Deli Anne: BilimSelim – Mutlu Resimler

BilimSelim – Mutlu Resimler

by Deli Anne on 02/11/2012

Selim’in İngiltere’de okula adaptasyon süreci daha önce yazdığım gibi bir anda çok çetin ve zorlu bir hale girdi. İşte böylesi; durumun vehametinin ve ciddiyetinin farkına vardığımız zamanlarda, şükürler olsun ki, okul on günlük tatile girdi. Bu süre hepimize çok iyi geldi. Gerçi benim için endişeli bir bekleyiş vardı ama gene de hepimizin zihnen sakinleşmesi ve yatışması için bulunmaz nimet oldu diyebilirim. Selim eski eşyalarını, kalem kağıtlarını bulunca yeniden hevesle resim yapmaya başladı. Ben de daha fazla teşvik için ve bir nevi terapi için bol bol ve çeşit çeşit kalemler, boyalar, profesyonel çizim setleri, özel defterler vesaireler aldım ki daha da heveslensin. Ve çizdi Selim; bol bol. Hatta bir tam günü resim yapmakla geçirdi desem abartmış sayılmam. Sürekli, sayısız resim yaptı. İşin ilginç tarafı bu resimlerin neredeyse hepsi neşeli ve mutlu resimlerdi. Şöyle ki;

İlk önce bu resmi çizmişti. Pembe saçlı koca kafa Rapunzel’miş, pek sevmişti filmini, mavi tipleme de filmdeki diğer karakter ama ismini bilemedim, ortadaki daire ne derseniz, kağıtta daha önce var olan birşeymiş, öyle orada kalakalmış:) Ve bu resimle Sonbahar, göçmen kuşlar serisi başladı.

Güneşli pırıl pırıl bir gün, mavi gökyüzü, (nedense tepede biten ufuk çizgisi:)), yeşil tepeler, alçak evler ve göçmen kuşlar… Mutlu ve neşeli bir resim değil mi? Ama en güzeli renk tonlaması yapması; gökyüzüne ve yeşilliklere başka renkler karıştırıp koyultması rengi: Anne, İskoçyay’yı anlamışım artık değil mi, burada tek renk yok, o yüzden böyle koyuluklar yaptım, demesi, o güzelim farkındalığı BilimSelimimin…

Bize çizdiği resimler. Benimkiler bol ağaçlı ve ağaçlarda Sincap yuvaları.

Araya İngilizce kelimeler katıştırıyor; Bilmem ne Zoo gibi. Altta bir tavus kuşu. Ve uçan kazlar ve pelikanlar.

Kuşlar, kuşlar… sayısız kuşlar çizdi.

-My Gardın- yazmış yavrum; yani bahçeşiymiş burası.

Bu renkli evleri çok sevdim, hele sağdaki gülen mutlu evi pek çok sevdim. Dilerim bu ev bizim evimizdir ama sanmıyorum bu sıralar pek asık suratlı hanemiz.

Ve mutlu ağaçlar ve üzerlerinde gül yaprakları favorim.

Bunu tam hatırlamıyorum ama sanki Zeplin çizmiş gibi. Bir de pelikan var gene.

Burada Virginia Wolf’un bir adım ötesine geçmiş Selim. Kendine ait bir oda değil de, evde herkese kendine ait bir ev vermiş. Soldaki ben ve evim, sağdaki Kerim ve evi, ortadaki kendisi, acıklı görünüyor sanki evi yok gibi ama öyle değil diyor; benim evim uzaklarda ve o kadar büyük ki buraya sığdıramadım, üstelik içinde de dinozorlarım var. Babama gelince, onun evi de sığmadı dedi. Derin analizlere gerek var mı, yoksa dediklerini mi dikkate almalı bilemedim.

Cüce eviymiş bu.

Burada Selim muzurluğu baş göstermiş. My Towelit: Benim Tuvaletim adlı çalışması Bilimselimin:) Okul tuvaletleri çok ilgisini çekiyor nitekim.

Resimlerini siyahla çizmeyi seviyor demiştim ilk bu resmi bloga koyduğumda. Ama şimdi diğer resimlerle kıyaslayınca şunu çok net farkediyorum: İskoçya okul dışında çok keyifli ve renkli ama okul sıkıcı ve renksiz. Tam böyle hissediyor Selim. Zaten kendi de dile getiriyor bunu: İskoçya’yı çok seviyorum, hatta Türkiye’ye bile dönmek istemiyorum, burası çok güzel ama okulumu sevmiyorum diyor. Artık öğretmenini de sevmiyormuş. Berbatlıkta bir kademe daha atladık şimdi ne yazık ki:(

Sınıftaki muzır çocuklardan birini çizmiş. Haşarı Daniel. İlk gün Selim ve Kerim’le tanışmak isteyen çocuktu bu aynı zamanda.

Bu da çok enteresan bir resim: Düşünce kutucuğuna domuz resmi çizmiş. Ve arkadaşlarına kibarca derdini anlatmak istemiş: Yanında da yazıyor: miy no pigs , yani sözümona ben domuz yemiyorum, diyor ve altta da üzgün, miy sat diyor yani üzgünüm demeye çalışıyor:)

Bunlar da Cadılar Bayramı’ndan çok önce çizdikleri. Çizdiklerine bakınca sanki 40 kez Halloween görmüş sanabilirsiniz, yo hayır o zamana dek hiç görmemişti. Ama demek ki tv vesaireden epeyce bellemiş ne nedir, ne değildir.

Ve detaylar: Cadı olan benim: (Mam yazmış, okunduğu gibi:)) Kendi vampir olmuş: MIY diye yazmış. Zaten Vampir kostümü aldı kendine. Baba da (DAD) vampir. Kerim’i de İngilizce yazmış onu da KARIM diye. Sağda da türlü türlü sevimsiz yaratıklar. Evlerden ırak olsunlar:)

Bu da Cadılar Bayramına ait bir başka resim. Soldan: Selim, Baba, Kerim, Kuzeni Şevval, Şeyda Yenge ve Dostu, kankası, yoldaşı kuzeni Mirza.

Bu resim de en favorim. Daha önce de koymuştum bloga, bin kere de koyabilirim. Çünkü çok, çok sevdim.

Bu resim çok önceden çizdiklerindendi. Incredibles: İnanılmaz Aile Filminin Selim tarafından resmedilmiş hali. Pek seviyorlar abi kardeş bu filmi.

Bu size birşey anımsatıyordur değil mi? Sid ve yumurtaları yani Buz Devri 3.

4 yaş doğumgünü en sevdiğiydi. Hem PAstası kocaman bir timsahtı hem de sevdiklerinden birçoğu etrafındaydı.

Bir Fare labirenti.

Bunu da kendini güldürmek için çizmişmiş. Koca bir yüz ve miniminnacık bir bedeni olan biriymiş bu:)

Bu da hareket halinde olan bir dinozorun hareket efektleriymiş.

Burada da muzırlık damarı kabarmış gene. Hahahha diye kuyruğundaki topuzunu karşısındakine indirmek isterken kendi yüzüne indiren bir dinozormuş bu :)