-A, hayır canım maalesef dört haftadan çok önce vefat etti, hatta sen doğmadan vefat etmişti!
-Ne!!! Ben doğmadan mı?!!! Ama bu haksızlık! Neden bütün iyi insanlar ben doğmadan ölmüşler? Ne yani ben hiç iyi bir insan göremeyecek miyim?
Yüzüne umutsuzluğun ağırlığı çöküyor.
Birşeyler söylemem gerek, onu bu umutsuz havadan çıkarmam gerek! Bir çocuk O, çocuk dediğinin umutları olmalı, umutsuzlukları değil!
Bir çocuğun her hücresinde umudun ışıması dolaşması, gözlerinde, zihninde, yüreğinde, umudun hafifliği olmalı! Umutsuzluğun karanlığı dolaşmamalı gözlerinde çocukların!
Ama, ama işte! Cevap veremiyorum, nabzım hızlanıyor, acele etmem gerek, çocuğuma umudu yetiştirmem gerek lakin bulamıyorum. İçinden çıkamadığım sessizliği gene Selim bölüyor:
-Barış Manço yok! Peygamber Efendimiz yok! İyiler yok! Kimse yok!
——
“Bir zamanlar bu şehirde konuksever, sıcak yürekli, dost canlısı iyi insanlar, ceren gibi, kırmızı mercan gözlü, uzun boyunlu, kalem kulaklı, suna gibi cins atlar vardı. Onlara ne oldu?” Yaşlı adamdır ki, azıcık doğruldu, ak sakalı kirli, titredi, yüzü eski bir ışıkla parıldadı, derin bir aaah dedi, ciğeri söken. Aaaah! Duvara sırtını iyice verdi. Neden sonra gözlerini açtı: “O iyi insanlar,” dedi, ”O güzel atlara bindiler çekip gittiler…” (Yaşar Kemal)
——-
Oğluma bu şekilde anlatmadım tabii, bu sadece içimden geçirdiğim sözlerdi. Ertesi gün yeniden konuyu açtım;
-Ben düşündüm de; dünya üzerinde ismini bilmediğimiz sayısız iyi insan vardır, öbür türlü dünya dönmeye devam edemezdi herhalde değil mi? Bir söz var Türkçe’de; dünya iyilerin hatrına döner diye.
-A, evet mesela M. Abi değil mi? Ne kadar da iyi biri.
Neyse ki benden çok daha süratli düşünüyor oğlum.
-Bazen isimlerini bilsek de -yaşadığımız sırada yaşayanların- değerini anlamamak var bir de. İnsan ne yazık ki kaybedince anlıyor birçok şeyin değerini. Ve uzaklaştıkça anlıyor insanların değerini.
——
İnsan bünyesi umutsuz kalmaya dayanamadığından hemen kendine umutlu çıkışlar buluyor, ne mutlu! Ki tüm karanlığa rağmen, bazen çok zor da olsa ümitvar kalmak şart zaten. İyi insanlar var ve hep olacaklar. Öbür türlü dünya hakikaten dönmeye devam edemezdi değil mi? Hatta çoktan infilak etmemiz gerekirdi. Şükür ki ümit duygusu var! Şükür ki içimizde her an yeniden filizlendirilen ümitler var!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder