5 Temmuz 2013 Cuma

Bu bana yapılır mı, a oğul?




İskoçya Semalarında Deli anne 2013
.
-Anne, ben Türkiye’ye gitmek istiyorum. Uçaklara binmek istiyorum. Seyahat etmek istiyorum. Çok seviyorum seyahatleri. Başka yerlere de gidelim anne, başka ülkelere de. Ben yeni diller de öğrenmek istiyorum.
.
Düşündüğüm kadar korkunç değilmiş yeni bir dil öğrenmesi demek ki. Ve belki seyahat etme, yer değiştirme fikri de benim düşündüğüm kadar korkunç değil onun için. Belki oğlum da seyyah ruhlu benim gibi. Hem belki göçe göçe tüm zorluğuna rağmen içine işledi göçme fikri, göçme hafifliği. Zira kolay değil 6.5 yaşına; 3 ülke; 4 şehir sığdırdı. 

Belki bunca dert etmek boşuna, belki o da yersiz yurtsuz benim gibi. Ve belki peşime takıp oradan oraya göçme fikri o kadar da absürd bir fikir değil? Belki Allah dağına göre kar vermiş oğluma ya da bana. Kim bilir?
Ama alametler bu yönde: bana bir valiz alın lütfen, diyor. Ciddiye alınmadığı için kendini paralıyor.  Yarım saatlik mesafeye gitsek çıkın hazırlıyor. Valizimi alın ve ben kendime ait neyim varsa koyayım, diyor. Öyle ki herşeyini bir valize sığdıracak ve bir daha ardına bakmayacak. Tam bir seyyah olacak! Zaten eşya meselesinden sonra ardında birşey bırakmaya gönlü razı olmuyor, ne varsa sevdiğim yanımda tutarım diyor. Ve sevdiklerini iki üç parçaya indirgeyebiliyor.
Herşey iyi güzel de, de bana oğul:
Göçmeye bahaneye arayan bu anneye söylenecek şey mi bu şimdi? Elinde valizlerle neredeyse kapı eşiğinde beklerken ben! Hele ki onu sabitlemeye mecbur kılan en büyük şey senden sebep siz iken, sizin iyiliğiniz iken? Yapma oğul, bak iliklerime dek titriyorum seyahat deyince, iliklerime dek titriyorum gitmek, göçmek deyince? Üstelik leyleği de havada görmüşüm bu sene. Durmam, duramam gayri yerimde.
Ben gidiyorum Türkiye’ye… Haydi, selametle!
.
Delianne do not copy166

1 yorum:

Unknown dedi ki...

Biz de halihazırda bekliyoruz :) götür bizi gittiğin yere :))
Öpüldünüz