-Hani ben seninle ilgili şeyler yazıyorum ya, hani bunu internete koyuyorum ve insanlar okuyabiliyor ya, hani bu şekilde birileriyle tanışıyorum ya (Daha önce Sibel'imin Tibet'i için açıklamıştım durumu zaten) işte bu tanıdıklarım arasında Yeliz Teyze de var. Senin gibi dinozor aşığı biri.
Şaşkınlıktan açılmış gözlerle;
-Di-no-zorrr mu? dedi bastırarak hecelere.
-Evet, hatta o teyzenin bir dinozoru varmış, gidip gelip seviyormuş onu. (Şaşkın Yeliz! hatırladıkça gülerim:)) O teyzenin bir de oğlu var; İlyas. Senin gibi güzel saçları var, parlak mı parlak.. ama o senden küçük olduğu için henüz dinozorlarla oynamıyormuş. Arabalar, trenler ilgisini çekiyormuş.
Bir yandan oyununu oynuyor, bir yandan dinlemeye devam ediyordu beni;
-Yeliz teyzeler Amerika'da yaşıyorlar ve yakında gelecekler inşallah. Biz de Yeliz teyze ile görüşmek istiyoruz eğer mümkün olursa.
-Yeliz teyzeler Amerika'da yaşıyorlar ve yakında gelecekler inşallah. Biz de Yeliz teyze ile görüşmek istiyoruz eğer mümkün olursa.
-İliyas'da olacak mı?
-Evet, işte bunu diyecektim. Sen de görüşmek ister misin diye?
-Evet, işte bunu diyecektim. Sen de görüşmek ister misin diye?
Yerinden sevinçle sıçrayarak,
-Evv-vet! Tabi görüşmek isterim. (Nitekim dinozor sihirli kelime idi) Biraz düşündükten sonra ekledi;
-Evv-vet! Tabi görüşmek isterim. (Nitekim dinozor sihirli kelime idi) Biraz düşündükten sonra ekledi;
-Peki İliyas Türkçe biliyor mu? (İngilizce'nin kilit lisan olduğunun epeyce farkında olan ve hatta Japonca gibi diğer lisanları da araştırma hevesinde olan bir çocuktur nitekim, şu yazımda da yazmıştım. Ve bu sebeple Amerika'ya ve Japonya'ya gitme sevdası da vardır. Bunu da şurda yazmıştım. )
-Yeliz teyze biliyor ama İlyas İngilizce konuşuyor olabilir, deyince kısa bir süre sessizleşti.
-Dinozorlarla oynayalım mı, ingilizce nasıl söylenir, dedi ve cevabımı beklemeden, bilgisayar oyunlarından ve kendi merakından öğrendiklerini birleştirdi.
-Lets piley daynazor, diyebilirim ya da lets piley krokodayl ya da lets piley şark diyebilirim değil mi Anne? diyerek pozitif düşünce gücüyle aklını birleştirerek nihai çözüme ulaştı.
-Dinozorlarla oynayalım mı, ingilizce nasıl söylenir, dedi ve cevabımı beklemeden, bilgisayar oyunlarından ve kendi merakından öğrendiklerini birleştirdi.
-Lets piley daynazor, diyebilirim ya da lets piley krokodayl ya da lets piley şark diyebilirim değil mi Anne? diyerek pozitif düşünce gücüyle aklını birleştirerek nihai çözüme ulaştı.
50 yorum:
Selim , sen yok musun ? lets piley ha:)) Çok akıllısın maşallah çokk
Ne diyim kiskandim simdi sizi :)
Kuzunun annesi: )
Şeyma'm: kıyamam sana:) hem Yeliz'in gelmesine çoook var daha, hem inşaallah teyze olmanın heyecanına ara verip çıkablir biraz dışarıya.. ben yurt dışından gelince onla bunla görüşcem diye hayal kurardım, bir gelirdim ki koşturmaca, telaş kimseyle görüşemeden ayrılırdım..
Yeliz benim de çok sevdiğim internet dostlarımdan :) Seni de ekledim şimdi :) Aslında İlyas'ın sevimli bir oyuncak canavarı vardı onu getirse çok hoşuna giderdi Selim'in de :) İngilizcesine bittim :) Sevgiler...
bizde yelizle buluşmayı çok istedik yazın bana yorumu gelmişti ama burda değildim.şimdi gene istiyoruz budefada böcükler hasta:(dağdağa kavuşmaz insan insana kavuşur.size ağzıtadıyla muhabbetler dilerim.buluşunca bol resim çekin koyun bloga yolarım yoksa ikinizide:)
Gun gectikce Selim'e daha cok sasiriyorum daha cok alisiyorum daha cok... oyle iste :)
Ama soylemeden gecemeyecegim bak nasil ogrenmeye istekli Selimcim bir de bana bak 3 yildir buradayim ayni cumleyi hollandaca soyleyebilirmiyim? Nerde :) Yok hep soyluyorum ya benim Selimden ogrenecek cok seyim var Deli Anne:)
Guzel bir gun gecirirsiniz umarim birlikte
Sevgiler!
Kiskandim bendee ;) Bende isterim deli annem, yazin geliyorum :) Bizde dinazor sevdalisiyiz :)
aaaa bak ben de kıskandım şimdi :-))
Esin: şahanedir Selim'in ingilizcesi.. şimdi kelimeleri bıraktı cümle soruyor.. ben bir yapıştırıcıyım, her eri yapıştırırım nasıl söylenir diyor mesela:)
Gülçin'im: çok istekli valla, belki bir şeyler yapmam lazım bu konuda. çünkü kendi kendine eğitim falan veriyor.. ve dünyanın ingilizce ile döndüğünü öyle erken farketmiş ki bu yaşında işi bitirmeye çabalıyor.
Gülom: hele bi yaz gelsin de ve hele bi siz gelin de.. ayrıca dinozor canavarı olduğunuzdan haberdarız efenim :)
Neselihaller: efenim, endişeye mahal yok.. daha Yeliz ortada yok.. üstelik gelince taze teyze olacak (inşallah) belki de vakit bulamayabilir:)
kıskançlığım hasetlikten değil be güzel arkadaşım,yanlış anlama beni... ben de buluşalım, görüşelim istiyorum, o yüzden..Gıpta etmek benimki...
Bu arada Yeliz'in teyzeliğini de tebrik ederim. Teyze olmak da bambaşka bir duygu....
Bence çok iyi anlaşırlar ikisi. Biz de burdan okuruz senin sayende. :)
hadı bakalım... bılım selım yıne nelerıyle sasırtıcak...okuyalım....
neselihallerim: sende hased olmadığı çok belli canım, bir an bile aklımdan geçmedi hased edeceğin:) kişi kendini belli ediyor aslında yazdıklarıyla ve yorumlarıyla.. sen gayet samimi ve özgüvenlisin.. inşallah görüşürüz.. hatta topluca bir faaliyet düzenleriz amma velakin ben kilo vermedikçe, kendim iyi hissetmedikçe, gelmem de gelmem.. zaten Yeliz de mıncıklarım seni dedi.. hepten korktu gözüm:)
Sanem:)
Ben de en cok Selım'ın buyumus halını merak etmeye basladım. Akıllı akıllı konusan ve pozıtıf bakıs acısı... Umarım hıc degısmez huyu suyu ... Sevgıler.
daha önce biyerlerde duydugu kelimeleri birleştirip cümleler kurabiliyor demek! harika! bence beyni çok değişik ve çok yönlü çalışıyor selimin.. çok farklı bir yetişkin olacak kanımca .. sözü dinlenen, bişeylerin muciti ve belki aynı zamanda sergiler açan ya da kitaplar yazan biri... Aferin valla! sporla arası nasıl?
feride
Maşallah diyeyim öncelikle ne güzel dostluklar kurmuşsun Deli Anne bunu yapabilmek çok güzel işte:)
Selim'e 41 kere maşallah bu yaşta zehir gibi aferin ona.Çok iyi anlaşacaklarına eminim ve merakla bekliyor olacağım buluşma anının yazısını:)
Sevgiler ..
Kiraz'ım: ben de merak ediyorum ama dırdırımdan geçilmese de bugünler geçmesin istiyorum. Amin! sevgiler sana da..
Feride: Benim ince sesli isimlere sevdam vardır. Selim gibi.. Feride gibi.. şiir gibi gelirler bana.. senin ismini yazarken söylüyorum da pek hoşuma gidiyor. Bir de Emel sayın'ın şarkısı geliyor ama feride gibi değil Gülizar olan şarkısı gibi.. (başım çok ağrıyor, lakin gece bitmesin istiyorum, sanırım hepten sıyırdım:))
Selim kendi kendine ingilizce derslerinde cümleye geçti. bir süre önce cümleleri taklit ediyordu bir kaç haftasır ay em is kaming yu diyor saldırırken bize:) dillere düşkün olacak belki de. sporla ilgisi derken yüzmeyi seviyor; sebep su olması yoksa yüzmek değil.. bir de sportaküs olmayı:)
İkiz annesi: ben de sana maşallah diyeyim.. o çılgınların çılgınlıklarından aklı selim çıkmayı başarıp yazabildiğin için:)
Bu Selim'i yemeli yemeli...
İmza gunumu yapsan acaba?herkes tarafından istenilen özne olmussun:))
Bu blog işini ben pek sevdim. Gerçekten, fikirlerini yakın bulduğun insanlarla uzaktanda olsa iletişim kurmak, duygu paylaşmak mümkün oluyormuş. Bu sanal alemde sahici şeyler de olabiliyor işte. Bak Yeliz Hanımla görüşüyormuşsunuz ne güzel:)Biz kadınların varolduğu her yerde ille de bir güzellik olur, yaradılışımızda var bu:)) Sanalı da gerçek yaparız böyle.
Deli Annem sağolasın yazmaya çalışıyorum işte ama aklı selim kısmı biraz tartışmaya açık:))
Kaymaklı Kadayıf:)
Ayşe: amanın şakaya bile deli olanlar çıkıyor maazallah saldırıya geçmesinler şimdi:) hem 20 kilo vermeden, şurdan şuraya gitmem.. zaten evden çıkmıyorum pek bu sebepten:)
Fadiş: ah fadişim sanal aleme takanları da anlamam: içimiz dışımız olmuş sanal alem, nesinden ne kadar kaçırabiliriz kendimizi artık.. bilemedim ki.. dediğin gibi gerçeğe dönmesi de an meselesi iken bu alemin üstelik..
Maşallah Selim ' e , umarım hayatı boyunca dil öğrenmek konusunda başarılı olur.Bu konuda kabiliyetli olacağa benziyor.Herşey gönlünüzce olur inşallah..iyi geceler.
Teşekkür ederim güzel dilekleriniz için.. iyi geceler sizlere de..
Demek "dinazor" sihirli kelime ve her kapiyi aciyor. Bilmek guzel, belki bizim de kullanmamiz icab eder birgun:) Ufaklik cok tatli...
Arkadasinla iyi bulusmalar...
Sevgiler
COK TATLISINIZ
Simdi girdim eve ,bir de baktim ki anam Ilyas usagim deli annenin blogunda :)
Selimcin Ilyasla cok guzel anlasaca eminim ama en iyi benimle anlasacagi kesin
Yaasin dinazorlarrr :)
Heyecanla bekliyorum
xxx
Ingilizcesi cok sekermis Selim in :))
Didem: hiç sorma, maazallah yolda biri dinozor dese -gel- demeden daha takılır diyenin peşine.. yatışı, yemek yiyişi, oturuşu, yürüyüşü hep onlar.. yemeklerini nasıl yediğini anlatmak bile istemiyorum dinozor olunca:)
sevgiler sana da bolca.
Yeliz'im: ya İlyas uşağın:) valla anlaşır.. aha misal Didem'e yazdıklarım :)
TUANA BERRA' nin annecigi: kendi kendine ingilizce eğitimi ile olduğu kadar artık:)
diyaloglar harika..bayıldım Selim sana.
inşaallah çok güzel zaman geçirirsiniz,
çocukta böyle yetişkinde en anlaşamayacağını zannettiğiniz insanı bile ortak bir noktada buluşturmak mümkün aslında...
diğer yazında oldukca incitildiğini görüyorum üzüldüm...
blogcu anne itiraflarını anlıyorum,ben nete çok zaman ayırmadığımdan böyle bir süreç yaşamadım hanımların çoğunda bunu duyuysamda bunun geçici bir süreç olduğunu düşünüyorum.
bazı hanımların gayrimeşru sığınakları olduğu şu zamanda sığınağının senin ve ailen için bir korunak olacağına inanıyorum.
çocukların sosyal çevreyi nasıl etkilediği malum...
insanın yanlız olmadığını aynı şeyleri başka annelerinde yaşadığını bilmesi ve çözüm araması kadar doğal bir şey olmadığını düşünüyorum.sana nasıl bir yorum geldi bilmiyorum ama yazanında iyi niyetli olduğunu umuyorum.bazen baktığı yere göre insanların algısı değişebiliyor
sen iyi bir annesin ,aileni ve kendini koruman için sığınağında allahın seni korumasını diliyorum
allaha emanet ol
çok güzel okurken bende kıskandım yani inşallah çok güzel zaman geçirirsiniz deli anne
Selim'i Yeliz gelirken 3 ayligina gonder bu kitaya. 1 ay Yeliz de,1 ay Seyma'da ve 1 ay da bende kalir. 3 ay sonra seni gorunce zaten ingilizceye kabilyeti olan Selim sakir valla...
Hem ben onu Manhattan'a Metropolitan museum'e de gotururum metrelerce uzunluktaki gercek dinazor iskeletleri ile tanisir:)
:) ben de ismimi ve dediğin gibi ince sesli isimleri söylemeyi pek severim.. teşekkür ederim:)Eşime kızımın adını Feride koysak dediğimde şaka yapıyorum sanmıştı oysa ciddiydim ama kime dediysem üzerinde durmadılar,deli galiba der gibi baktılar:)
ah neyse çok uzattım farkındayım.. selim diyorum hani bi de sportif çevik bir çocuksa dadından yinmez bi çocukmuş demek istemiştim. Demek yüzmeyi de seviyor hmmm.. valla harika, diyecek bişey bulamıyorum ki..
Selim'e maşallah:))
Dinozor ile ilgili bir anımı paylaşayım.
Kuzucuklar henüz 2.sınıftayken hayvanlarla ilgili çeşitli araştırmalar yapıyorlar.Bir tanesi bana soruyor:
"Örtmenim yaa,hani ayağını bastığında su sıçratan hayvan hangisiydi??"
??
:))
Hemen bir tanesi cevap veriyor:
"Ya örtmen bilmez o çizgi filmi diinuuzuuuuur adı,dinuzuuuuuur:))"
valla çok kıskandım bizde düşünüyoruz ankarada böyle bir buluşma ama kısmet ne güzel
blog dostlukları bir başka güzel oluyor,negüzel bol bol keyfini çıkarın..
Yerim onu ben ya:)
Bende gelirsem beni de anlat tamam mi:) dersin bak nihal teyzen gelicek ama sen ona teyze deme abla de:)Cocugu yok ama gelene kadar olabilir diyebilirsin hihii
Cavidan:)
Onlar uyurken: amin diyorum bu güzel duaların için... ben de canı yürekten sizler için diliyorum aynısını.. Siz de allah'a emanet olun. sevgiler..
ahsen58:inşallah:)
Seyhan: Selim'e okudm dediklerini; dinozor müzesini duyduğu an pıtır pıtır dönmeye başladı evde çığlıklar atarak.. sonra birden durdu.. e ama ben Türkçe'yi unuturum, sonra seninle konuşamam dedi.. şaşkın.. ne çok ciddiye alıyorlar herşeyi değil mi:)
Feride: gerçi evde şınav, mekik de çekiyor arada ve envai çeşit taklalar da atıyor koltuklar üzerinde ama bana gene de çok sportif gelmiyor:)
Ezgli melodi:ahahha.. cin gibiler maşallah.. farkındalar da örtmenin bilemeyebileceğinin:)
Ev Günlüğü: bizimki öyşe geniş çaplı bir şey değil, size de iyi muhabbetler dilerim:)
Elif-kayra: :)
Nihal'im: ahahha abla da derim, bebişi olacak inşaallah da derim, derim de derim:)
ne güzel, blog arkadaslıkları kuruyorsunuz, insallah ben de eskidikçe boyle arkadaslıklar kuararız, oglunuz da bir harika:)
delişim aklıma geldi,bu at trt çocuk dergisi al oğluşuna.içinde dinozor çıkartmaları varmış.hoşuna gider belki.öpüyorumm
Aysun: ben de çok eski sayılmam aslında :) teşekkürler.
Sitare'm.: ay canım arkadaşım aldık hemen almaz mıyız? kendi dürttü bizi zaten.. öperim
Newyorklu ikizlerin annesi ne guzel demis
valla annesi verse seve seve allirim
cocuk zehir gibi zaten,uc ayda Ingilizceyide soker
ama annesi dayanamaz ki
iyisimi hepsini alip geliyim ben
ayy hayali bile guzel.Hunileri takar gezerdik:)))
dayanmaaam, dayanmaam yelizim:) ahaha bana Selim'in doktoru demişti Selim'i bir an önce okula yazıdr yahut bir oyun abla bul, yoksa hunileri takar dolaşırsın diye.. o zaman abartıyor sanmıştım ama olsa çoktan taksam yeridir yani:)
aaaa! ben bu yazını görmemişimmmm! ne zaman bahsettin bizden, ne tepki verdiiii???? :)))))
Sibel'im sana yazmıştım taza taze diye hatırlıyorum ama yazmadım mı yoksa.. anlattım Sibel Teyze var, onun da Tibet'i.. ama senden küçük diyorum yoksa bozuluyor, sinir bozucu olabiliyor.. şimdi çok net hatırlamıyorum, ama şunu dedi; Tibet mi? ama ben kızlarla anlaşmam ki? onlar hep evcilik oynamak istiyorlar gibi birşeyler dedi.. böyle de ayrımcı.. (3 yaşındayken kızlar mı .. ım.. şu parktaki pembeliler mi, sevmedim ben onları.. demişti teyzesne) tibet kız değil dedim aaa kız ismi gibiymiş. dedi.. o da senin gibi hamurları seviyormuş dedim... biraz düşündü.. hımm.. isterim tabi dedi..
yaaa! demek kızlarla oynamayı sevmiyor bücür! ben büyüyünce görürüm onu :P tanışıcaaazzz, tanışıcaaazzz, şu yılbaşı, hastalıklar bir geçsin bakalım da..... :)))
lets iit selim :) akıllı bıdık
ya Sibel'im kızları sevmiyormuş:)
Küçük mucizem:)
Yorum Gönder