12 Nisan 2013 Cuma

Mutlu Cuma



Bugün Cuma. Haftanın en güzel günü.
Bugün  Cuma. İstanbul’dayım! Buraya hem çok alışık ama sanki çok da yabancıyım. Hem bu şehre aşığım ama hem de onunla ne yapacağımı bilemeyecek denli şaşkınım. Hem İstanbul’un aziz dizlerine başımı düşünmeden koyacak denli onunla yakınım ama hem de ardıma bakmadan kaçmayı isteyecek denli uzağım.  
Hiçbir şeye yetişemiyorum, hayalini kurduğum hiçbir şeyi yapamıyorum. Tophane’ye gidecektim, Cihangir’e, Balat’a ya da Galata’ya. Sultanahmet’e gidecektim, Gülhane’ye ve Eminönü’ne…  Maçka’ya gidecektim Beşiktaş’a ve Nişantaşı’na… Sonra Boğaz’a inecektim, İstanbul’u ince gerdanından öpecektim özlemle ama böylesi romantik bir kavuşma olamadı hayatın kaosu içinde elbette. Kolayca hayalini kurduklarım, İstanbul’daki zor yaşamın gerçeklerine tosladı sertçe gene ve gene. Tek yaptığım, o randevudan o randevuya yetişmek uğruna, iki çocukla kıvranmak oldu boyuna trafikte. Üstelik de geç kalarak her yere. Neredeyse tek kare fotoğraf çekemedim, hele lalelerle hiç hasbihal edemedim. Oysa Lale Festivali var bu güzel şehirde. Ama neyleyim, her zamanki gibi hayalde kolay ve leziz,  gerçekteyse zor ve kaotik bu şehir. Ceplerimde görüşebildiğim birkaç sevdiğimden kalma çocuksu sevinçler var şükürler olsun ki. Ailem, Melikem, Ezel Teyzem… 
Ve bugün Cuma. Hayırlı ve güzel bir gün. Üstelik bir değil, iki değil tam üç kere.  Selimimin ve Kerimimin bana hediye edildiği gün bugün. Nasıl demeyin, işte öyle!
.
Kırmızı Lale - Deli anne
.
Hiçbir şeye aldırmıyorum. Haftasonu gidecek olmama bile. Şükrediyorum sadece, yüz, bin, trilyon kez hem de. 
.
Lale Aşkına - delianne

Sakin ve dingin evimden kalan karelerle iyi hafta sonları ve hayırlı Cumalar herkese. 
Bunlar da ilginizi çekebilir:

Hiç yorum yok: