Kim var orda? Kezban? Ne o, saklanıyor musun utançtan? Ah deli Kezban, Ah! Gel, gel çekinme gayri. Gel, gir de içeri, konuşturma beni burdan. Bak gene bakıyorsun gariban mı gariban. Gözlerinin feri sönmüş, üstün başın yamalı. Bir kaç gün -iyiyim- der dolanırsın da 3.gün mutlak düşersin yollara, varmak için ta yanıma. Bilirim, bilmem mi nasıl daralır için, sıkışır kalbin de -iyiyim- der oyalarsın kendini en alasından. Bilirim berbat hissetmektesin, bilirim içini susturmak için, bir deli öfkeye teslim olmak üzere ama direnmektesin. Bilirim; bilirsin ki içindeki kıyımlar durulmaz amma dışardaki fırtına, boran bastırsın istersin içini, ondandır yaygara çıkarmak isteğin, ondandır ayarı kaçık sesin. Bilirim çoktandır bir derin sıkıntının eşiğinde beklemektesin. Bilirim -zor, çok zor- demeye dahi çekinir, kendini kendinden bile gizlersin. Bilirim ötelersin de ötelersin kendini, delirdiklerini. Belki böyle böyle küçük patlamalar ile büyük patlamayı örtmek istersin. Ah Kezban Ah! Marmara Fayı mı ki bu, küçük depremlerle büyük felaketi önleyesin?
Bilirim, ara sıra kendini kaptırırsın hayatın telaşına, kafanı devekuşu misali kuma gömersin. Birbirinden sıkıcı işleri ilk defa yapıyormuş gibi şevkle, uzaktan görene -aman ne neşeli, ne iyi anne- bile dedirtirsin. Bilirim, bazen buna sen de inanır, ahmakça sevinirsin. Hem zaten öylesin de benim nazarımda bilesin. Bilirim sırtını kamburlaştıran nice yüklerin üzerini alelacele örtmek istersin, zira Deli görmesin istersin rezilliğini ayan beyan. Ama beri yandan, bilirsin ki hiçbir şey kaçmaz Deli Ana'dan. Yüz göz olmak istemez de ondan görmez olur gözleri, duymaz olur sesleri. Hem zaten çok sürmez, işte bu gece gibi gelirsin yanıma, per perişan!
Bilirim Sevdiceğine de kızgın ve kırgınsın bu akşam. Bilirim, nicedir içinde çoğalmakta olan, artan ve artan leş gibi bir yığın bu vesileyle çıktı ortaya ayan beyan. Bilirim, bilmezsin bu yığınla ne edesin? Atmak istesen, kopmaz ki senden! Ayağına dolanmış, eteğine bulanmış bir yığın -ev işi, evlat işi, eş işi hemi de yetmezmiş gibi bir de Deli'nin sitemi ve çilesi- olmuş sarmaş dolaş, sen nereye gidersen git peşinsıra gelmekteler, hemi de seni pek sevmekteler. Karşıdan görünce tanıdık birini, eteğinde bir yığın pislikle hem ite kaka göndermek isterken onları, hem de hiçbirşey yokmuş gibi karşındakine el edersin. Sanırsın ki kimse bir şey farketmedi. Ah Deli Kezban Ah! Bilmez misin ki, ister kaç fizana git, ister kal öyle perperişan, içinde oldukça deli karmaşan, ayağına dolanmışken bir yığın ziyan ne kadar etmek istesen de delice isyan, fuzuli çırpınırsın, sen hepi topu busun!
Öff, sıkıldım be ya.. Az öteye git Kezban!
Öff, sıkıldım be ya.. Az öteye git Kezban!
31 yorum:
Canım ya,bu kadar üstüne gitme bu Kezban'ın.Emin ol herkesin,en şöyle harika anne,böyle muhteşem sevgili,öyle becerikli kadınım diyenlerin bile bunları yaşıyor.Sadece kimse senin kadar açık sözlü değil.Sen de biliyorsun bunarı eminim ama bazen bilse de başkasından duymak isteyebiliyor insan bunları diye yazdım.
özlem
Yok, yok gıcığım ben bu Kezban'a... Dövmezsem rahat etmem:)
Artçı depremler gibi boşalımların lazım olduğuna inanırım hayatta yoksa biriktirdiklerini öyle bir şiddetle kusuverirki insan, karşısındakini kustukları ile bitirebilir...
karşısındakini de kusturabilir ki o en rezilidir:)
ah deli annem kezban'ına de ki hepimize çöküyor bu gitmeklik hali...bazen herkes başka birisi olmayı,başka yerde olmayı istiyor ama gel gör ki duyduğumuz bir ses bir nefes bizi kendimize getiriyor. Kezban'ına de ki yormasın yüreğini, hırpalamasın kendini. Ha çok dolduysa kadehi o zaman yine bilsin ki bu da geçer....
hepimiz Kezbanız:)) Bayılıyorum seni okumaya Kezban:)
Neşeli haller: bu yazı, kaçamak yazdığım için içime sinmedi aslında.. bir çok şeyi örtbas etmekten alıkoyamadım kendimi.. detaylara girmeyi denedim beceremedim.. ama senin yorumunu okuyunca acaba başka bir şey mi yazmışım dedim kendi kendime.. ne de güzel anlamış (ve okumuşsun ki, belli ki üstünkörü ve laf olsun diye değil) ve ne güzel yorumlamışsın.. aynı zamanda içime ferahlık serpiştirmişsin biraz biraz..
Sesiber: ahaha KEzban'ınz değil mi? Yeliz'in sloganı idi o: "Hepimiz Kezban'ız, hepimiz Deliyiz!"
deli anne'ciğim hekimden sorma çekenden sor demişler. Öyle güzel anlatmışsın ki halini ahvalini içimde bir yerlere dokundu.
Aha! bir söz var dilimin ucunda bir türlü bulamıyorum, kıvrım kıvrım kıvranıyorum derken onu da sen söyledin.. ohhh bir kez daha rahatladım: hekimden sorma çekenden sor. ben de habire diyorum doktor yare türküler gelip gidiyor zihnimde.. teşekkürler:)
You are not alone Kezban :))
Alakasiz olacak simdi ama Hulya kocyigit'i gorunce eski Turk Filmlerini izlemeyi ozledigimi farkettim :)
Allah affetsin ancak yalnız olmadığımı bilmek iyi geliyor:)
sizin oralarda yok demek bizim cıvık kanallar:)
Ben de bir Kezban tanıyorum ne isminden ne kendinden hazetmediğim :)
Şimdi yazını okuyunca hepten gıcık oldum kadına. Başka isim bulamadın mı yahu:D
Şuurlu olarak, üzerinde uzun uzadıya düşünerek çıkmadı ki Kezban ortaya, bir gece ansızın gelebilirim, dedi ve geldi:)
Hem zaten öylesin de benim nazarımda bilesin!
Buna katildigimi soylemek istedim sadece. Olur boyle seyler ama ben inaniyorum sen galip gelirsin!
Merhaba canım, blogumda ödülün ve mim'in var, beklerim, sevgiler =)
Gülçin: Ahmaklığıma demek aşkolsun:)
Mekila: gittim, gördüm, geldim:)
Aman efendim ne demek ben gayet aman ne neseli ne iyi anne kismina hem zaten oylesin benim nazarimda bilesin demistim :)
ha, tamam o zaman:) ben de sarsıldım birden.. malum insan kendine verip veriştirebiliyor da çok rahat, karşıdaki deyince iş değişiveriyor:) hemen ego faaliyete geçiyor, ne kıymetli canı bu meretin de.. sevgiler.
AHH Kezban AHH neye kızsan kendinden çıkarırsın.))
Sen de doğru dersin, Dicle kıyısında masal kentim:)
Çok açık sözlüymüş Kezban :) Çok da tatlı ama...
Uzun zaman oldu,bakiim saga sola ne var ne yok dedim ki Kezban cosmus gene
Gel beri Kezban gel beri,gitme otelere ! :)
Kiraz'ım çekirdeğim; aslında KEzban'ın içi fokur fokur kaynamakta idi ama dökmeyi beceremedi niyeyse.. üstelik içi rahat değil bu yazı samimi olmayabilir diye:)
Yeliz'im: nerdesin yahu.. blogunda kalsı günah çıkarması.. bu kadar öksüz bırakılır mı bir blog ve blog camiası? yokluğunda ben debelendim bol bol gene ehehe.. gördüğün gibi..
kayınvalidem sürü sepet masayı donatır benim uyuz kocam aman anne bu yemeğin tuzu bunun ağı bunun şekeri vs vs diye herbişeyine kulp bulurdu annem de her seferinde;
bi dahaki yemeği kezbana yaptırcam( buda senin kezban misali hayali bir yardımsever kişilikti)
derdi...
nur içinde yatsın...
şimdi benim yemeklerden sonra kesin kezban çağrılacak gibi...
sen çağırma gene de :)))
gitsin bencede az öteye...
ahaha o misal bizim kezban da:) Allah rahmet eylesin kayınvalideye de..
az beri gitsin değil mi? pek sıkıcı oluyor gelişleri..
:)) ne diyecegimi unuttum sesiberin yorumuna. daha ötesi denmez bu güzel yaziya hepimiz kezbaniz.
Okumayalı 2 post birden birikmiş Deli Anne. Seni okumak çok güzel bu arada. Uzun lafın kısası, tüm Kezbanlar buraya, yumruk havaya!! :)
Betül, Sanem:)
Hepimiz Kezbanız, hepimiz Deliyiz.. Yelizimin sloganı:)
Deli kiz döktürmüssün yine...
1-) Senin kalbini kiran eller kirilsin..
2-) Sen ne samimi ,ne tatli bir insansin ya..
3-)"Hekimden degil cekenden sor" demis ya bir arkadas, söyle ayni derdi cekmis bir hekim olsa etrafinda ,tadindan yenmez di mi ;)
Ah canım arkadaşım, elma yarım bilge yanım.. ne güzel demişsin.. hem hekim hem bilenim hem de aynı derdi çekenim... yenmez ki ne yenmez :)
Oyy Yelizim diyen agzi severim daaa :)
Yorum Gönder