11 Ocak 2011 Salı

Yolunu Şaşırmış Annelik!

Bir anne çocuğuna takar mı? Hal ve hareketlerine pür dikkat kesilip, bir hata etse de paylasam diye bekler mi adeta? En basit bir ricada, bir istekte gürler mi? Gürlemese bile  emaneti olan yavrusunun sorumluluğunu yerine getirirken dişlerini gıcırdatabilir mi? Hani anne dediğin yavrusu için canını verendi? Hani anne dediğin yemeyip yediren, giymeyip giydirendi? E, o halde bu çirkef hal de neyin nesiydi? Zaman değişince annelik kavramı da mı değişti? Onun da mı boşalttık içini? Annenin kendini iyi hissetmemesi bu saçmalığın bahanesi olabilir mi? Ya da bu bahane  her türlü rezilliği bertaraf edebilecek güçte midir ki?


Bu günlerde anneliğimde ters giden çok şeyler var. Hep vardı bu türden hallerim ama bu sıra tamamen muarızım galiba. İyi değil aram Selim'le. Kaldı ki ne demek bu cümle? Selim benim oğlum, kapıştığım bir yaşıtım değil ki? Aramızdaki ilişkiyi düzeltecek tek taraf benim, o değil. Çünkü o  karşıma alacağım bir yetişkin değil. Hepi topu 5 yaşına gelecek olan bir çocuk, ÇO-CUK! Şu sıralar söz dinlemiyor, yapma dediğimi yapıyor olabilir, onunla oyun oynadığını sanıp gülücükler dağıtan kardeşine yumruklar indiriyor da olabilir, yemeği her zamanki gibi sorunlu olabilir, korkudan yalana da başvuruyor olabilir ama bunun müsebbibi o değil, de-ğil! Önce kendime/kendimize bakmalıyım, nerde hata yaptım/yaptık diye yahut sorun nerde diye?

Onunla yeteri kadar ilgilenemiyorum, sıkılıyor diye diye esastan uzaklaştım hepten. O ki: -Selim'cim seninle ilgilenemedim bugün, affet beni, dediğimde -tabi affederim annecim-diyerek sarılırken boynuma, ben bununla yetinmedim. Yetemiyorum, ilgilenemiyorum diye gerdikçe gerdim kendimi ve en sonunda hepten bozdum anneliğimin doğal sürekliliğini. Hiç olmazsa o zaman saf sevgi ve şefkat vardı verdiğim, şimdi mayası bozulmuş zoraki bir sevgi gösterisi ve sözümona ilgileniyorum adına diş gıcırdatmaları arasında yapay bir ilgi gösterdiğim.

Sevmedim ben bu işi. Varsın gün içinde onunla oturup vakit geçirmeyeyim, hiç geçirmeyeyim hem de, varsın sadece uyumadan önce okuduğumuz hikaye saatimiz olsun, ama saf olsun, samimi olsun, sıcak olsun. Belki sadece o an bile yeterliydi onun için. Üstelik her an aksi, hırçın, sinirli olmaktansa, zaman ayıramayan ama güleryüzlü ve sevecen bir anne olmak daha kıymetli değil miydi? Zaten gözleri anlatıyor herşeyi; mutsuz mu, değil mi? Gözleri mutsuz bakıyor Selim'in oysa şimdi.

Bir kaç gün önce kendimi zorlayarak gel, birşeyler yapalım odanda, dedim. Ve yukardaki labirentimsi şeyi çizdim. Değişik hikayeler, değişik yollarla dinozoru yuvasına ulaştırmasını istedim. Hoşuna gitti. Ertesi gün, yani dün gene herşeye kızdığım günlerdendi, bugün gibi. Her isteğine hayır dediğim, su istese bile dırdırlandığım çok sevimsiz bir halde idim. Odasına gittik bir vesileyle. Ve bana dedi ki:

-Biliyor musun anne, bu yaptığımız labirenti görünce çok üzülüyorum.
-Neden, dedim,
-Çünkü içimde birşeyler oluyor, acıyor, dedi. Anladım demek istediğini ama kendini anlatmasını istedim gene de. Belki de emin olmak istedim.
-Nasıl yani, dedim. Anlatsana!
-Yani, bu labirenti yaparken çok sevimliydin, keyifliydik ama şimdi kızgınsın bana, o zamanları hatırlayıp üzülüyorum, dedi.

Sözün bittiği yer idi burası. Benim içim kat be kat acıdı. Sanki içimde volkanlar yarıldı, en şiddetli depremler, kasırgalar yaşandı.Sarıldım, öptüm. Kızgın olmayı benim de hiç sevmediğimi, son zamanlarda fazlaca kızdığımın farkında olduğumu ve beni affetmesini istedim. Affetti elbette! Peygamber ahlaklı oğlum benim.

Oysa ertesi gün bende bir şey değişmedi. Neden değişmedi? İçimdeki bu canavar gitsin, gitmeli! Kıymetlime, değerlime verdiği zararlar yetmedi mi?

Selim, canım bilimsel Selim... Affet bu deli anneyi. Allah'ım sen de affet ve ehlileştir içimdekini. Sadece içgüdülerime teslim edeyim kendimi, kılavuzum sadece onlar olsun benim. Bilginin sahici ve hayırlısı ile iyileştir beni.


*-Senin annen bir melekti yavrum!- Türk filmi repliğinden.

Canko&co. 'ya ayrıca teşekkür ederim. Tünelin ucundaki ışığı görmeme ve bu konuda silkelenip, kendime çeki düzen verecek yolu yordamı bulmam için aydınlamama vesile oldu. Ve iyi hissetmeme en önemlisi.

87 yorum:

Buse dedi ki...

Yav canım, rahat bırak kendini, sorgulayıp, ölçüp biçip durma. Sen de hepimiz kadar iyi ve yeterli bir annesin, herkes kadar mükemmelsin. Ne diye kendine eziyet ediyorsun, aaa imkanım olsa gelivereceğim şimdi yanına. Süpersinnnnnn süper, nokta.

Zeugma dedi ki...

Çok tatlı annesi o..
Şu gözlerdeki masumiyete, yüzünün güzelliğine bak. Allah nazardan saklasın...
Bence bu yaşında seni büyük bir olgunlukla ve de gerçekten anlamış..
Sen zaten çoktaaan....

Labirent olayını hiç unutmayıp Selim'e çok daha sevecen davranacağına eminim...
Sevgiler....

Adsız dedi ki...

ne desem bos simdi,
tek dilegim cocuklarimizi hakkiyla, hakkettikleri gibi yetistirebilmemiz, hepimiz icin.
pek guzel bir surmeli gozlu bu Selim masallah.

Mlke_Btkn dedi ki...

Ben senin yazdığın her yeni post'un altına sadece imzamı atmak istiyorum, ne kadar sevimsiz bir hale geldik..Nasıl bu denli, karışık, asabi, üzen insanlar olduk, el kadar çocuklara :((

öznur-ata dedi ki...

YAP MA!diyeceğim ...ama ..olmuyor...bazen ..öyle ki çoğu zaman hatta...saçmalıklarda yüzüyoruz...evet pişman oluyoruz...hem de çok pişman...üzgün...saldırgan..ama yine de engel olamıyoruz nedenini bilmediğimiz o içimizde varolan uyuz yaratığa...duyguya...silkinip kendimize geliyoruz ara-sıra..ama ertesi sabah o yine orda..seni anlıyorum demek isterdim ama insan sadece başına gelince anlarmış karşısındakinin yaşadığını aynını yaşamadan...kimse söylemedi bunu...ben yaşayarak öğrendim......tamaaammm uzattımmm.))biliyorum..ki normalde ben bu kadar yazmam bilirsin arkadaşım...ama ne bileyim yaşadıkların tanıdık geldi....sakın yanlış anlama bazı şeyler asla benzemiyor belki de ama doğru psikologlarla doğru şeyler olabiliyor...bunu ben söylüyorum...niye mi psikoloğa gitmek için önce psikiyatriste gitmek gerekiyor çünkü...ve bunu çok yaptım

umutluhayat dedi ki...

mmalesef zaman zaman bu durumlar bende de oluyor.özellikle bugünde böyle pişmanlıklarla dolu bir gündü.daha sonra çok pişman oluyorum ama bazı şeylerin acısınıda minicik yavrucaktan çıkarıyorum.her zaman olduğu gibi de bir daha asla diyorum.

Aygül dedi ki...

Delişim ya sıkma canını.Dediğin gibi her daim ÇO-CUK olduklarını şu minik aklımızdan çıkarmasak herşey değişecek. Bazen çok olgun olmalarını bekliyoruz.Ama ÇO-CUK işte. Birde bence HOŞ-GÖ-RÜ-LÜ olmak en önemlisi sanırım. Kendimde gördüğüm en büyük eksik.İnsani ilişkilerimde ve ailevi ilişkilerimde HOŞ-GÖ-RÜ-SÜ-ZÜM:( İnşallah kamil insan olalım ve hep HOŞ-GÖ-RÜ-LÜ olalım.

Umut dedi ki...

Merhaba
Yasadiklariniza cok yakinlarini yasiyorum ben de. Ama gelun gorun ki blogumda yazip rahatlayamiyorum bile. Aman o okur bu okur basim iyiden iyiye belaya girer diye. Bence bunlar eslerden kaynaklaniyor. Yeterli yardimi vermiyorlar bize. Misal benim esim her daim yorgundur, cocuguyla ilgilenecegi zaman yorgun, play station oynayacak ve sabahlayacak kadar enerjiktir. Lafa gelince sabah 8 aksam 8 calisan, milletin agiz kokusunu ceken odur. Eve gelince yan gelip yatmak hakkidir kendisinin. Surat asmalarimdan artik tadi tuzu kalmamistir. Ona kalirsa ben en cok bilen, hic yanilmayan yanlis yapmayan, dogruluk abidesiyim. Hep dirdir edenim. Butun gun evdeyim , prangali mahkum gibiyim sanki, avaz avaz susuyorum, icime haykiriyorum. Ben anlasilamiyorum, ona yaniyorum.

elif ada dedi ki...

Bence aşırı yüklenmektesin kendine. Hepimizin bet günleri var. Anneliğimiz değil yolundan şaşan. Kendimizden beklentilerimiz. Süper olamayız ki. sonuçta hepimiz sonlu, sınırlıyız. Sen, şu sıralar biraz yorgun biraz bet, ama harika bir annesin. Selim de mutluluğu gözlerinden okunan bir çocuk. İkinize de kucak dolusu sevgiler

Deli Anne dedi ki...

Busem: yok yok, belki bazen iyi bir anneyim ama şu sıralar ben bile kendimden kaçmak istiyorum.. öyle tiksincim.. zavallı çocukların da kaçacak hali yok, başbaşalar tüm iğrençliğimle.. zavallı Kerim bile ağladı böğürmelerimden.

Zeugma: kafama dan' dan' dan' vurmam gerek ve kazımam bu labirent olayını, unutmamam gerek! ne ki düzeleyim.

sevgiler size de.

Kirazsevdası: benim derdim de, duam da bu yönde ama şu sıra bilhassa pek de bu yönde gittiğim söylenemez.. Fotoğrafı da koydum ki bakıp bakıp utanabileyim diye.. sanki içim daha çoka cısın diye!

Mlke'm: şu sıralar pek hisdaşız biz senle.. nolcak bu halimiz? İstanbul da olsan ya da ben orda gel ağlaşalım bir rahatlayalım diyeceğim ama:)

Öznur'um: o kısa kısa yazdıkların, 3 noktaların.. yazamadıkların belki bir başkası için birşey ifade etmeyebilir ama ben ya da bir başka anne derhal doldurabilir o boşlukları içi kaldırırsa şayet canım..

Umutlu hayat: evet onu yaazacaktım dalmışım; neden bilmem canımız sıkkın olunca şamar oğlanına dönen çocuklar oluyor hemen.. eve misafir gelecek, işler yetişmiyor, bir bakıyorum selime kızmışım, işler çok, selime kızmışım, iltere kızgınım gene selime kızmışım.. çok acıdı gene içim.. susayım

Deli Anne dedi ki...

Aygül'üm: inşallah canım ya, inşaallah!

Umut: İsimsiz bir blog açıp, kusun içinizdekileri derim:)
Benim gördüğüm birşey var: istisnalar vardır elbet ama, zamane babaları enerjilerini çocukla oynamaya harcayamıyorlar.. hele ki gençlerse.. sadece yaşı 40'ın üstünde olanlar çokk müşfik baba olurken 40'ın altındakiler kendi işlerine enerji harcamayı uygun görüyorlar.. Yani playsattion, bilgisayarda eften püften işler olur ne varsa öncelik onların işlerindedir daha çok.. sıkılıyorlar bir de.

Elifadam: Kendime ne kadar yüklensem doymam inan, çok kızgınım çok çünkü. Bu olmamalı annelik ya, nerde sevecenliğimiz..

sekoya dedi ki...

deliannecim kendine çok yüklendiğini bu yükle kuzulara yüklendiğini ve karardıkca karardığını düşünüyorum.. affeder onlar, küçük kuzular bilmezlermi herşeyi onların iyiliği için yapıyoruz, takıyoruz, kararıyoruz, zaman ayıramadım diye kararıp beraber geçecek güzel zamanı da rezil ediyoruz kimi zaman.. hadi bakalım titre ve kendine dön, o stres toplarından biri küçük kuzuya sarıl ve sakinle.. hadi hemen şimdi;)

Deli Anne dedi ki...

Sekoyam: tam demişsin beni.. kendine yüklen.. kuzulara yüklen.. karardıkça karar.. yok çıkıyorum inşaallah bu sevimsiz haleti ruhiyeden.. titriyorum bak.. ben10 misali:)

adaşehir dedi ki...

kızgın olduğunuz başka şey ama sinirinizi hedef yanıltmasıyla o sevimli oğlunuza doğrultuyorsunuz istemsizce, üzülüyorsunuz hemde çok ama olan olmuş oluyor artık... maşallah oğlunuz çok tatlı, yakışıklı da... herşeyde bir mantık aradığınız için böyle oluyor olabilir mi acaba?

coraline dedi ki...

bana da oluyor.haklisin haklisin haklisin

Deli Anne dedi ki...

Adasehir: olabilir valla bu sıralar her türlü şey olabilir, mümkündür benim nazarımda..

Coraline: :(

mine dedi ki...

Deli anne, herkesin başına gelebilir böyle şeyler. Öncelikle bu kadar yüklenme kendine. zaten her şeyin farkındasın. Değiştirecek gücü de kenidin de bulacaksın, emin ol.

yaruze... dedi ki...

paylaştıkların aslında senin ne kadar müşfik,vicdanlı,sevgi dolu,en en en bir anne olduğunun en açık kanıtları bence.Öyle ki bu yaşadıklarının muhasebesini yapıp,günah çıkarman,kendine gelme,hatalı yönlerini düzeltme çabaların,anneyim diye geçinen nice annelerden kat be kat Anne olduğunu ayan beyan seriyor ortaya...
Sen harikasın ve çocuklarında bunun farkında,şükret ve bu kadar yüklenme canımmmm arkadaşım...
Seni ve güzel oğullarını görmek çok mutlu etti beni;)
Sevgiler...

Deli Anne dedi ki...

Mine: İnşallah bulurum arkadaşım, ama biraz daha yaklaşyığımı düşnüyorum ışığa:)

Yaruzem: Nasıl buldum seni ama:) ben10 deki dörtkol misaliyim.. Tevekkeli Selim ondan çok seviyor onu.. bana benziyor demek:P

yaruze... dedi ki...

iyiki buldun.Selim'i ve Kerim'i çok merak ediyordum ve ikisine de hayran oldum.Hala bir fan kulüpleri yoksa ben talibim:)
Öperim...

nehirineylemleri dedi ki...

Ay labirent dialoguna çok üzüldüm annesi:(

Deli Anne dedi ki...

Yaruzem: Seninkilere ne demeli be canım.. maşallahları var.. imrendim valla.. (bendeki piskopatlığa bak, bu yazıların üstüne, çok çocğua imren)

Nehirin eylemleri: gel sen ne çektiğimi bir de bana sor !

yaruze... dedi ki...

yaa hakkaten düşünür müsün 3 cüyü falan.Sırf meraktan sordum;)

fisunlahersey dedi ki...

yorum yazıcak yerde kalmamışki :))

tee sayfanın altlarına kadar indimde anca yer bulabildim :)

yazını okurken bi çok şeyler yazmak geçti aklımdan fakat yazının sonunda açıldı benim musluklar :((

annesiz büyüdüm ve ayrıca,neyse boşver ayrıcasını :(

neyi sevdim biliyomusun yazında,açık açık dökmüşsünya içinde seni deli eden sinir canavarını satırlara.
kendini yerden yere vura vura anlatmışsınya hemde hiç acımadan,kolay kolay hiç bi kadın yapamaz bunu...

yani açıkyürekli oluşunu sevdim.
o güzel gözlü küçük adamada anlatmışsın sinirli olmayı sevmediğini bütün açık yürekliliğinle ee daha ne olsun.

huzurlu ve stressiz bir gece geçirmeni diliyorum :)

fisunlahersey dedi ki...

bişey daha bence sen herşeyi konuşarak,öfkeyide sevgiyide paylaşarak çözecek kadar mükemmel bi annesin... :)

İkiz Annesi dedi ki...

Canım hepimizde oluyor bu dönemler çok yüklenme kendine biraz rahatlamaya çalışsan.Ah keşke yakın olsak arada bana kaçabilsen.
Selim e 41 kere maşallah yine harika çıkmış fotoğrafta.

Evrim dedi ki...

Deli anne sen ne kadar doğru bir isim vermişsin kendine! Gerçekten delisin :) Bunları yüzlerce insana geçtim kendi kendine itiraf edemiyor bir çok anne. Senin sadece bu özelliğin ile bile annelikte süper olduğuna inanıyorum. Çocuklar günü hatta dönemi değil bütünü görebiliyorlar bence. O yüzden bu günlerde olduğun, sevmediğin anneliğinin gerçek annesi olmadığnın farkındaki buna üzülebiliyor Selim! Ve çok şükür ki sana bunu çok ama çok güzel ifade edebiliyor. Sen hep böyle bir anne olsan "annem bu" der garipsemezdi yavrum. mutsuz bedbaht bir çocuk olurdu. Ben Selimde bunların hiçbirini görmüyorum :))

pinar dedi ki...

Ahhh Selim ve akillanmayan bizzzler yavrularin istedikleri sadece sevgi ama bizzz sevgiiimizi bile vermeyi beceremioz gene yarama bastiin canim yaaa:(

Tuğra'nın Annesi Emine dedi ki...

Bende seni okudukça üzülüyorum. Neden bu kadar yükleniyorsun kendine???
Hepimiz yaşıyoruz bunların birçoğunu.Ve eminimki sen mükemmel bir annesin!!
Silkelen ve kendine gel diyorum :)

Unknown dedi ki...

Arkadaşım üzme kendini , bu geçici bir süreç.hem ne güzel eteğindeki taşları döküyorsun , buda bir çeşit rahatlama bence.Anlatıyorsun ve yüzleşiyorsun.İçinde tutup kendini daha fazla yıpratmıyorsun.İki çocukla bir başına olmak zor elbette , çalışmamak da olumsuz etkiler , biriktiği bir dönemde patlamalar olur.Ama total önemli , eminim ki total de süper bir annesin.Bunlarda geçecek eskisinden daha iyi olacaksın inşallah.Senin kadar yıpranmasamda ( tek çocuklu olduğum için ) az çok patladığım zamanlarda , bütün hıncımı eşimden alıyordum.Benim günah keçimde oydu ama şimdi sihirli değneğime gidiyorum 15 günde bir , sonrasında leyla oluyorum desem yeridir.Zaman gerçektende , vizdanını yorma bence , kendininle abrışmakla başla arkadaşım , galiba bugünlerde küsmüşsünüz...En iyi başlangıç o olacaktır..

mine dedi ki...

insan kendini bu kadar sorguladıkça mı zora sokuyor herşeyi acaba
herşey mükemmel mi olmalı yooo insanız işte
iki satırı okurken yoruluyorum insan kendine bunu yapmalı mı olabildiği kadar
işte... ki zaten olan da çok iyi gidiyor bana kalırsa

Adsız dedi ki...

Ne guzelmis oglusun,masallah!
Peygamber ahlakli demissin ya ne guzel bir tabir bu..

nihalasli...

hesaba girmek zor geldi,boyle oldu:)

Unknown dedi ki...

Deli Anam, sen bunalmissn. Kendine haksizlik etme, tek basina 2 cocuk sorumlulugu almak kolay degil, destege ihtiyacin var. Yardim alman sart kendi psikolojik durumun icin bile gerekli.

Adsız dedi ki...

öyle saf,öyle temizlerki,bir cümle ile bizi alt edebiliyorlar tüm açıklıklarıyla.çocuklarımız için iyisini olmasını isteyen biz anneler iyileşeceğiz,durulacağız,doğru yoluda bulacagız eminim.

Berna dedi ki...

Kıyamam... Sana da kıyamam Selim'e de kıyamam...Aslında senin kendini üzdüğün ve hırpaladığın kadar kötü bir anneliğin yoktur eminim ama eksik ve yetersiz hissetmen (gereksiz yere) bu kadar kızgın olmana neden... Ve aslında Selim'in de senden istediği fazla zaman ayırman değil. Bir labirent çizecek kadar, bir kitap okuyacak kadar :) Biraz kendine zaman ayırıp rahatlamaya çalış deli annem, sonrasında dönüşün daha sakin ve sevecen olacaktır, ne dersin? Ve lütfen kendini bu kadar hırpalama, sana da yazık!

Seni çok öpüyorum :))

meldi dedi ki...

Sabrını bölme tabirini bilirmisnin Deli Annecim. İnsan sabrı boşa tüketmemeli ve sadece anı yaşamalı. Geleceğin endişesi ve geçmişin pişmanlıkları insandaki sabır küpünü boşaltıyor. Rutinlerin içinde boğulmuşken ve bir sonraki günün yine aynı olacağına inanmışken bunu özümsemek biraz zor biliyorum bende tükenmişlik duygusunu sıkça yaşıyorum ama yarının neler getireceğini bilmiyoruz. O yüzden her gün sadece bugun yaşayacakmış gibi bakmalı hayata. O zaman çocuklara karşı sabırlı olmak daha kolay olur sanırım. Bu arada oğlun çok güzel bir çocuk Maşallah Barekallah. Yanaklarına benim için de bir öpücük kondur.

annelili dedi ki...

Evet insan içindeki öfkeyi kusmak ister ve bunun için çocuğunun ona bir bahane vermesini bekler. Hata yapsa da kızdığımda kendimi suçlu hissetmesem diye...

fatoş dedi ki...

önemli olan farkındalık. sen biliyorsun kendini, herşeyin nasıl da düzeleceğini. ümidini kesme kendinden deli anneeem...

İçimden Geldiği Gibi dedi ki...

Hayat şartları,dünya telaşı koşuşturmamız çok be deli annem çokta haksız sayılmazsın...

Deli Anne dedi ki...

Yaruzem: gönül istiyor ama ruh ve beden ikilisi ı-ıh diyor:)

Fisun:her satırın beni bir başka etkiledi.. teşekkür ederim:)

İkiz Annesi: :)

Evrim:bu bakış açısı bana pek iyi geldi. çok iyi hissettirdi ve düzelmem için daha çok istek verdi. Teşekkür ederim, çok teşekkür ederim:)

Pınarım ah Pınarım çok güzel özetlemişsin canımi tek istedikleri sevgi ama onu bile vermeyi beceremiyoruz.. öyle şaşmışız kendimizi:(

Eminem: olmuyor ya kızıyorum dangolluğuma çok.. Büyüdükçe kızgınlık artıyor ve haliyle vicdan azabı da sanırım:(

anne kaleminden dedi ki...

tecrübelerime göre 1 kez bağırırsan gerisi geliyor, 1 kez hırpalarsan gerisi geliyor ve şiddeti malesef giderek artıyor. çünkü çocuk da asileşiyor, dinlemiyor evet hele 4,5 yaş çocuğu zor gerçekten. ve sabır sabır sabır çekmek de öfke patlamalarına zemin hazırlıyor. ne yapmalı biz yorumcular çoook net görebiliyoruz ne yapmalıyı DES-TEK o veya bu şekilde ve kendine biraz serbest zaman....

efulemm dedi ki...

deli anneeee; ne çok yorum var ne çok söyleyecek sözü olan anne var dimi :)
aslında hepimiz bir dönem bu paydanın altından geçtik yada geçicez...bende kısa bir dönem önce kenimle aynen senin gibi savaş vermekteydim zorduu hatta zorr ötesi ama aynı vicdan muhasebelerini yaşayıp birgün artık yeteeeer dedim.neden mi sadec e oğlum kerem değil bende mutsuzluğu tavan yapmış bir insan olmuştum..nereye kadarrr??bak beni bıraksalar sayfalaarca anlatabilirim sana ama şunu diyebilirim ki sadece karar verip sabırla uygulamak lazım.çook akıllı ve farkındalığı yüksek bir evladın var ve aslında bu senin eserinn.lütfen kendine eziyet etmee..ayrıca ne kadar iyi çocuklar olsalarda eğer biz anneler bu absürt durumlara devam edersek hiç ummadığımız zamanda çocuklarımızdan benzer hareketler görürüz şekli a benn.. :((

esra dedi ki...

ben teşekkür ederim. lafı bile olmaz. başarı öyküsü ve akıl-fikir dinlemekten ikrah getirdim ben. zaaflarımızı anlatalım ki marifetlerimizi anlatmaya da yüzümüz olsun. bunları yaşayan ve dillendirmeyen o kadar çok insan var ki. kabullenmenin kendisi bir marifet zaten. geçici bir süreç olacak bence. hiç dert etmeyin. derdin her türlüsü dert ettikçe geometrik büyüyor, malum. selim çok lokummuş bu arada, tam bir Oğuz Atay karakteri. kitabı ne vakit isterseniz kargoya verebilirim.

ONLARUYURKEN dedi ki...

okudum
selam vermeden çıkmak istemedim,
allaha emanet ol kuzucuklarınla

gülgün dedi ki...

Büyük kızım iki ya da üç yaşındaydı, biraz hastalığın etkisi biraz ilaçların gazabıyla sürekli ağlamaklı bir ses, düşük bir yüzle dolaşıp duruyordu. özlerdim mutlu hallerini "annecim bana gülümser misin" derdim. aydınlanırverirdi yüzü. o günlerin birinde balkonda çamaşır astığımı hatırlıyorum ve daha kim bilir hangi ev angaryaları sıradaydı. İdil de önümde arkamda, minicik elleri her işin içinde. kızmıştım, allah bilir hangi tonum, hangi kelimelerimle. "annecim bana gülümser misin" demişti. Labirent meselesi kadar içime oturmuştu sözü.

Oluyor bazen, gün ağır geliyor, yaşam zorluyor. eşin elindeki kumanda, sabahlara kadar deliksiz uykusu, ütü yığınları, önündeki işle savaşırken "anne" diye başlayan bitimsiz cümleler kanırtıyor insanı.

Yazıyı okurken çocuklara kızdığımda biri duysun, kıpırdasın, el versin istiyorum galiba diye düşündüm. bir çeşit imdat çağrısı belki...

İdil büyüyüp kendini daha net ifade edebilmeye başladığında kendiliğinden çevresindeki annelerle beni kıyaslamaya başladı. şimdilerde sık sık "iyiki benim annem sensin" cümlesini duyar oldum ki içten içten seviniyorum buna:) yok öyle her şeyi doğru yaptığımdan falan değil -ki öyle bir marifetim yok zaten- sadece güvenilir bir annenin, çocuğunun her istediğine pervane görünen kişi olmadığını anlamaya başladığını düşünüyorum.

çok konuştum:))

sevgimle

İlknur dedi ki...

Vicdan denen şeyi bazen susturmak gerek. Sen bir insansın annelik sana sonra verildi. Hatasız bir insan olamayacağımıza göre hatasız annede olamayız. Sorgularsan sürekli hep yanlışlarını görürsün. Sen iki çocukla bunları yaşarken biz tek çocukla yaşıyoruz. Akşam eve gitsemde oynayıp doysam dediğim kızıma daha kapıda ayakkabılarını çıkarırken söylenmeye başlıyorum. Bence kendine azıcık hak versen herşey daha çok yoluna girecek.

Sevgilerimle...

Deli Anne dedi ki...

İlknur'um:küstük gerçekten arkadaşım.. pislk de pis bir duygu.. barışıp iyi hissetmek ve yolu düzelterek yola devam etmek lazım.. :)

Minem: çok sorgulamak da başa bela.. oluruna bıraksak anneliği ve hayatı çok daha iyi ama.. gel gör ki oluruna da bırakamıyoruz..

Nihalaslım: :)

Gülom: evet evet güzel dersin canım, de işte.. bana gelen yardım bu gidişle psikolojik yardım olacak:)

Ayşen: inşaallah arkadaşım inşaallah!

Deli Anne dedi ki...

Bernam: doğru dersin arkadaşım, biraz dinlenme şarj ediyor anneliğin şefkatni ve sevgisini sanki.. şart, şart biraz kendien zaman ayırmak...

öpüyorum ben de:)

Meldim: güzel bir bakış açısı dediğin.. çok haklısın dediklerinde.. geçmiş ve gelecek sıkıntısını, kaygınısı düşünmek, belki de öyle olmayacakken o hale getirmek ve olduğun anda da boğulmak demek. teşekkür ederim güzel sözlerin için.. öperim öpmez miyim:)

Annelilim: ne yoz ne basit bir duygu.. öğk! iğrendim kendimden düşününce!

Lupinin annesi: ümidimi kesmiyorum arkadaşım, bugün daha iyiyim hem:)

İçimden geldiği gibi: haksızlık bunun hıncını çocuktan çıkarıyor gibi davranmak ve o masum sabiye çevirmek tüm okları:(

Deli Anne dedi ki...

Nihan'ım: evet canım öyle doğru demişsin ki.. bir kere yaptın mı geliyor gerisi sahiden de.. ve ne yazık ki.. ben bir iki kere ittirip kaktırdım Selimi:( ilkinde dehşete düştüm, sonra baktım olağanlaşıyor, yeminler ettim sonra bir daha yapmayacağım diye.. olmaz inşaallah bir daha..

Efulemm: dediğin gibi duyguların, vicdan azabının şiddeti altında ezilmekle çıkılmıyor işin içinden.. anneliğin bir kanunu da bu: bunalıma girme şansınız da yok uzun süre.. tez zamanda silkinip çıkmak gerekiyor.. Allah selamet ve freahlık versin hepimize.. teşekkürler..

Filiz Morkoç dedi ki...

Ben de yapıyorum bunu bazen.. Halbuki içimi daraltan beni sinirlendiren hiçbirşey ve hiçkimsenin müsabbibi o yavrucağım değil.. Böğürüyorum resmen el kadar çocuğa.. ve nefret ediyorum kendimden..çocuklar annelerini seçerlermiş ya, niye seçtilerki benim gibi bir manyağı diyorum bazen..

niye anlatıyorum bunları? yani çok delice ve işe yararmı bilmiyorum ama diyeceğim o ki yalnız değilsin..

Deli Anne dedi ki...

Canko &co: siz konuşun ben dileyeyim:) çok sevdim sizi.

Onlaruyurken: hoşgeldin arkadaşım.. Sizler de Allah'a emanet olun.

Gülgün: iyi ki konuştun.. tam da içimdekileri dökmüş gibi oldum bir kez daha..

sevgiler size de..

İlknur: çok da didikleyince mutsuz anne mutsuz çocuk oluyor ki hoş olmuyor.. çıkmak lazım bu psikolojiden

sevgiler herkese ve teşekkürler.

Deniz dedi ki...

"Önce anneyim, sonra insan!" deme gayretimizden takıyoruz biraz da kendimize... Ama dönemsel olarak ekstra dellenmiş olabilirsin tabüü

Sitare dedi ki...

bağırma şu oğlana diyor eşim sürekli.bağırdıkça çocuğu kendinden uzaklaştırıyorsun diyor.esip gürleme kolaycılığına giriyorum terör estiriyorum .hepsi topu 1-2 saat sükunet evresi.oğlumun da benim de payımıza ağlamak düşüyor ardından.pişman oluyorum ,o da pişman oluyor.ben seni çok seviyorum melek annem benim diyor.manyakça,hunharca bir aşk girdabında dört dönüyoruz oğluşumla.ne bu ya.hasta mıyız biz yoksa.hakkaten mi sıyırdık.sen deli anne ben sıyrık anne.tamamdır :)

GÜLCAN dedi ki...

ne diyeceğimi belemedim okurken duygulanmadım değil.. ara sıra benimde civatalar gevşiyor uyuduğunda anlıyorum yaptığım haksızlıkları..

Adsız dedi ki...

Ağlattın beni.. yapma tut kendini ne olur? dediğin gibi sadece çocuk var karşında .. için içini yesede frenlemeye çalış üzme oğlunu da kendini de

Selen dedi ki...

Ooof of hakkaten bugün ikimiz de dellenmişiz. Benim de avaz avaz bağırıp, herşeylerine kızıp azarladığım sonra da durup düşününce kendimden utandığım anlar öyle çok oluyor ki. Bir bilsem şu bünyedeki asabiyet neden kaynaklanıyor içimden söküp atacağım ama olmuyor işte :(
Ama şu "senin annen bir melek değildi yavrum" lafına çok güldüm bugün, Allah ta seni güldürsün :)

bilge ve annesi dedi ki...

Deli Hatunum, canım benim. şuan didiştiğin selim değil kendinsin. Doğal akışına bırak herşeyi. Ben bir taneyle başedemezken , sen iki çocukla gözümde bir kahramansın. Bazı şeyleri ne kadar yapmayacağım dersen o kadar tekrarlıyor kendini. Bırak suya kendini, biraz rahatla, çocuklarımızda öyle sonsuz bir sevgi varki, sevginin getirdiği bir sürü güzellik. Eminim bir süre sonra hayat rotasını bulur, kendine çok iyi bak, sevgiler....

Fatma dedi ki...

En büyük kötülüğü insan kendine yapıyor delişim, canım arkadaşım:( Sen benim arkadaşım oldun biliyorsun değil mi? Kendini dinleme konusunda iyisin, kendini çok iyi tarif ediyorsun çözümü de biliyorsun peki neden harekete geçmiyorsun? ( bu soru aynı zamanda kendime sorduğum bir sorudur) Her şey yolunda giderken neden kendimi birden aslan gibi kükrer buluyorum, en basit problemde dünya yıkılıyormuş gibi oluyorum, bunun sebebi ne? Ters giden ne? Böyle öfkeli olduğum bir zamanda şekerimi ölçmek aklıma geldi. Sonra 4 saattir aç olduğumu farkettim. Tiroit hormonum da yetmemeye başladı sanırım, acilen doktora gitmeye karar verdim. Her şey olup bittikten sonra daha çok acı çekiyor insan bu seferde neden bunları söyledim ya da neden böyle davrandım diye? Karşımdaki bunları hakedecek ne yaptı?

Ebru dedi ki...

Şu güzelliğe bak maşallah mutsuz da görünmüyor hiç annesi.
labirente çok üzüldüm:( Nasıl güzel ifade etmiş üzüntüsünü.

Aslında yazmak istediğim şeyler var ama akşam tekrar geleyim bari.

New York'tan dedi ki...

Ahh deli anne'cim, cogumuzun hislerine tercuman oluyorsun yasadiklarinda ama ben senin kadar sorgulamiyorum kendimi mesela :) daha mi rahatim nedir :)

Anne ve Bebisi dedi ki...

Bu da gecer :)

balböcükleri dedi ki...

olanın kıçını kalı.maşşallah.oyoy yirim ben onuuuuu.genlermiz sağolsun analarına benziyo sıpalar babalar çatlasın

Nil dedi ki...

yaw deli annem ben vallahi sevmedim senin bu kararmış ruhunu. hepimiz perfect sen tukaka. yapma gözünü sevem. sıyrıl şu haleti ruhiyeden yoksa ben sıyıracam.

sevilay dedi ki...

Canım senin onların annesi olman ve yanlarında olman bile eminim onlar için yeterli.Bir çocuk başka ne ister ki;Sımsıcak bir kucak yeterde artar bile emin olabilirsin:)
Bu arada maşallah Selim çok tatlı.Öpüyorum onu...

büşra dedi ki...

seni anlıyorum deli anne, ben de yakınlarıma benzer şekilde davranıyorum çoğu zaman.Çok şükür ki çocuklar kin beslemiyorlar hemen affediveriyorlar.-Belki de ondan daha rahat yükleniyoruz ya küçüklere-
Neyse sil gitsin, bak Selim silmiş bile :)

neval dedi ki...

kendini süper anne felan zannediyorsun galiba ? biri yemeyen biri uyumayan iki çocuğun var artı ev işi ve aktivite yapmaya çalışıyorsun ,yapamayınca kendine kızgınlığın çocuğa yöneliyor.
ahh annelerimiz bizimle böyle ilgileniyorlarmıydı sanki ? o kadarda fena bir sonuç çıkmadı ortaya.
stop ! kendini yemekten vazgeç ve nefes alma günlerinde ısrarcı ol.kafayı sıyırmadıysam bir zamanlar bil ki bu sebepten

resimli günlük dedi ki...

Canım benim,yorumları okuyacak zamanım yok,belki yazacaklarımı yazan olmuştur,tekrar ediyorsam affet.Ben de zaman zaman aynı halleri yaşıyorum,lafı örneklerle uzatmayayım,tamamen aynı işte.Neden bu halde olduğumu düşününce farkettim ki neye,kime canım sıkılmışsa,hangi sebepten ötürü üzüldüysem bunların hepsini oğlumdan çıkarıyorum.Canımı sıkan insanlara bile yapmacık bir nezaket sergilerken,içimdeki tüm kötü duyguları,öfkeyi Deniz'e yöneltiyorum.Niye?Anlayamaz diye düşünüyorum belki,yargılayamaz diye,nasıl olsa bana karşı yapabileceği hiç bir şey yok,annesiyim,muhtaç bana.Arkadaşım değil ki arkadaşlığını bitirsin,kocam değil ki dayanamıyorum ayrılıyorum desin.Tabii bilinçli bir şekilde yapmıyorum ama dönüp düşündüğümde bunlar çıkıyor ortaya.En yakınımdaki en çaresiz,en masum,en kıymetli insan o halbuki.Ne korkunç vicdan azapları çekiyorum ardından da.
Sana şunu yap,bunu yap,rahat ol falan diyemeyeceğim.Kendime bir çözüm bulursam ancak onu paylaşırım belki bir gün senle.Öfke kontrolüyle ilgili kitaplar bir işe yarar mı diye düşünüyorum son zamanlarda ama.
özlem

firdevs dedi ki...

bence her seyi oluruna birak . yani cocugunla oyun oynamadin diye kasma . ben de cocuklarla pek oyun oynayamayanlardanim :) SIKILIYORUM . zoraki oyun oynadigimi cocuklarda anliyorlar zaten . en iyisi dogal olmak . cocuga anne babadan arkadas olmaz . cocuga kardesten arkadas olur . tabi kucukken birbirlerinin gozlerini cikariyorlar ama bunlarda birer donem .


hic kimse mukemmel degil zaten oyl degil mi ? :)

firdevs dedi ki...

bence her seyi oluruna birak . yani cocugunla oyun oynamadin diye kasma . ben de cocuklarla pek oyun oynayamayanlardanim :) SIKILIYORUM . zoraki oyun oynadigimi cocuklarda anliyorlar zaten . en iyisi dogal olmak . cocuga anne babadan arkadas olmaz . cocuga kardesten arkadas olur . tabi kucukken birbirlerinin gozlerini cikariyorlar ama bunlarda birer donem .


hic kimse mukemmel degil zaten oyl degil mi ? :)

OZLEM ANNE dedi ki...

allah dualarini kabul etsin annem, ve umarim yakinda sana cozum yollarini yollasin hayirlisi ile.. yanlislarinin farkindasin .. cozum yollarininda eminim... ilterle kafa kafaya verin, ve bir an once cozum yollarina gidin .. cunku zaman zaman uzak gorunsede, seni en iyi anlayacak ve cozecek kisi de odur. sevgiler

KEO dedi ki...

ahh ah, ne kadar gecikmişim yorum yazmakta, ben yazana kadar eminim birşeyler yoluna girmiştir...ve yazını okurken şu geçti içimden; bunlara sebep olan şey kesin çocuk harici diğer sorumluluklardır, mutlaka destek olacak birileri lazım, lazım...

zuzuların annesi dedi ki...

Canım benim...Zor bir süreçtesin anlıyorum...Kendinin ve davranışlarının farkındasın buda yiyip bitiriyor seni...Ama hep aynı noktada takılıyorsun farkında mısın?Mükemmel anne olamam,yöntem vs.bilmem derken-ki yöntem kısmına yürekten katılıyorum-Anlayışlı,hiç üzgün yada yorgun olmayan,her daim güleryüzlü,ilgili(yani neredeyse mükemmel!)olamadığın için üzülmektesin...Oysa çocuklar her halimizi görmeli;Anneyiz sonuçta,elbetteki ağlarız,
elbetteki yorgun oluruz,başımız ağırır vs.. biyonik değiliz ve insanız sonuçta...Tamam kabul labirent çok can acıtıcı ama sevinmelisin ki; selim senin duygularının tepkilerinin farkında...Tıpkı senin gibi ince düşünceli:)Hadi yeter artık bırak kendini didiklemeyi:))

Nihan dedi ki...

Ah tatlı kuzum,kıyamam ben ona. canım inan hepimiz ara ara yaşıyoruz. ben daha bugün çığrımdan çıktım. tabiki işin kolay değil. kendine vakit ayıramıyorsun.sürekli onlarla beraberiz, nefes alacak durumumuz kalamayabiliyor. sana yardımcı olacak birini mi bulsan. en azından gerildiğin zaman çıkıp yarım saat 1 saat yürüsen belki yatışırsın.

kıyamam ben kuzulara.

minihobi dedi ki...

deli olmadan anne olunmuyor canım hiç üzülme,

2.çocuğu olanda da sabır kalmıyor çünkü birinin işi bitse diğeri sırada bekliyor,

çocuklar bitse 3. çocuk koca bekliyor zor zor zor

ama en güzeli ne canım biliyormusun bir psikoloğa gitmek, ben öyle yapıyorum artık, baktım artık fenalık basıyo atıyorum kendimi oraya ilaç alamıyorsan bazı otlar var iyi gelen rahatlatıcı onlardan iç biraz

canım benim çocuğuna vakit ayıramadığın için kendini hırpalıyorsun ama varda mı ayırmıyorsun kendine yokki zamanın onlara ayırsan, bakım işinden öyle oyuna ilgiye sevgiye vakit kalmıyor merak etme hep aynıyız

en kötüsü ne olur biliyormusun (geçen titreme nöbeti geçirmişsinya biraz da ona dayanarak yazıyorum) çok ağır psikolojik baskıların arkasından depresyon geliyor, yine devam ederse bu sefer panik atak, anksiyete bozukluğu gibi sorunlar ortaya çıkıyor asıl bunlarla uğraşmak hem seni hem çocuklarını yıpratır inan, çünkü insanın yüzünü yıkamaya bile mecali ve isteği olmuyor

o yüzden bir an önce destek almaya bak, büyüğü kreşe falan göndermiyormusunuz merak ettim belki biraz dinlenip kendine gelirdin canım

Çılgın Mevdoş dedi ki...

CANIM TAM ZOR ZAMANI ONUN BEN NAÇİZANE BİR ABLAN OLARAK KÜÇÜK BİR ÖNERİDE BULUNACAĞIM AFFINA SIĞINARAK PEDOGOG SABİHA PAKTUNA KESKİNİN ÇOK GÜZEL ÇOCUK YETİŞTİRME KİTAPLARI VE BLOGU DA VAR ANLADIĞIM KADARIYLA SİZ GENÇ ANNELERE YARDIMI DOKUNABİLİR BİR BAK İSTERSEN BEN KIZIMA DA TAVSİYE ETTİM ONUNDA 2 KIZI VAR 6 VE 5 YAŞINDA HELE UFAK OLAN BİR FELAKET BELKİ İŞİNİ BİRAZ OLSUN KOLAYLAŞTIRIR

Adsız dedi ki...

Annelik babalık öğrenilesi ve yaşanılası birşer Delianniş napalım hayat herzaman sütliman değil bazen fırtınalar olacak sanırım başka sıkıntılara gerilip biraz kafaya fazla takıyorsun.
Oğlunu allahım bağışlasın çok akıllı ve tatlı bir çocuk.Hepimiz bazı dönemlerden geçiyoruz bu da bir dönem diye düşün geçecek sadece sabır bazen çocuklarımıza çok şey verelim derken hç birşey veremiyoruz galiba.
Sonuçta yanyanayız bu hayatı onlar bize biz de onlara öğreteceğiz.

didem dedi ki...

Deli anne sen ne icten, ne samimi, ne durust, ne tatli birisin. Seni okurken kendimi goruyorum. Bogazim dugum dugum oldu yazdiklarini okurken. Hicbirimiz mukemmel degiliz. Ne cok hatalar yapiyoruz, milyonlarca hem de. Onemli olan bunu farkedip degismeye, duzeltmeye calismak ki sen bunu yapiyorsun. Ozelestiriyi herkes yapamaz sen bu konuda profesyonelsin. Hic uzulme hersey hallolur. Seni okudukca, anladikca, tanidikca daha cok sevdim. Anne oldugum icin yazdiklarini cok iyi anliyorum. Yanliz degilsin.

Deli Anne dedi ki...

Aklımdakiler: o kısım içimi en çok acıtan kısımdır, sebep onlar değilken, onlara patlamak. :(

Deniz: evet kesnlikle dönemsel olarak ekstra dellenmişim:)

Sitarem: hastalıklı bir aşk sahiden de yaşadığımız.. fıtratımız hastalıklı, çocukları da kendimize benzetmeelim maazallah:)

Gülcan: uyuduklarında sakinleşiyoruz aslında ve soğukkanlı düşünüyoruz ondan içleniyoruz. bir de yüreğin sesi ortaya çıkıyor o sukunette.

Bir annenin paylaşımları: :(

Selen: Amin.. cümlemizi güüldürsün, keyiflendirsin Allah.. öyle ki çocuklarımız da gülsün:)

Bilge ve annesi: canım:)

Fadişim: Belki de benim tiroidler sapıtmıştır gene iyi dedin canım arkadaşım (arkadaş olduk sahiden de) fazladan alıyorum ilaçları bazen, çoğunlukla unutuyorum.. kısır bir döngdüdür gidiyor vesselam

Deli Anne dedi ki...

Ebrum:güzel yüzlü, güzel sözlü, güzel ahlaklı oğlum benim lakin o da az değil:) öperim.

Şeyma'm: rahat olmak çok daha iyidir be canım Şeymam:)

Anne ve bebişim: bu da geçer ya hu!

Serpilim: pek anlamadım yazının başını lakin arkadaşım Selim bana hiç benzemiyor fiziken:) hatta derler ki Selim aynı baba, Kerim aynı anne..

Küçük Mucizem: kafayı şiddetle sallayarak sıyrılıyorum şu anda.. dönüşüyorum ve de ben10 misali.. ahuahu

bak! daha iyiyim!:)

Sevilayım: ah şu mankafa anlamadı gitti bunu canım arkadaşım.. ama şimdi daha iyiyim..

Büşraa: İnşallah silinir Selim'in belleğinde de bu anılar.. onda silinsin de ben de varsın kalsın.

Nevalim: benim annem benim ihtiyaçlarımı giderir (elzem olanları, yeme, içme, giydirme ) ve sevgisini gösterirdi. piskopat olmadıysam çok şükür o kadar da takmamalı, diyorum ama iki gün soonra bu dediğimi unutuyorum.

Deli Anne dedi ki...

Özlemim: dediklerini ben de çok düşünür çok üzülürüm.. çok acıtır içimi:( seviyorum seni..

Firdevs: doğru diyorsun anne baba arkadaş olmasınlar çocuğa, olmuyor da zaten, anne ve baba olsunlar bence ama yakın olsunlar çocuklarına.. samimi olsunlar bence.. yapmacık aktiviteler yerine sevgilerini versinelr daha iyi (umarım)

Özlemim:)

Keo: ben de ancak cevapayabiliyorum zaten.. ve haklısın .. daha iyi herşey :)

Zuzuların canım Annesi: biraz bıraktım didiklemeyi arkadaşım.. kedime öğütler verme ve sakinleştirme yolundayım.. teşekür ederim..

Nihan'ım: valla o bir saat yürüyüş kesinlikle iyi gelir bana.. :)

Deli Anne dedi ki...

Minihobi: inşallah ağır depresyon da vs. de uğramaz ne benim ne kimsenin yanına.. ben o depresyon tedavilerinin çoğunun teptiğini de gördüm iyi bir doktora denk gelmemişse kişi.. maaazallah derim o yüzden..

büyük okula gidecek artık seneye.. şimdilik oyun ablası ile idare edeceğiz.. sevgiler.. ve teşekkürler..

Mevdoş: Sabiha Paktuna keskin'i duydum ve bugün tesadüfen gördüm de . bir bakacağım.. teşekkürler.

Chido's: "bazen çocuklarımıza çok şey verelim derken hç birşey veremiyoruz galiba." işte olay budur.

Didem'cim: sevgiler arkadaşım:)

Başka Anne dedi ki...

ağladım ben de.
ama sizde bu özeleştiri ve bu kdar dürüstce sorgulama varken yakındır topralamanız. sevgiler.

Deli Anne dedi ki...

Deryaze: inşaallah diyeyim, inşallah.. sevgiler size de:)

kpsszede dedi ki...

merhaba.şu günlerde ben de aynı bu durumdayım.aslında kendime bile itiraf edemedim ben daha o melek annenin yerini alan yaratığın içimden çıkıp faal hale geldiğini...yavrumu üzüyorum ben daha çok üzülüyorum.sadece ben böyleyim galiba diyordum ama aynı şeyleri yaşayan başka birinin dha olması neden bilmiyorum bana iyi geldi.dediğin gibi onlar bize verilen en değerli emanetler ve benim yaptığım emanete hıyanet...ama her seferinde daha iyi olacağım diyorum,eskisi gibi şefkatli,sevimli,sevecen...masumlarımızın affediciliği ve bize olan bitmez sevgisi inşallah düzelltecek bizi...kolay gelsin ikimize de ve allah sabırversin ferahlık versin...

Deli Anne dedi ki...

Perimasalım: ben de buraya yazdıkça anladım ki benim gibi birçok anne. vicdan azabı-pişmanlık gelgitinde yani. Dediğin gibi keşke hiçbirimz bu durumda olmasak ama beri yandan -ben anormal değilmişim- hissi veriyor ve haliyle bencillikle utanç arası bir sevinç duyuyoruz:)

Allah emanetlerine layıkıyla davranmayı, hoşuna gidecek davranışlarda bulunmayı nasip etsin onlara..

Sen@ dedi ki...

Deli annemm
ben de benzer basamakları çıkıyorum bazen , bir bakıyorum geri iniyorum, ertesi gün arsız ayaklar almış başını gitmiş gene olmayan sapaklara..O zaman ne mi yapıyorum ? Kaçıyorum..Kaçsana sen de 2 gün gitsene bir yerlere, çocuk yok koca yok , dırdır yok, sonra özle gel mis gibi sarıl kokla, iyi gelmez mi ?
Ne dersin ??

KIZ ANNESI dedi ki...

hanimlar, hayata bu kadar kotumser bakmayin,ben araniza yeni katildim, 53 yasindayim, 35 yildir calisiyorum. coook zor bir cocukluk gecirdim,tekrar o yillara donmek istermisin diye sorsalar ne cocukluguma ne de gencligime : asla diyorum, evliligim de o evden bir kacisti benim icin, biri 30 digeri 22 yasinda ve yurt disinda yasayan evli iki kiz annesiyim. sizin yasadiklarinizi ben de yasadim. hayati oyle zehir etmeyin kendinize, karsinizdakini degistirmeye ugrasmayin, bence kendinizi degistirin, goreceksiniz ne psikologa ne de psikiyatriste ihtiyaciniz kalmayacak.Olumlu dusunun daima, en kotu olayda bile ( daha kotusu olabilirdi) deyin.hava kapali olunca kotumser olmayin kendinizi kotu hissetmeyin,goreceksiniz hayat sizin icin daha kolay, daha yasanir ve daha guzel olacak. Esler mi, ahhh o kocalar, hepsi ayni.bosverin onlari,kendinizi sevin, dogan cuceloglunun " olumlu yasamanin gucu ve olumlu dusunmenin gucu" adli kitaplari okuyun, dogan cuceloglunun cevirileri bu kitaplar, muthis,ben bu kitaplar ve digerleri sayesinde ayakta durdum ve hala ayaktayim,53 yil boyunca yasadiklarim bende aci izlenimler birakti, ama travma birakmadi, sorunlarimi ailemle bile paylasamadim, kendim halletmeye calistim,basardim sanirim, hala hayata gulerek bakiyorum,cocuklarinizla dolu dolu yasayin, bu gunleri coook arayacaksiniz.mutlu olmak hepinizin hakki, hepinizi opuyorum, basarilar