Evet Selim müzik grubunu kurdu. Sanırım tarihin en iyi müzik gruplarının ve dahi müzik grubu tanımının anavatanı olan bu ülkenin enerjisi oğluma da bulaştı. Rock müziğe hep ilgisi vardı; nitekim birkaç yıldır elektrogitar istiyordu En sevdiği parçalardan birkaçı; System of a Down’dan Chop Suey, Science mesela. Şiddeti en azaltılmış olanlarsa; Teoman’dan Motosikletli Kız, Emre Aydın’dan Hareket Vakti gibi… (Neyse ki bu aralar Barış Manço atağı var)
Bir 
süredir şu vardı dilinde Selim’in; ben büyüyünce arkadaşlarımla müzik 
grubunu kuracağım. Bir odamızın duvarlarını kalınlaştırıp kendimize 
çalışma odası yapacağım, gibi… Derken buraya geldik, studio niyetine 
garaja gözünü kestirdi.
 Bir gün bütün müzik malzemelerini çıkardı bahçeye, başladı 
arkadaşlarını organize etmeye. Selim gitar ve vokal, D. ksilofon ve bas 
gitar, R. davul, Kerim de flüt ve dans vesaire… Sonra şarkılar 
çalıştılar; bir ara yola şapka, kova koyup sokak müziğinden para bile 
kazandılar. İsimlerini de Garage Band koydular. 
.
.
Akşam 
yatma faslı geldiğinde Selim gülümsemesini bir türlü durduramadan 
anlatıyordu boyuna gününü, çok mutluydu. Garage Band bazen eksik 
elemanla da olsa aralıklarla toplanıp şarkılarını çalmaya ve para 
toplamaya devam etti. Bir ara işi ilerletip yardım kurumları için de 
para topladılar. Ve o günlerin akşamında o gülümsemeli sohbeti devam 
etti Selim’in. 
-Anne ben 
R.’a Chop Suey şarkısını öğrettim, bir de Aynalı Kemer. O da bana ‘We 
will Rock You’ yu söyledi. Onu da öğrendim bak şöyle…. 
-Anne, D. ile Science çalıştık. D. Science’ı çok sevdi.
-Anne, L. ile Shake your mama ve sister lay be’yi söyledik. Çok güzeldi. Geçenler bize para attı. 
Ve Selim’in öğretmenine öfkesinin dışa vurmuş hali aylar sonra ortaya çıktı:
-Anne, biz yeni bir şarkı yaptık. adı da Uçan Bebek. Ya da ‘Teacher’s face bloodin”
-O ne be Selim, diyerek dehşeye düşüyorum ben. Uçan bebek ve öğretmenin kanayan yüzü de ne demek?
-Uçan bir 
bebek var. Herşeye uçuyor ve uçan tekme atıyor. Öğretmen ona cetvelle 
vurunca (bunu da eski öğretmenlerin ne derece saçmaladıkları ve yeni 
öğretmenlerin (inşaallah) böyle şeyler yapmadığını anlattığım birgünden 
kapmış sanırım) uçan bebek kolunu bir kasıyor, cetvel kırılıyor ve 
öğretmenin yüzüne uçuyor. Yüzü de ondan kanıyor. 
Ya işte 
böyle. Müzik duyguları ortaya çıkaran bir şeye vesile oldu yine. Neyse 
hayırlar olsun bizimkilerin müziklerinin de, kendilerinin de dışında ve 
içinde…

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder