Dün gece saat 22:20. Ev ahalisi tümden ayakta. Ev darmadağın. Mutfak tezgahında bardak koyacak yer yok. 7 kg.lık makinada, 2 posta yıkanmış çamaşır, sepete yığılmış, asacak bir hayırsever beklemekte. Lakin o hayırsever bir türlü gelmemekte. Yanısıra balkondan bile sayılmayan mutfak uzantısında, çamaşırlar asılı oldukları telde, katlanıp yerleştirilmekten çoktan ümidi kesmiş, günlerini gün etmekteler. BK(Büyük Kardeş) dışardan henüz gelmiş BB(Baba) ile. Uyku hazırlığı olmadığı gibi sokak kıyafetleri var üstünde. Bir tek KK(Küçük Kardeş) uyumaya hazır ancak onun da uyumaya niyeti yok. DA(Deli Ana), içindeki buhran, dışındaki karmaşadan bayılacak durumdadır. Nitekim gün içinde BK'ya yemeğini yedirirken, kendini tutmak adına tir tir titremiş 3-4 kez bayılmanın eşiğinden dönmüş halde. DA, bu kasveti kaldıramaz ve herşeyi olduğu gibi bırakıp kendini yatak odasına atar. Günü bitirmenin sağlıklı bir yolunu bulamamıştır nitekim.
DA, uykuya geçemez hemen. Zaten evin deli saçması hali de uykuya müsaade etmez. KK günlerdir devam eden huzursuzluğuna uykuya geçememeyi de eklemiştir. Mızıl mızıl ağlamaktadır. BB, BK'yı banyoya götürür. BK, sapıtır, DA, sesleri duyar, daha da kasılır, BB bağırır, BK daha da sapıtır. BB, BK'yı olduğu gibi bırakır ancak BK bırakmaz onu, kene gibi yapışır. BK krize girmiş gibi ağlamaktadır, BB ona aldırmamakta ve terslemektedir. DA, bu strese ve en önemlisi BK'nın kendini hırpalamasına dayanamaz ve kalkıp BK'nın işlerini yapar. Görüldüğü üzre atılan havlu, daha ilk dakikadan yerden alınıp, yüze göze bulaştırılmaktadır. DA'nın yakında eski paspaslığına döneceği gün gibi aşikardır.
DA, BK'nın işlerini halledince uyumaya koyulur. Kısa bir süre sonra KK kucağına bırakılır, nitekim BB'nin uzun süren uyutma çabaları boşa gitmiş, geriye tek çare emzirmek kalmıştır. Şükürler olsun ki KK, bu şekilde uyuyakalır. DA da kendini uykuya bırakır. Gece defalarca uykusu bölünerek uyanır, KK'nın kıvranmaları, BK'nın üstünü başını açıp açmadığı kaygısı ile.
Bugün. Saat 05:00. Ahalinin tüm fertleri derin uykudadır. DA, BK'yı kontrol etmek için kalkar ve bir daha uyuyamaz. Sessizliği fırsat bilerek semaya açar ellerini; -Ey Okçu!*- der, -Önünde kıvançla eğilmeye geldim,* lakin zihnime doldurduklarım bırakmaz peşimi, deşiyorlar sana olan teslimiyetimi, sen gör halimi, gör ki düzelt eğrilmiş başımı, beni!-
Saat 07:00. DA ferahlamış olarak gibi uykuya geri döner.
Saat 07:00. DA ferahlamış olarak gibi uykuya geri döner.
Saat 08:10. KK, BK, DA uyanmıştır. DA, çocuklarına kahvaltısını yaptırır. Üst - baş, alt, kaka, çiş, derken evin perişanlığına dayanamaz, kendini uykuya geri bırakır. Kalktığında ise dışarı çıkması gerektiğini anlar. Lakin yalnız vakit geçirmek için can atarken bunalan Selim'i arkada bırakmaya kıyamaz. Nitekim BB ile BK gergindirler birbirlerine karşı. BK sıkıldığını fazlaca belli eden aksi tavırlar içindedir. Onu öylece bırakıp gidemeyeceğini, gitse de kendini yiyeceğini anlar ve BK'yı alıp alelacele sinemaya gitmek üzere çıkar. Hava güzeldir, açık hava BK'ya da DA'ya da iyi gelir. Öyle ki arayıp BB'yi hadi siz de gelin Taksim'e gidelim demek ister. Görmek istediği sergi vardır nitekim Yasemin'den özendiği. Lakin BK sinemada kararlıdır ve DA'nın içindeki bilgiç anne; sözünü tutmalı ve örnek olmalısın, der ve sinemaya girerler.
BK pek keyiflidir. Sinemaya girişte de, çıkışta da önüne gelenle ahbaplık eder. Yanısıra DA'ya dönerek, fısıltıyla; - gördün mü anne, onlarla kısa bir sohbet yapıyorum- der. Karmakarışıktır, girdikleri film. DA, çok büyük keyif alır filmden, BK da öyle. Elinde koca mısırı, gözünde gözlüğü ve olmazsa olmaz suyu ile tam teşkilat kurulmuştur koltuğa, keyif yapmaktadır. Çıkışta DA, BK'ya alacakları olduğunu ve mızmızlanmaması söyler. -Tamam-der BK.
