İlkin
kendime büyük bir iyilik ve güzellik yaptım: bir demet Lale satın aldım.
Evde gidip gelip yanlarına sokuluyorum; kah onları dinliyorum, kah ben
anlatıyorum, kah o naif ve zarif yapraklarını okşayıp kah da bol bol
fotoğraflarını çekiyorum. Koca bir yazıyı hakeden bu güzelim lalelere
dair henüz bir hazırlık yapamadım. Ancak görüldüğü gibi paylaşmadan da
duramıyorum.
Sonra Hz. Mevlana’nın şu sözünü okudum.
“Kendine
gel, yepyeni bir söz söyle de dünya yenilensin! Sözün öylesine bir söz
olmalı ki dünyanın da sınırını aşmalı. Sınır nedir, ölçü ne? Bilmemeli!”
Benim
böylesi bir sözüm yok. Ama Selim’in son zamanlarda bayıldığım bir tabiri
var. Gene kendine has. Kulağa küçük gelebilir ama benim için çok
manidar.
Selim,
ne zaman biriyle ayrılsa -İyi vakitler- diyor illa. Okulda bahçede zil
çalıp da sıraya koştuğu zaman, dönüp de arkasını: İYİ VAKİTLER ANNE,
diyor gülen yüzüyle.
Şimdi ben de üç hadiseyi birleştirip; -İYİ VAKİTLER- diyorum herkese. Aşk ile, huzur ile, sıhhat ve afiyet ile iyi vakitler. İyi haftasonları ve iyi Cumalar.
(Yılın ilk yazısı da bir anda içimden gelen bu yazı oldu. Ne güzel, ne mutlu ve çok şükür:))
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder