25 Ekim 2012 Perşembe

Parıldayanlar








Gördüğümüz bu eşsiz güzellikler ve daha niceleri cennetin dünya üzerine aksettirilmiş bir numunesi sanki. Güneşin suya düştüğünde oluşturduğu eşsiz parıltı, yaldızlar ve yıldızlar, çiğ düşmüş dalların parıltısı, günbatımının coşkun renklerinin suya düşen aksi hepsi minik bir örnek sanki.
Yaradılış kusursuz ama -Yaşamak- dediğimiz şey bol kusurlu ve sorunlu. Gel gitler bazen sık bazen seyrek, bazen ağır bazen hafif de olsa hep var. Sonsuz mutluluk yeri değil diye haykırıyor herşey çünkü. Kabullenmek gerek ve kabullenip yola öylece devam etmek. Kabullenişin getirdiği teslimiyetle yola devam etmek. Düşmemek ve görmeye devam etmek gerek. Ve belki görmenin getirdiği iyileşmeye kendini bırakmak gerek. Bir de  ömrün içine bolca serpiştirilmiş irili ufaklı mutluluk demlerini, mutluluk anlarını kaçırmamak  gerek. (Elbette öncelikle bunları sindirmek gerek, sindirebilsem keşke!)
Mutluluk anlarınızın/anlarımızın bol olduğu, gözden kaçmayan aksine büyük büyük göze batan, göz dolduran irice mutlulukların çevremizi kuşatarak sardığı güzel bir bayram olsun herkese.
.

 İskoçya’dan iyi, güzel ve hayırlı bayramlar!
———————————————————————————————————————————————
Dün gece yaşadığımı Twitter’ımı takip edenler bilir. Belki yazarım sonra bunu. Film gibi bir gece yaşadım. Dizlerimde takat yok hala, lakin sorumlu bir blogger olarak Bayram’ı da kutlarım. Hele uzakta olunca ve geriye yapacak pek birşey kalmayınca.
Bunlar da ilginizi çekebilir:

Hiç yorum yok: