3 Ağustos 2010 Salı

Nasıl Koyverdim?


İlk hamileğimde ve anneliğimin ilk yıllarında onlarca kitap okudum annelik, çocuk bakımı ve çocuk eğitimi ile ilgili. Okudukça aydınlanmayı beklerken giderek zihnimin bulandığını, kendimi berbat hissettiğimi farkettim. Büyük oğlum 10 aylık iken kitapları okudukça bunaltılarım zirve yapmıştı. Öyle ki kendi halimle kitaplardaki örnek davranışları karşılaştırdığımda çıldırıyor, ağlama krizlerine giriyordum sürekli. Ölecek kadar sıkılıyor, vicdan azabından sürünüyordum. Mutsuz bir anneydim ve haliyle mutsuz bir aileye dönüşmüştük.

Ortalıkta binlerce kitap var annelik ve çocuk eğitimi ile ilgili. Lüzumlu, lüzumsuz.. Bunları bir süzgeçten geçirmek bile koca bir zaman dilimini kitaplara ayırmak demek. Üstelik kitap okuyacağım diye çocuğuma ayıracağım zamandan çalıyor, iyice saçmalıyordum böylece. Derken bir gün "Haaaaaaaayt!" diye savurdum kitaplarımı, kulağımı gözümü kapadım bilmişlik taslayanların tümüne, koyverdim gitti. Doğaçlama gitmek başlarda içime sinmedi elbette. Ama giderek bu hale alıştım, benimsedim, sevdim.

Şimdilerde okuduklarımdan kalan tek tük bilgiyle ve önsezimle devam ediyorum bu vazifeye. Hiç olmazsa ben rahat oldukça çocuğa da yansıyacak ve proje çocuğu ve prototip olmaktan çok, evet deli bir annem vardı ama onun dışında mutlu bir çocukluk geçirdim deme ihtimali artacaktı.

Hiç yorum yok: