2 Mart 2011 Çarşamba

Dalgalı Günler - I

Cumartesi günü dışarı çıktık ve o günden bu yana bir dingin, bir dalgalı halet var üzerimizde, evimizde. Anneme sorsan, nazar der, eminim. Çarpılmışa döndük, haklı olabilir nitekim. Olaylar silsilesi başgösterdi eve girdiğimizde. Ahali fazlaca gezmenin etkisi ile hasretle kucaklaştı evle. Selim oyuncaklarına koştu, Kerim böceğimsi gezinmelerine ve kaynaşmalara koyuldu, İlter herkese derhal portakal suyu koydu ve ben de rehavetle koltuğa yığılıp, ekran başına oturdum. Ne olduysa orada oldu ve duble bardaktaki portakal suyu önce dikey, sonra yatay atış hareketi ile uçuşa geçti. Tuttum, tutayım derken neredeyse tamamı laptopun klavyesine isabet etti. Üstelik ayaklarımın altında Kerim. Şükürler olsun ki bunca hengame içinde bardak kırılmadı, Kerim'e bir zeval gelmedi. Sadece boca olan yapışkan sıvı vardı alabildiğine her yerde. Masadan şıpır şıpır damlayanlar, koltuğa saçılanlar, Kerim'e ulaşanlar, sandalyeye bulaşanlar, benim üstüme yapışanlar... Tam bir rezaletti. Üstelik ben ayağımı dahi yere koyamazken, Kerim önce şaşkınlık, ardından keyifle dökülen sıvı ile oynamaya koyuldu. Hangi birine yetişeceğimi bilemedim. Selim ise şaşkınlığını atlattıktan sonra kahkahaya boğuldu. Sinir bozucu bir durumdu.

Laptopu ters çevirip ortalığı temizlemeye koyuldum. Bir kaç kez üstünden geçtim temizliğin.  Daha oturmaya yeltenmeden bir başka kazaya şahit oldum. İlter'in, masaüstünde unuttuğu ütünün sarkan kablosu, kablo delisi Kerim tarafından aşağıya çekildi. Ve o an tam bir ağır çekimdi. Ütü ağırca aşağıya uçarken ben seyre daldım dualar ederek. Ve şükürler olsun ki tam altında duran Kerim'e değil hemen yanına isabet etti. Kerim canhıraş biçimde ağlarken ben de İlter'e söyleniverdim vakit kaybetmeden. Bu sırada neyse ki İlter unuttuğumuz ekmeği almak için dışarda idi. Evde olsa o kriz anında iyi de bir kavga patlak verebilirdi. Geldiğinde benden ziyade Selim saldırıya geçti. İlter alabildiğine endişelendi. Gece yarısında farketti ki sokak kapısı da açık unutulmuş idi.

Kerim'in saat başı uyanıklığı ve gözler kapalı devamlı ağlaması ile sabahı ettik. Pazar günü  nispeten dingindi. Bir tek klavyemin hali içler acısı idi. Nitekim zar zor çalışan tuşları göz göre göre kaybetmekte idim. Kart kurt sesler eşliğinde -space- tuşu gitti. Ve anladım ki bu tuş çok kıymetli idi. Su gibi, ekmek gibi idi hatta. Onsuz hiçbirşeyi dile getirmek mümkün değildi. Tuşu tamamen sökene dek bir ümit düzelir dedim, ancak bekleyişim nafile idi. En son içindeki malzemeyi de koparıp atınca İlter, ümidimi tamemen kestim.  Üstelik bu laptopun üçüncü arızası idi ve gönlüm bir kez daha tamire göndermeye, eskimiş bu alete  yatırım yapmaya meyilli değildi.

Yazamayınca da içimde epeyce şey birikti. Sanırsın cümleler benimle alay etmek üzere biraraya gelmişlerdi, üstüne bir de dil çıkarıp -yakalayamazsın ki, yakalayamazsın ki- demektelerdi şımarık çocuklar gibi. Yakalayamadım gitti.

Bu günün dalgası ve dalgasının da tepe noktası Selim'in her zamanki gibi dört duvar esnasında koşması, kudurması, kendini ordan oraya deliler gibi savurması sırasında kapıya kafa ve omuz atması oldu. Kolay ağlamayan Selim böğürerek ağladı, üstelik buz koymamızı kendisi teklif etti. Şükürler olsun ki bir kaç ufak morlukla atlattı bu kazayı. Ve Pazar bitti. İlter'le ortaklaşa yaptığımız temizlikle neticelendi üstelik.

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------

*Tam bu yazıyı yazarken mail, yorum bombardımanına tutuldum dün. Bloglar kapanıyor diye. Elim ayağım birbirine girdi. Velhasıl Dalgalı Günler 2 bölümden oluşan bir seri olacakken dünün de etkisiyle bir seriye dönüşebilme yetisi kazanıverdi:)

**Yazıyı da normalleşmek adına buraya gönderiyorum. Bu bulutlu, sersem sepelek hava dağılsın diye

19 yorum:

Bir Terazi Kizi... dedi ki...

merhaba,disarda cok gezip evi özlemek cok güzel bir duygu,insan sanki bir daha hic cikmak istemeyecek gibi,ama ben en cok ütünün Kerim'e denk gelmedigine sevindim Allah korumus,agir bir sey ,her seye ragmen saglikli olmak güzel,insallah su Bloggeri kapatma sacmaligida sona erecek ve tekrar normale dönecegiz,ben inanaiyorum gönüldenm,cok sürmeyecek,sevgiler,seni cok öptüm ben...

karamel mutfak dedi ki...

sukurler olsunki tum kazalari hasarsiz atlatmissiniz canim.resmen verilmis sadakaniz varmis.sevgiler.

Kalb-i Hazinim dedi ki...

Yasadiklariniz gercekten sasirtici boyutta, ama cok sükür zararsiz atlatmissiniz. Hepsi icin gecmis olsun.

Yazdiklarinizla beni cok etkilediniz. Yasadiginiz günlük olaylari yaziya dökerken bunu büyük bir ustalikla yapiyorsunuz. insan okurken haz aliyor. Takibinizdeyim, yazilarinizi dört gözle bekliyicem, sevgiyle kal...

oytunla hayat dedi ki...

bende annen gibi yapayım ve nazara gelmişsiniz diyim :))
neyse zaiyatısz yani bedenen zaiyatsız atlatmışsınız durumu :)

Şimdiiii sana söyleyeceklerim var. Birkaç rica.
Zannedersem adresini deli-anne.com olarak değiştirmişsin ama com adresinden giremedim ben yine eski blog sayfandan giriş yaptım. DNS ayarlarını değiştirerek görüntüleyebiliyorum tüm blogları. Bu arada hani biz yasakları delerek geliyrouz ya sayfa geçişlerinde sorun yaşıyoruz.
Hani diyorum senin için de bir sakıncası yoksa şu yasakları başımızdan kışt diyene kadar yazının devamı demesende yazının hepsini ilk sayfada görebilsek ;)
Hani mümkünse diyorum ve seni kocaman öpüyorum.

Gulcin dedi ki...

Oww gecis olsun Deli Anne.
O zaman kocaman bir masallah diyelim biz cocuklara da ustlerinden gitsin bu nazar midir neyse.
Sonu iyi bitmis kotu seyler olmamis ya ona sukur Deli Anne degil mi?

Adsız dedi ki...

gecmisler olsun...Olur bazen böyle zincirleme kazalar.Ucuz atlatmissiniz.
Ayrica yazini burda okumak cok iyi geldi.Hep burdan okumak ve burdan yazmak dilegiyle :)

Unknown dedi ki...

deli annem .com olmussun :)) Supermis. Yaziyi daha okumadim. Tikinmakla mesgulum :)

Eymen'im dedi ki...

Çok geçmiş olsun. Sevgiler...

Deli Anne dedi ki...

Oytunla hayat dışında herkes Türkiye dışından değil mi:(

yağmaladılar resmen blogspotu.. içimden ne küfürler geçiyor ne küfürler..

Deli Anne dedi ki...

Bir terazi kızı: merhaba arkadaşım. İnşallah senin temiz kalbine doğan gibi olur canım.. böyle çok can sıkıcı sahiden de..

Karamel mutfak: Vallahi öyle arkadaşım.. Sevgiler:)

Kalbi Hazinim: Teşekkür ederim geçmiş olsun dilekleriniz ve diğer tüm güzel sözleriniz için.. Sevgiler benden de:)

Deli Anne dedi ki...

Oytunla hayat: evet arkadaşım kendi alan adımı alayım tümden kurtulayım dedim:) zaten buraya dosya falan yüklenmiyordu belki orda onnu yapabilirim.


Bahsettiğin devam gelmemesi durumunu sonra farkettim. Özür! tamamen kalkmıyor da bir kere koyunca meret:)

Sevgiler benden de.. Türkiyeden birilerini görmek çok ferahlattı beni..

neydik ne olduk böyle..

Gülçinim: Teşekkür ederim canım.. Ben de inanıyorum nazara.. hafta sonu o muydu bilmem ama bir kere gözümün önündde ceryan etmişti olay:

Selim 3 yaşındaydı. saçları uzamıştı epey. üstünde pilot trü bir deri ceket.. çok sevimli ve çekiciydi:) kendi oğlum diye demiyorum o gün öyleydi yani.. kadının biri oyuncakçıda aaaaay ne kadar güzel bir çocuk dedi.. ama hiç maşallah bile demedi) eve dönerken sapasağlam çocuk deliler gibi kusmaya başladı ve 15 günlük Türkiye tatilimiz hastalıkla bitti.

Şükür bu kez iyi bitti dediğin gibi..

Deli Anne dedi ki...

Yazan Annem: Teşekkür ederim.. evet elhamduillah ciddi bir kaza olmadı..

Ay evet canım ya, yazamadım wp'e.. çok sıkıcı orası.. çok..

İnşaallah dediğin gibi buralarda toplaşırız gene.. sevgiler.

Taze Annem:A, sen Canada'dasın sana erkenden gelmiş.. burda henüz sayfaya ulaşılamıyor diyor..

Eyman'in Esssa'sı: Çok teşekkürler.. Sevgiler benden de..

Unknown dedi ki...

Deli annem, gecmis olsun utu olayi buyuk kaza atlatmissiniz. Okurken cok korktum kotu birsey olacak diye. Allahtan olmadi. Blog olayida Fizy gibi oldu. Buradan girebiliyoruz. Ama Tr'de yasak. Yani bloglar bize aciliyor. Ama bu demek oluyorki Tr'ye geldigimde ben de giremeyecegim.

Feride dedi ki...

ben burdayım .. zıp zıp zıp beni görüyorsun değil mi deli annem:)) ya anlamadım ben bu işi, yazının devamı için tıklayınız diyorum deli-anne.com adresinde böyle bir post varmış gibi yönlendiriyor beni.. yoksa sen de mi com landın.. devamı var mı bilemedim anlayacağın.. Düzenimizi bozdu bu olay yaa, saçmalıklar yıgını yaşıyoruz işte. Hem de ne saçmalık!

Deli Anne dedi ki...

Gülom: valla bu işi de koyun misali kabullenirsek daha çok şey rahatça kapatılır bu gidişle.. Yargı kapatmış, kimmiş yargı, nerde hak, adalet belli değil.. bu işin temyizi yok mu, yoksa neden yok, varsa niye temyize gitmiyoruz biz bloggerlar..

Feride'm: gördüm canım seni.. eski dostum:) Ya canım deli-anne.com a geçiş yapayım dedim bloggerdan.. sonuçlanmadı henüz.. bakayım olacak mı olursa haberdar edecektim siz de geçin diye.. yalnız devamı yok yazının ama o devam yazısı kalkmıyor nedense..

Seyr-ü Sefam dedi ki...

Sizi burada gömek çok güzel, bi kaç gündür kendimi yanlız hissetmeye başlamıştım..

Kendim yazıp kendim okuyorum gibi :)

Selime ve kerime ve hepinize nazar değmiş diyorum anneniz gibi :)

Allah esirgemiş..

Rabbim iyi insanlarla karşılaştırsın, kazalardan belalardan korusun inşAllah..
Amin..


Selametle..

Gulcin dedi ki...

Deli Anne yine ben geldim :) ben nazara inaniyor muyum emin degilim ama bir masallah demekle de dilimiz asinmaz diye dusunuyorum. Sonucta enerjiyle ilgili bir sey vardir ya da yoktur. Ama her durumda masallah demek cok da zor degil diye dusunuyorum icimiz rahat etsin degil mi :)
Hele cocuklar olunca soz konusu... Cok kucuk ve savunmasizlar aslinda ve cok hareketliler. Acikcasi 24 saat gozler ustlerinde olsa bile gunu vukuatsiz gecirmek mumkun olmaz diye dusunuyorum. En azindan bizde duse kalka buyumek gerceklesmis :)

O yuzden kocaman bir masallah onlara ve dilerim ufak kazalar olursa da sonlari hep az hasarli az gozyasli olsun :)

didem dedi ki...

Of of of bu nasil gun! Portakalsuyu dedigin gibi yapis yapistir ama bardak kirilmamis kirilsa rezalet o zaman cikardi. Benim en kacindigim seydir hele hele cocuklu evde. Minicik kiriklar heryere girer. Utuyu okurken kalbim yerinden cikti neyse basina falan dusmemis .Of tansiyonum dustu. Senin bu yazilari kalp hastalari okumasin!

Minik Mucizem dedi ki...

Mümine gerçekten tam bir kaos yaşanmış evde.Ben de annen gibinazar diyeceğim.Çok şükür ki sorunsuz halledilmiş :) inş bir daha böyle şeyler tekrarlanmaz.