13 Ocak 2011 Perşembe

Çığrından Çıkmış Ebeveynlik!

Kasvetten, buhrandan bahseder oldum ya kaç zamandır, haliyle bu hal tüm ahaliyi sarıp sarmaladı. Ben Selim, Kerim, İlter, cümbür cemaat tahammülsüz, Selim'in deyimiyle -muzır ve huysuz- idik. Sesler mütemadiyen yüksek perdeden çıkıyor, göz gözü görmüyordu. Tüm gün, diş çıkartırken yüz milyon dokuz doğurtturan Kerim'in vızıltıları, gece gündüz uyumaması, Selim'in inatlaşması ve bir de nerden peydahladığını bilemediğim korkuyla eteğimin dibinden ayrılmaması, bir adım öteme gitmemesi, bir de olmazsa olmaz rutin işlerimiz ile iyice bunaldım. Akşam saatlerinde İlter'i aradım; -çıldırmak üzreyim, çocuklar hepten çığrından çıktı!- dedim. Çok yakında olduğunu söyleyince İlter, kısmen rahatladım.


Az sonra geldi İlter. O telefonun da etkisiyle gardını alarak girdi içeri bir hışımla. Cankurtaran misali hatta Hızır misali yetişmek için imdada. Ahalinin gözü onda idi. Ben beni kurtarmasını, Kerim onu almasını ve Selim de en büyük oranda ve hatta hepten onunla olmayı istiyordu. Selim önceliği kaptı her zamanki gibi. Ağlamaktan perişan olan Kerim'e gösterilecek ilgi ikinci sıradaydı. Bu sırada  ben başımı önüne eğdim bir an ve kaldırdığımda olan oldu, ömrümde ilk defa dünya defalarca döndü etrafımda. Sanki 360 derece gösterisinde idim. Gözlerim karardı. Yanıma oturttuğum Kerim'i tutamam da koltuktan düşürebilirim korkusuyla ve can havliyle, tüm ciyaklığımla -İlteeeeeeeer!- diye bağırdım. Ses anında cevap bulmadı, nitekim  İlter'in yanında Selim vardı ve bu da dışardan gelen her türlü sesin, Selim'in pek yüksek perdeden gelen sesi altında ezilmesi demekti. Bir kaç çığırtkanlığımdan sonra şükürler olsun ki sesim duyuldu ve -ayh, bayılabilirim!- dedim ve Kerim'i sağ salim İlter'e verdim. 

Ben odayı terkettim. Karartılarım geçti. İlter kaldı cümbüşle başbaşa. Kerim şükürler olsun ki, İlter'in yanında daha sakin ve daha uysal idi gene. Ama bu sakinlik  Selim'in sözsel ve fizikse tacizleriyle illa ki bozuldu. İlter'in de sesi yükseldi, Selim direndi vs. Bu kez az önce imdat isteyen ben, birden cankurtaran oldum ve odaya girdim hışımla. Bir de baktım ki, Kerim yere terkedilmiş, Selim bir kenarda.. İlter ise kızarmış, eli sol göğüs hizasında. Az önce kalp krizi geçirmiş olabilirim, dedi biraz korkuyla. O an ürktüm tabi. Ama şunu da söylemeden geçemedim: Şu kapının arkasında geberip gideceğiz bir gün bu travmalardan ve kimsenin haberi olmayacak!
Dündü bu dediklerim. Bugün şükürler olsun ki çok daha iyiydim/iyiydik! Lakin benim bayılmaya, İlter'in kriz geçirmeye yakın hallerimiz ve hepi topu iki çocukla bu hale gelmiş olmamız ve söylediğim son cümle epeyce gülümsetti beni bugün!


Bir de neden bilmem yazarken içimden geçen bu şarkı, Canım Cem'im Karaca'm ve belki de en sevdiğim parçası - Ömrüm!




Bir de Ah Jepi Ah! Siz de kıs kıs güldürmeye devam ettiniz beni..

66 yorum:

Ben Kızımın Delisiyim dedi ki...

düşündüm de ben daha 6 aylık bir bebekle bazen saçlarım havalara dikilmiş arıyorum eşimi iş çıkışına yakın, gel kurtar beni diye.. ama asıl sorun bu değil benim yakın zamanda iki çocuklu olma hayalim:) inanın korktum..

Eymen'im dedi ki...

Allah kolaylıklar versin. Ben bir çocukla aynı buhrana düşüyorum bazen. Seninki iki çocukla normal yani. Herzaman herşey güllük gülistanlık olmuyor tabi. Ama pişmanlığımızı da çok yansıtmamalıyız belki çocuklarımıza. "Annem sürekli bağırıyor, sonra da üzülüyor, pişman oluyor" kozunu vermemek gerek diye düşünüyorum. Valla çocukların elinde oyuncak oluyoruz böyle. Ama bir gün gelecek ve bunlara değecek inan.Sevgiyle...

didem dedi ki...

Ah ah ah neler yasamissiniz herbiriniz birden! Hem kucugun disi, buyugun yaramazligi hepsi ustune ustune gelmis. Sen cok yorulmus bunalmis ve sikilmissin. Kucuk bebege bakmak hic kolay degil bir de sadece o olsa. Inanilmaz sevimli seyler, belki yasamimizin tek amaclari onlar ama yoruyorlar. Cocuk bakmak dunyanin en zor isi. Allahtan esin sana yardimci ve imdat dediginde sana yetisiyor. Arada odanda dinlen, kac saklan biryerlere. Bak bir de rahatlayabilmen, kendine zaman ayirabilmen acisindan yoga veya herhangi bir aktivite derim. O bende en cok ise yarayan sey. Haftada uc gun deli gibi kosuyorum ta ki aklimdaki hersey sifirlanana kadar! Kendine cok dikkat et lutfen

fisunlahersey dedi ki...

dünkü postun tam tersine bugün gülümsedim yazının sonunda :))

dalgamı geçiyosun deme,kesinlikle dalga falan deyil,boydan boya yalnızlığın ve huzursuzluğun kol gezdiği bi dünyada ve evde yaşadığım için,kaosda olsa krizlerde geçirilse bi an kendimi sizin evinizde düşündüm bu yüzden gülümsedim :))

bu hep böyle gitmezya deli annecim,elbet bi gün bişeyler düzelir değilmi :)

sağlığına,sağlığınıza dikkat edin olurmu.

Açalya dedi ki...

siz "deli" misiniz kuzum?

EV GÜNLÜĞÜ dedi ki...

üff üff çok zor bir durum tecrübe ile sabit daha yolun başı allah yardımcın olsun lütfen yardım al pisikoljik destek senin iş gittikçe büyüyor kendine dikkat et sen iyi olursan çocuklarına baka bilirsin değilse hepiniz perişan lütfen kendine dikkat et çocuklar bir şekilde büyürde senin sağlık giderse gelmez hoşçakal canım

Aygül dedi ki...

Delişim valla genelde aynı durumlar. Ama sabretmeye çalışıyorum. Bizimde baba geç gelince başlıyor Emin'in eziyetleri. Daha eve gelir gelmez başlıyor babam ne zaman gelcek demeler.Eğer o akşam geç gelcekse yandım ben:(Mesela dün ve bugün babası geç geldi.Arada ben kalıyorum. Bu akşam dedim ki uyuma oğlum bekle bakalım kaa kadar bekliceksin.Eşim 22:30 da geldi ve Emin 00:30 civarı yattı:(Gelde sabah kaldır nasıl kaldırcaksan:) Benim artık saate baktıkça sinir tepeme fırlamaya başladı.Sabrettim ama Emin uyuynca eşime patladım Bir güzel.Saat 12'yi geçmiş ve insan artık dinlenmek istiyor.Zaten istekleri bitmiyor.Dedim senin yüzünden bu haldeyiz.Bu sefer o sinirlendi gitti yattı:(Hadi bakalım gelde uyu:(

New York'tan dedi ki...

Gececek bu haller deli annecim insallah , bizde Mirzahan okuldan gelene kadar cok rahatiz sonrasinda bir bagris bir cagris , bazen kendi halllerine birakiyorum birbirlerini yiyorlar, aslinda okul isini ayarlayabilseydin yukunun yarisi giderdi.

Umut dedi ki...

Nerden duydum ya da okudum hatırlamıyorum ama şöyle bir şey kalmış aklımda: Erkeklere çocuk bak demeyin, yerleri sil deyin onu çok daha güzel yapacaktır. Bizim hatamız adam eve girer girmez çocukları üzerine atmak. Baksana neredeyse kalp krizi geçiriyormuş adam. Bence bir ara aile terapisi almalı, en iyisi bu olur gibi. Bunu sadece sizin için söylemiyorum. Bu konuda o kadar çok dertli var ki biri de ben. Bir yerden başlamalı.

Ada Deniz Kızı dedi ki...

kendi hayatımdan birkaç anı okur gibi oldum nedense tek çocuk olmasına rağmen pek bi tanıdık geldi allah kolaylık versin diyorum umarım büyüdüklerinde biraz daha anlayışlı olurlar:)temennisiyle.... sevgi ve sabırla kalın:)

architect dedi ki...

ya deli annem,sen deyiver şimdi bana 2.çocuğu yapem mi yapmiyem mi,bilemedim,hani öle bi yaziyon ki ben ettim siz etmeyin deyivesen daha iyi..benim adam hiç istemez,şimdi bile az üstüne vardı mıydık,ayh durun gari,kalbim sıkıştı der sıvışıverir işin içinden..amma her yoruma yazcem gari,sen delisin,eve birini alıvesen yardımcı,sen de herkeşcikler de rahatlayıvecez gari..öptüm seni deli kezbanim.

Hamarat Hatun dedi ki...

Canım seni okuyunca çocuklar küçükken geçirdiğim bir rahatsızlık aklıma geldi.Benimde çocukların huysuzluklarının doruk noktasında oldukları bir gün çok şiddetli başım döndü.o gün çok önemsemedim.Ama bu baş dönmelerinin arkası kesilmedi.sonunda doktora gittim. menier teşhisi kondu ve uzun bir süre tedavi gördüm.''çocuklar büyüyene'' kadar.Fakat doktorun söylediklerini hiç unutmuyorum.eve gelip ağlamıştım.doktor dinlenmem gerektiğini mutlaka öğle saatlerinde 1 saat uyumamı.ev işlerini başkasının yapması gerektiğini.yorulmamamı.ve iyi beslenmemi söylemişti.Ama bunları yapabilmem mümkün değildi.değil 1 saat uyumak 5 dakikalığına çocuklara biri baksa onların sesi olmadan 5 dakika sessizliği dinlesem ben onada razıydım.Neyse ALLAH şifalar verdi atlattım. şimdi bütün bir gün sessizlikten canım sıkılıyor.kendine iyi bak öptüm.

annesininmimosu dedi ki...

böyle bir durumda dışarı çıkarmak çözüm olabilirmi deli annecim..hani benim çocuğumda oluyor da.o sebeple sanada tavsiye edeyim dedim.
evde durunca ya o beni sinirden öldürecek,ya da ben onu ....

Adsız dedi ki...

Aman diyeyim.

Adsız dedi ki...

Korkutuyorsun canım beni

yaruze... dedi ki...

alemsin Hatice(architect)çok güldürdü beni yorumun.Sen bu gidişle 2 ciyi rüyanda görürsün şekerim:)
Deli annem,aynı çıldırışlar,çığrından çıkmalar,haykırışlar,ağlayışlar bizim evden de yükseliyor mütemadiyen.Zannetme ki yalnızsın.Çelik gibi sinirlere sahip olan eşim,şimdi ilk anda koparıyor zincirlerini.Bu duruma o kadar üzülüyor ve sinirleniyorum ki,ne hakkımız var çocuklara bunları yaşatmaya diyor ve başlıyorum ağlamaya.Aynı baş dönmeleri bende 6 ay gibi bir süre devam etti.Her gün sıklıkla yaşıyordum ama öyle böyle değil.Gözlarimi kapadığımda bile fırıl fırıl dönüyordu dört bir yan.Korktum beyinle ilgili bir durum olmasından MR falan çektirdim ama bişey çıkmadı şükürki.Stres tek neden stres,ve ne yazık ki bu artık böyle sürüp gidecek.Başa çıkmayı öğrenmemiz gerek.Ama Kerim biraz daha büyüsün bir nebze hafifleyecek sıkma canını.
Öpüyorum hemde çoooooooookkkkk...

Fatma dedi ki...

Delişim, seni anlayan bir eşin olması ne güzel. Yok bu kesin senin bir yardımcıya ihtiyacın var en azından yarım gün. Kızkardeşimin de iki çocuğu var, geçenlerde beni aradı ve imdat dedi, 2. sınıfa giden Gökhan'ımız annesini çok zorluyor. 3.5 yaşında da Kerem'imiz var, O arada kaynıyor. Nihayet karar vermişler ve yatılı bir yardımcı bulmaya karar vermişler, bakalım nasıl olacak.

tosbagalar dedi ki...

İkinci çocuğuma hamileyken ev hanımı bir arkadaşıma neden ikinciyi yapmıyorsun demiştim de o da bana sen evde bırakıp gidiyorsun kafan dağılıyor ama biz durmadan evdeyiz dedi bende sustum

fatoş dedi ki...

ayh, film izlerken karaktere bürünürsün ya, öyle işte. çığlık atacaktım, çok fena oldum deli annem, birgün ben bakayım da şu canavarlara bir nefes al sen ya
yazık bu kadına da offf

Nil dedi ki...

deli anne oyun ablasına ne oldu?ya allah aşkına yanına bşr yardımcı al. ev işlerinden azat et. ya da bir bakıcı çocuklarla o ilgilensin. yoksa artık ben dayanamayıp gelecem yanına. benim eşim de ev işi yapmayı kızımıza bakmaya yeğler.

Selcen dedi ki...

ayyyyyyyyyhh bayılazaaaaaaammm
kendinize mukayyet olun diycem de valla nasıl olur bilemiycemmm oyun ablası falan vardı hani noldu o iş? o gelsin selimle çekilsinler odalarına başbaşa :)

Unknown dedi ki...

You make me scary deli anaaa ;((
Dikkat et kendine sen bize lazimsin.

Bulbulunyeri dedi ki...

Canım,
çok kötü bir gün geçirmişsiniz ama hayat bu.ç Bugün düne bakarak gülümsemek var ya yaşamanın güzelliği burada.
Geçecek bunlarda geçecek. Elbette delip geçecek dediğini duyar gibiyim ama, o kadar kızgınlığa hüzüne rağmen, Kerim'in ağlamasına dayanamayıp odadan çıkan anne kim.
İşte sır burada. Onlara en kızdığım, en bunaldığımız zaman bile onları sınırsız sevmekte. Almadan veren tek canlı bence anne.
Ama şöyle bir kaç yıl sonra bu iki delikanlıyı yanına alıp, dışarı çıktığında ya da onlarla karşılıklı konuştuğunda nasıl gurur duyacağını düşünebiliyorum.
Hiç bir zorlu olmadan güzelliklere ulaşılamıyor.
Sevgiyle kal.

dilek dedi ki...

2. çocuğu yapmasammı acabaaa?????
Ps: geçmiş olsun:)

dilek dedi ki...

2. çocuğu yapmasammı acabaaa?????
Ps: geçmiş olsun:)

Hayal Arkadaşlarım dedi ki...

Deli annem okuyunca seni ne yapsak dedim. İkinci çocuk planlarımızı ertelesek mi? Herşeye yeniden, sıfırdan, sil baştan başlamak, uykusuz geceler, zırıldak bir velet...Tanrımmmmmmm...

Herşeye rağmen ve tüm zorluklara karşın onsuz da olmaz be delicim. Hayat böyle artık bize :)) Gülümse.

Işıl dedi ki...

ÇOK IYI ANLIYORUM SENI YAZIN BENDE O HALLERDEYDIM.NEYSEKI GECIYOR.HİÇ ÇOCUGU OLMAYANLARIN ÇOCUK SAHIBI OLABILMEK ICIN CABALAYANLARIN HALLERINI DUSUN COK FAYDALI OLUYOR

Adsız dedi ki...

günaydin canim herkesin basinda olan seyler bizim evde de yasaniyor yalniz degilsin
kendine iyi bak
sevgilerimle
ugurbocegi1

Adsız dedi ki...

CANIM ya canım diyorum hiç tanışıklığımız olmadığı halde ama canım kıyıldı sanki okurken yazdıklarını okadar hissettimki ve aynı durumları ara ara yaşayan bizi okudum sanki.Sanki ne desem boş olacakmış gibi:(

Aynur (Küçük Hala) dedi ki...

bütün sahneler bir bir gözümün önüne gelerek okudum
ve kızma ama güldüm, gülümsedim :))

anlattığın her bir detayı tahmin edebiliyorum :)

ama sıkıntıyı çeken sen, izleyen ben olunca film seyreder gibi oldum ve güldüm, gülmeden edemedim :)

Allah yardımcınız olsun diyor, kolaylıklar diliyorum arkadaşım

deren dedi ki...

allah kolaylık versin,bugünkü yazıma bir göz at istersen.tek çocukla aynı durumdayım,hatta daha da beterdim.ama bunu daha kötü hale de,daha iyi hale de biz getirebiliriz buna inan deli annem...
tutunmak lazım illa ki bir yerden...

Adsız dedi ki...

aman gecmis olsun yaa :( dikkat edin kendinize.
olsa cagirirdiniz belki zaten ama aklima geldi;soyle bikac gunlugune yardima gelebilecek kimse yok mu ailelerden?
bi hava alsaniz, yalniz disari ciksaniz?
benim yok, bilirim zorlugunu.

Anne ve Bebisi dedi ki...

