Bir kişi nedir dememeli, benden ne olur dememeli, ben, varsa elimden gelen bir iyilik, sunmalıyım onu dünyaya, ben hiçbir şey yapamasam bile, çocuklarım dünyadaki son iyiler olsa bile, dünyadaki son zamanlar olsa bile, iyiliğe dönmeliyiz yüzümüzü hala, güzelliğe çekmeliyiz dikkatleri daima.
İşte bu karanlık günlerde güneş gibi iç açan umutlu bir haber. Bir insan ve insanlık haberi; ölmediğimizi, nefes aldığımızı, yaşadığımızı ve insan olduğumuzu, dahası dünyada güzel insanların hala varolduğunu hatırlatan bir güzel insan Samet Aksuoğlu…
Bakın bir tek insan nasıl da umut oluyor en karanlık yerde tertemiz yüreğiyle… İnsan olmak böyle birşey işte.
“Samet Aksuoğlu 25 yaşında. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde öğrenci. Aynı zamanda sıkı bir bisiklet tutkunu. Engelli bir çocuk babası olan Uğur Küçükşahin ile tanışana kadar sadece kendisi için pedal çeviriyordu. Şimdi Hollanda tipi kasalı bisikletiyle onlarca engelli çocuğun makam şoförlüğünü yapıyor. “Engelli çocukları gezdirmeye başladıktan sonra tamamen farklı ve yeni bir dünya ile tanıştım” diyen Aksuoğlu, bu fikrin çıkış noktasını şöyle anlatıyor:
“2011 yılıydı. Marmara Üniversitesi Bisiklet Kulübü olarak Sarıyer’deki Kilyos Sahili’nde kamp yapmak üzere pedallara bastık. Hava soğuk. Üşüdük ve bir çay ocağına oturduk. Bizim kahveci ile çayın fiyatı üzerine pazarlığa tutuşmamız Uğur Ağabeyin ilgisini çekmiş. Yanımıza geldi. Sohbet etmeye başladık. Kulüp olarak yaptığımız etkinliklerden konuştuk. O da dışarı çok fazla çıkamayan engelli bir kızı olduğunu anlattı. Yaşam enerjimizden ve mutluluğumuzdan etkilendiğini söyledi ve bizi kızı Ceyda’yla tanışmamız için evine davet etti. Birbirimizin numaralarını aldık ve yollarımıza devam ettik. Ayrıldıktan kısa bir süre sonra aklıma ‘Neden kasaya bir minder koyup Ceyda’yı gezdirmiyoruz?’ diye bir fikir geldi.”
Kızı Ceyda’nın bisiklet gezisinden aldığı keyfi gören anne Küçükşahin, diğer engelli ailelerine de Samet Aksuoğlu’ndan bahsetmiş. Gerçekleştirilen ilk gezi kulaktan kulağa yayılmış ve bisikletle gezdirilmek istenen engelli çocuk sayısı bir anda artmış. Aksuoğlu, okuldan fırsat buldukça down sendromlu, otizmli, lösemili ve bedensel engelli çocukları bisikletiyle gezdirmeye devam etmiş. Fakat bir noktadan sonra tek başına yetememeye başlamış. Dernekleşme fikri de buradan doğmuş. Şu anda Engelsiz Pedal Derneği Başkanı olan anne Tülay Küçükşahin, dernekleşme süreçlerini ve amaçların şöyle anlatıyor:
“Samet tek başına çocuklara yetişememeye başlayınca dernek fikri ortaya çıktı. Fakat bunu hemen gerçekleştiremedik. Çünkü sadece bir öğrenci ve bir engelli annesi ile dernek kurulmuyor. Umutsuzluğa kapıldığımız dönemler de oldu. Fakat engelli aileleri ve onların çocukları ile piknikler şeklinde organize ettiğimiz bisiklet gezileri sonucunda daha fazla insana ulaştık. Bu yıl başında da Engelsiz Pedal Derneği adı altında dernekleştik. Yaptığımız etkinlikler ile insanlardaki farkındalık arttı. Adana, Eskişehir, İzmir dâhil birçok şehirden mailler, telefonlar alıyoruz engelli ailelerinden. Bisiklet ve gönüllü makam şoförü sayımızı yükseltip gezi etkinliklerini tüm Türkiye’ye yaymak istiyoruz. Dernek olmamızın nedenlerinden biri de ailece edindiğimiz tecrübeleri diğer ailelere aktarabilmek. Engeller aynı olmasa da sıkıntılar aynı. Bizlerin özel çocukları var ve burada tüm engelliler buluşuyor. Yaşanacak sıkıntıları en aza indirgemek önemli. Yaptığımız etkinlikler sadece psikolojik bir terapi gibi oluyor. Maddi imkânsızlıklar, mahalle baskısı ve mimari engellerden dolayı dışarı çıkamayan engelli çocukların ihtiyaçlarını karşılamak, onlara farklı bir heyecan yaşatmak istiyoruz. Amacımız onların engellerini ortadan kaldırmak.”
Engelsiz Pedal Derneği, makam şoförü olmak isteyen gönüllülere 10 aşamadan oluşan bir eğitim veriyor. İlk aşama psikolog ve öğretmenler eşliğinde engelli çocuklarla nasıl hitap edilmesi ve davranılması gerektiğini içeriyor. Daha sonra profesyonel bisikletçiler tarafından verilen trafik, ilk yardım ve teknik eğitimlere geçiliyor. Tüm bu aşamalar sonucunda yapılan sınavı başarıyla geçen adaylar makam şoförü olmaya hak kazanıyor. Makam şoförlerinin görevi sadece engelli çocuğu gezdirmekten ibaret değil. Her gezi iki makam şoförü tarafından gerçekleştiriliyor. Bir kişi çocuğu gezdirirken diğeri önde giderek trafiği kontrol ediyor ve engelli çocuğun canının çektiği su, oyuncak, yiyecek gibi ürünleri temin ediyor.
Dernek, program detaylarını ve tüm etkinliklerini Facebook gruplarından duyuruyor.
Kaynak: Al Jazeera, Walking İstanbul
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder