi? ozaman internet ve montessori eğitimimi vardı? hepimiz sorunlu bireymi olduk? yetiştiremedilermi bizi?

bakın bir örnek vereyim:
birşeyi icat eden amerikalılar
küçültüp kullanıma uygun hale geitren türkler
kullanmayı bilmeden satın alıp bozanlar türkler.

şimdi bunu çocuk eğitimine uygulayın.

kusura bakmasın kimse. ben süper çocuk yetiştirmeye karşıyım. çocuk gibi yetiştirmeye yakınım. yani kreşe de gönderirim, onunla kaliteli vakit de geçiririm ama duvarın köşesine işemesinide öğretirim. hepsi bir arada.

Adsız dedi ki...

küçültüp kullanıma uygun hale geitren türkler kısmı japonlar olacaktı. pardon.

Deli Anne dedi ki...

Onlar uyurken; :)

Anne kaleminden, güzel demişsin süreklilik kazanırsa o zaman istismara girebilir. O da girebilir olur ancak mutlak olur diyemeyiz.

Ekahvehane; Ne olursa olsun çok sevimsiz buluyorum ben bu afişi. Hintliler için anlamlı olablir, ya da Türk olup bunu kendi için çok anlamlı bulan da olabilir ama ben kendim için ne anlamlı ne de faydalı buluyorum. Rahatsız edici sadece benim için. İnce çizgi ayrımını elbette yapabilriz yoksa.

Sevgiler hepinize.

Deli Anne dedi ki...

Syrakusa, ahahaha duvara işemesini de öğretirim ha.. a çok ayıp:)

Şenay- Doğam dedi ki...

En güzel sözü en sonda dile getirmişsin...Ben mutluysam eğer Doğa zaten mutlu..

Güzel paylaşımın için teşekkür ederim..
Sevgiler..

Adsız dedi ki...

sevgili deli anne 4 çocuk annesi olarak posttaki resimlerdeki ebevynlerin var oldugu bilinciyle çocuğun öğrenme aşamasında yapılanları birbirine karıştırmamalı ve resimli mesajda yapılanlarla bizim terbiye anlamında yapmaya çalıştıklarımız bir tutulmamalı ..ayrıca hiçbirimizin bunları yaptığını düşünmüyorum öyle olsaydı mutlaka haber konusu olurduk ayrıca senın gıbı guzeller guzelı bır anne olsa olsa cocuguna bunları yapıldıgını gorunce ancak deli olacağını düşünüyorum..konu müthiş..sevgiyle kalın..

Deli Anne dedi ki...

Şenay - Doğa; Merhaba, Ben de teşekkür ederim.

Çokzarifişler; 4 çocuk annesi olarak böyle aktif olunabiliyorsa durum o kadar da ümitsiz değil demektir, en azından 2 çocuklular için.

Sevgiler

NzN dedi ki...

bütün bu sorgulamalar ve karmaşalar ürkütüyor beni zaman zaman çocuk yapma konusunda...
henüz anne değilim, çok uzun zaman geçmeden olacak gibiyim ama bir yanım "hadi hemen yap ne cici bi şey baksanaa" derken diğer tarafım etrafımdaki annelerin ve bloglardaki annelerin hayatlarını, yazdıklarını, sorguladıklarını görüp-okudukça " daha zamanı var mı ne?! bekle şimdi biraz, baksa milyon tane sorumluluk" diyor ve korkutuyor beni...
çocuk denen sevgi özü sadece sevgi temelli yetiştirilmez mi? insan yavrusuna sadece sevgi yetmez mi? sarıp-sarmalamak ve güven duygusu vermek ve bu ışıkla yol göstermek değil midir doğru olanı? bir yöntem mi izlemeli yoksa içinden çıkan insana neyin iyi geleceğini zaten özün bilmez mi?
bekara karı boşamak kolay diye bir laf vardır. benimki de o hesap oldu sanırım ama kendi içimdeki sorgulamaları bir anda atıverdim burada annelere denk gelince:)

herkese sevgiler

Deli Anne dedi ki...

NzN merhaba, "çocuk denen sevgi özü sadece sevgi temelli yetiştirilmez mi? insan yavrusuna sadece sevgi yetmez mi? sarıp-sarmalamak ve güven duygusu vermek ve bu ışıkla yol göstermek değil midir doğru olanı? bir yöntem mi izlemeli yoksa içinden çıkan insana neyin iyi geleceğini zaten özün bilmez mi?" öyle güzel özetlemişsiniz ki, sizin de özünüz hazır bence anne olmaya..

Ben bunaldıklarımı yazmayı tercih ettim, bu sizin gözünüzü korkutmasın. Güzellikleri zaten yaşıyorum nasılsa.. bir de kaygıları paylaşınca ve annelerin bazılarından da benzer tepkiler alınca belki bir nebze rahatlıyorum.

Sevgiler size de.

Milena dedi ki...

DeliAney iyi bir noktaya temas etmişsin yine.Mutlu anne-mutlu çocuk önermeni canı yürekten destekliyorum.çocuk yetiştirmenin püf noktası budur!

inci çiçeği dedi ki...

merhaba öncelikle bloğuma hoşgeldiniz, sefalar getirdiniz:))
bende http://www.nokuruncocuklari.blogspot.com/ blogumda belirttiğiniz resmi yayınladım ve yayınlamaktayım...
ben o resmi yorumlarken o davranışların kalıcı olup olmaması şeklinde yorumladım ki, doğrusuda odur, tabii ki zaman zaman çocuklarımıza doğru beslenme alışkanlıkları kazandırmak için bir iki kez aç bıraktığımız, yoğun veya stresli olduğumuzda dinlemediğimiz olmuştur...
ama bunlar; bu davranışları sürekli yapan, alışkanlık haline getiren kişilerin davranışları ile karıştırılmamalıdır, sevgiler:))

Deli Anne dedi ki...

Siz de hoşgeldiniz inci çiçeği :) Benim yazdıklarım, özalaycılıkla,abartıyla, ironiyle kendime dert anlatmak üstünedir daha çok. Birine öğüt vereyim, bir şeyler öğreteyim haddim değildir. Ben birine akıl vermekten haya etmişimdir ömrüm boyunca.Yazdıklarımı çok da ciddiye almayın derim:) malum delidir ne yapsa yeridir ehhe ..

nilo dedi ki...

Benim en çok kastığım nokta tutarlı olmak ne kadar zor olsa da ne kadar yorgun, yoğun vs olsamda tutarlı olmaya çalışıyorum. şimdi görüyorum ki acık terazinin kefesini acık fazla-az doldursam çocuk istirmarcısı oluyormusum... aman ne güzel :p

Deli Anne dedi ki...

Ya, önce özen, itina göster, gide gele çocuk istismarcısı ol.. ben çoccuk eğitimi diye geçen herşeyden kusacak hale geldim.. ne zaman merakıma yenik düşsem pişmqan oluyorum.. sevgiler.

Nil dedi ki...

Delisin melisin ama harbi anneymişsin vesselam :)

Deli Anne dedi ki...

Ah keşke, keşke! Değilim hiç ama dua niyetine olsun bu dediğin:)