Deli annecim, sizin; haftada 2 kere gelip asgari temizliginizi yapacak, buzdolabini tencere tencere yemekle dolduracak bir yardimciya ihtiyaciniz var. Psikiyatriste verecegin parayi, ihtiyaci olan bir kadincagiza ver; hem senin sorunun cozulsun, hem kadinin isi gorulsun :)

Ama lutfen bana; baskasinin yaptigi temizlik icime sinmiyorla gelme (gelmeyeceksin biliyorum:)) cunku bu hal psikolojik bir rahatsizliktir. Birak, ne kadar temizliyorsa o kadar temizlesin; sen elini temizlige ve yemege surme.. Dusunsene, onlardan kazanacagin vakitte, Selim'le cizecegin labirentleri :)

Cocuklara bagirma isine gelince; ben kendi buldugum yontemden cok memnunum, sana da tavsiye ederim. MK'ya, "annecim ben sana kizmak istemiyorum ama birden cok sinirleniyorum; kendimi kaybediyorum, yaramazlik yapiyorum, ozur dilerim" diye aciklamada bulundum. Ben sana bagirip kizmaya baslayinca lutfen bana hatirlat; "annecim lutfen kizma, uzuluyorum de" dedim. Ve cok ise yaradi, yariyor. Sesim yukselmeye baslayinca oglan beni uyariyor; ben de ozur diliyorum; "tamam annecim ben sana kizmak istemiyorum ama lutfen simdi sen de soyledigimi yapar misin?" diyorum ve tansiyon yukselmeden dusuyor. Ama robot degiliz, ben yapi itibariyle cabuk sinirlenip cabuk yatisan bir insanim ve bizim sartlarimiz da bu. Elbette cocuga ses yukseliyor zaman zaman ama benim temel prensibim; cocuk kosulsuz sevildigini biliyor mu? Biliyor. Gerisi biraz caba, bazi yontemlerle hallolur. Insanoglu, bizim sandigimiz kadar kolay tramva gecirmez. Oyle olsaydi insan soyu varligini surduremezdi. "Ay usudu, hasta mi olur, yel esti nem mi kapar?" ne kadar sacmaysa; "ay sesimi yukselttim cocugun psikolojisi altust oldu, tramva gecirdi" de o kadar sacma benim icin.

Gecen gun alisveris merkezinde Ingiliz bir anne iki kucuk cocugu var yaninda. Bir hisimla onlara dondu, artik ne yaptilar ya da yapmadilarsa:)) "Bir daha boyle yaparsaniz ikinizi de burda birakir eve giderim, bu son uyarim" diye bagirdi :)) Kimbilir nasil deli ettiler kadini.. Cocuklar da tabi uslu uslu yuruduler annelerinin yaninda sonra :)

Elizabeth Pantley'in guzel bir benzetmesi vardir; cocuga yonelik bu patlamalar civinin duvarda biraktigi izler gibidir. Olmasa ne guzel ama insaniz, hepimiz hata yapabilirz.. Hem ustlerinden gececek guzel bir siva da o izleri kapativerir..

Olmasa daha guzel elbette ama robot degiliz ve sinirlarimizi zorluyoruz; onlar da zorluyor :) Orta yolu bulabilirsiniz, biraz caba ve zaman..

Anne ve Bebisi dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Anne ve Bebisi dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
yeliz dedi ki...

çok sevdim: Şu kapının arkasında geberip gideceğiz bir gün bu travmalardan ve kimsenin haberi olmayacak!

Biz bir çocukla bunları yaşıyoruz, teselli edeyim dedim:)

annelili dedi ki...

Yardımcı alman gerekiyor Delim, ya ev işlerine ya da çocuklara bakmak için...

annesiningülü dedi ki...

amanınnnn :)))
Kemal'de okusun bunu da istemesin ikinciyi.
zaten bendeki süt liman halleri bitiyor canım :D

anne kaleminden dedi ki...

ya son cümleleri ben de gülümseyerek okudum çünkü benzerlerini yaşıyorum :) haftasonları eşim çalışıyor. ben de ikisiyle başbaşa kalıyorum. bir yandan da haftaiçi hiç ellenmeyen ev işlerini, yemeği yapmaya çalışıyorum. orada burada yarım yamalak işler. eşim geldiğinde bayrağı ona emanet edip 2 dk dinleneyim demek gafletinde bulununca, hemen babanın uyarıları,ikazları,tehditleri geliyor kulağıma, doğru destek kuvvet olarak yanlarına :)))

İkiz Annesi dedi ki...

Hepimizin evlerinde benzer görüntüler olabiliyor zaman zaman iki çocuk hiç kolay değil ama senin kendini toparlaman lazım Deli Annem.Allah korusun size birşey olsa kim bakacak o minik kuzulara.Bizim evde en çok söylenen sözlerden birisidir birbirimizi teskin etmeye çalışırız.Bazen hiç kolay olmuyor bir gün mutlaka yüreğime inecek diyorum ama bir taraftan da bana bir şey olursa onlara kim bakar diyorum içinden çıkılması zor aslında.bu arada destek almayı düşünsen belki faydası olur.
Kendine iyi bak canım.
Sevgiler

OZLEM ANNE dedi ki...

su kapinin arkasinda geberip gidecegiz bir gun bu travmalardan ve kimsenin haberi olmayacak !

o zaman cozum bulmak lazim, aynen oyun arkadasi cozumunde oldugu gibi... bazen herseye yetemeyebiliriz, ve herkesinde malesef yaninda annesi yada kayinvalidesi yok yardima kosacak.. o zaman selime uygun bir okul bulunana kadar, eve bir yardimci alinabilir.. ornegin 9 dan 3'e kadar haftanin 5 gunu .. (sanirim daha az kulfetli olur.. yetiskin cocuklarini okula gondermis bir anneye bile uyabilir bu saatler ) bizim annemiz ise temizlik utu yemekten elini etegini ceker , bolece cocuklariyla ve kendisiyle kaliteli zaman gecirir, hic olmassa sabah kahvesini cocuklariyla yuzunde gulumsemeyle yudumlar... ve gune guzel baslar.
Herseye yetisemeyebiliriz, bizler robot deiliz. Yardim gerektiginde almaliyiz diye dusunuyorum, hem baktiniz bu insana guvendiniz , kucugunu bir kac saatligine birakir, buyugunuzle disari bile cikabilirsiniz.
Bu saatten sonra ahh canim , vah canim beenim de durumum ayni demenin alemi yok sanirim, cozumlere bakmali ...
Sizi cok seviyorum xxx

Sibelbek dedi ki...

İlter 10 dakika içinde kalp krizi geçirme aşamasına mı geldi yani? hoş şaşırmamam lazım, erkekler çocuk bakma daha doğrusu çocukla vakit geçirme ve kriz yönetimi konusunda başarısızlar bence. Mustafa'nın bana "3 saat ben çocukla ne yapacağım?" diye sorma cüretini hiç unutmadım ve sanırım hiç unutmayacağım!

Unknown dedi ki...

burdan ne yazsam boş. O an yaşandı ve eminim ki artısını eksisini hesap etmişsindir(ki buradaki tüm yazıların yaşadıkların bir nevi hesaplaşması gibi)
ama şunu bil bir çok insan böyle .ne yapılacağını bilseydim yada bilseydin sen bu yazıları yazmaz biz de okumazdık.velhasıl kelam yok bir farkımız. Bugünlerde tek yapmaya çalıştığım rahat olmaya çalışmka(bşarabilliyormuyum tartışılır ama bazen kendimi o kadar kasıyorum ki bu da ,bize emanet edilen cana eziyet ve dert olarak geri dönüyor.
ÇARESİZSENİZ
ÇARE SİZSİNİZ
ÖPÜLDÜN

Sitare dedi ki...

sakin ol ve biraz düşün.bunların üstesinden nasıl gelirim diye.son raddeye gelmişsin bie sonraki aşaması yok bunun.harika bir kadınsın.zeki,kültürlü ,müşfik.bu güzellikleri kendin için de harca artık.anne ve bebişi çok ama çok doğru şeyler yazmış.aynen katılıyorum.madem çığlığını duyan bir anneye benzer bir anan yok koşup gelen ve madem maddi yönden darda zorda değilsin bir yardımcı şarttır artık dostum.bekleme,düşünme hadi!

Nihal M. dedi ki...

cem karaca benimde en sevdiklerimden ömrüm...ama dinleyemedim iyi gelecekti bak şimdi :)))
geçmiş olsun tatlım hipotansif ataktır... Stresten uzak dur bol sıvı al :))demesi kolay :)))
oyun ablanız ne oldu? merak ettim...

Deli Anne dedi ki...

Nurefşan'ın annesi: her zaman böyle olmuyor, olsaydı şayet tımarhanede olurdum sanırım:) Bir kaç yazıyı baz almayın lütfen:)

Eymen'im: olduk bile:) biliyor ki annem sinirlenecek, bağırıp çağuracak ama pişman olacak..sevgiler.

Didem: ben de kaybolana dek yürümeyi çok severim, yapmayı da çok isterim. Birşeylere kaptırmam gerek benim de farkındayım, bu havayı dağıtmam ve yenilenmem gerek biliyorum.. yapabileceklerimid üşünüyorum ama kafayı toplayıp en sağlıklısına karar vermem gerek . sevgiler.

Fisunla hersey: ben de güldüm dün boyuna, biraz trajikomik ama bana daha çok komik geldi:)

Açalya: sana geliyorum cevaba.. :)

ev günlüğü: ay arkadaşım deme öyle, ben çabuk etkilenirim.. biri ölüyorsun dese ölebilirim yani :) bana kalsa geçici, tamam biraz tahribat da bırakabilir ama geçer ümidim. sevgiler.

Aygül: Selim 2 yaş civarında iken biz öyleydik bir ara.. o uyuyunca bizim peltemiz çıkmış oluyordu ve olduğumuz yerde uyuyorduk:)

ŞEyma'm: aslında cümlemiz için en hayırlısı okul gibi görünüyor ama neden bilmem olmuyor, sanki bizim dışımızda birşeyler engel oluyor..

Umut: ahha çok doğru.. tüme vi temizlemeye razı olabilirler çocuk bakmak yerine..

sevilay dedi ki...

Sen gönder Selimi bize zehrayla oynasınlar.Gerçi biraz küçük kalır bizim kız sizin afacanın yanında ama olsun o da abilik yapar.Anlatır bildiklerini.Canım benim Allah en kısa zamanda çözüme ulaştırsın inş sizi.

Deli Anne dedi ki...

Ada Deniz kızı: sevgiler ve sabırlar ha bir de kolaylıklar size de:)

Architect: Beni baz almayın bence 2.çocuk için :) ayrıca yine söylüyorum güzel şeyleri yaşarız gider, anlatması daha zor ama zor anlarda daha çok yazmak isteriz/isterim. öperim ben de:)

Akasya ağacı: menier mi ilk defa duyuyorum.. Ben Selim bebekken korkunç bel ağrıları çekiyordum. 3 gün yatalaktım.. doktora gittik, dinleceksein en fazla bebeğe bakacaksın dedi.. peki, dedim :)

Annesinin mimosu: çözüm olabiliyor arkadaşım olmaz mı, lakin çıkarken hepten oynatmak da mümkün olabiliyor.. bebek ağlar, selim çatlar.. gene de dışarı atınca kendimizi işe yarar, bir sukünet hakim olur herkese.

Elif:)

Bir Annenin paylaşımları: korkma arkadaşım, hep böyle olmuyor ya.. arada bu anlattıklarım tek çocukta da başıma geldi çok..

Yaruzem: sen anladın beni, ben kısmen anladım seni.. malum sende daha fazla çocuklar:) işte benim de -geberip gideceğiz-demekten de kastım stresten kendimizi öldürmek.. yani hepi topu çocuk bakıyoruz ama halimize bak.. hastanelik ettik kendimizi.. öperim ben de.

Fadişim: gel gör ki okul, ev, yardımcı, abla başım döndü.. temizlikçi bulmaktan bile acizim.. bana bir temizliköçi bile yeter şimdilik. bir de selime okul. hatta tek oul olsa işimi de görürüm, komaz da bana.. komandoyum ne de olsa:)

Tosbağalar: doğru demiş arkadaşın bence çalışıyor olmak bu sebepten can kurtarıcıçç vicdan azapları, bırakıp gidememe, giderken aklının kalması var ama dünyaya karışmak yenilenmek demek ve hasretle çocuğuna kavuşmak demek.

Lupinin annesi: ahaha hepinizin kabusu olup rüyanıza gircem, öyle ki gidelim şuna bir el atalım da kurtulalım diyeceksiniz.. nihaha:P

Küçük Mucizem: Oyun ablası anca bugün gelebildi. Hatta şu an içerdeler .. şükür Yarabbi:)

Selcen: ahaha ben de öyle diyecektim az kalsın:) oyun ablası anca bugün gelebildi. Hatta şu an içerdeler .. şükür Yarabbi:)

Gülom: korkma canım, valla hep böyle tırlatmış halde olmuyoruz:) bence en büyük etken uykusuzluk! dikkat ettim ne zaman çok uykusuz isem evde herkesi etkiliyor ve topluca tırlatıyoruz:)

Deli Anne dedi ki...

Bülbülünyeri: Ne güzel yazmışsınız.. alıp götürdü beni yazı.. geçen de ilk defa Selim'in büyüyünce nasıl olacağı canlandı gözümde.. (İnşallah görürsem tabi.. ) hoşuma gitti o manzara.. şidmi sizin yazdıklarınızla gene iyi hissettim.. teşekkürler..

Dilek: sadece bir kaç yazıya bakarak karar vermeyiniz :) tek çocukla da çıldırdığım çok olmuştur nitekim. teşekkürler..

Hayal Arkadaşlarım:Dilek'e dediklerimi tekrar edeyim:) bknz. üst cevap:)
Hem inanın bu halimle 3.çocuk için de gidip geliyor zihnim..

Işıl: evet canım, düşünmeye zorluyorum kendimi.. çocuk sahibi olmayanları, çocukları hastalık içinde olanları, kayıp çocukları:( şükürler olsun.. Allah o annelere yardım etsin... lakin içindeyken ne büyüyor abidik gubidik işler.

Leyla: sevgiler size de ve kolaylıklar:)

Ayşen: öpüyorum sizi:)

Deli Anne dedi ki...

Aynur: Ben de gülümsedim canım ya, o trajikomik cümleye gün boyu güldüm hatta. Ben bile okurken gülüyorum yazdıklarımı okuyunca.. öyle olur ya:) Allah cümlemizin yardımcısı olsun. sevgiler.

Deren: Tutunmak ve toparlanmak lazım.. o kaosun içinde dağılmamak, bütün olarak kalmak lazım.. azım, lazım:)

Kirazsevdası:Benim de yok arkadaşım ya! olsa zaten yapışacağım yakalarına, atıvereceğim çocukları da yanlarına:) şu anda bulduğum tek çözüm İlter'le dönüşümlü çocuklara bakmak:)

Anne ve Bebişi: "haftada 2 kere gelip asgari temizlik yapacak, buzdolabini tencere tencere yemekle dolduracak bir yardimci" olursa hayır demem hiç, lakin ihtiyaçların ardında kalabiliyor bu arzu.. biraz da benim kendi kıymetimi bilmeyip, hani şu sefil öğrencilik hayatının bıraktığı sefilliği çekme kabiliyetimden (!) ileri geliyor kulak arkası etmelerim.

başkasının yaptığı temizliğe güvenmiyorum demicem, diyecek olsam bile korktum demekten:) temizlikçi arayışım var ama henüz zihnimde.. icraata geçireyim dedim 2 kez elim boş döndüm.. çok nazlılar ve fekat arayışlarım devam ediyor o hususta..

Pantley'in benzetmesi de yüreğime su serpti, aslında normal koşullarda ben de öyle düşünürüm.. ama kaos ve karmaşa sırasında sağlıklı düşünme yetimi kaybettiğimden dağılırım.. İçimde iyi gelen ne varsa, bulduğum çözümler uçuşur gider sadece o karmaşanın gidişatına kapılırım.

bağırma işinde seninkine benzer diyaloglarımız var bizim de Selim'le.. ben de beni uyar derim.. bazen uyarır bazen olayın şiddetiyle unutur sanırım..


sevgiler canım arkadaşım.. öperim

(ha bir de bu yorumdan 3 adet gelmişti, onları sildim)

Yeliz: esasında oldu mu tek çocukta da oluyor ve işin kaynağı uykusuzluk bizde.. sevgiler.

Annelilim: bknz. Anne ve bebişi:)

Bahar'ım: amanın geri mi geliyor delilik, etme:)

Deli Anne dedi ki...

Nihan'ım: bazen onlara emanet edince daha da sarpa sarıyor işler.. bir de üstüne gerginliğim artıyor benim.. araya falan giriyorum sanki iki çlcuk kapışmış da:)

İkiz Annesi: Destek alacağım arkadaşım ama olsa olsa kendimden:) Yarını kendime adayacağım (kısmen) bu hamleyle başlayacağım toparlanmaya inşaallah:) sevgiler arkadaşım, kolaylıklar sana da.

Özlemim: ne güzel olur canım ya:) lakin, bknz. Anne ve bebişi. Bana şimdilik bir okul olsa ne cabbar anne olurdum kimbilir:) bir de temizlikçi yeter benim gibi komandoya.. öperim Özlemim..

Sibel'im: ahaha değil mi canım ya? Ben gideyim sen bak, dediğimizde o ilk yüz ifadesi sizde de olur mu? dehşetle açılır gözler, nasıl yani ifadesi yüze yerleşir:)

Sezom: çare bulma arzusundayım canım, dilerim bu arzu beni hedefe de götürür.. en azından aksasa da arada bir işe yarasa da olur:) öperim canım.

Sitarem: Ay canım annem gelmek ister de gelemez be canım ya.. kendi halinde hem de şehir dışında. yaşlandı evinden çıkamaz.. daha geçen sene bir sürü ameliyat geçirmiş, o kendine baksa yeter bana.. yoksa ben genç ve sağlıklıyım şükür iyi kötü tırlatarak da olsa idare ediyorum.. yardımcı konusunda gene anne ve bebişi cevabıma bakabilrisin arkadaşım.. yardımcıdan daha önce olan ihtiyaçlar var şu sıra kısaca.

Nihal'im: hipotansif atak he..stresten uzak duriim .. sıvı alırım ona ok :) oyun ablamız ilk defa bugün gelebildi.. önümüzdeki hafta her gün gelecek inşallah.. öperim

sevgiler ve teşekkürler herkese

Ebru dedi ki...

Deli Annem yeni okuyabildim. vallahi birkaç gündür anlattıklarını eşime anlatıyorum kadınlar hep aynısınız... boğuvereceğim böyle dedikçe.

Herkes ne güzel şeyler önermiş tekrar olacak ama acilen yardımcı bulman lazım. Ekonomik koşulları bilmiyorum tabi söylerken koşullar uygunsa eve birini bul canım. Kendini helak ediyorsun.
Dört duvar içerisinde sorunlar boğdukça boğuyor insanı.
Sözcükleri bile seçerek kullanıyorum çare arayışına dile gitirişine hayranım ama laf olsun diye değil güçlüsün işte bal gibi üstesinden gelebilirsin bira sukunetle.

Elifin Terazisi dedi ki...

ne deyim, allah kolaylık versin.

seyyahmimoza dedi ki...

yazınızı okuduktan sonra anne olma düşüncemi bir süreliğine daha erteleme kararı aldım:)
sevgiyle...

Mlke_Btkn dedi ki...

Daha da birşey demiyorum lain, birgün ben de ya kalp krizi geçiricem yada bir yerme inme inecek, hepi topu 1 çocukla :((

Açalya dedi ki...

bu kadar yoruma cevap verirken bile insan "deli"rebilir.

nomeyma dedi ki...

Sevgili kardaşım, bacım mumine.
Bir ağabeyin olarak ister kız ister kızma ister alın ister alınma ama burada günlüğünü yazman bence çok doğru değil.barış,cem, güzel şeyleri yaz... onları zevkle okuyalım.
kasvet ten uzak dur bacım...
toparlan.

ilk dedi ki...

Dedigin gibi bir seyler cigrindan cikmis. Cozum dusunuyorum. Anne ve bebisi demis zaten. Yardimci bul kendine. Bedenen bu kadar yorulma. Cocuklari birakabilecegin, bir iki saatligine yalniz kalabilecegin ya da cocuklarla baskasinin ilgilenebilecegi bir ortama gir belli araliklarla.
Sadece ara vermeye calis bazi seylere. Ayni sey Ilter icin de gecerli. Sahi ailede kalp sorunu olan var mi? Iyi bakin kalplerinize.

neselihaller dedi ki...

tatlım hiç kolay değil 2 çocukla uğraşmak...ben işe döndüğümde kolum bacağım dinleniyordu vallahi...

Deli Anne dedi ki...

Sevilay'ım: toplanalım biz bize.. belki çare oluruz birbirimize:)

Ebru'm: gelirim değil mi üstesiden, yapabilirim :)

Elif'in terazisi: amin, cümlemize:)

Seyyahmimoza:demeyen böyle, sorumlu hissetmeye başlayacağım kendimi.. yani sinirler bozukken yazmayacağım o halde.. hep laylayloy yapacağım:)

Mlke'm: öldürdük arkadaşım kendimizi.. biraz abaarttık sanki anneliğin hissiyatını.. kendimize bir çeki düzen vermeli..

Açalya: :)

Nomeymam: ben de dillendirmekten hazzetmiyorum aslında çünkü dillendirdikçe büyüebiliyor sorunlar ve sanki şikayet gibi oluyor haşa! iç dökme, iyi hissetme adına benimkisi.. ama ben de sevmiyorum bu negatif havayı... çok şükür daha iyiyiz bugün

İlk: ilterin babasında var ama inşallah ne ilter de ne kimse de olmaz. gerçi sonradan kalp lrizi değil de çarpıntı olabileceğini düşündük. gene de baktır diye yiyorum başının etini.. ayrıca bu erkeklerin doktordan kaçma eylemi nedir?

Gülçinim: ben de iş bulacağım kendime bu gidişle:)

seyyahmimoza dedi ki...

Lütfen gerçekleri bizden gizlemeyin.biz böyle aklımız bir karış havada,her şeyi pespembe gözlükler ardından görürken ya da görme hayali kurarken gerçekleri açıkça olduğu gibi söyleyecek olan sizlere ihtiyacımız var.emin olun iyi bir şey yapıyorsunuz.

Adsız dedi ki...

Şaka mı bu ya, ruhum sıkıldı okurken valla!!! Ben de burada bir kriz geçirecektim! Açalya gibi düşünüyorum ben de, bu kadar yoruma cevap verirken bile "deli"rebilir insan. En doğru yolu kendin bulacaksın, başkasının söylemesiyle olmaz; dolayısıyla sana tavsiyede bulunmayacağım; sadece dinliyordum/okuyordum ama kendimce bulduğum çözümleri de anlatmadan geçmeyeyim dedim, çünkü babamın söylediğine göre, kendi deneyimlerinden ders almak akıllılıktır ama başkalarının deneyimlerinden ders almak daha büyük akıllılıktır :) Ben daha büyük kısmına çoğu zaman geçemiyorum gerçi ya, belki geçen olur yazayım :P

Nurturia, Facebook, Twitter, Zwitter ne varsa kapattım, çünkü öyle bir hale gelmişti ki bilgisayar başında değilken bile kafamda yazılar, fotoğraflar, imgeler, oraya dair sorunlar dolaşıyordu, dolayısıyla kızımla, eşimle ya da tezimle ilgileneceğim vakti verimli geçiremiyor, kendimi agresif bağımlılar gibi hissediyordum. Hepsini kapattım ve kafam inanılmaz rahatladı. Şimdi bir tek blog var ama ona da genellikle haftada birden fazla yazı yazmıyorum. Dolayısıyla vaktim ve bilgisayar tarafından soğurulan enerjim artıyor, bana 'hayatiçi' olmak için zaman kalıyor. Bu kalan vakitte daha çok hareket etmeye çalışıyorum, açıkhavada yürüyüş veya evde 5 Tibet hareketleri, yavruyla dans, kovalamaca, saklambaç, vs. oynuyorum. Bu sayede vücut endorfin salgılamış oluyor ki etrafımla ve kendimle pozitif bir ilişki kurabileyim.

Ayrıca, eşimle her şeyi eşit bir şekide paylaşıyorum. Öyle, eşim bana yardımcı oluyor tadında bir ilişki değil, kimin işi ki kim kime yardımcı olsun; bu ikimizin paylaştığı bir hayat ve onun için her şeyi ciddi ciddi paylaşıyoruz. Ev işleri için yardım almıyoruz ama çocuk bakımı konusunda bir kreşten yardım alıyoruz ki bu bize okuldaki çalışmalarımız için zaman kazandırıyor.

Tabii ki her şey güllük gülistanlık değil! Yine kafamda binlerce soru var ama bu sorulara daha iyi konsantre olup biraz daha kaynağına inebiliyorum. Kendimle daha samimi bir diyalog tutturmaya çalışıyorum. Gerçekten kaygım ne şu hayatta, amacım ne, hedefim ne, nasıl bir yaşantı, nasıl bir dünya istiyorum, isteklerim için ne kadar ne yapabilirim vs. gibi sorularla yüzleşme fırsatı bulabiliyorum.

Tavsiye ederim demeyeceğim, çünkü herkesin koşulları, yaşadıkları, hissettikleri farklı. Bana şu ara böylesi iyi geliyor. Ama şu da bir gerçek ki, burada kaybedilen zamanın haddi hesabı yok. Ve bu insanın sadece saatlerine mal olmuyor, aynı zamanda enerjisine, sabrına ve bir şeyler yapma isteğine de malolabiliyor. Hayat dediğinden ne anladığına da bağlı aslında; bunlara sendelemek olarak bakıp nasılsa her şey geçip gidecek, bir şekilde yürüyeceğiz diyor olabilirsin ve fakat yürüdüğün yol kadar nasıl yürüdüğün de önemli değil midir?

EV GÜNLÜĞÜ dedi ki...

ya bakşimdi bende etkilendim seni korkutmak istemedim ama sağlığına dikkat et lütfen görmeden sevdiğim blogcu arkadaşlardan birisin endişem oki bu bunalımlar kalıcı olmasın sevgiler

architect dedi ki...

Evren'in söyledikleri çok doğru geldi bana,bilgisayar karşsnda vakit geçirmek hiç iyi bişey değil ama sen tüm gün evde kimseyi bulup konuşamadığn için (ben de öyleydim oğlum bebekken ve eşim işten gelir gelmez başlyordum ona bişeyler anlatmaya :) burası bazen san iyi gelse de getirisi-götürüsü tartışlır,çok enerjini alıyor da olabilir,bilemedim fayda-zarar durumunu,sen kendin daha iyi bilirsin arkadaşım,ama unutma ''İYİ DÜŞÜN,İYİ OLSUN ve HERŞEY ÇOK GÜZEL OLACAK :) öpüyorum kocaman..

Deli Anne dedi ki...

Seyyahmimoza: ne kadar bilse de kişi bence yaşamadıkça anlaşılmıyor hayat.. hem sizinki çok daha farklı olabilir.. hem pozitif örnekler belki de daha iyi.. iyi düşün iyi olsun niyetiyle:)

Evren'im, bilge arkadaşım, seviyorum seni:) şimdi senin gibi mantıklı bir insana saçma da gelebilir seviyorum lafı değil mi:) ama burdan ne kadar tanımak mümkünse işte o kadar, tanıdığım kadarıyla seviyorum seni.

Düzelecek bu haller, ümitsiz değilim.. geçici bir dönem bu.. şu sıra başta uykusuzluk tüm aileyi perişan etti. Nitekim şu anda Kerim'i sallıyorum bir yandan. bir çocuk diş çıkarırken bu kadar uykusuz kalabilir mi? Hiç uyumamak ne demektir anlamadım ki? yarın dr. ziyaretimiz olacak, dilerim bir hal yoluna koyabiliriz bu işleri.

yol yordam bulabilmek için önümü görebilmem gerekiyor ve aydınlanması gerekiyor zihnimin. şu sıra bulanık ortalık.. sağlıklı düşünemiyorum. geçici olduğunu düşündüğümden de üstüne gitmiyorum. Bir hal yoluna koyulur elbet bu durumlar.. Yoksa çok şükür sağlıklıyız, ayaktayız.. ben öyle karamsar bir tip değilimdir hiç, karamsarlığa da karamsar insanlara da çok yaklaşmam hatta, ama bir kaç zamandır karamsarın, karanlığın teki oldum farkındayım. Yazdıkça uzuyor ve diyorum ya düşüncelerim derli toplu değil.. anlatmak istediğimi anlatamıyorum.. kızıyorum da böyle olunca.. en iyisi diyeyim ki: -remember- diyen o dudakları yerim seni de öperim.. teşekkür ederim yazdıkların için:)

Ev günlüğü: amin arkadaşım, sevgiler sana da.. kimse de kalıcı olmasın hiçbir anormallik inşallah.

Haticem: suyunu çıkarmazsak iyi de çıkıyor işte bazen. öperim ben de

esra dedi ki...

ya ben mail adresimi bırakmayı unuttum, profilde görünüp görünmediğinden emin değilim, esraozdogan@gmail.com.