31 Ekim 2010 Pazar

Bumerang

Deliler Evinden Anılar'dan ötesine geçmem gerek. De hiç mecalim yok. Kelimeleri toparlamak bile zar zor idare ettiğim, benim için hayati önem arz eden, bir gıdım enerjiyi de boşa harcamak demek.  Öylesine şuursuz bir çırpınma ve giderek gerilimi artan bir döngünün içindeyim ki, her zaman yaptığım şeyi yapamadığımı farkediyorum; neden bunları yaşadığımı kendime sormayı yani. Şimdi ortalık süt liman. Kerim'in geceden başlayan  çıldırmışlığı az önce türlü ilaçların etkisiyle son buldu.  Selim ayakta olmasına rağmen çıt çıkarmaya korkuyor. Gün boyu Kerim'in bitmek bilmez ağlamaları, buna mukabil kendisinin yaptığı minnacık bir hareketin, benim tarafımdan dev bir tsunami dalgasına dönüştürülüp, bumerang misali geri fırlatılması, hem de büyük bir şiddetle, şaşkına, aptala, ne yapacağını bilmez, silik bir hale sürükledi onu. Haliyle derin bir sükut hakim eve. Olabildiğine sert kahvemi içiyorum, yapay bir uyanıklık yüklüyorum kendime. Günboyu içtiğim bu ayardaki kahveler olmasa kaç kez düşerdim, kimbilir?


Artan bu gerginliğin müsebbibi büyük oranda benim. Çünkü inanışıma göre, başa gelen iyi, kötü herşey kişinin eylemleri ile ilintilidir.  Hayat bir bumerang oyunu gibi adeta.  Ne yaparsan bir gün mutlaka geri dönüyor sana, hiç ıskalamadan hatta. Ve şimdi neden, diye sorduğumda kendimi buluyorum karşımda. Yoksa bunun aksi; tüm dünyayı suçlayıp, kendime acımak ki; hiç hazzetmediğim bir eylemdir o da. Bana kalırsa, kişi kendi dışında her şeye acımalı, ama kendine asla! Ve bence kendine acımak kadar insanı küçülten, acizleştiren bir başka duygu yoktur hayatta. Onun için neden bu kadar zordayım, diye kendime acımaktan hoşlanmıyorum. Bir an bu düşünceye yakalandığımı düşünsem hemen silkiniyorum. Gün içinde varolan kaos zamanında değil de şimdi farkına varıyorum bu netliğin. Son günlerde kendimi kaptırıp, çokça şikayetlenmek beni de ve doğal olarak etrafımdakileri de olumsuz etkiledi fazlasıyla. Çünkü gene bilirim ki; şükür ne denli nimeti, aşkı, muhabbeti, iyiliği ve güzelliği arttırırsa, şikayet de tam aksine azaltır, varolanları hatta.

Çokça şikayetlemek yerine sağlıklı çocuklar için çokça şükretmek gerek, biliyorum. Biliyorum da, o karmaşa ve kaos ortamında sağlıklı hiçbirşey düşünemiyorum, hemen sağduyumu, soğukkanlılığımı kaybediyorum. Peşisıra gidiyorum önüme gelen her fırtınanın.  Bugün Kerim birmilyonuncu kez çok zor uyuyup, birmilyonuncu kez çok kolay uyandığında infilaktan öteye geçtim. Bir keresinde Kerim arkamı döndüğümde ağlamaya başlayınca Selim, "Ayyy, gene uyandı!" dedi ve ben  çıldırırcasına bağırmamak, kafamı gözümü yarmamak (Ki bir ara buna çok yaklaştım, kısmen yaptım) için yüzümü kapatıp sakinleşmeye uğraştım. Sonra da çok şükür, dedim. Selim o kaos ortamında şaşırdı bunu söylediğime.. Nedenini sordu. Ben de "Çok şükür, ciddi bir hastalığı yok ya, sadece diş, bunun için şükrettim." dedim.. "A, anladım!" dedi. Anladı da. Ben sözümona anlatan idim ama ben anlayamamıştım özümde, derinlerde... Özümün kafasına vura vura anlamaya uğraşıyordum oysa. Tok! tok! tok! Hadi anla be ya!

22 yorum:

yaruze... dedi ki...

Deli anne,
Sizi,tesadüfen,dün takip etmeye başladım.Ama nasıl kendimden buldum anlatamam.Okudukça "hahhh tamda ben" diyorum ve yazıyı ben yazmışım hissine kapılıyorum.
Nasıl içten anlatıyorsunuz tüm duygularınızı,gizlemeden,farklı yansıtmaya çalışmadan.
Bende 1+2 (biri tek biri çift:) 3 çocuk annesiyim dolayısıyla sizi en iyi anlayacak olanlardan biriyim.Üstelik benimkilerin yaşları
büyük : 4 yaş 9
küçükler : 2 yaş 4 ay
şeklinde...
Yani aslında bana bakıp "ohhhh benden daha kötü durumda olanlar varmış" diyebilirsiniz.
Ama kendine acımak yoktu değil mi?
Paylaşacak ortak o kadar çok şey var ki....
Görüşmek üzere...

our twins of N.Y./SEYHAN dedi ki...

Zaman zaman hangimiz cildirmiyoruz ki? "şükür ne denli nimeti, aşkı, muhabbeti, iyiliği ve güzelliği arttırırsa, şikayet de tam aksine azaltır, varolanları hatta." Iste bu kisim cok hosuma gitti. Hiiic unutmamaliyiz bunu...

neval dedi ki...

dertler bunalımlar söyletiyor değilmi ? sanki ağzımızda kurgulayan bir mekanizma var bağımsız ,kelimeler ardarda dökülüp gidiyor çünkü ihtiyaç var deşarj olmaya .
bu duygu karmaşasında bir de vicdan azabı hissediyoruz haksızlık yaptıklarımıza öyleki ömür boyu gidiyor korkarım
pardon bunalıma bir doz da ekledim galiba istemeden

resimli günlük dedi ki...

Sadece şunu yazmak istiyorum:Ben seni çok çok iyi anlıyorum.Yazdıklarını ve hatta yazmadıklarını.Tüm hissettiklerini sanki ben içimde hissediyor gibiyim.
özlem

İki oğlan Annesi dedi ki...

seni çok iyi anlıyorum
aynı şeyleri ben de yaşıyor ve düşünüyorum...
eşim Allah sana sabır versin diyor ben de ikimiz için Allahtan sabır diliyorum

çok öfkelendiğinde (ben öyle yapıyorum )
''Allahumme as'sabirin'' ayetini okuyabilirsin...
anlamı 'Allah sabredenlerle beraberdir'...ferahlıyor insan...

evet dünyanın en güzel varlıkları bebeler...

evet onlar sağlıklı şükürler olsun...

ama evlatta her aşamasıyla bir imtihandır...

kal sağlıcakla...

New York'tan dedi ki...

Deli annecim zor donem dis donemi, cocuklari birakip bir gunlugune off alacagin kimse yok mu, kafayi dagitirsin biraz :)
Dun aksam yeni bebegi olan arkadasima gittim bebisi cok agliyor durmuyormus geceleri gazli sanirim , o kadar bunalmis ki annesi de var ustelik yaninda ben eski gunlerimi istiyorum yoruldum artik diyor, gececek hepsi dedim zorlu bir donem ama gececek bak aglamadiklari donem var mi ki benimkilerde cok kolay aglar her seye hem de ,cok mu nazlilar bilmiyorum, Ahrar'in anne takintisi var disari ciksak hep beraber , beni kucagina al diye aglar bebek arabasi oldugu halde, babaya gitmez bazen market alisverisleri iskenceye donusuyor, aglayan Ahrar umursamamaya calisan anne

Bir Terazi Kizi... dedi ki...

Allah kolaylik versin size,daha sakin olmaya calissaniz dicem ama ne kadar yardimci olurki?bilemedim simdi,zorki ne zor ,sükretmekse cok güzel,sevgiler size...

pinar dedi ki...

Canim ya sabir biraz daha minnakoglanda azicik bi buyusun birlikte oynadiklarini gordugundeki mutluluk varya herseyi unutturacak benimde senin gibi hissetigim zamanlar oldu hala oluyor ama inan azicik daha buyusun sanki hersey daha bi kolaylasiyo sabir gercektende ve sukurrr en onemlisi hepsi geccek deli annem:)

Deli Anne dedi ki...

Yaruze: hoşgeldin. Evet, sana bakınca beni bir düşünce aldı. çocukların yaş aralığını hesaplamaya felan çalıştım... Zordur muhtemelen, üstelik çalışıyorsun da.. Allah kolaylık versin, sana , bana, ona herkese.. sevgiler.

Our Twins of NY: çıldırıyoruz valla, hem ne çıldırıyoruz.. hele ben.. gene diyorum ki Allah cümlemize kolaylık versin... muhabbetimizi arttırsın çocuklarımızla..

Deli Anne dedi ki...

Neval: hiç endişelenmeyin benim içinde o doz devamlı artıp azalmakta :)

Özlem'cim seviyorum seni:)

Eymen'in annesi: teşekkür ederim güzel tavsiyeniz için.. Evet, dediğiniz gibi çocuklar hem en güzel hediyelerimiz hem de en büyük imtihanlarımız galiba..

Deli Anne dedi ki...

New York'tan: ağlayan Ahrar ve Umursamamaya çalışan anne ha:) umursamamaya çalışıyoruz hakkaten onlar öyle ağlaşırken.. geçiyor inşallah, sonra hatırlamıyor bile insan. Selim çok çok daha zordu mesela şimdi düşünüyorum düşünüyorum bu kadar neye zorlanmıştım diye, hatırlayamıyorum pek. başkaları hatırlatıyor a evet diyorum.. Zaten unutmasak bir bebek daha mı, tövbe deriz heralde.. sevgiler huzurlu anne:)

Bir Terazi kızı: sevgiler, kolaylıklar size de.. dualarım sizinle..

Pınar; inşaallah canım.. şimdiki karmaşadan ilersini düşünemiyorum, sen anlatınca, a, evet, biraz geçince öyle olcak inşallah, demeye başlıyorum..öperim canım:)

sedef dedi ki...

İnsan elinde olmadan kendıne acıyor be Deli Anne.Acıyor,sonrada neden kendıne acıdıgına kızıyor.

Yazıların harıkaaaaa.sen hem cok ıyı bır annesın hemde ıyı bır yazar.

HALE ATMACA dedi ki...

Bu kadar içten ve bu kadar gerçek olduğun için...harikasın. : )
Allah bize kolaylık, onlara sağlık versin demekten başka birşey yok herhalde. Geçecek bu zor zamanlar,başka zor zamanlar başlayacak ( inşallah )Ozaman da bugünleri arayacakmışız biliyor musun ? Öyle diyorlar: )
2.çocuk isteğim uzak bir hayal olarak kalacak sanırım.: ) svg.

deep dedi ki...

Sevgili Deli anne bende bir ödülünüz var kabul ederseniz sevinirim.

Sonsuz sevgilerimle

http://deepdervish.blogspot.com/2010/11/one-lovely-blog-award.html

Deli Anne dedi ki...

Sedef'cim, canım eminim sen de Defne'ye harika bir anne olmuşsundur. Ve inşallah yeni gelecek bebeğe de... öpüyorum sizleri.

Hale: çok iyi demişsin; Allah bize kolaylık, onlara da sağlık versin sahiden de. oof evet evet ergen halleri olacak bu çocukların bi de.. şimdi ay, aman azcık rahat bırak dediklerimiz yanımıza gelmicek die dertlencez belki.. inşallah tersi olur diim.. güzel düşünelim, güzel olsun.. Aslında biraz geniş olsa anne ve bir de yardım edecek birileri 2.çocuk büyük keyif verebilir. Sevgiler..

Deli Anne dedi ki...

Deep: çok, çok teşekkür ederim.. elbette kabul ederim ne demek, siz layık gördükten sonra.. Sevgiler.

Yelish dedi ki...

Deli anne deliaanne
sen ne zaman actin bu blogu? nerelerdeydin daha once?bu ilk ve tek blogmu?
gozum isiriyor bi yerlerden de tam seedemiyorum

Deli Anne dedi ki...

Yeliz'im yeni daha, hepi topu 3 aylık bir blog:) yıllar önce bir denemem olmuştu ama bir iki yazıdan öteye geçmemişti... bir deli daha mı vardır yoksa ortalıkta..:)

Nur dedi ki...

Sağ panelinde yazdığı gibi;
Ayyyyh Hayat çok zor ve ek olarak cennet annelerin ayaklarının altında :)

Deli Anne dedi ki...

zaten bu vesileyle anaların kıymeti de anlaşılıyor.

Unknown dedi ki...

yazdıklarını böyle açık yüreklilikle bizimle paylaştığnda ve yorumları okuduğum da bakıyorum da yok birbirimizden farkımız.bir fazla bir eksik yaşadıkalrımız yakın.ama şu bir gerçek ki bunları böylesine güzel anlatmak da büyük başarı tebrikler
sevgiler

Deli Anne dedi ki...

SEzobigo; haklısın üç aşağı beş yukarı aynı duygular ve aller içindeyiz. Hem düünyanın en zor işi hem de zevkli.. bir yaman çelişki anelik vesselam.. sevgiler.