1 mağaza, bir kitapçı, 1 mağaza daha derken DA'nın korktuğu başına gelir. -Kakam geldi anne- der BK. Daha bakacak onlarca şeyi olan DA, yıkılır bu cümle ile. Eli, ayağı buz keser. Yanısıra elindekileri de bırakmaz, kasaya koşarlar. Bu sırada BK'ya telkinlerde bulunur; -Tutabilirsin, yapabilirsin dostum, sen dayanıklısın, sen T-rex'sin(dinozorların kralı)- türünden çeşitli gazlamalar yapar. BK dayanmaya çalışır, ancak belli ki daha fazla dayanacak takati kalmamıştır, nitekim harlı kokular çıkarır. Yanısıra sahiden de eli pek ağır kasiyere çıkışır -Biraz daha hızlı olamaz mısınız, neden bu kadar yavaşsınız!-. Görüldüğü üzre BK can havliyle konuşurken bile -siz- deme nezaketinden ödün vermez. DA, ise ya kakayı altına yaparsa senaryoları içindedir. Ay, uy, aman, çabuk derken, olayın kahramanı BK, günün incisini patlatır: -Güzel düşün, güzel olsun anne!-. Tamam, der DA ve çarçabuk tuvalete koşarlar, ellerinde 4 şişkin poşet, 1 kol çantası, bir mont ile. Nasıl olmuşsa askıya sığdırıp hepsini, kaka problemini çözerler. Ve ardına bakmadan, birşeyler dahi yemeden atıverirler kendilerini eve.
Evde, sabahki manzaranın üstüne eklenenlerle korkunç bir manzara bekleyen DA, önce BB'nin ve BK'nın evde olmadıklarını anlar. Yanısıra evde kendisini büyük bir süpriz beklemektedir. Ev derlenip toplanmıştır, çamaşırlar asılmış, mutfak ak pak edilmiştir, yanısıra yemek dahi yapılmıştır. DA, detaylara bakamadan BK'yı duşa sokar nitekim dışarda kaka evde acil duş almayı gerektirir. Duştan sonra BB'yi arar ve BB evdeki işleri hallettiği yetmezmiş gibi BK'yı alıp parka dahi götürmüştür. DA, BB'ye pek yoğun bir sevgi ve şefkat duyar. İçi acıma ve pişmanlıkla dolar. Sorgulamalar başlar. Haksızlık mı ettim, der beri yandan. Lakin bilir ki arada haykırmazsa ne denli cebelleştiği farkedilmez. Haykırmayı da hesap etmez zaten, oluverir hiç istemeden.
Ve atılan havlu bir kez daha yerden alınır. Yüze göze bulaştırılır.
Ve bu ödülden dolayı; Aylin'e, Serpil'e, Çakıltaş'a, Zuzuların Annesi'ne, Ahsen'in Dünyası'na, Ebru'ya, Aynur'a ve Aylin Anne'ye çok teşekkür ederim. Unuttuklarım yahut görmediklerim varsa affola! Ben de herkese veriyorum bu ödülü.
*Halil Cibran'dan
BK pek keyiflidir. Sinemaya girişte de, çıkışta da önüne gelenle ahbaplık eder. Yanısıra DA'ya dönerek, fısıltıyla; - gördün mü anne, onlarla kısa bir sohbet yapıyorum- der. Karmakarışıktır, girdikleri film. DA, çok büyük keyif alır filmden, BK da öyle. Elinde koca mısırı, gözünde gözlüğü ve olmazsa olmaz suyu ile tam teşkilat kurulmuştur koltuğa, keyif yapmaktadır. Çıkışta DA, BK'ya alacakları olduğunu ve mızmızlanmaması söyler. -Tamam-der BK.
1 mağaza, bir kitapçı, 1 mağaza daha derken DA'nın korktuğu başına gelir. -Kakam geldi anne- der BK. Daha bakacak onlarca şeyi olan DA, yıkılır bu cümle ile. Eli, ayağı buz keser. Yanısıra elindekileri de bırakmaz, kasaya koşarlar. Bu sırada BK'ya telkinlerde bulunur; -Tutabilirsin, yapabilirsin dostum, sen dayanıklısın, sen T-rex'sin(dinozorların kralı)- türünden çeşitli gazlamalar yapar. BK dayanmaya çalışır, ancak belli ki daha fazla dayanacak takati kalmamıştır, nitekim harlı kokular çıkarır. Yanısıra sahiden de eli pek ağır kasiyere çıkışır -Biraz daha hızlı olamaz mısınız, neden bu kadar yavaşsınız!-. Görüldüğü üzre BK can havliyle konuşurken bile -siz- deme nezaketinden ödün vermez. DA, ise ya kakayı altına yaparsa senaryoları içindedir. Ay, uy, aman, çabuk derken, olayın kahramanı BK, günün incisini patlatır: -Güzel düşün, güzel olsun anne!-. Tamam, der DA ve çarçabuk tuvalete koşarlar, ellerinde 4 şişkin poşet, 1 kol çantası, bir mont ile. Nasıl olmuşsa askıya sığdırıp hepsini, kaka problemini çözerler. Ve ardına bakmadan, birşeyler dahi yemeden atıverirler kendilerini eve.
Evde, sabahki manzaranın üstüne eklenenlerle korkunç bir manzara bekleyen DA, önce BB'nin ve BK'nın evde olmadıklarını anlar. Yanısıra evde kendisini büyük bir süpriz beklemektedir. Ev derlenip toplanmıştır, çamaşırlar asılmış, mutfak ak pak edilmiştir, yanısıra yemek dahi yapılmıştır. DA, detaylara bakamadan BK'yı duşa sokar nitekim dışarda kaka evde acil duş almayı gerektirir. Duştan sonra BB'yi arar ve BB evdeki işleri hallettiği yetmezmiş gibi BK'yı alıp parka dahi götürmüştür. DA, BB'ye pek yoğun bir sevgi ve şefkat duyar. İçi acıma ve pişmanlıkla dolar. Sorgulamalar başlar. Haksızlık mı ettim, der beri yandan. Lakin bilir ki arada haykırmazsa ne denli cebelleştiği farkedilmez. Haykırmayı da hesap etmez zaten, oluverir hiç istemeden.
Ve atılan havlu bir kez daha yerden alınır. Yüze göze bulaştırılır.
Ve bu ödülden dolayı; Aylin'e, Serpil'e, Çakıltaş'a, Zuzuların Annesi'ne, Ahsen'in Dünyası'na, Ebru'ya, Aynur'a ve Aylin Anne'ye çok teşekkür ederim. Unuttuklarım yahut görmediklerim varsa affola! Ben de herkese veriyorum bu ödülü.
*Halil Cibran'dan
84 yorum:
Arada bir isyana dönüşmezse gözleri görmez olabiliyor. Anne ciyakk yapma nolur diyor ida bazen:) İkisi birden ard ard düşüp ortalığı düzeltiyor.
Güzel anlatmışsın canım güzel demediklerini bile. Hepsi yaşamımızın gerçeği kötü demek sadece daha çok üzüyor o kadar havlu atılıyor, geri alınıyor tekrar atılıyor öyle ya da böyle devam ediyor...
bi dakka son paragrafta kısaltmalar karışmış.. neyse anladım ben onu:P
Ne güzel yaa, çok duygulandım. aferim valla, 10 point! öyle sevindim ki benim ev silinip süpürülmüş gibi hissettim vallahi:) Ayrıca insan kendini düzenleyince ev, iş, der top da düzeliveriyor sanki! yani bana öyle oluyo sanırım..
Ayy kıyamam! Şu iç sesini susturasım geliyo bazen :) Keyfini çıkar diyesim de geliyor. Hee bi de çocuk için bi daha mı düşünsem dedirtiyor yazdıkların bana :)
süper süper senin adına çok sevindim bayıldım hatta.Başarılarının devamını diliyorum Deli Annem.Ne iyi gelmiştir şimdi bu mola sana.Hadi rejime başla yarında,at üzerindeki fazlalıkları,nefes al yeniden doyasıya...
Öpüldün çoookkk..
bu tabloyu cok severim oncelikle :) hayat guzel ve dahada guzel oluyor kucuk suprizlerle :)
Ne gunmus ama...
Deli Anne'm, bende birgun evi o sekilde bulabilir miyim acaba? Okurken sanki yasamis gibi oldum. Su kaka olayi beni endiselendirmeye basladi.
ohh ohh çok sevindim deli annem,benim eşimin elinden hiç gelmez böyle işler,kıskandm valla,Allah dualarını kabul etmiş,eşin de duymuş feryadını,hep yardmcı olsun sana,hep sevin-sayın birbirinizi,mutlu olun inşaallah güzel evlatlarınızla birlikte...
Tekzib yazisi miydi simdi bu ;-)
Delı annecım; ne guzel yazmıssın konusur gıbı sonucta butun harfler mutlu ve huzurlu ya ona bak sen BK BA DA hepsı...
Sevgıler ha bır de Sabırlar;)
Ayyy delişim ya kendi halimi görür gibi oldum. Ama tek fark benim eş asla böyle bir sürpriz yapmaz:)))) En kolayından al bi kadın toparlasın der:)))Neyseki sonu güzel bitmiş :) 2 çocuklu halimi görür gibi oldum:)
bi solukta okudum okurken yoruldum :))) bidede hal bundan farklı değil..
seni her okumam bana ikinci çocuk olmaz fikrim için bir delil daha sunuyor...Delim benim, bizler sormadan sorgulamadan kendimizi yargılamadan annelik yapamadığımız gibi kaldıramadığımız fiziksel zorlukların yansımalarını duygusal olarak veren bir nesiliz. Ne diyelim daha çok talepte bulun İlter'den...
Ben okurken yoruldum Deli annecim, işte böyle zaten havlu atsan bir türlü atmasan bir türlü, ikisi de suçluluğa boğuyor insanı
ohhh.. rahatladım :))) arada mola iyidir, tekrarlamalı :)))
Hayat nefes,yaşam bir yol olduğundan yaşam yolunun her anını yaşamışsın.Tekdüze olsa öğreneceğimiz okadar çok şey olduğunu nasıl kavrardık.Yüzünüz tebessümmü,yüreğinize tebessümünüz hiç tükenmesin,sevgiyle kalın...
aslında sadece ev işlerini yapan bir yardımcımız bile olsa hayat bize güzel,pamuk gibi eş ve anne olacağız. :)) cumartesi günü biz de oğlumla karmakarışık'a gittik.bize de iyi geldi.
Esselamu aleykum,
Nasıl bir yoğunluk nasıl bir koşturmacadır öyle o ya? :)
Allah kolaylıklar versin, eşinizi de size yardımcı eylesin, işiniz gerçekten zor, kendimi düşünüyorumda bi uykusuzluk bile tahammülü zor görünüyor..
Muhabbetle..
Mümineciğim,nasıl özlemişim bir haftada seni.Çok güzel yazıyorsun,farkında mısın?Okurken o damadağınık avde,kaos ortamını iliklerine kadar hissediyor insan.Ne yaşıyorsan okuyanada yaşatmayı başarıyorsun.Yazmayı düşündün mü hiç?Yazarlığı.encehakkını verirsin sen bu işin,samimi söylüyorum.Bir düşün bence.
Duaya bayıldm.Ne kadar güzel,ne kadar ihtiyaç duyduğum ama bulamadığım kelimeler.
Demeden edemeyeceğim şekerim,hazır Selim kakayı yapmış,artık kafanız rahat,tuvalet endişesi taşımadan alışverişe devam etseydiniz ya,niye hemen döndünüz ki?Ama bu arada BB'yi can-ı yürekten tebrik ediyorum.Yapılabilecek en güzel sürprizi yapmış :)
özlem
Ebrum: ahaha ardarada verip topluyorlar ha:) manzara gözümüm önüne geldi sanki.
Feridem: İnsan da arıza yoksa yahut oluşmamışsa diyeyim aslında rutin iş sıkıcı da olsa üstünde çok düşünmeden yapılıyor.. ruhen yorgunluk mahvediyor değil mi:)
Müge: valla benim de.. bıdı bıdı bıdı.. yedi bitirdi beni.. dışımdan hiç konuşmam bu kadar ama tüm potansiyeli içime aktarıyorum demek.. çocuk için de yazdıklarımı baz almayın derim, nitekim hep diyorum.. zorlukları, sorunları yazmak kolay ama güzel anları ifade etmek çook güç aslında.
Yaruzem: ah rejim vah rejim:(
Özlemim: valla neyleyim satın alınan büyük hediyeleri.. işte en büyük sürpriz budur bir anneye veya yardımcı:)
Gülom: Ahaha çok mevzusu geçti bu kaka mevzusunun değil mi? Pimpirikli anneler bizi...
Architect: canım, ne güzel dilekler dualar.. cümlemiz için amin diyorum ben de.
Bercestem: İlter istiyordu böyle bir yazı ama zorla olmuyor tabi o işler.. kendiliğinden gelişti herşey. hoş kime tekzib oldu onu da bilemedim ya:)
bu kadar yorulmadan, yıpratmadan kendimizi çözüm yollarını yada dayanışmanın gücünü önümüze serse bu kocalar ama olurmu hiç. İlla çığrından çıkacak herşey ondan sonra büyük bir kurtarıcı edası ile gelip günü yada anı kurtaracaklar :))
geçmiş olsun güzelim. inşallah birzda olsarahatlamışsındır...
Bunlara birde çalışan DA eklemek, işin içinden çıkılmaz yapar. Sabah erken kalk hazırlan, kahvaltı hazırla, çoçukları yedir, içir okula gönder.İşe geç kaldım telaşı ile sokağa fırla, koşar adımlarla durağa doğru ilerle, otobüse zar zor yetiş, otobüse bin. (sabah ve akşam otobüs ve minibüsler tıka basa dolu oluyor) Otobüste o sıkışıklıkta ister istemez kuçük dokunuşlar veya sürtünmelerle tacize uğra. Gideceği yere var,
otobüsten in, işyerine koşar adımlarla git, işe başla. Sonra dönüş yine aynı sıkıntılarla dolu. İş yerindeki stresi tacizleri saymama gerek yok. Sokakta ayılar tarafından sözle tacizi anlatmama gerek yok. Dünyada kadın olmak zor. Anne olmak dahada zor.
Kiraz'ım: sana da arkadaşım sevgiler, cümlemize sabırlar:)
Aygül'üm: Her evde aynı delilikler olmak zorunda değil canım, endşelendirme kendini son aylarında :)
Gülcan: :)
Annelilim: esasında ha bir, ha iki her türlü delirmeye müsait halimiz.. seni korkutmasın yazdıklarım..
Bir Annenin paylaşımları: hiç deme arkadaşım.. her türlü bize düşen vicdan azabı, bol pişmanlık!
Nihan'ım: çok, pek çok tekrarlamalı :)
Nehire: Amin.. cümlemizin..sevgiyle.
Kara kitap: valla öyle.. tadından yenmez hanımlar olabiliriz yardımcıyla:) ne pırıltılı bir filmdi çok sevdim ben.
Derkenar: Selamün aleyküm arkadaşım, amin güzel dulalarınız için.. anne olunca çıta yükseliyor ister istemez.. otomtikman bünyeye yükleniyor sanki bu yeni hal.. matrix misali:)
sevgiler.
ÖZlemim: canım, ben de çok özlüyorum yokken seni.. dedim ama meşgul besbelli.. arada yokladım günlüğünü..
yazayım da özlemim benden olsa olsa deneme çıkar ancak başka da birşey çıkmaz.. hayalgücü yok, kurgu yok dolayısıyla.. yoksa çok seviyorum yazmayı, içinde kayboluyorum.. keyif alıyorum amma işte durum bundan ibaret:)
o kaka mevzusu bütün enerjimi tüketti Özlemim, devam edemedim gayri:)
Nehire: Amin.. cümlemizin..sevgiyle.
Kara kitap: valla öyle.. tadından yenmez hanımlar olabiliriz yardımcıyla:) ne pırıltılı bir filmdi çok sevdim ben.
Derkenar: Selamün aleyküm arkadaşım, amin güzel dulalarınız için.. anne olunca çıta yükseliyor ister istemez.. otomtikman bünyeye yükleniyor sanki bu yeni hal.. matrix misali:)
sevgiler.
ÖZlemim: canım, ben de çok özlüyorum yokken seni.. dedim ama meşgul besbelli.. arada yokladım günlüğünü..
yazayım da özlemim benden olsa olsa deneme çıkar ancak başka da birşey çıkmaz.. hayalgücü yok, kurgu yok dolayısıyla.. yoksa çok seviyorum yazmayı, içinde kayboluyorum.. keyif alıyorum amma işte durum bundan ibaret:)
o kaka mevzusu bütün enerjimi tüketti Özlemim, devam edemedim gayri:)
Oytunla hayat: rahatladım kısmen çok şükür ama tam değil:)
Hazar: valla zor, dediğiniz gibi de zor, evde oturunca da başka zor vesselam.. Allah selamet versin hepimize..
Sonu mutlu bitti ya. Nasıl sevindim anlatamam. Ben bile, BB'ye sempati duydum canım burdan. Kendisine örnek bir baba olarak sevgilerimi sunuyorum...
Seviniverdim :)
ya bak valla yakın olsak, alıcam o yavrukuşları bir süre, seni de sahile, sergiye, konsere vs yolluycam ama ne mümkün :)
sana bi şey diyeyim mi: bak yarım gün boş kalsan, rahatsız hisseder bedenin kendini.. hani dinlenmek bir yana, yine koşturasın gelir.. boşlukta hissedersin..
ve senden rica ediyorum, allahaşkına şu yetersizlik hissini, vicdanını ve suçluluğunu bir kenara bırak.. kendine haksızlık ediyorsun ve yazık da sana be gülüm..
öperim çok çok...
Tatlım,
bu zamanın kadınları kariyer de yaparım, missler gibi çocuğuma da bakarım modunda oldukları için babaların biraz anlamaları zorlaşıyor. Ama sonuçta böylesine güzellikleri yaşatmayı sa biliyorlar. Hayatta istemiyi bilmek gerekli. Bilmek ve söylemek,elbette hayat ve çocukları iki kişinin paylaşması gerekli.
Bence eşlerine de haksızlık yapmadan paylaşmasını istedikleri şeyleri yaptırmalı tüm kadınlar.
Galba öğrenemeyen erkek pek azdır.İşte onu bilmek sanat bence.
Sevgiyle kal.
Mutlu sonla bitmis ya rahatladim deli anncim, var ya seni cok iyi anliyorum uc gundur her gun sabah 11 aksam 8 disardayim mecburiyetten, ev aldi basini gidiyor utu camasir, yemek ne ararsan , bugun ara verip islerimi halledicem :)
Hemen yumuşama da BB havalara girmesin. Haksızlık falan ettiğin yok. Ahtapot musun ki heryere yetişesin. Ama yazdıklarını okuyunca nefes nefese kaldım sanki koşturan benim :)
Ay icim sisti okurken ama sonunda rahatladin ya bende bir nefes aldim sanki:))
bu yazını ana fikri
Güzel düşün, güzel olsun anne!olmalıdır.zira ilk baştaki karamsar tablo gökyüzündeki griliğin dağılması gibi güzelleşmiş er kişsinin varlığına vebirliğine duyulan minnet övgüye şayan hale gelmiştir.ve tüm bunlar BK nın kalpten dileğiyle gerçekleşmiştir.DA huzuru ve sükunu büyük aşkı BB ile yakalamıştır:)
Okurken sonunda süpriz olacağını bekliyordum ; böyle durumlarda BB lar birden insafa geliyor ve tüm hünerlerini ortaya döküyorlar... ( dökmeyenleri liste dışı bırakıyorum , vicdanları ile muhasebeye davet ediyorum hatta )...Süprizinin gerçekleşmesi beni çok mutlu etti, sanki benim mutfağım temizlenmiş gibi sevindim gerçektende :)))
Bol paylaşımlı senin için az buhranlı günler dilerim ,arkadaşım.Kilolarını çok takmamalısın ,emzirmek kilo vermene yardımcı olacaktır.Doğumdan sonra normal , eskisi gibi iki dirhem bir çekirdek olacağın günler çok yakınmış ,öyle duyumlar aldım.Hemen seninle paylaşmak istedim :))) sevgilerimle
benim eşim de asla evi toplamak gibi bi süprizde bulunmaz ama ben doğuma giderken bütün tembihlerime uymuş banyoyu falan yıkayıp kurulamıştı, çoraplarını ortalıga bırakmamıştı hastaneden gelince evi bıraktıgım gibi görmek bile bana yetmişti. bide ev hanımısın ne yapıyorsun akşama kadar derler ben evlenince anladım ne yapıldıgını. evlenmeden önce "oh evde oturcam walla çalışmıycam ayak ayak üstüne atıp kahvemi höpürdetcem" diyordum ama öyle değilmiş.
hehe sevdim bu postu. Hep böyle işte ya... paralan parçalan dağıl yağmalan sonra küçücük sıcacık minnacık bi detay alsın seni suratına iki tokat çaksın ve düşündüklerin yüzünden pişman bıraksın...
ödülün hayırlı olsun, valla haberim olaydı bende destek olurdum.
seviyorum seni, sarıl havluna :)
Ne güzel sıkıntılı bir günün sonu mutlu sonla bitmiş.
Hani evi toplu buldun ya,aklıma hiç eşinin toplayacağı gelmedi:)dedim kim topladı acaba:)ciddi böyle düşündüm.Bizim böyle sürplerimiz pek olmuyor da:)Allah'a emanet ol canım...
ben dağınık bıraktığım evi daha da dağınık çok buldum da hiç dağınık bıraktığım evi toplu bulmadım:))))
deli anne, kaka olayi benim bile kanımı dondurdu burda ama güzel bir gün olduğu izlenimi edindim ben buradan :) hele döndüğünüz zamanki evin hali her annenin hayali :-)
Sizin BB almis eline sihirli degnegi ve herbirseyi halletmis! birde yetmezmis gibi yemek! Vallahi B-R-A-V-O!!!
benim kocabey cocuklardan once yapar-di. Dikkatini cekerim COCUKLARDAN ONCE! Ama son 3 yildir bir kere bile gormedim, yasamadim( Belki cocuklar buyuyunce yapar, diye teselli ediyorum kendimi:P
ps: bu arada alacaklarinizi o durumda bile birakmamaniza cok guldum:) ve tabii ki t-rex'i tebrik ediyorum.
Hem BB' yi hem de seni kutlarım! Ben evi o halde bırakıp asla çıkamazdım, çıksam da ne filmi anlardım ne gezdiğimi:) BB'yi de tekrar tekrar kutluyorum, gunun mutlu bitmesini sağlayan o aslında :)
sevgili DA 1 haftadır hastayım öncesinde de oğlum hastaydı ev şu an savaş alanına dönmüş durumda, eşimin bana bu sürede yaptığı tek hizmet oğlumu alıp bir öğlen kayınvalideme götürmek oldu kendide yardım için geri gelmedi zaten o yüzden boşverin işi gücü olduğu kadar napalım bizde bir kere doğduk bir daha da doğmuycaz değilmi
sakin ve HUZURLU günler dilerim
ahhh ne güzel önce sinema üstüne bu sürpriz, ne de iyi gelmiştir :) hep böyle gitsin inşallah :)
güzel sonuçlanmış olması iyi=)
Canım,bayılıyorum yazılarınabazen kendimi ya da evimi bazen çocuklarla savaşımı görüyorum,bazen gülümsüyorum,bazen sonrasını merak ediyorum okurken,sanki ben de orada bir yerlerde oluyorum....gönülden gelen bu yazılar en azından benim gönlümde dile geliyor emin ol,sevgiler
Ayşegül Eyisoy
http://cafemis.com
http://cafemis.blogspot.com
A be benim Deli Anneciğim, önceki yazını okuyunca sıkıntılı olmana bolca üzülmekle birlikte havlu attım deyince bakıcı tutumaya karar verdiğini sandığım için de sevinmiştim. Neyse hayırlısı olsun, öptüm canım.
ha ha:) cıngar çıkarmadan bu adamlar hiç bir işe el atmıyolar...dimi?kendimi okudum sanki:)
dipcik not:)havlunun tekrar alnmısına sevindim...uzuuuunnnn zaman tekrar elden bırakmamak dileğiyle:)
canım sizin bb bu güzelliği yaptığı gün özel bir günmüydü?valla biz tek çocukla evi alıp götürmek isteyene bedava verecek hale geliyoruzda o zaman bile çooook ucundan belki yardım kırıntısı oluyor.yani bu güzellik iyi bir doğum günü hediyesi olur en işe yarayanından...öptüm..
bazı bölümlerini okurken acaba beni mi anlatmış deli anne dedim.özeliikle bk e yemek yedirme sahnesi bana hiçte yabancı değil.sevgiler.
BB, Vallahi hakkını vermiş, Büyüksün Baba :)))
Alllah yardımcın olsun şekerim çok zor ama ne yapalım artık...
Bu mutlu sonun tek bir günle kalmamasını dilerim senin için... hepimizin anne sıfatımızı arkada bırakacağımız anlara ihtiyacımız var. Bazen yazdıklarını okuyunca, topla pılını pırtını, çek kapat kapını, hiçbir yere gidemiyorsan, gel bir süre yanıbaşıma diyesim geliyor... komün halinde bakarız (veya baktırırız) bebelere...
Bu nedir bu?
Tipik Türk annesidir bu.
Bir versinler, verir bin katını
ooohhhh..iyi olmuş..demek ki arada hava kaçırmak lazım ki lastik patlamasın...öptüm canım delişim....
çook yorucu bi gün geçirmişsiniz 2.ç0cuk diye aklımdan geçinçe dur hele oğlun az daha büyüsün diyom kendime.sizde blogcu annenin yazısına yorum olarak yemekten şikayet etmişiniz çocuğunuz kaç yaşında bilmiyorum ama ben blogcuannenin yazısına yorum bıraktım bir yöntem tavsiye ettim benim işime çok yaradı eğer çocuğunuz anlıycak yaşta ise tatbik edin veya deneyin derim.Allah yardımcınız olsun
Çok sevindim canım adına demek ki neymiş arada isyan etmek gerekliymiş denesem mi acaba:))
ooooooooooooooooohhhhhhhh sefan olsun bir günlük yada yarım günlük nefes alışın iyi gelmiş belli.nerden mi anladım bb şevkat duyulmuş:)
şaka bir yana allah muhabbetinizi(iş paylaşımınızı)artırsın:)
sevgiler
Elifim Adam: BB kötülanse edildikten sonra okumayacakmış buraları, rahat yaz gayri dedi.. (birazcık alındı galiba)
Gülçin: canım benim:)
Mügem: bir başka Müge de iç sesini susturasım geliyor dedi :) ben de sıkıldım dırdırından devamlı.. dedim ya diğer Müge'ye konuşkan değilimdir dıştan ama içerden susmak bilmiyorum:)
öperim ben de..
Bülbülün yeri:sahiden de istemeyi bilmek, bilmiyorsak da öğrenmek gerekli..
Şeymam: Ah be canım Şeyma'm senin gibi hayırlı bir iş yapsam hem de fiziken yorulsam canım feda.. ama yaptığımız birşey de yok elle tutulur, eften püften ama ruhen yorgunluk var bolca..
Küçük Mucizem: Taslaklarımda ahtapotluk var, havaya girince yazmayı bekleyen ya da silinmek üzre bekleyen.. onu anımsadım :)
Sünter: daha ne detaylar var yazılmıyor.. ama okurken dörtnala koşar gibi oluyor sahiden.. Allah'tan yaşarken böyle gelmiyor insana:)
Sitarem: Evvet: Selim'in özlü sözle can verişi DA'ya.. küçük adamla büyük aşka ulaşma.. finale bak be ya:)
İlknur'um: melekler mi fısıldadı yoksa kulağına iki dirhem bir çekirdek olacağımı.. amanın tutmayın gayri:)
İki dirhem bir çekirdek: bak İlknur'un yorumunun ardından senin gelmen de bir işaret sanırım.. amanıın..
ev hanımlığı en ağır işçilikmiş meğer di mi.. kahveni köpürdetecektin ha:)
Derbay: Acı yok Rocky acı yok.. repliği en çok bize uyan.. :)
Sevilayım:Ecinniler değil ya.. ayhh.. korktum!
Sizler de Allah'a emanet olun:)
Missred: Bizdeoluyor arada, ben isyan bayrağını çekince daha çok:)
Yasemin: kabusumuz kaka! elim ayağım boşalıyor sahiden.. hoş benimki pek bolaşmadı o halde bile bırakmadım alacaklarımı ya:)
Seyhan'ım:ahaha iyi yakalamışsın beni canım.. bırakmama konusunda.. sanki bi gidip gelsem kaybolacak hemen.. ama needim indirim sezonu neme lazım.. gider mi gider.. giden de Kerim'e bir hırka, tişört bir de pantolon. kendime de değil hani:)
Zeynep:ben eski ben olsam çıkamazdım da, hele ki 2 çocuktan sonra önemini kaybetti o nizam, o intizam:)
canım BB:)
Minihobi:geçmişler olsun sizlere de..
Fragola: ahh Jepi ah ahahha nettin sen ya.. gülüp duruyorum bak:)
CMOS: :)
Cafemis: sevgiler sana da:)
Busem: yok be nerde canım ya.. öperim ben de.. senin de gazan mübarek ola..:)
Dilek: yalama olduk zaten havluyla ben:)
Keyf-i Sibel: Evet canım ya, güzel bir hediyeydi..
Umutlu hayat: ah o tiksinç sahne.. deli oluyorum deli..
Mlke'm: amin, cümlemzin canım arkadaşım:)
Banushka: zaten komün olsak böyle yekpare delirmedzdik:)
Sarkaç: :)
Gülçinim: ahha..
Ferhan: çok teşekkür ederim ilginize.. ordan ta buraya kadar gelip yazmışsınız, sağolun.. okudum şimdi yorumunuzu.. bahsettiğiniz şeyi ben de denedim.. çok da işe yaradı.. yemekte kısmen.. bazen ihmal ediyorum, bazen kenara atıyorum bu yöntemi.. ben davranış puanlama sistemi dedim buna.. ama bu ara herşeyde olduğu gibi bunda da savsağım.. sevgiler.. Allah sizin de yardımcınız olsun.
İkiz Annesi: Ne yazık ki.. sesi çıkmayınca kimse dönüp bakmıyor halin nicedir diye.. sevmiyorum böyle olmasını ama..
Sezom: Amin.. cümlemizin canım:)
Malum benim standartlar biraz yuksek (Isvecliler sagolsun:P) :P Enisteye benden selam soyle, her cumartesi ayni performansi kendisinden bekledigini de ekle :P
Haha, belki de onun için yapmıyorlar işte.. alıştırmammak için.. ama haksızlık etmeyeyim çoğunlukla ufak da olsa yardımı vardır İlter'in.. çığlığı duyduyunda ise büyük yardımı dokunabilir:)
Ara sıra bende benzer cinnetleri geçiriyorum :))) bakalım 2. çocuk eklenince cinnet katsayım yükselecek mi :))
o dağınıklığı, biriken işleri görünce insan yok toplanamaz diyor ama derler ya "göz korkar da el korkmazmış" toparlandıktan sonra ki aşamasına şaşırıyorum. Ama tabii bu güzel görüntü yarım gün ya sürüyor ya sürmüyor. :)
yorumumu cevapsız bırakmadığınız için bende size teşekkür ederim
Öyle güzel anlatmışsın ki okurken ben de yaşadım resmen seninle aynı duyguları. Sonu mutlu bitti ben de mutlu oldum. :)
Bu erkek milleti madem yapabiliyor böyle güzellikler, biz delirmeden önce yapsalar da hiç delirmesek dünya daha güzel olmaz mı???
ohhh be! dedim ben, kendi adıma, son girdiğiniz iki postu okuyunca. yaşasın! benim gibi birileri varmış, bizimki gibi dermeperüşan çocuklu evler varmış. evet, belki üzülmem gerekir, üzülüyorum da (üstelik kendimi de katarak) ama ne yalan diyim, bir ferahlık bastı. başka evlerin mutfağında da bardak koyacak yer olmayabiliyormuş. çamaşırlar günlerce sepette, askıda bekleyebiliyormuş. ne mutlu. ve diyorum ki, belki böyle de olmalı. su her yerde yolunu buluyor ya, çocuklar da öyle bulacak. etkinlikti, oyundu, montessori'ydi, madonna'nın doktoru bilmem kimdi, zımbırtıydı, bütün bunlar kendi bloglarımızda, internette, sağda solda, tanıdığımız ebeveynler arasında her birimizin birbirine yüklediği, gösterdiği, sunduğu, özendirdiği birtakım beyhude kalıplar. ve tümü de, bana kalırsa ekonomik arka planlı, anneliğin hamurunda varolan suçluluk duygusunu kazıdıkça kazıyan finansal süreçler hepsi, üstelik ego'ya çalışıyorlar. çocuğuma kendim bakıcam düsturuyla ne bakıcı, ne yardımcı tuttum, yemeğimizi yapan, kıçımızı toplayan, ütümüzü bitiren kimse yok. bütün bunları biz hallettiğimiz için babasıyla, oyuna, aktiviteye, zihinsel faaliyete dermanımız yok. sesler nasıl yükseliyor bazen. ama birlikteyiz ya, varsın ev dağınık olsun, o sevgiyi, hoyrat da olsa özveriyi her koşulda hissediyorlar veletler. gerisi boş. Idle Parent diye bir kitap almıştım tesadüfen, haberiniz var mı bilmiyorum, beni çok ama çok rahatlattı, mail adresime adresinizi gönderirseniz, yollamak isterim.
sağlıcakla kalın. ve hiç umursamayın, özellikle de suçluluk duygunuzu. ben de öyle yapayım. herkesin parenting gurusu olduğu bir dönemde bu samimi postlar için de ayrıca tebrikler.
Bahar: biraz yükselme oluyor, ama aada nefes aldırabilen olursa tonu düşük olabilir :)
thalassapolis; ev işleri, pelten çıkana dek yapsan da çok nankör be ya.. bazen ciddi ümitsizliğe düşünüyorum onların devamlılığını düşününce..
Ferhan:)
Özlem: valla çok güzel olur, öyle ki tadından yenmez olur :)
Canko &co: İnsan bir başka anneye konuşurken kendine konuşuyor aslında zaten değil mi? Ben de benim gibi düşünen birini bulduğumda çok seviniyorum.. İyi ki geldiniz, iyi ki yazdınız. Sanki şu an tam da lazım olan cümleleri kurmuşsunuz bir de içimi ferahlatan..
bahsettiğiniz kitabı duymadım.. doğrusu o kadar tiksindim ki bilgiç kitaplardan hiç ama hiç kitap bakmıyorum. Gördüm mü de başımı öte yana çeviriyorum:) Tabi bu arada iyi niyetli ve belki de yararıma olanları da harcıyorumdur muhtemelen..
Sizi gönderme zahmetine sokamam şimdi bahsettiğiniz kitap için, varsa şayet kitapçılarda bakınırım, tuttum aklımda:)
Siz de bol bol yazarsınız umarım, ben de sizi okumaktan büyük keyif aldım:)
Sevgiler.
Okadar yaşadıklarınızı birebir bende yaşıyorumki çok güzel anlatmışsınız,eh birde en sonundaki pişman olma hissiyatıda kadın olmanın dayanılmaz hafifliğinden olsa gerek,bazen yelkenleri hemen suya indirip kendime suçlu muamelesi yapmamada kızıyorum,oysaki tüm iniş ve cıkışlar insan olmamızdan değilmi elbette patlıyacagız,sonrada durulacağız.
pufff! ne günmüş!!:)
Deli anne okurken kendimi gördüm bir an üstelikte tek çocukla. Bu BB ler çocuklarıyla neden daha ılımlı iletişim kurmzlarda biz anaları sakin bir şekilde bırakmazlar. BU arada ben kendimi yatağa atınca bazen pasiflorada almayı ihmal etmiyorum :)
sen mutlu olunca bende oldum burada :)
gülerek iç çekerek anlayarak okudum yazını.. bazen isyan etmeden daha doğrusu böğürmeden anlaşılamıyoruz.. çok inceymiş ama parkı bile düşünmüş..
ne istiyorum biliyomusun bütün erkekler bi sabah uyandıklarında kadın olduklarını görsünler he he
"The Idle Parent" ebeveynlik manüellerine, çocuk yetiştirirken kalıp dayatan eğitim modellerine tepkili bir İngiliz baba tarafından yazılmış, Tom Hodgkinson. Çocuklarla kobay gibi yapmacık oyunlar ve etkinlikler sürdürmenin, oradan oraya koştur(t)manın, belli yöntemleri benimseyip ya da güya, ya da doğru dürüst anlamadan benimseyip dayatmanın sakıncalı yanlarını vurguluyor. Onlara elbette gereken ilgi ve sevgiyi gösterip kendi hallerine bırakmanın ve kendimizi de kendi halimize bırakmanın doğal ve sağlıklı bir tutum olacağını savunuyor. Alain de Botton, kitabı bugüne kadar okuduğu en destekleyici ve en teselli edici çocuk yetiştirme kılavuzu olarak tanımlamış. Sunday Times, kitabın ebeveynlere göklerden indiğini söylüyor. Bir de manifestosu var kitabın ki, aşağıdaki maddesi bu post için ayrıca anlamlı:
"Happy mess is better than miserable tidiness"
Şu adresten de belli bilgiler ve manifesto edinilebilir:
http://idler.co.uk/idleparent/
Sevgiler.
her annenin özellikle 2 bebeli bir annenin evinde bu tür dağınıklık ötesi manzaralara pek sık rastlanıyordur eminim. en azından bizim evde tek çocukla bile sıııııık sık görülüyor :)))) babaya da kocaman alkış. büyük bir incelik göstermiş ve devamını dileriz.
Ayşen: valla ben de kızıyorum bu hemen kendimi suçlama huyuma.. gelmişsin herşey yolunda çok şükür, rahatla, tadını çıkar, yok olmaz dertlenmek gerekmiş gibi suçluluk hissi peydahlıyorum hemen.
Serpil:)
Nil Ay: geçenlerde dr. bebek .ok huzursuz diye passiflora verdi, iyi de oldu, elimin altında.. yatmadan almayı düşünüyorum:) uyku yapmaz inşallah..
Baharım: hele şükür.. ben de seni görünce mutlu oldum arkadaşım:) hafifle di mi işlerin?
Uğurlu gelecek: ne yazık ki dediğin gibi böğürmeden anlaşılmıyoruz belki de biz doğru anlatamıyoruz kendimizi:)
Guguk kuşu: ahaha.. biz de dönüşelim bence.. hem iki taraf da birbirinin halini aynel yakin bilmiş olur:)
Canko & co: benim hayalim, idealim, ütopyam imiş desenize bu kitap.. valla yoksa şayet burda hiç ayıp olur demeden vereceğim mail adresimi:) sonra geri de gönderirim tekrar.. bayıldım o söze de..
ah yedim bitirdim kendimi.. sizin yazdıklarınız ve bu ara yoğun yaşadıklarım sanki birleşti ve uyan dedi bana .. kafamı toplamalıyım ve kendime yeni bir manifesto yazıp rahatlamalıyım ben de:)
Sevgiler size de
Sermin: Bizde 2.çocuktan sonra felç oldu adeta rutin işler:)
Idle Parent; yasemin'in (http://cemuyurken.blogspot.com/)
ozguranne'nin (http://ozguranne.blogspot.com/)
ve benim basucu kitabimiz :)
ozguranne'nin ve yasemin'in blogunda kitaptan notlar bulabilirsiniz. Adresini gonder deliannem, sana hediyem olsun buralardan ;)
e aşkolsun size, madem üçünzün de böyle bir şeyden haberi vardı da ne diye bana söylemediniz şimdiye dek:)
canım benim, taa ordan mı göndereceksin.. çok teşekkür ederim.. Canko'dan istedim kitabı, gönderecek inşallah.. aksilik olursa yüzsüzlük ederim valla:)
Yuzsuzluk ne kelime, Idle Parent i$birligi bu ;))
O biryerlere girer girmez daha etrafa bakinmadan "kakam geldi" olayini gayet biliyor ve yasiyorum. Senin yazdiklarini okurken de guldum...Hatta onca seyi toparlayip askilara asip, tuvalete onlarca tuvalete kagidi koyarsin sonra eller yikanir hersey toparlanir geri donersin "anne tine geldi!". Gercektir yasanmistir:))) Hikayenin sonu guzel bitmis bari, ona sevindim.
Anne ve bebişim: öyle olacak galiba:)
Didem'cim: ah! senin dediğin iki kere kabusu galina tüm anne ve babaların.. bizde de olmuştu o.. :)
Yorum Gönder