
“Ben sevda çekerim hepsinden beter.”

“Rüzgârlarin en ferahlatıcısı senden esiyor.”

“Öyle dalmışım ki bu akşamüstü,
komşu arsadır gözümde gökyüzü.”

“Alıştığımız bir şeydi yaşamak.”

“Neden sonra farkına varıyorsun,
Etrafındaki korkunç ıssızlığın;
Yar olsun, dost olsun ne arıyorsun,
Adresi belli mi vefasızlığın…”

“Gittikçe artıyor yalnızlığımız.”

“Ne güzel dönüyor çemberim;
hiç bitmese horoz şekerim.”

“Türkü söylemeliyim
yol boyunca,
keyfimden ya hüznümden.”

“İçimi titreten bir sestir her gün.
saat her çalışında tekrar eder:
“Ne yaptın tarlanı, nerede hasadın?
Elin boş mu gireceksin geceye?”

“Ah o kadrini bilmediğim günler,
Koklamadan attığım gül demeti,
Suyunu sebil ettiğim o çeşme,
Eserken yelken açmadığım rüzgâr
Gel gör ki, sular batıya meyleder,
Ağaçta bülbülün sesi değişti,
Gölgeler yerleşiyor pencereme;
Çağınız başlıyor ey hâtıralar.”

“Ben öyle her insandan, o kadar uzağım ben.”

”Bir ses bana: “gel!” dese, ben o sesi işitsem
kimsecikler duymadan bir kapı açıp gitsem.”

“Nedir ki eninde sonunda ölüm? Ayrı düşmek değil mi aşinalardan?”

“Ne doğan güne hükmüm geçer,
Ne halden anlayan bulunur;
Ah aklımdan ölümüm geçer;
Sonra bu kuş, bu bahçe, bu nur.”

“Ben dünyadan bihaber bir çocuğum;
kayıp zıpzıplarımı arıyorum.”

“Varolan bir sen, bir ben, bir de bu bahar
Elden ne gelir ki? Güzelsin, gençliğin var.”

“Gün olur ki çıldırmak işten değildir.”

“Her mihnet kabulüm, yeter ki
Gün eksilmesin penceremden!”

“Hangi resmime baksam ben değilim.
Nerde o günler, o şevk, o heyecan?”

“Desem ki sen benim için,
hava kadar lazım,
ekmek kadar mübarek,
su gibi aziz bir şeysin;
nimettensin, nimettensin!”

“Haydi abbas vakit tamam
Akşam diyordun, işte oldu akşam.”

“Hayata beraber başladığımız,
dostlarla da yollar ayrıldı bir bir.”

“Gitti gelmez bahar yeli;
Şarkılar yarıda kaldı.”

“Kandırsın beni bırak bu renkler, bu kokular, ne olsa bu bahçede , bir şarkılık günüm var ..”

“Sorma nasıl habersiz gitti, giden…”
-Cahit Sıtkı Tarancı-
Birgün yolunuz Günaydoğu’ya düşerse,
mutlaka Diyarbakır’a gidin ve mutlaka Cahit Sıtkı Tarancı’nın
Diyarbakır’ın eski, daracık taş sokakları arasındaki taş evine… Bizi
modern evlerden iğrendirecek kadar asil olan, içinde kalmayı istetecek
kadar muhteşem olan o evi görün. Eskideki muhteşem mimariyi, inceliği,
zarafeti ve yaşanmışlığı… Kesinlikle hayranlık uyandırıcı ve ilham
verici.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder