28 Eylül 2010 Salı

Ah Kezban Ah!

Gel Kezban gel, biraz dertleşelim senle bu akşam. Al kahveleri, yak cigaraları, konuşalım bazı bazı, bazı bazı da ağlaşalım karşılıklı. Öyle mahçup durma, gel yamacıma. Ah Kezban ah, "Ben demedim mi?" dememek için sustum bunca zaman, ama gel gör ki bu hal hal değildir sendeki,  el atmak gerekti sana Kezban!

Ah Kezban ah, nerden başlasam, nasıl anlatsam? En evvela gitme İstanbul'lara, yapamazsın oralarda demedim mi sana Kezban? Dinlemedin, bin afra tafra ile sen karışma işime hele, deyip bertaraf ettin beni bunca zaman. Okuyup da n'apcaksın, bak buralar bildiğin yerler, oralarda kaybolursun, İstanbul yer adamı, dediydim, dinletemedim.




Okudun, okudun, yıllar yıllar boyunca okudun. 2 üniversiteye bitesiye dek okudun hem de. Gene bir şey çıkmadın. "Evlen hadi evlen!" dediler artık etraftan, yapma Kezban, etme Kezban, sen diğerlerine benzemezsin, yapamazsın demedim mi sana Kezban? Sen karışma işime hele, deyip gittin ya yoluna Kezban.

Evlendin... "E, hani bebek yok mu bebek?" dediler. Aman Kezban, bebek nene gerek, bak özgür bir kuş misaliydin, kırıldı ya bir kanadın, hepten kırılmayasın, dur Kezban, yapma Kezban!" demedim mi sana Kezban? Eski cakalı Kezban değildin emme gene de bok sürdürtmedin erkekliğine, sen karışma hele işime, deyiverdin, gittin ya yoluna Kezban.

Bebek geldi, "E, hepi topu bu mu, hani 2.bebe yoh mu?" deyiverdiler. Aman ha Kezban, bu kez uyanık ol gözünü seveyim, kaptırma kendini bu cahil cühedalara, sakın ha, demedim mi Kezban? Sen bilmezsin o işleri deyip, gene kırmadın onları Kezban. Bilirim, sen bir beni bildin cahil cüheda her zaman.

Ah Kezban ah, hiç dinlemedin beni, gel bir kerecik dinle bari, dedim. Kolun, kanadın kırılmıştı gayri, layık görüp karşına oturttun beni. Bak, dedim, geçen geçti, heç olmazsa bundan böyle dinle beni. Anlat hele, dedin. Anlattım: Komando gibi yürütme şu işleri. Sen yaptıkça yükün artar, artar, artar ta ki bir gün o yükün altında ezilesin. Eller insana acımaz. Sen bilecen kendi kadir kıymetini. Ta ki eller de bilsin. Gel, dinle beni, ben bilmem de, soran olursa bir şeyi. Büzül bir yana, kedi gibi titrek, ince sesli. Ben anlamam bey, de. Her işi yaparım, hepsinin altından kalkarım deme.  Dedin ya kocasız bebe büyütenler, onlar nasıl yapıyor, ben kula sırtımı dayamam, kul an olur gider, kalırım dımtıslak, yaparım ben her işimi, razıyım  her an. Ah Saftirik Kezbanım ah, şimdi giden sen olacaksın, daya sırtını dayayacağın ne varsa, uzat bacaklarını, yat gün boyunca, ötesine berisine karışma. Demedim mi sana Kezban?

Sezaryanla doğum yaptın. Bak sakın ha, atılma öyle hemen. Ay anam ay ölüyom, diye kıvran, feryat figan, dediydim. Sen ilk günde kalktın ayağa. Hemşire kalk dedi, dediyse kalkılabilirdir ya, kalkmaya zorladım bende, hem kimse yoktu, mecburdum kalkmaya, dedin. Seni kaldıran hemşire, amanın hemen kalktınız dediğinde şaşırdın bir an, o zaman neye zorladınız beni diyebildin Allah'tan. Namın yürüdü gitti ondan sonra Komando anneye. Ne diyor kocan, üstünden araba geçse sesin çıkmaz, sesin çıkmaz tamam ama "Ah!" da demezsin, geriye de çekilmezsin yoldan. 

O hastane odasında çıktı ya adın Komandoya Kezban, o  gün bugündür  7 gün 24 saat ne varsa bindirdin sırtına. Sen aldıkça  aldın veren ne yapsın, o zaten dünden razı. Bak şimdi sırtın kamburlaşmış, görüşün kararmış, üstelik de yarı deli dolaşıyorsun ortalıkta. Bak başka neler yazacaktın kimbilir, şimdi akşamın olmuş zehir zemberek, ne uyumak istersin ne kalmak... 

Başın öğe eğik, dinliyorsun beni. Kahveni de içmemişsin bak. Cigaran...  Cigaran da yanmamış, gene kıyamadın süt verdiğin bebene. Ah Kezban Ah!

12 yorum:

mine dedi ki...

:) ah Kezban ah

Deli Anne dedi ki...

Ah ki ne ah, merhaba bu arada:)

karmaşıksarmaşık dedi ki...

hadi yatsana kezban...
biliyorum kiyamiyosun su sessizlige...insanin gözleri varmiyor kapanmaya,bu sessizlik birakilir da gidilir mi yataga...ama yatip,dinlenip,güzel rüyalar görüp ,yarin canavarlarimizin karsisina iyi bir modda cikmaliyiz...
biliyorum bugün cok iyimserim...sinir bozucu bir iyimserlik var üzerimde...cok kalmaz ,yarin gecer...iyi geceler..

Deli Anne dedi ki...

Ah karmaşığım kıyamıyorum ama zombilikten meftalığa geçicem bu gidişle. Yatınca da bi halt olmuyor, bu ara biimkiler aşıklar gibi atışıyorlar geceleri. Biri başlıyor, öteki susuyor, öteki başlayınca diğeri , ay çok bulanığım ööle işte.. gece de uyandıkça rüyada mıyım, düşüncelerim miydi onlar, hayal miydi, hiç uykya geçtim mi bilemeden otomatiğe bağlanmış vaziyette yapıyorum işleri.. gözün biri kapalı, dğeri yarım açık, çişe götür, pışpışla ötekini, emzir, üstünü ört. Selim sabah bir şey soracak oluyor, cümlenin başında gene iyiyim sonuna doğru övevevve diye bir şey çıkıyor ağzımdan engellenemez biçimde.. kırk kere anlamadım anne deyince Selim .. kısır döngü..

farkındaysan şu anda da bu hale çok yakınım.. yatsam iyi olur.. sen de yarın toparlamış ol kendni.. böle çıkma karşıma bi da :)

pinar dedi ki...

ah kezban yaktin gine beni yazdiklarinla ne guzel anlatiyorsun duygularini:)bazen o kamburlar oyle acitiyorki canimi...oyle sovuyorumki kendime...neyse iyigeceler:)

Unknown dedi ki...

ah kezban ah :)dinlensin kezban :)

Deli Anne dedi ki...

Ah Pınar ah :) Bizi biz annelerden gayri anlayan yok :) Sevgiler ve kolaylıklar.

Deli Anne dedi ki...

Dikiş dersi: öyle bir dinlendi ki Kezban... Gece devamlı vızıldayan iki evlat eşliğinde yarı uyanık bir hal, sabah 6.30 da tam mesai başlangıcı.

sevgiler

anne kaleminden dedi ki...

önceki yazında da yazacaktım ama zaten biliyosun :) komandoluktan, kontrol merkezine geçme vakti. artık planlayan organize eden ekip başı olmalısın. en azından temizliğe yardımcı 2 haftada bir de olsa ve selim bey de kreşte zaten.. kıyma kezbana gayri :))) şaka bi yana harika idare ediyosun etmesine de zor işte...

Sibelbek dedi ki...

gece sakinleşememiş bu Kezban, yine vermiş dizginleri Deli'nin eline anlaşılan :)))

Deli Anne dedi ki...

Anne kaleminden, kontrol merkezinin başına oturmak mı? namümkün:) 2 çocukla yaşamaya organize olamadım ben hiç, bir hay huydur gidiyor, kudretli bir elin gelip çeki düzen vermesini istiyorum bana, bize, evimize sanki.. Hep şimdi de geçsin modundayım. Selim kreşte değil maalesef, işte en çok da o yoruyor beni.. bir denememiz başarısız sonuçlandı. bir de taşınma durumları var, okul ayarlanamıyor çok net.

Kezban kızma gayri demişsin de o da az değil ama :) Sevgiler...

Deli Anne dedi ki...

Tibet'in annesi: Bu Kezban deli ediyor beni hep:) Sevgiler.