25 Ocak 2011 Salı

Kolay Psikanaliz & Zor Terapi

Bir Eminönü sevdası peydahlandı ya bende son günlerde. Keçe alacağım hevesiyle. Gidip çarşılarında kaybolmak isteği sardı beni alabildiğine. Keçe bahane. Lakin yalnız olmak var serde. Tek başına. Hasret kaldığım biçimde. Peşimde -La havle- çeken bir koca olmadan, Selim'in-kakam geldi- lafını duymadan, dahası her an o lafı duyma korkusu olmadan,  bebek arabası ile sıkış tıkış yalpalamadan, çantayı, arabayı, çocukların üstünü başını toplamak zorunda kalmadan, Kerim ağlamadan, Selim'in -Ben çok yoruldum, Kerim'i kaldırın, arabasına ben oturacağım- sızlanmalarını duymadan, İlter'in surat asması  ve oflayıp puflaması olmadan, -Daha çok var mı alacağın?- demeden,  ya da her an bu cümleyi duyma gerginliğini yaşamadan, elim ayağım birbirine dolanmadan, neyi nasıl alacağımı şaşırmadan, telaşla lüzumlu lüzumsuz şeyleri sepete doldurmadan, onun yerine makul ve  mantıklı davranıp sadece ihtiyacım olanları alarak, seçerek, eleyerek, kıyaslayarak, bir dükkandan diğerine rahatça geçerek, kuşlar gibi sekerek, özgürce gezinerek, istersem vapura, istersem otobüse binerek, başıboş bir kağıt parçası gibi oradan oraya savrularak gezmek de gezmek istiyorum bu günlerde.

Hatta daha da ileri giderek bir tam gün bağımsızlık ilan etmek istiyorum. Eminönü'nden Beyoğlu'na çıkmak istiyorum tünelden. Kış güneşinin aydınlattığı o meydanda havayı içime çekmek istiyorum. Bir süre öylece durup bu ferah, bu aydınlık manzarayı fotoğraflamak istiyorum zihnimde ve buradan kopmak istemesem de gene de yürümeye koyulmak istiyorum. Henüz keşfedilmediği zamanlarda kahrımızı çokca çeken Asmalımescit'e,  envai çeşit giysi arasında saatlerimi geçirdiğim Terkos Pasajı'na, şimdilerde yerinde olmayan ancak bir zamanlar İstiklal caddesi'ni tepeden çokca temaşa ettiğim balkonuyla Baraka'ya,  Atlas Pasajı'na,  midye tava ve kokoreç  yediğimiz Balık Pazarı'na, Hayal Kahvesi'ne, Ağa Camii'ne, Yaz Şenliği kapsamında doyumsuz filmlerine gittiğim Beyoğlu Sineması'na, buluşma noktamız haline gelen Fitaş'a, Mephisto'ya, Festivallerde uğrak yerim Emek Sineması'na ve nerdeyse her karesinde bir anı biriktirmiş olduğum  İstiklal Caddesi'ne selam göndermek ve selam almak istiyorum. Nerdesin ey eski dost, diye karşılasınlar beni istiyorum. Benim duyduğum özleme, geçmişin geri getirilmezliğine duyduğum burukluk ve hüzne yanısıra içimden taşan çocuksu sevince ortak olsunlar istiyorum.

Anılarımda biriken İstiklal'le zor da olsa vedalaşıp yola devam etmek istiyorum. Gümüşsuyu'na yönelip dolmuşa binmek ve yıllarımı geçirdiğim Beşiktaş'a inmek istiyorum. Kitabevlerinde vakit geçirip, biraz da çarşısına karışmak istiyorum. Hala Beşiktaş'ta olan arkadaşlarımı, bilhassa gülen yüzüne hayran kaldığım Ender'imi arayıp Akaretler'de bir cafede buluşmak istiyorum. Onunla görüşmenin bana yüklediği sevinçle ayrılmak istiyorum cafeden. Bir zamanlar Maçka'daki eve varmak için defalarca inip çıktığmız Akaret'lerden inerken -ne günlerdi- diye iç geçirmek istiyorum. Sonra inip iskeleye vapura binmek ve soğuğa aldırmayıp dışardaki buz gibi havayı içime çekmek istiyorum. Denizden gelen sert ve soğuk rüzgarın üzerimde gezinmesini, ruhumu yenilemesini ve temizlemesini istiyorum. Sert bir tokat gibi beni kendime getirmesini ve iyileştirmesini istiyorum. Zincirle bağlanmış vahşi bir köpek gibi kuduran özgür ruhumu ehlileştirsin istiyorum.

İstediğim zor şeyler değil biliyorum. Hatta çoğu insan için -aman canım, hepi topu bu mu- diyeceği türden isteklerim. Ama nedendir bilmem, ki kısmen biliyorum, gerçekleştiremediğim ve gerçekleştiremedikçe içimdeki bağlı, azgın köpeğin daha da kudurduğunu ve bana rahat vermediğini biliyorum. Ve bu kabalığın aksine ince bir kırılma da yaşıyorum.

Geçenlerde Ey Özgürlük! yazımda "Ansızın söylenen şarkılar & Bastırılmış duygular" tezimden bahsetmiştim ya. İşte bunu destekleyen bir olay daha oldu bugünlerde. Eminönü'ne gitmeye niyetlendim. İlter de hazırladı kendini. Lakin o gün hastalandı. Belki de korkusundan hastalık kaptı kim bilir. Gidemedim. Ve o gün temizliğe giriştim. Yerleri paspaslarken kakılmış misali şu şarkıyı söylemekte idim: Çal kanunum çal* Lakin  söylediğim  nakaratın can alıcılığına dikkati çekmek isterim: Gülmedi bahtım yine! 

Bu şarkıyı yıllar var ki ne duydum, ne de söyledim. Ama öyle bir denk geldi ki hayret ettim. Derin psikanalizlere girmeye hacet yok görüldüğü gibi, sorun belli, tedavi, terapi de belli. Bahtına söylenen tiplerden değilim. Lakin İlter hastalandı, Yurt dışına çıktı, çocuklar hastalandı ve benim maceram hayallerde kaldı. Bir basit terapi zora dönüştü vesselam.

Buyrun izleyin!



------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
*Bu vesileyle çocukluğuma da gittim. Ve Klasik Türk müziğinin inceliğine, derinliğine bir kez daha uyandım böylece. Ne güzeldi eski şarkılar! Yıldırım Gürses ne de güzeldir sesin.

107 yorum:

neval dedi ki...

Allahtan ilk yorum benim diye sevinen zavallılardan değilim.
öncelikle midyeye yorum ; öğk
o terapileri hayalledim yıllarca ,hatta ayaktaa tutan beni de bu oldu kanımca.
eminönünden yeni gelmiş yorgun savaşçı ise derki , çocuklarla aklından bile geçirme ! eminol hayali daha iyi o zulümden

Unknown dedi ki...

Hepsi ayni be deli annem. Daha markete girmeden Vahap esnemeye baslar, daha cok var mi der, bende bagiririm kizarim sonra niye kiziyon, hep agrasifsin ne dedimki.Yine kabak benim basima patliyor anlayacagin. Onlarla hic cikmamak lazim. Cihan'la cikmak bana zor gelmiyorda mall'lar cok uzak eve, anca vahap goturecekde...
O saydigin yerler cok guzeldi. Biz 2 guncuk kalmisdik Istanbul'da ama doyamadim.

Deli Anne dedi ki...

Nevalim: valla ok hızlısın ne diyeyim:) eminönüne çocuklarla gitme fikri zaten hiç cazip gelmiyor bana.. derdim eminönü de değil ki zaten:)

Gülom: İnşallah gene gelirsiniz, gene gezersiniz.. :)

Kiraz Çekirdeği dedi ki...

Şarkıyı doladın dilime Deli anne, ne yapacağız şimdi :), çileli başım gibi gönül sırdaşım gibi anlat bloğum anlat...Eminönü'ne hiç kocayla ve iki küçük çocukla gidilir mi? Toplam 3 çocuk oluyorlar ya da gidip 3 ünü başbaşa bırakacaksın ve ortadan kaybolacaksın babaları yanlarında ya, giderler dolanır dururlar sonra seninle bir noktada buluşurlar ben bir kere yaptım bunu herkes birbirine küsmüştü geldiğimde bana da prensesler gibi davrandılar:)

Unknown dedi ki...

Deli annem yazamadin telim calinca, midye ve kokarec ay nasil ozledim. Gemlikte ayakta hoplatirdik midyeleri. Kokarecleri... Turkiye diyince migdem guruldanmaya basliyor.

ÖZLEMCE dedi ki...

DELİ ANNEM İNŞALLAH KÜÇÜK İSTEKLERİN EN YAKIN ZAMANDA GERÇEKLEŞİR.RUH HALİNE GÖRE ŞARKILARI TUTTURMANA HAYRANIM

birdy dedi ki...

okurken bile nefesim daraldı, koca dırdırı duymuş gibi oldum, yok kimse dememeli "isteklerin bunlar mı?" diye. Anne olmaktan tırstım..

Deli Anne dedi ki...

Kirazım koparttın beni.. valla aynen dediğin gibi bir dönüyorsun arkanı herkes küs ve kızgın:)

Gülom: ben şimdilerde yiyemiyorum ama detaylar geliyor aklıma vazgeçiyorum.. gençlikte takmıyor insan bazı şyleri demek ki.

Özlemce: hayırlısıyla inşaallah:)

Ayça dedi ki...

aynada ki ben.. misin sen?

Deli Anne dedi ki...

Birdy: herkesin böyle olduğu söylenemez, bence kıyaslamayınız bu deli ile kendinizi.. Nitekim ben özgürlüğe çok düşkünüm, baskı beni çıldırtır, aynı zamanda çocuklarıma da çok düşkünüm, bu çelişkiler delirtti beni nitekim:)

bir de -hadi bugün çocuklarıma sen bak- diyeceğim,nazımı çekecek olmayınca, koca da çocuklarla bir kaç saatten fazla kalmaya korkunca olan bu!

Ayça: deme ya, valla üzüldüm sana.

Esin dedi ki...

Bende istiyorum bende ,ama nerdeeeee :)

ELİF dedi ki...

Sen iyice delirdin:) bı anda bu kadar istekte bulunabililr mı 2 çocuklu bir anne? Sen vallahi iyice delirdin:)

Deli Anne dedi ki...

Esin sana da bir şarkım var, dinle: ben de isterim ben deee.. resmin var şu an elimde.. sana koşmak isterim.. derman yok dizlerimde..

hoş gidebileceğimi bilsem dizlerimin üstünde sürünrerk de olsa gideceğim ama:) Allah mecbur etmesin tabbi

Deli Anne dedi ki...

Elif: çok ileri gittim bu kez değil mi? Aklımı hepten kaybettim:)

Başka Anne dedi ki...

deli anne, olur da gitmeyi başarır ve yanına arkadaş bulamazsan o an ben gönüllüyüm :))

Feride dedi ki...

:) hehe eşin gelir gene tam gidecek olursun bu sefer kar yagar filan... ben de otobüse binmek, otobüste müzik dinlemek istiyorum çok.. kulağımdaki müzikle uykuya dalmak, sonra inecegim duraga yaklaşınca birden uyanmak istiyorum.. eski günlerdeki gibi.. Ama mümkün mü; namümkün..

Deli Anne dedi ki...

Tamam. Unutma ama sözünü!

Deli Anne dedi ki...

Feridem sen de bendensin:)

Başka Anne dedi ki...

yok valla sözüm söz. bayılırım ben eminönü'nde dolaşmaya. niyet ettiğin, istediğin an baskahamile@gmail.com a bir tık de yeter :))

Peri dedi ki...

aaah takıldı dilime bu şarkı :) bir de "eller, eller eller" vardır yıldırım gürses'in, çok severim şarkılarını ben de :)

zuzuların annesi dedi ki...

Aslında ne kadar benzer hayatlar yaşıyoruz.Sadece şehirler ve kişiler farklı:))
Canımmm geçecek,hepsi geçecek sıkma canını...
Bak aklıma geldi senyazmamışmıydın
geçenlerde sadece Selimle sinemaya gittik,döndüğümde bulaşıklar bile
yıkanmıştı diye?:)...Sabret eşin hayırlısı ile dönsün,al yine oğlunu yanına,git gez istediğin
yere...İstanbulu pek bilmiyorum ama senin sevdiğin yerleri eminim oda sevecektir...Arada özgürlüğün değerini anlatmayıda unutma ama:)
Sevgiler gönderiyor sıkılan gezenti ruhunu öpüyorum:))))

annekarinca dedi ki...

Bütün söylediklerine sonuna kadar katılıyorum. Hoş taze 2 çocuklu anneyim henüz ama şimdiden zor gelmeye başladı bile. Banada şöyle 2 günlük bir tatil olsa ne iyi gelir. Tabi yanlız :)

pinar dedi ki...

Ya acaba bu erkek cinsini seri uretimemi baglamislar neki asaaa yukaari hepsi ayni:Pdeli gibi indirim var burda heryerde ama ben gi de mi yo rum:(

Anne ve Bebisi dedi ki...

Bak arkadasim, bir c.tesi ya da pazar sabahi saat 5-6 gibi sessizce kalkiyorsun (halihazirda kalkmadiysan cocuklar yuzunden :P)

Neyse, cocuklari uyuttun, koca uyuyor.. Bir not yaziyorsun, cok bunaldim, bugunu tek basima gecirmezsem cildirabilirim falan filan iste. Aksama kadar yokum de.. Kocanin gozunu korkut. Sonra sessizce montunu aliyorsun, canta bile alma yanina; cep telini ve cuzdanini aliyorsun, yavasca kapiyi cekip hizla oradan uzaklasiyorsun. Bu kadaaaar.

Napacak kocan, bosayacak mi seni?

Bir sey diyecek olursa hemen ertesi hafta bi psikiyatriste gidip raporu aliyorsun :P Yuksek risk, bol bol temiz hava, yalnizlik vs. Olmadi musahade altina almamiz lazim falan filan yazsin site bisiler :P

Hadi arkadasim, goreyim seni.. Deliligin bi de bu yanini kullan artik yaa aaa :))

yaruze... dedi ki...

Bende çok özlüyorum oraları çooookkk.Bir zamanlar illallah çektiğim belediye otobüslerini şimdi nasılda hasretle anıyorum bilemezsin.Tıklım tıkış otobüste en arka kapıya geçer merdivene oturur ineceğim durağa kadar kitap okurdum.2 günde bir kitap bitirirdim de ruhum duymazdı.Hergün yeni yüzler,yeni hikayeler...O zaman çekiliyordu bunlar,emin ol şimdi o hasretle andığımız hatıralarımızdan iki günde bıkar,bu sıkıcı hayatı arar oluruz.Yamaç doğduktan 8 gün sonra sevgililer günü idi ve biz eşimle Taksimde bir bara gittik eğlenmeye.Ben ki üniv zamanlarında heavy metal dinleyen ve ona uygun yaşayan biri idim lakin o gün anladım ki artık ben eski ben değildim,yabancı hissettim kendimi o mekana,müziğe ve insanlara.Sıkıldım,oğlumu özledim ve kalk gidelim dedim eşime buralar bizi paklamaz artık.Hadi gel köyümüze geri dönelim dedim.Çocuklarımız bizim için çok değerli başka türlüsü paklamaz artık bizi.
Çok sıkıldı mı ben,Pendik pazarına atıveriyorum kendimi,anında dağılıyor başımdaki kara bulutlar.Cüzdanımda hafifliyor bende.
Roman mı oldu ne?
Öperim...

karmaşıksarmaşık dedi ki...

Ah yazini bir cirpida okudum arkadasim...su gibi yazilarin -berrak-pürüzsüz....okumadim da ictim sanki...öyle bir ferahlik su anda hissettigim...

Muhtemelen ayni zamanlarda ,ve (cogu benzer) ayni mekanlarda gezindik Taksimde doya doya..(Belki Bostanci dolmus kuyrugunda ,sen en basta ben en sonda.. ...olamaz mi ..olabilir...B.O)Neyse...Son kez Taksime gittigimde ,ve gencligimin dertsiz ,tasasiz ve cocuk kakasiz günlerinde hissettigim o tarifsiz heyecani bulamadim..baska bisey ,ama eskisi gibi degil...ve galiba hicbir zaman eskisi gibi olmayacak...napalim...
ic sesim söylüyor,ikimize gelsin.."Mazi kalbimde bir yaradir..."

Zeynep Özmen Ünlü dedi ki...

bu kadar benzer cırpınıslarda olmak. bastan sona , ruh ıkızımıyız dıyecegım neredeyse. ya da duygularınızı cok net net yazıya dokebıldıgınız ıcın kutlamak ıstıyorum sızı. bu kacıslar benımde hep hayalım. ozellıkle hafta ıcı, kızım okuldayken. hıc mola vermeden, ya da ıstedıgım yerde vererek.
bende besıktas, akaretler,macka, tesvıkıye de buyudum.
dedemın evı, tam eskı mıstık sınemasının (BKM) karsısındaydı. sımdı daısy cafe. babamın dukkanı vardı,( kuyumcu) eskı acık hava sınemasının adını hatırlayamıyorum sımdı. yumurcak sınemasının karsısında. ılkokulu macka ılkokulunda okudum. orta okulu nısantası kız lısesınde. tesvıkıye camısınde kı atolyede resım dersı alarak gecırdım genclık yıllarımı. evımızde muradıye camısının ustundeydı... bende oraları adım adım gezmek ıstıyorum. anılarımı hatırlamak ıstıyorum. saır nedımde oturduk daha oncesınden, maya pastanesının karsısında. aynı yerlerı solumusuz. detaycı ve hassas olmamız ondandır.

Ben Kızımın Delisiyim dedi ki...

Bu yazı bana maziyi hatırlattı ki mazi dediğim de 1 yıl öncesi fazla değil:) ama bir daha eskisi gibi olur mu? cevabımkoca bir olmaz eğer olsa da ben o eski ben olmam herhalde:(
hayat iki evre: çocuktan önce, çocuktan sonra.

Deli Anne dedi ki...

Deryaze: ama önce bir tanışma faslı yapalım.. yoksa ben peşimde avare mi ediyorum diye çok gerilirim:)

Peri: ne güzeldi değil mi sesi, besteleri..

Banum: sen hangi şehirdesin? valla iyi hatırlattın, öyle bir olay da olmuştu değil mi? Bir infilak daha yaşamalıyım gözünün önünde yahut emrivaki yapmalıyım eşime:)

öpüyorum ben de seni.

Annekarınca: Hayat hem güzelleşiyor çok onlarla, hem de zorlaşıyor ilk zamanlarda değil mi.. neyse ki birbirimizi anlayabiliyoruz.

Pınar: ah canım arkadaşım çok iyi anlıyorum seni çoook!

iPeK dedi ki...

iki gün önce ikea'ya gittik,benimki hala söyleniyor -ne gereksiz şeyler almışım :)bugün mecburen benimki ve bebeğimle markete gittik -aldıklarım hep ıvır zıvırmış ...inan yakında benden BooM diye ses gelmesinden korkuyorum.yokki gurbet ellerde bir saatliğinede olsa cocugu bırakacak kimim kimsem...yalnız başıma doyasıya dolaşabileyim...

Meral dedi ki...

bende kafama gore yalniz gezebilme rahatligindan bunaldim daraldim bende gezerken yanimda bir cocuk olsun istiyorum aglasada huysuzlansada farketmez :) ama buda benim icin hayal, hayat tuhaf elinde olamayani istiyor insan her zaman...

Deli Anne dedi ki...

Anne ve Bebişi: nihahaha çok kötüsün:) yoo, ama haklısın da.. yapmam gereken bu! Anladım ki İlter'i bu duruma hazırlamam mümkün değil! en iyisini onu da bu dertten kurtarayım emrivaki yapayım... okuyunca öğrenecek şimdi burdan ama napalım artık, korksun benden:P

Gönülüm:E arkadaşım, özlem bir yere kadar elbet. Biz değil miyiz ki annelikle tam bir dönüşüme uğrayan. Bir günden fazlası tersi yönde boabilir bizi. Ben rock felan dinyemiyorum artık, bugün markete gittim eşim açmış esk şarkılardan, öyk nerdeyse kusacaktım. Dışta ve içte bu kadar karmaşa varken bir de rockla eklenti en son istediğim şey şu sıra.. gerçi kızınca bir dreamtheater, therion iyi geliyor bana ama o da çok dinlenmiyor gene.

Karmaşıüım sarmaşığım, elma yarım bilge yanım geldin demek sen de:)

niçün karşılaşmadık biz yahu!

bir de o eski lezzet yok tabi.. değişmiş birçok yer. zevklerimiz değişmiş.. olmayacak eskisi gibi bir daha dediğin gibi.. üzücü de, hüzünlü de..

şarkını alıyorum ve söylüuorum içten içe canım arkadaşım

Deli Anne dedi ki...

Zeynep: canım ben de senin sayfanda idim sen bunları yazarken.. yorum yazıyordum o filmin olduğu posta Kerim uyandı, kalmış çyşece yorum yarım.. Sen buraya gelip benden hızlı davranmışsın.. telepati de var aramıda kısaca..

Nurefşan'ın annesi: olmaz a canım olmaz, bir kere dönüştük artık dönüşü olmayacak şekilde:)

Prenses Ece: Ah canım, hep aynı dertten muzdaribiz.. desene aklı başında alışveriş yapacak akıl mı kaldı, verdiniz mi o sükuneti?

Meralin ana sınıfı: doğru valla.. olmayanı arzuluyor hep gönül.. İnşallah sizin için en hayırlı zamanda kavuşursunuz bu isteğinize.. Anneliğe canımız feda, evlatlarımızı korusun Rabbim lakin bir kısacık mola imkanı olsa daha iyi gelecek bize de ve evlatlarımıza da dolayısıyla..

yaruze... dedi ki...

aaa geldi mi eşin?
Hadi gözün aydın...

Anne ve Bebisi dedi ki...

Kocan yakinda, bi daha ziinhaar gorusmeyeceen bu kadinla, seni kotu yollara sevkediyor, aklina fena fikirler sokuyoooorr falan demesin bak sonra :P

yayinlama bak bunu :P

Hande dedi ki...

Ah ah ne güzel anlatmışsın, eski zaman gezmeleriyle şimdikilerin farkını..Bence netten al canım sen keçeleri, hiç kendini üzme..

Deli Anne dedi ki...

Gönülüm: geldi geldi.. ne getirdi dersen: pek bir ilgisizlik getirdi yanında bolca.

Anne ve bebişi: ahaha o kadar da değil artık:)

Hande: dert keçe olsa, alırım zaten.. sebepsiz gezmeler olmasın diye keçe bahane:)

Unknown dedi ki...

tam bir aydır diyorum ben eminönüne gitmek istiyorum ama kime en son dün gece dedim tamam olur dedi ama "i" harfi ağzından tam çıkmadan bu hafta havalar çok soğuyacakmışla bitirdi:(
bende hobi marketlere (malım boanacak çok ıvır zıvır şey var),gitmek, balık ekmek yemek ya kısaa o havayı solumk bile iyi gelcek.Gerçi geç meç ben sözümü aldım darısı başına delim.
bu arada yeni kayıt yayınldım bir kaç şeyi benzer düşünmüşüz tuhaf oldum:)
sevgiler

Deli Anne dedi ki...

Ben de sözümü aldım sözümona Sezom:) ama görüyorsun hayat işte.. hastalık, yolculuk, hastalık üçgeninden sıyrılamadım.. geldim, gördüm gayri mimi de. öperim.

Unknown dedi ki...

İkinci çocuğu yapma düşüncelerim tam oluşmuşken yine yıkılıyor yine yıkılıyor...Bir tanesini gezentiliğime avere etmişken ikinciyle ne yaparım dedim...Büyüdüklerinde de iş işten geçmiş olur...Off ,kederlendim vallahii..
Aylardır Ankara ma gitme planları yapıyorum ama olmuyor inan ki.seni okurken kendimi yükselde turlarken , karanfilde gümüşçülerin arasında kaybolurken ve sakarya caddesindeki SSK iş hanında buldum.Gençlik ve çılgınlık dönemlerimi kucaklamak istedim...Salaş giyinip Dil tarihin bahçesinde siyasetçilik oynayasım ve parlamentoya mualif olasım , dekana pankart açarken fişlenesim geldi.Yapabilirmiyiz gerçekten de merak ediyorum..
Eşim iyidir hoştur ama çocuğumuzu benim etiketim sanıyor.Geziyormuşum ya ama yalnız ve hür değil.Gel de anlat.Bu kocaların kafasını tokuştursak acaba ne anlatmak istediğimizi anlarlar mı ? Öpüyorum arkadaşım ... Aklıma Zülfü şarkısı geldi " gün alır alır başımı giderim " iyi gitti ama :::)))

Kız Kardeş Derya dedi ki...

2 çocuklu anneliğin zorluğunu bilmiyorum çünkü tek çocuklu bir anne bile değilim.. Hani senin isteklerine;; ee çık gez diyebilecek kadar durumdan bir haberim :) Yazdıklarınızdan az çok anlayabiliyorum ya da tahmin edebiliyorum diyeyim.. Bu postu çok beğenmemin sebebi ise harika betimlemişsin yahu İstanbul'u ne kadar özlemişim ben öyle klavyene sağlık :) Sevgiler..

İkiz Annesi dedi ki...

Deli Annem kaçabilirsen bana da haber ver olur mu nasıl yaptın diye.
Cuma ikiz anneleri ile buluşmamız var ilk defa kızlardan ayrı bir iki saat arkadaşlarımla görüşebileceğim ama evden yine yalnız çıkamıyorum.Eşim hep beraber gidelim seni bırakırım bir iki saat sonra da alırım diyor ki bu eğer baş edemezsem yakınlarında olayım her an alarma hazır ol demek oluyor:)
Ne diyelim başa gelen çekilir:)

Aygül dedi ki...

Delişim aklımdan geçeni mi okuyorsun ne:)))Bende de doğumdan önce bir Eminönü sevdasıdır gidiyor.Daha şimdi eşime diyordum benim Eminönü'ne gitmem gerek:))Eşimin cevabıysa 'bu hafta gitmen gerek haftaya doğurursun:))))' Adamıda aldı bir telaş:)) Benim her doğumdan önce vardır bir Eminönü sevdam:))Ablam Emin'de dalga geçerdi benle git Eminönüne oralarda doğurursun oğlunun adıda EMİNÖNÜ olur diye:)))Oğlumun adı Emin oldu:)) Bir gün beraber gidelim delişim.

resimli günlük dedi ki...

Yok Mümineciğim kocayla olmaz bu iş.Üç kuruşluk zevk için o söylenmeleri,homurdanmaları dinlemeye değmez.Ama istek de geldiyse bir kere gelmiştir,yapacak bir şey yok.Sana aslında bir anne lazım.Bir gün boyunca çocukları bırakıp gidebileceğin ve döndüğünde birbirlerine düşman olmayacaklarından emin olduğun bir anne.Vardı da ben mi bırakmadım diyorsun değil mi şimdi?Ah canım benim,n'apsak da seni özgürlüğüne kavuşturuversek?Aynı şehirde olsak inan hiç itiraz kabul etmem çocukları bir gün bize alır seni de kapının önüne koyuverirdim,git dilediğince gez diye.Ama ah şu aradaki mesafeler...Buna uygun şarkın var mı :)
özlem

tosbagalar dedi ki...

Çok şükür ben bu konuda eşimden dolayı şanslıyım. O da benim gibi market avm gezmeye bayılır. Hatta çoğu kez ben kızarım çıkalım artık diye. Eşimle alışverişe çıkmayı seviyorum. Çünkü çocukların peşinden o koşuyor. Tuvalete götürüyor. Daha ne isteyim

Selen dedi ki...

İstiklal Caddesi'nin yeri ayrıdir benim için de. 5 sene Gümüşsuyu'nda okuyup ta oraya gitmediğin 1 gün oldu mu diye sor bakalım. Sırf o yüzden Özgür'le Beyoğlu Nikah Dairesinde evlendik biz. Evlendik evleneli ben de hasret kaldım Beyoğlu'na. Asabını bozmak gibi olmasın ama en son 1,5 sene önce 10. evlilik yıldönümümüzde gittik Özgür'le, çocuklar okuldayken güpegündüz hem de. Okul yıllarımızdaki gibi elele gezdik, dolaştık, yürüdük İstiklal'de. Yine o salak "yalanım varsa tramvay çarpsın" esprisini yapıp güldük bile. Diyeceğim o ki; şu okulu icat eden kimse ruhu şad olsun.

BALLI LOKMAM dedi ki...

ahhh deli anne ahhh tuz bastın yarama. Bırak onlarsız gezmeyi geçen hafta sonu biraz uyumak istedim onu bile başaramadım. anne neeedeee diye dolanıp durdu kapının önünde. Ama kesinlikle alış verişe ilteri götürme onlar anlamıyor bu işten boş yere sinir ediyorlar bizi:)))

fatoş dedi ki...

bu öğlen beyoğlu'na selamlarını iletirim deli annem, seni çok özlemiş eski dostun derim istiklal'e. hergün içinde olunca senin gibi hasretini çekmek bir yana cazibesi de kalmıyor bazen.
"illa görmek için mi beklenir güzel günler, beklemek de güzel"

Fatma dedi ki...

Ah be Delişim, bu sevgili eşler hep aynı mı olacak? Çok tatsız oluyor onlarla bu alış veriş diyalogları.
Geçenlerde yapamadıklarımı sanal alemde yaptığımı farkettim. Markafonide giy çıkar yaptım sepete attıklarımı sonra beğenmeyip boşalttım, sanki dene çıkar gibi oldu hi hi :) Ben de İzmir Pasaportta denize karşı çay içip simit yemek sonrada Kemeraltında ipimi koparmak istiyorum:))

Unknown dedi ki...

benim de sevmeyerek yaptığım milyonlarca iş arasında araya girer bazen görüntüler, , içim sızlar, çoğunlukla da eskişehir ve özgürlük hissi, bi an gelir gider işte. Gümüş zincirlerle bağlıyız artık, kısmetse menopozda gezeceğim özgürce :))))

Nil dedi ki...

Sabah arkadaşımla tel.da konuştuk bu konuyu ve sonuç: dünyada milyonlarca kadın var ve milyonlarca karakter var. Ama milyonlarca erkek olmasına rağmen tek karakter var(nokta)

Gulcin dedi ki...

Deli Anne, farkli sebeplerle benzer ozlemler cekiyoruz. Sen yakinda olup vakitsizlikten gidemiyorsun ben vakit yaratsam bile mesafeden kavusamiyorum anlattiklarina. Cok benzer bir rota var hep kafamda. Yalniz, bir basima sokaklarinda kaybolmak istanbulun. Son gelisimde besiktas ayagini yapabildim ya o bile yetti inan. Umarim sen ozlediklerinin hepsini yapabilirsin. Ya da hepsini yapamasan bile yapabildigin kismiyla ozlemini biraz giderirsin.
Kendinle basbasa kalabilmeni ve kendinle kalacagin her andan keyif almani diliyorum
Sevgiler

derbay dedi ki...

Harbiden ne kadar küçük, normal, sıradan şeyler istiyosun. Ve gerçekten kimilerine göre "aağmaaaan"lık şeyler bunlar. Ama o küçük şeylerin verebileceği o küçük mutluluklar ne kadar uzuuuun süre idare eder seni, kaç vakit avutursun kendini bir tezgahta gördüğün incik boncukla...

Ben biliyorum valla. Ve aynı şeklide kaç aydır deli gibi böyle insan popülasyonunun fazla olduğu, mümkünse itişmeli kakışmalı, seyyar satıcılı, pis şeyler yiyebileceğim, ıncık cıncık alışverişi yapabileceğim 'küçük' yerlere gidip kendimi rehabilite etmek istiyorum.

İstiyorum da gidebiliyomuyum? Hayır!

Gidemediğim gibi bu özlemlerimi yazmaya bile fırsat bulamıyorum. Fırsatım olunca da üşeniyorum, yoruluyorum... offf

bu oynak şarkıda bile melankolinin dibini gördüm.

niye yazıyosun böyle şeyler yahu? delimisin ne?

hayat simdi guzel.. dedi ki...

hepimizin hayalinde simdiki karmakasaligimizdan uzaklasip,belkide eskiden kesmekes gelen durumlara,anlara,zamanlara ulasmak geciyor..mazi hep ozleniyor.an gelecek suanki gunlere dair ozlemimizi yazacagiz.hayat bizi boyle depeleyip dondurecek iste...zaman akacak,gunler gececek,gecmise ozlem hic bitemeycek...

(eminonu planim bende tam 2 senedir var!kizimla giderim ama kocamla gitmek icin 5 kere dusumurum galiba..
en guzeli arkadasla takilmak tabi o arkadasi da bulursak...)

sila dedi ki...

çok güzel bir yazı olmuş yüreğinize sağlık. o kadar anlamlı ki istedikleriniz, insanın en iyi dostu kendidir arada bir kendinle baş başa kalıp hayatı bir gözden geçirmesi gerekir işte o zaman tam randımanla devam edersin yaşamaya! umarım en kısa zamanda kendi kendinizle görüşüp hasret giderirsiniz.

bilge ve annesi dedi ki...

Deli hatunum beni de al yanına noluuuur. Valla gıkım çıkmaz uslu uslu gezerim, sen sorasan cevap veririm:))

esra dedi ki...

ah o şehir gezintilerinde dermeperüşan, eli kolu bol torbalı sığınmacılar gibi seyir etmenin azabını bilen bilir. bekar arkadaşlarım bizle seyahate çıktıklarında (seyahat dediğim eminönü mesela) "davarolar" gibiyiz diye gülüşürler hep. ama insan böyle gezip dolaşmaya alışınca tek başına kaldığında da yapamaz oluyor. hep bir eksiklik duygusu, bir şaşkoloz bakışlar etrafa, sanki hep bir çanta unutulmuş ya da yedek kıyafet yokmuş hissi sürüyor. sonra da, aaa çocuğum nerde benim? velhasılı, asla eski bekarlık günlerindeki gibi kaygılardan azade bakılamıyor etrafa. Can bu ayın başından beri üç buçuğa kadar yuvada, bense bana kalan bu upuzun vakti nasıl değerlendirebileceğimi bile unutmuşum, her şeyi, tek başıma gezinmeyi bile baştan öğrenmem gerekiyor. ezberimizi bi kez bozmuşuz artık. geçmiş olsun, hayat böyle de çok güzel.

Özlem dedi ki...

bir gün yapacağız tüm bunları umudu kaybetmek yok.

ben de çok özledim ilk gençliğimin pervasız hesapsız İstiklal Cad. günlerini...

Özlem

www.mavivekirmizibalik.blogspot.com

ulay dedi ki...

aaah ah hepimiz bişeylere hasretiz işte. sen yazmışsın ya şimdi, benim de pek bi canım istedi bu yazdıklarını. şöyle gönlümce gezemedim nicedir dediğimde eşim e gidiyoruz ya gezmeye diyor. her an bebek uyandı uyanacak yok ağladı yok acıktı diye diken üstünde olmadan biraz bi başına gezmek istiyor insan gerçekten yahu. hislerime tercüman olmuşsun, öperim çok :)

ikizlerimbenim dedi ki...

Hadi kalk Deli, bu böyle olmayacak, seni de beni de Taksim paklar, senin ordu ile benim orduyu birarada bırakırız. boşverr, ister anlaşırlar ister anlaşmazlar..bizim gitmemiz lazım..öğleye doğru Taksime gidelim, ya ıslak hamburger yiyelim ya da Hacı Abdullah'da yemek ısmarlayalım..yemek üstü İnci'ye gidip profiterol patlatalım kilo sorununu düşünmeden..Sonra kitaplar arasına dalalım, hatta sahaflara gidelim, ciğerlerimize matbaa kokusu dolsun..yalnız ama beraber dolaşalım..İstersen Can yayınlarına bile gideriz..Akşamüstü Nevizade'de demlenelim, sövelim, gülelim..Victor Levi'ye ( hala var mı bilmiyorum patlamadan sonra )uzanalım, sırt sırta ayakta şarapla kıvama gelelim..Sonra Leb-i Derya'ya gidip İstanbul'a yeniden aşık olalım..Yapalım mı Delim?


(not: ben Antalya'da yaşıyorum, ama olsun..)

Ayla dedi ki...

Benimde tüm güzel anılarım seninde yazdığın yerlerde. Ortaköyde doğdum büyüdüm okudum.Beşiktaşın, taksimin yeri çok başka yerde.Ne çok özledim İstiklal de bir başıma yürümeyi,kitapçıları talan etmeyi, fesleğen cafede tortellini yemeği...En kısa zamanda tam gün bağımsızlık yaşayacak günün gelmesi dileğiyle.

defne naz dedi ki...

Hangi anne istemezki senin istediklerini. Delice ve özgürce yaşamak... Çok uzakta kaldı.

gülgün dedi ki...

ben derim ki:
sabret gönül, bir gün olur
bu hasret biter....
:)))

sevgimle, (kendine iyi bak olur mu)

Sitare dedi ki...

ahh delişim ahhh.bam teline ve hatta bam telimize basmışsın.çocuksuz ,rahat günlerimiz de onlar.bir mazi oldu şimdi.
nasıl geçti habersiz
o güzelim yıllarım
bazen gözyaşı oluuur bazen içili bir şarkı...diye giderr anlatsak.sen her zamanki gibi en şahane biçimiyle döktürmüşsün satırları.
hayal kahvei demişsin ya orada kalakaldım işte ben.ahh orası bizim ilk kahve içtiğimiz yerdi eşimle.sene 1994 aylardan kasım.

hani bir şarkı var ya yine aylardan kasım .
http://www.dailymotion.com/video/xb928j_tual-yne-aylardan-kasim_music

işte o kasım bizim kasımımız.ve o mekan bizim mekanımız.istiklal nice zaman aşkı yaşadığım yer.aman diyceksin bu çatlak yine gitti kocaya getirdi işi:)yok aslında hani uçan gençliğimiz var ya hani 18li 20 li yaşlar .oralarda tükendi anı oldular ya acısını taa şuramda hissttirdin demem odur.eline sağlık .biraz büyüsünle r delişim yine gezicez.ve bir gün istesek de onlar olmayacak yanımızda .biz heriflerimizle uzuuun uzuuun gezicez.az bekle sen:))öptümm kocamanından.

Filiz Morkoç dedi ki...

O gün geldiğinde ben de yanında olmak isterim, ama boynumda fotoğraf makinam da olsun, İnci'de profiterole bulanmadan oraadan ayrılmayalım isterim. bir de balık-ekmek mevzusu var bol soğanlı ve iğrenç limon sulu.. yanında da turşu suyu içmek isterim.

Nihal M. dedi ki...

pişti olmuşuz :)))
ben istanbul hayallerini geçip kısa bir İzmir gecesi yapacaktım ki daha dün rezervasyon yaptırmış idik kızlarla felekten bir gece misali derken annem hastalandı acillik olduk hayal başka bahara kaldı :(((
bir yıldır plan yapmamayı öğrendim ben yaşadıklarımdan...
basıp gideceksin :(( tabi gidebilirsen :((

New York'tan dedi ki...

Insallah en kisa zamanda hayalini gerceklestirmen dilegiyle :)

Oyle anlatiyorsun ki o rahatligi ben burada hissettim cocuksuz gezme konusu, hepimizin yasadigi sey ayni :)

abide dedi ki...

Ne güzel anlatmışsın.Eski günlerim aklıma geldi eminönünde rahat rahat alış verişimi yaptığım,denize karşı balık ekmeğimi yediğim günler aklıma geldi.

Beylem dedi ki...

Ben mi yazdım bunu? Bloglar karışmış olmalı...

Deli Anne dedi ki...

İlknurum: bir tanesini ben de az peşkeş çekmedim:) ama 2.ile zor geldi çok. Ayrıca arkadaşım esasında bugün düşündüm bir kaç sene bu hepi topu.. bir ufak kaçamak olsa yapabildiğimz, sonra gene şevkle aşkla sarılsak çocuklarımıza koşa koşa, yenilensek ki, ağır gelmese işler..

Kızkardeş Derya:teşekkür ederim güzel sözlerin için.. sevgiler benden de:)

İkiz Annem: aman ha uzak mesafede olmayalım, nolur nolmaz... bakarsın çocuklar yokluğumuzda uzaya çıkarlar da başedemezler:)

Aygülüm: ah canım benim, ben seni gezmelerle, Eminönüerle tanıdım zaten, bilirim halceğini yakinen yani.. Ama gene de Emin ismine dkkat çekmemişim ahahha alemsin canım..

ÖZlemim:eveeeet, annem çook uzakta be canım ya, yaşlı da.. canım kendine baksa yeter bana.. tek duam odur onunla ilgili.. ama çok gıpta ediyorum yanında annesi, hem de ilgili, gak dediğinde çıkıp gelebilecek yahut çocuğu rahatlıkla bırakabilecek.. hayali bile güzel geldi.. Bizim de sınavımız bu demek ki neyleyim, elbet vardır bir hikmeti. Sana uygun şarkım yok Özlemim, sen kendin bulucaksın şarkını:)

Deli Anne dedi ki...

Tosbağalar: Benim eşim desever gezmeyi lakin kendine alışveriş yapınca sever.. giyim, elektronik olursa hiç sesii çıkmaz, bıkmaz usanmaz. ama ne zaman bizimle ilgi bişey olsa sıkıntıdan patlar bunu da çok belli eder..Valla senin eşin de bulunmaz nimetmiş, maşallah diyelim:)

Selen: ahaha yalanım varsa tramvay çartpsın haa.. hiç bilmiyordum ben bunu ayol!

Ballı lokmam: onların yanında uyumak ne mümkün arkadaşım.. Selim'in yanında uyu dayat yemekten beter olursun mesela.. hele küçükken tam zulümdü:)

Lupinin annesi:Sen de haklısın canımarkadaşım. Bir şey devamlı olunca, rutine girince özelliğini de, değerini de kaybbediyor ne yazık ki.. sen şimdi 5 sene geçse ki beyoğluna gidemesen özlemez misin?

bitirişini de yerim ayrca.. güzel arkadaşım:)

Fadişim: Ben de yapıyorum sanal alemde.. gerçi son zamanlarda ona bile üşeniyorum ya:)

İsoon: ahah menopozda ha.. biz de japon turistler gibi yaşlanınca gezeriz grupçanak:P

Küçük Mucizem: noktaya nokta!

Gülçinim: Ah canım ya, senin de durumun bir başka açıdan benzer sahiden de.. ben de özlediklerinden sıkılana dek yapmanı dilerim ve öperim:)

Derbay:"kaç aydır deli gibi böyle insan popülasyonunun fazla olduğu, mümkünse itişmeli kakışmalı, seyyar satıcılı, pis şeyler yiyebileceğim, ıncık cıncık alışverişi yapabileceğim 'küçük' yerlere gidip kendimi rehabilite etmek istiyorum." diye yazmışsın ya olayı tümden tanımlamışsın.. hiç olmazsa yazamıyorum diye üzülme:)

Deli Anne dedi ki...

Melek: bitmeyecek, yaşadıkça bitmeyecek o özlem sahiden de. ama şu var, gidip de görmek var.. -a o kadar da değilmiş-demek ya da böyle uzaktan iyce gözde büyütmek var.. :)

toplanıp cümleten gidelim; blogcu anneler eminönünde, blogcu anneler taksimde, blogcu anneler orda burda şurda diye dizi yaparız:)

Sıla: evet, ne de güzel söylemişsiniz.. bazen başbaşa kalmak gerek kendinle ve sıfırlanmak adeta:) teşekkürler.

Bilge ve annesi: ahaha canım ya, demek ben sorsam cevap verirsin yoksa gıkın çıkmaz ha.. çıksın çıksın seviyorum seni:)

dilek dedi ki...

Erkeklerin hepsi aynı kanısına vardım. Markete adım atmamızın 3. dakikası "alacaklarımız bittimi" sorusuyla karşılaşırım, artık kocacıımı duymamaya alıştığım anda-ki marketin eennnn derin, çıkışa en uzak köşesinde Kaan beyin tuvaleti gelir.Kaan ve Kocacıııımmmla! Markete, alışverişe gitmek kadar korkunç başka hiç bi şey yok.Son 6 aydır rahatım ama koca işte kaan kreşteyken alışveriş faslını gerçekleştiriyorum.Çıldırmadan eve dönüyorum:)

Ps: İStanbul'u çooo...k özlemişim. Adım adım anlatınca daha iyi anladım:)

Unknown dedi ki...

ben gelicem ve seni çıkartıcam o evden delim annem benim sevgiler...böyle anlattıkca kıyamıyorum sana ya nerdeyse biraydır yeğenim bizde olunca inan ki çok iyi anlıyorum seni uzaklardan...iltere biran evvel kavuşman dileğiyle :))

Deli Anne dedi ki...

