Alelade bir yazı yazacaktım ki İstanbul kabusu deprem, hissettirdi kendini. Ne yapacağımı bilmez haldeyim. Birine mi gitsem, evde mi kalsam? İki çocukla kaçmaya fırsat olsa n'apcam? Çantalarımı hazırladım, çocukları grand tuvalet giydirip yatırdım. Utanmasam Selim'e ayakkabılarını da giydireceğim. Bekliyorum öyle.. Biri pusetinde yatıyor, biri koltukta yanımda. Ben de diken üstündeyim. Kahve üstüne kahve içiyorum, uyumamalıyım. Of, uyumazsam yarın ne yapacağım çocuklarla, gene delilik hali! Ayrıca kaç gün beklemeli? Böyle bir hesapta yok.
Neyse şimdi öncü deprem olmadığı söyleniyor. Hem depremi 4 gün önceden haber vereceğini iddia eden biri vardı, bak onun da sesi çıkmadı. (İnsan zorda kalmaya görsün, neleri ciddiye alıyor)
Dua Zamanı belki de...
15 yorum:
Bütün afiyetim kaçtı benim de.
ben neden bu kadar rahatım peki? depremi hissetmediğimden mi? daima içimde böyle senaryolar yazılı olduğundan mı? Allaha emanetiz be delim. Hadi gidip yat..
Yavaştan kendime gelmeye başladım. Daha sakinim şimdi. En azından Kerim'i pusetinden alıp yatağına koydum. Ben de böyle can korkusu inanılmaz boyutlarda değildir pek, umursamazımdır, beni mi bulcak edası vardır, vardı diyelim hatta. Ama işin içine çocuklar girdi mi kendi yokluğumu bile onların üzerinden değerlendiriyorum. Ben ölsem nolcak, diye. Halbuki dediğin gibi Sirar Allah'a emanetiz. Siz de kalın sağlıcakla. Sen de Salesh yat gayri:)
bence cok sıkma canını.. operimm
deprem...
içimizi titretti pazar günü...
senin çocukları düşünmen gibi ben de zsareyi düşündüm hemen...
Rabbim e emanetiz tabi ama korku da engellenemeyecek bir his...
hele de istanbul depremini yaşamış biri olarak...
Allah bizi görünür görünmez tüm kazalardan korusun...
deli anne nerelerde depremle küçük dilinimi yuttu, lütfen yazsın.sevgilerle merakta bırakmasın bizi.
birde yorum göndermen inanılmaz zorluk cıkarıyor,canım lütfen harf dogrulamayı kaldırırsan daha kolay olur,bu yorumu 4-5 kereden sonra gönderebildim.sevgilerle,vazgecmek üzereyim,sıkıntı bastı,
Özge, gündüz iyiyim de geceleri hala depreşiyorum.
zssm:17 agustos depremini de yaşamıştım ama o zaman ne evli ne de çocukluydum... bir canım vardı.. çocuklar olunca bambaşka düşünüyor insan.. bir de eşim de yurt ışında , kaçsa kimi nasıl aayım diye 40 senat-ryo üretiyorum ama işin içinden çıkamıyorum teslimiyetten başka.. Yani önce tedbr sonra tevvekül ama ben de sadece tevekkül ouyor:)
Selinkam; dün gece evde duramadım eheh
Bugün tüm gücümü toplayıp evde durmayı düşnüyorum. senin için harf doğrulamayı da kapattım.
Herkese Sevgiler.
bir şey olmaz deli kız,depremdeki olme şansın,trafikte cocuklarla ölme kadar hem ölüm gelmişse nerde olursa olsun seni bulur,Allaha dayan,sevgilerle bebişleri öp.
Oh sonunda nazar ettim seni...sen misin günde 1-2 yazi döktüren...bizim okumaya firsatimiz olamiyorken, sen 10 parmak yaziyodun da yetisemiyoduk arkandan...
Canim sikkin..tirasi kesiyorum hemen...
Depreme üzülme canim, ama tedbirini de (saglam bir evde oturarak) al mutlaka...
Bakkala cokoprens almaya gittim...dönücem...
Selinkam, söylediklerinin hepsi doğru ama bunu kendime şu vakitlerde anlatamıyorum pek. Ben de öpüyorum seni.
Karmaşığım, az önce eve döndüm. çocukların giydir, uyut vs derken oturdum buraya. Sen de sıkkınsın, inşaallah neye sıkkınsan tez zamanda iyiye, güzele döner hayırlısı ile. Gülümseten yazılarını da seni de pek özledik. Dön gayri dön:)
Depremden korkarak yaşanmaz, tedbirinizi alıp, hayata devam etmekten başka yapacak birşey yok. Sevgiyle kalın...
Zencefil ve Tarçın; ne güzel bir birlikteliktir bu:) Ben korkak biri değilimdir işin ilginç tarafı; komando tarafım çok daha gelişkindir. Ama işte 2 çocuk, biri bebe, 4.kat asansörsüz ve dayanıklılık açısından test edilmemiş müteahhit yapımı bir ev ve boyuna yurt dışında olan bir koca ile ürküyor insan haliyle.
Yorum Gönder