Esra, güzel arkadaşım: bekar arkadaşlar da çok acımasızmış ha:) ama helal oslun açıksözlülermiş de.. ve o yalnız oluncaki hali ne güzel betimlemişsin, şakoloz bakışlar ve birşeyini unutmuş misali.. yok bir kere anne olduktan sonra yüz gün özgür olsak da eskisi gibi olmuyor.. haklısın böyle de çok güzel hayat, lakin arada farkına varmak için yanımızdaki güzel yaratıkalrın biraz ayrı kalmak gerek.. az biraz:)

ÖZlem: inşaallah ve hayırlısıyla.. evlatlarımız güvende ve sağlıklıyken ve de keyifli..

Fragolam: ben de öperim Jepim:)

ikizlerim benim:ahah sein orduyla benim orduyu bi yana koyarız ha.. Allah Allah.. düşünmek bile titretti beni korkudan. :)

Ayla'm: Fesleğen cafe mi ay bilemedim ben onu.. belki senden eskiyimdir de ondan.. tortellini hem de çok severim.. cevizli mantarlı sosla ımmm canım çekti:)
zaten canım sıkıldı mı yemeğe vururum kendimi:)

Defne nazım: yok be gülüm, ümitsiz olma.. bir gün ya da bir kaç saat normal koşullarda neden olmasın?

Gülgün: aşıkalr gibi olduk bak şimdi, şarkılarla atışıyoruz:)

Deli Anne dedi ki...

Sitarem: valla helal canım hakkaten gene kocaya bağladın işi:) seni aşk böcüğü seni..

gezeriz canım gezeriz inşallah da sen kocandan başkasıyla vakit geçirmezsin benim anladığım:) siz gene siz size gezersiniz

Filiz: olsun be canım, fotoğraf makinamız da olsun.. ben öğrenmiş olayım o zamana dek fot. çekmeyi birazcık .. balık ekmek kaldıysa onu da yeriz.. evet şalgamlı he heyt!

Nihal'im: öncelikle çok geçmiş olsun arkadaşım.. İnşaallah annen daha iyicedir ve ciddi bir sorun yoktur.

emrivaki yapacaksın da senden önce yapanlar çıkıyorsa hep orda kalacaksın :)

Şeyma'm: evet canım ya, üç aşağı beş yukarı aynı..

Abide: yad etmiş olduk böylece hiç olmazsa değil mi:)

Beylem: ahaha kim bilir:)

Dilekcim: hadi gözün aydın tadını çıakrmaların.. yalnız yazma buralara hased eden olabilir.. misal ben:)

Burcu'm: canım benim:)

dilek dedi ki...

:) bi daha olmaz :D

nihalasli dedi ki...

:)) cok hossun deli anne ya.Deli anne diyince ayip geliyor ama seni oyle bildik:)
Sarkiya bayildim cuk oturmus:)

Cafe Pepela dedi ki...

Cansın!
Boşver sen Eminönü'nü.
Libya'ya gel hadi,hadi..
Ben sana keman da çalarım bak,gönle şifa / ruha gıda! :)
Canım,bu ulvi muhabbetini,yüreğine dokunabilmeyi istedi.

Yelish dedi ki...

ben gelince seni kolundan cekip goturecegim
Eminonu ve Mahmutpasa planlarim icerisinde canikom!:)
delim benimmm

architect dedi ki...

Deli annem,umarım bu isteklerini bir gün gerçekleştirebilirsin ve bize yazarsın ,yalnz ben merak ediyorum o gün geldiğinde istediğin zevki alacak mısın? ben sanki alamıyorum,aynı derede 2 kez yıkanılmıyor ve hayal kurmak hepsinden güzel sanki :) Oğlum okuldayken benim 6 saatim falan oluyor kendime ,öyle uzun boylu açlamasam da biraz vakit var işte ama yalnz gezmek keyif vermiyor sanki,uzun boylu açılsam oğlum geliyor aklıma,acil bişey olsa benden başka kimse yok,açılamıyorum,aslında azıcık özgürlük onlara da iyi gelecek,nasıl biz sıkılıyorsak onlar da bizden sıkılıyordur,çocukların analarından başka alternatifleri yok,fakirlik gibi geliyor bu da bana..analar depresyona da girse,iyi de olsa kötü de olsa ruh halleri çocuklar mecbur onlarla...öpüyorum deli annem,sağlıcakla..

Deli Anne dedi ki...

Dilek:)

NihalimAslım: ben bu ismi koyduktan sonra kendime, yorum yazan neylesin:)

Pepela'm sana yazdım da öyle geldim buraya:) sıcak hava, keman sesi ve senin varlığın muhabbetin.. öyle güzel bir görüntüye tekabül etti ki zihnimde.. inşaallah diyelim.. Bir ara Libya fikri gelip gitti kafamızda.. halen de ara sıra eşime ordan iş teklifi gelir.. olmadı, nasip!

Şimdilik yürekten buluşuyoruz ya, şükürler olsun..

seviyorum seni.

Deli Anne dedi ki...

Yelizim: tamamdır desene:) sen fırsat bulacak mısın bakalım, o telaşa içinde..

Hatice'm: hep diyorum ya, annelik dönüşümün yaşadıktan sonra ne yapsak da eskiye dönüş olmuyor artık.. bir yan devamlı evlada dönük çünkü.. biraz uzaklaşsan dediğin gibi -ya bana ihtiyacı olursa- düşüncesi peydahlanıyor. Benim hayalim zaten temelli değildir, bir kaç saat en fazla.. yürekte evlatlarımla, ama emin ellerde babalarıyla mesela bir kaç saat tanınmalı insana..

Adsız dedi ki...

ah yanlızlık mı dedin? yarım saat verseler bana duacı olacağım.

Gulos dedi ki...

Kızım büyüdüğünden midir nedir ben artık çıkabiliyorum tek başıma.Çok güzel oluyor.Her ne kadar eşim vicdan yaptırmaya çalışsada bence çocuğunda bazen ayrı kalmaya ihtiyacı var.
Sevgilerimle.

Papillon dedi ki...

bayılıyorum senin yazılarına ... ama bu yazınla su sıralardaki hislerime tercüman oldun...evde diyorum ya sadece evde kendime ayıracagım 1 saatim olsun... şöööyle keyif yapayım ama bana kimse bulasmasın... nerdeee...
biz maaile cıktıgımızda da aynı diyaloglarda bizde de geciyor ve ben hicbirsey alamıyorum... birde bizimkinin bel sorunu var(!), Doğa'nın anakucagıdır, vs dir hersey, ben tasıyorum eve geldigimizde ben benden cıkmıs oluyorum... hiiiic sormaaa hiiiic!

Cici Dükkan dedi ki...

Bu yorumu okuyunca bana da deli diyenler olabilir. Olsun. Ben de istiyorum. Beni bunaltan, sağımdan solumdan çekiştiren, yeterrr bana da zaman bırakın dedirten çocuklarım, eşim evim olsun. Şimdi herzaman olduğum yalnız sessiz sakin miskin halimi mumla aratacak bir hayatım olsun ben de istiyorum. 12 saat çalışıp eve gittikten sonra, kalan 12 saate hiç birşeyi sığdıramayıp, ertesi gün tam dinlenemeden tekrar işe gidip, yine de herşeye rağmen, verdiği güzel evlatlar ve mutlu yuva için şükretmeyi Allah'a ben de istiyorum.
Teşekkürler Deli Anne, İyiki Gelmişsin bana da. Seni Tanıdığıma Sevindim.

Sen@ dedi ki...

DELİ olmak çok güzel bir farklılık biliyorsun değil mi :)))
Herkes DELİ olamaz..yüzümü gülümsettin bu sabah, farkettim de ilk gülümsemem sayende bugüne başlarken.. sağol, varol...

Dorikus'un annesi...

Deli Anne dedi ki...

Bir annenin paylaşımları: Esasen tam da dediğin gibi, bir yarım saat bile namümkün.. gün içinde yani.. ama yılda bir gün de hakkımız olsun be ya!

Gulos:doğru demişsin bazen her iki tarafında yararına oluyor ayrı kalmak.. iyi yapıyorsun arkadaşım. Allah hepimize nasip etsin hayırlısıyla:)

Papillon: Ah canım, senin bir de taşıma sorunun varmış.. içim acıdı.. tam eziyet sana desene.. İnşallah takdir görüyorsundur :)

Ay-ser: İnşaallah istediğin şeylere kavuşursun yakın zamanda.. İnsanın ailesi olması, evlatlarıyla olması büyük nimet ama işte benim dediğim yılda belki bir bağımsız gün.. yoksa bana deseler ki eski özgür günlerine dön, elimin tersiyle iterim..

Sen@: ne mutlu bana o halde.. ben de gülümsedim hemen:)

sen de sağol..

Sibelbek dedi ki...

gezmek değilde, bir kitabı 2 günde bitirebilsem eskisi gibi.............

ilknur malcı dedi ki...

:)
özgürlük elden gidince böyle hayallere dalıyor insan.
şimdi sadece biraz hüzün biraz özlem kalıyor elde.

keyf_i sibel dedi ki...

annem,deli annem ben istanbulu bilmem ama gelince gezilesi yerler artık senin su gibi anlattığın yerlerdir.ama senki tecrübeli anne böyle ulaşılmaz anlatırsan böylesi gezmeyi;benim için çölde serap olur ,oda anca rüyada...

Özgen dedi ki...

Merhaba BLOĞUNUZ ÇOK GÜZEL ARTIK TAKİP EDECEĞİM SİZİ SEVGİLER...

Özgen dedi ki...

Yazınız öyle güzel ki beni İstanbula götürdünüz.Üniversite yıllarında yaşadıklarım gittiğim yerler geldi gözümün önüne.Arkadaşlarımla hep o sadığınız yerlere gidiyorduk biz de.Ne kadar özgürdük, içim burkuldu birden sevgiler...

Adsız dedi ki...

Deli annecim ne güzel tatlı tatlı anlatmışsın.vallahi bize de terapi oldu:) İstanbul'u gezmiş oldum.hepsini not edeceğim:) sevgilerimi bıraktım tekrar gelmek üzere gidiyorum.:)

Açalya dedi ki...

Yalnız başına alışveriş yapmak ne güzeldir! İlter gelince, çocuklar da iyice iyileşmiş olur, havalar ısınmış olur :o)) öyle çıkarsın.

Saatimiz doldu, ding! Sıradakini gönder hemşireanım.

Adsız dedi ki...

öyle güzel anlatmışsın ki gezmiş kadar oldum ilk okuyunca, sonra yetmedi fena canım çekti kötü oldum,

ardından iyi ki bu şarkıyı eklemişsin ki dinledim bana da çok iyi geldi sağol deli annem valla tam da şu anki ruh halime göre..
sevgiler :)

Yelish dedi ki...

ben hayatta Eminonu,,mahmutpasa yapmadan ,ucuzculari ,isportalari gezmeden donmem.Firsat yaratilacak
Hem orda kave dunyasi da var ,cikista misss gibi oluyor
Hem ben taaa oraya ,Namli'ya kahvaltilik almaya da giderim,her seyi bir baskadir Namlinin,canim ,rahmetli babaannemin kahvalticisi...
bak gidiyoruz,tamam mi?
iki delu ziplaya ziplaya gezerik ! :)

our twins of N.Y./SEYHAN dedi ki...

Eminonu'ne "GITTIGINDE" mutlaka misir carsi'sina vede Malatya Pazari'na ugramayi ihmal etme. Zaten oralarda gezmek degil de, eli-kolu dolu eve donmeye calismak yoruyor:)
Ne diyeyim insallah ilk firsatta bir Eminonu turu yapmis olursun.
Sevgilerimle

Hayat güzeldir.. dedi ki...

Sevgili Deli anne, çok güzel ve gerçekten normal istekler bunlar, en kısa zamanda fırsat yaratıp gidebilmeni dilerim, hepimizin bu tür şeylere ihtiyacı var, n yapıp edip kaçabilmeliyiz kısa da olsa. Beyoğlu duraklarımız ise bu kadar mı benzer. Baraka yı hatırlayınca öyle uzaklara gittim ki .Sevgiler Pınar

yaruze... dedi ki...

Müminecim günaydın.
Yamaç 6 şubat 2006 doğumlu.
Selim'in doğum günü ne zaman?
Nerelerdesin bu arada?
Öptüm çoookkk.

Deli Anne dedi ki...

Sibel'im: ah ah ben günde bir kaç sayfa okuyabilsem keşke diyorum senin dileğine:)

İlknur: aynen öyle:)

Keyf-i Sibel: Gezilesi çooook yeri var İstanbul'un da, ben bende izi olan yerlere odaklanadım daha çok:)

Özgen: çok teşekkürler.. ve haklısınız burkuluyor insan hatırlayınca değil mi? Geçmişte travmatik bir durum yoksa genelde butuk bir hüzünle anıyor insan zaten hep.

Kamikaze: Oh ne iyi olmuş o halde.. beklerim efenim:)

Deli Anne dedi ki...

Açalya'm: canım, İlter geleli çok oldu lakin pek de hoş gelmedi:) çocuklar desen iyileşmedi tam.. Ama bu c.tesi gene niyetlendim, gördüğün gibi pes etmiyorum doktorcum:) Sizin de saatiniz pek kısaymış yalnız..

Küçükdenizkızım: Sana iyi gelen birşeye vesile olmuşsam ne ala.. başta kötü sonda iyi olsa da:) sevgiler.

Yelizim: ovv, sen bayağı biliyorsun orayı.. ben o kadar bilmem, bir kaç kez gitmişimdir o da düşe kalka.. arada kaybolarak:) ay tamam kız ahahah zıplaya zıplaya ha:)

Seyhan'ım: niyetim bu cumartesi ama elim yüreğimde artık.. kaç niyettir bu sayamadım:)

Pınar:Karşılaşmışızdır büyük ihtimalle o halde:) sevgiler.

Yaruzem: ahaha bu kadar olur nerdeyse aynı zamanlarda doğmuşlar.. buralardayım da hülyalı başım yine.. öperim

yaruze... dedi ki...

Önemli bişey yoktur umarım.
Dertleşme ihtiyacı duyarsan seve seve dinlerim.Özelden mailleşebiliriz.

Deli Anne dedi ki...

Yo, Gönülüm herşey yolunda çok şükür.. Dün neden bilmem hülyalı idim, gece anca netleşti görüşüm:) Arada hiçbirşey yazmayasım geliyor, ya da sadece gezesim bloglarda:)

*mehtap dedi ki...

özlemişim bu şarkıyı,hele girişteki kanuna bittim.
ziyaretinize teşekkürler bu arada.

*mehtap dedi ki...

özlemişim bu şarkıyı,hele girişteki kanuna bittim.
ziyaretinize teşekkürler bu arada.