22 Kasım 2010 Pazartesi

Manasız'dan Manidar'a

Bizim evde doğum günleri kutlanmazdı hatta bırakın kutlamayı, bahsi bile edilmezdi, zira hiç hoş karşılanmazdı. Bizim evde kimin ne zaman doğduğu da belirsiz esasında. Doğum günleri öylesine değersiz ve kısmen tabu idi ki; kimse sorgulamazdı bunu, sorgulasa da korkudan belli edemezdi.  Yıllar geçtikçe biz büyüdük ve gevşedi, değişti düşünceler. Kurcaladıkça ancak şu kadarı açığa çıkabildi; birimiz dut mevsiminde, birimiz kış gelince, birimiz o senenin Ramazan ayında, birimiz bilmem hangi kuzenden bir yıl önce veya sonra doğmuşuz. Babamın hepimizin doğru doğum tarihlerini yazdığı bir dosyası vardı, vefatından sonra merakla aramamıza rağmen bulamadık ve hepten ümidimizi yitirdik. 


Bu durum yoksunluk değil aksine zenginlik getirdi biz kardeşlere. Yaşımızla istediğimiz gibi oynayabiliyoruz mesela. Mevsime, kuzenlere, hatta canımın istediğine göre hesaplar yapıp, yaşımı dilediğim kadar küçültebiliyorum mesela. Ayrıca; aile bireyleri İstanbul'a gelince ve batı toplumunda çokca değer verilen özel günlerin içine girince, ister istemez bir şeyler yapmak gerekti. Normalde kimsede olmayan bir hak tanındı bize; istediğiniz günü doğum günü tarihi olarak belirleyin, dendi. Birkaçımız bunu kabullendi ve kabul ettirdi ama ben içime sığdıramadım. Üstelik ben zorla dayatılan hiçbir günü, hatta hiçbir şeyi sevmediğim gibi, doğum günlerini de sevmedim ki. Bu yüzden İlter sayılı şanslı kocalardandır. Hiçbir özel günde sıkıntıya girmedi, unuttum, unutmadım stresini çekmedi ve hatta ben de unuttu mu, unutmadı mı stresini çektirmedim kendime bu vesileyle. En baştan dedim ki; sevgililer günü başta olmak üzere, doğum günleri, evlilik yıldönümleri vs. ne varsa bende mana bulmamaktadır ve bir beklentim de yoktur bu günlere dair. O da bayılarak kabul etti dediklerimi. Hatta öylesine rehavet içine girdi ki, herhangi bir özel günde laf olsun diye kutlamaktan bile aciz hale geldi. İlk 1-2 sene, "Canım vur dediysek hepten öldür demedik, tamam özel bir program yapmıyorsun, hediye de almıyorsun, ama hiç olmazsa bir kutlu olsun, deyiverseydin." dediysem de giderek ben de acizleştim, hepten koyverdim. Son bir kaç yıldır, şu ritüel gerçekleşiyor:  Bir vesileyle anımsayınca telefona gidiyor elim ve "A, sevgilim geçen ay evlilik yıldönümümüzmüş, gene unuttuk." Karşıdaki ses hafifçe üzülmüş gibi  "A, evet canım, unutmuşuz!" Sonra sesler gayet normalleşiyor, havadan sudan konuşma başlıyoruz, konu öylece kapanıyor.

İlter de üzerine baskı kurulmasını sevmez. Zorunluluktan hediye almaktan hiç hazzetmez. Ama ansızın güzel sürprizler yapar, ki benim de hoşuma giden budur. Geçen ay iş nedeniyle gene dışarda idi. Gelirken değerli bir takı aldı bana, bilir, çok düşkünümdür takıya. Yakut, zümrüt ve elmas severim ama Kanlı Elmas filminden sonra ve bir yerlerde birilerinin perişanken benim takıp takıştırmam içime sinmediğinden, İlter ne kadar ısrar etse de göz göre göre almam asla. Sağolsun o da ben yokken, tam da sevdiğim taşlarla süslü şeyler almış bana. O gece  İlter'i rahat bırakmadım,  defalarca hediyeyi alırken ne düşündüğünü söyletmeye uğraştım; beni düşünüp mü birşeyler almaya karar vermişti, yoksa görmüştü de mi beni hatırlamıştı? Gece boyunca gidip gelip, sevdim, okşadım takıları. Selim'e hamileliğimle başlayan  ve çoğalarak üstüme yapışan kilolar, hiç aşina olmadığım, alışamadığım ve bir türlü kabullenemediiğim bu şişmanlık ve doğumun getirdiği derbederlik hali beni öylesine tiksindirmiş ki kendimden, sanki sevilesi biri değilmişim gibi gördüm kendimi. Şu halimle İlter'in beni düşünüp bana birşeyler alması, hem de beğenilerimi hesaba katarak bunu yapması, beni  derinden etkiledi. Sanki tiksinç bir hayvan değil de, insan olduğumun ve bu halimle de beni sevdiğinin, değer verdiğinin göstergesiydi. Bu yüzden bu kadar değerli idiler. Yoksa bir evlilik yıldönümünde, zoraki alınmış olsalardı hiçbir şey ifade etmeyeceklerdi bilirim.

İki gün önce doğum günümüm yaklaştığını hatırladım, İlter'e hadi bana bu kez sürpriz yap, dedim. Gülüşüp duruyoruz, alay ediyoruz boyuna kendimizle, o ne istiyorsan alayım diyor, ben tatil istiyorum, diyorum sonra vazgeçiyorum, bu halde tatil nene gerek diye. Yemeğe çıkalım, diyor, dördümüz mü, diyorum, e haliyle bir otelde kalıyoruz ve çocukları bırakacak kimse yok,  çocuklarla masadaki o karmaşayı düşünüyorum, tiksiniyorum, reddediyorum, hem 2 haftadır boyuna dışarda yemek yiyoruz. İşin içinden çıkamayınca, bu hakkım da saklı kalsın istiyorum, diyorum. Nitekim, kaçırdığımız evlilik yıldönümleri, doğum hediyelerim, önceki senelerden biriken haklarım, hepsi üstüste yığılı bekliyorlar bir köşede, topluca büyük bir şeye dönüştürülmek üzere. Ya da öyleymiş gibi yapıyorum. 

Bu gece, manasızlıktan sıyrılıp manidarlığa geçmeye karar verdim. Doğum günleri konusunda. Zaten bir annenin her günü harala, gürele. Hiç olmazsa bugün fırsata dönüştürülmeli. Ve daldım hayallere; doğum günüm için  bana bir yer verilse, mesela şu an kaldığımız otelin özel suiti, şöyle şehir ışıklarını gören, işte kahven ve sigaran, ah bir de mojito, bir de laptopun, çocuklar da babalarının yanında, güvende, babalarının da müşfikliği üstünde, ne halin varsa gör, deseler ve beni azad etseler, ne güzel hediye olur. Ama aklım da kalmasın çocuklarda. Ya da daha gerçekçi düşüneyim, çocuklar uyurken ben kahvemi içeyim, eğer uyuyakalmazsa İlter de eşlik etsin. Bir mübarek doğum günü de böyle geçsin.


36 yorum:

fattosh dedi ki...

cok hos cok sevdim bu yazinizi :)
benimde esim hic anlamaz ozel gunlerden filan :( supriz cok cok nadir .. ise bakin ki benim de dogumgunum her sene sukran gunu tatiline geliyor bende arkadaslarimi caya cagiriyorum .. Esim her seferin sakin kimseye dogumgunum deme diyor .. kendi almadigi gibi baskalarinin da almasindan haz etmiyor anlasilan ..

resimli günlük dedi ki...

Tatilden dönüp de bilgisayar başına oturmaya fırsat bulduğumda yaptığım ilk şey hemen burayı açıp kaçırdığım yazıları okumak oldu.Aslında her yazıya ayrı ayrı diyecek sözüm var ama tüm düşüncemi kısaca buraya yazacak olursam seni ve özellikle de Selim'i çok özemişim :)
özlem

elif-kayra dedi ki...

bende tam tersi çok özeldir benim için doğumgünleri ve özel günlerimiz :))

Pabuc dedi ki...

Ben de çok beğendim yazınızı...

Yakınlarda doğum gününüz varsa İYİ ki doğmuşsunuz diyeyim :)

Evlilik yıl dönümünüz yakınsa Allah bir yastıkta kocatsın ...

Huzurla kalın her zaman...

Adsız dedi ki...

Tatil dönüşü hemen okumaya başladım yazılarını. Ben doğumgünlerini çok severim aslında ve kutlamak gerekir diye de düşünürüm :) ne bileyim sana ait bir gün işte..ne diyeyim sanırım doğum günün yakın,çok çok kutlu olsun oğullarınla sağlıkla geçsin.

Adsız dedi ki...

e dogum günün kutlu olsun deli annem.
niye cocuklarlada güzel be canım,ben cok severim,
hayat zaten kısa o günlerde bari degişiklik olsun deli annem,

ben de gösterişli takıları cok severim,tadını cıkar be canım,bırak ince ayrıntıları,sen cok degerlisin,2 tane nasıl dünya güzeli bebişin var senden kıymetli varmı deli annem,
sevilmeye layık kadın,2.bebekte bende bu kadar kilo aldıgım dönemde eşim fincan alıyorum marketde ben ciceklilere bakıyordum,yeşil cay fincanı baktım eşim bir tane cin minyatürlü bir fincan verdi ben baktım,şaşkın oda al sana sultan sende sultansın kullan dedi cok hoşuma gitti,
aniden,düşünmeden söyleyince fincana bakıp bakıp sevmiştim sen kolyeler baktım deyince cok hoşuma gitti.

sevdiklerin seni severken mutlu olmayı bil canım.sevgiyle mutlu ol...

Deli Anne dedi ki...

Fattosh: Allah size için şükran günü vesilesiyle bir keyif nasip etmiş:) Eşinizi de bir parça anlıyorum sanki şu doğum günü mevzusunda..

Özlem'im ben de seni çok özledim. Gidip gelip bloguna girdim, biraz özlem giderdim.. Garip şu blog işi, sanki evin burası.. ama kapısı yok ya da varsa da açık her daim.. ama yoktunuz evde efenim, olmaz ki bu kadar da sahipsiz bırakılmaz ki bi yer:) hoşgeldin!

Elif-Kayra: İçten öyle hissedince güzel olmalı. Ben küçüklüğümden tibaren bilmediğim için belki de, sonradan eklenen kutlamaları üstüme iliştirilmiş gibi hissediyorum, sevemiyorum bu yüzden.

Pabuc: Teşekkür ederim çok yakında, hatta tam şu anda sözümona..

Bir Annenin Paylaşımları: Biz de çocukların ki kutluyoruz artık, ondan kaçmak mümkün değil nasılsa:) Teşekkür ederim

Deli Anne dedi ki...

Selinkam: Sağol canım arkadaşım. Öyle pastalı, mumlu, maytaplı yapınca en büyük eğlence çocuklara zaten.. doğru diyorsun biraz değişiklik fea olmaz.. ama bana suni geliyor işte.. ama beri yandan onlar için eğlenceye dönüştürülebilir, güzel fikir verdin bana..

Eşin ne iyi konuşmuş, bir söz insanı nasıl da mutlu ediyor değil mi? Aslında bizi tavlamak çok kolay değil mi?

Güzel sözlerinle yeni bakış açıları açtın önüme..öperim

annelili dedi ki...

Dedem tüm çocuklarını doğdukları gün nufüsa kaydını yaptırmış. Yanlış anlama doğum günü merakından değil, o zamanlar çocuk yardımı veriyorlarmış...
Babamsa bizleri aylar sonra kafasına göre kayıt yaptırmış. Annem cüzdandaki tarihlerin doğru olmadığını söyler ve hepimizin tarihlerini bilir. Bizimde küçüklüğümüzde doğum günleri kutlanmaz hatta yasak sayılırdı.
Biz büyüdük onlar yaşlandı, işler değişti.
Özel günleri kutlamayı çocukluktan kalan bir heves olarak severim ben.

Senin kendinle hissettiklerin o kadar tanıdık ki; ben bir dönem iyi bir söz işitmeyi bile hak etmez hissediyordum kendimi...

Annesi ve Minik Kalbi dedi ki...

sevgili deli anne böyle bir günde bloğuna dahil olduğum için daha bir mutlu oldum.Oğluşlarınla daha nice mutlu yıllar diliyorum.Bloğumda seni görmek beni çok heycanlandırdı.Desteğn için çok teşekkür ederim.Sevgiler...

Gulcin dedi ki...

Sen dogumgunlerini cok sevmesen de DOGUM GUNUN KUTLU OLSUN Deli Anne!!

Iyi ki dogmussun. Yazi yine harikaydi. Manidar bir dogum gunu yasaman dilegiyle

Sevgiler...

Ada Deniz dedi ki...

açıkcası ben de kendi doğum günümün kutlanmasında bir anlam göremem ama çocuklarımınki için mutlaka organizasyon yaparım. Tüm aile bir arada hoşlarına gidiyor. İstediğin hediye çok güzel bu arada. Ben de yüksek sesle dillendiririm hep. Bir gün büyüyecekler, ve ben şöyle çekip gideceğim bir zaman için. Sadece ben olacağım zamanlar olacak...Öyle özlüyorum ki henüz gelmemiş o günleri.

Makeupbyfun dedi ki...

Kendine çok haksızlık etmişsin. Şişman,anne vs ne olursan ol sen ailenin temel taşısın ve çocuklar belli bir seviyeye gelene kadar da her türlü kendini bırakma sana mubah. Bu yüzden eşinde aynen böyle düşünüyor ve seni her zaman ki gibi seviyor. Doğum günün kutlu olsun. Nice güzel, sağlıklı yaşlara. He bu arada tatil, yemek vs. bir yana doğum günün için istediğin aslında çok basit ama hepsinden daha lüks :) anne olanlar anlar :)

Tuğra'nın Annesi Emine dedi ki...

Üçüncü paragraftaki düşüncelerini hiç yakıştırmadım sana bilesin..tiksinç falan :)
Olabilir..benimde kilolarım yapıştı ama insan önce kendini sevmeliki başkalarını da sevebilsin...
Onlar çocuklarımızın hediyesi bize,birde o gözle bak :))
Özel günler önemlidir benim için.Hatırlarım ve hatırlanmak isterim. Ama unutluduysa da çok da üzülmem..
Hatta hiç ummadığım zamanda aldığım hediyeler daha bir mutlu eder beni..
Güzel bir yazı olmuş,öpüyorum...

karmaşıksarmaşık dedi ki...

Delilo`m yine cok güldürdü yazin beni...biz kadinlari sevindirmek, ne kadar kolay degil mi...benim kocisim de öyle hediyeden, sürprizlerden pek anlamaz...en son bana hediye olarak mutfak tartisi aldigi günden beri (bana degil kendine lazimdi ),tamam dedim sen stress yapma özel günlerimizde ,hediyeyi filan bosver...böyle aldigi bir iki hediyeye de laf edince artik hic üstüne alinmaz oldu...simdi hatirladim ,eskiden havaalaninda beni karsilarken ,gül alirdi ,ama agac gibi ,upuzun ,cok rahatsiz olurdum ,elimde kocaman bisey...hissetti tabii, cicek almaktan da vazgecti cok sükür...yani kocamin katili benim ,icindeki romantigi ben öldürdüm diyebilirim...ama hayatimizda cicekler ,hediyeler olmasa da sevildigimi hissederim.. cok cok basit bir iltifata da cocuklar gibi sevinebilirim..."arim ,balim ,petegim" e gerek yok...Esim bel fitigi oldugu icin ,bir yatak odasi takimi degerinde ortopedik yatak almistik gecen sene...gecenlerde beraber carsaf degistirirken ,dedi ki esim ,"Bir seni ,bi de bu yataklari aldigima o kadar memnunum ki..."bir haftadir ,hatirladikca liseli acemi asiklar gibi gülüyorum...yine ceneme vurdu ,gidiyorum...

Filiz dedi ki...

aynen senin gibi bende evlendiğim güne kadar kutlamadım doğum günümü, evlendikten sonra ne oluyorsa insan bekliyor :) anneler günü, sevgililer günü vs. öyle hediye beklemem hemde hiç beklemem, eşimle zevklerimiz hiç uymaz çünkü sadece kutlasa yeter tüm erkekler gibi o da sevmez böyle günleri ama kendi doğum gnü bir gün sonra kutlanınca bir hafta konuşmaz :)) senin yazının altına kendi hikaye mi yazdım gibi oldu dimi :) aman boş ver arkadaşım biz burdan kutlarız birbirimizi sevgilerr...

Deli Anne dedi ki...

Annelilim: Eskiden, özellikle doğu taraflarında bizim gibiler çoktu. Ama etrafımda hiç yoktu benim, sen ilk yoktun... Gene de annen b,liyormuş bak.

Sen bir dönem hissetmişsin de ben 5 senedir böyleyim nerdeyse..

Dilek: Teşekkür ediyorum.. Sevgiler sana da, bebeğine de.

Gülçin'im, tatlı dillim, güzel yazılım:) teşekkür ederim. Valla koca işim çok yoğun geç gelebilirim dedi bile, ne kadar manidar olduğu daha şimdiden belli ahha

Deli Anne dedi ki...

Ada ve deniz: Sanırım o günler geldiğinde de bu günleri özleyeceğiz.. Ben kesin bu günleri düşünüp düşünüp ağlarım.. kendimi acıtacak şey arıyor gibiyim daima:)

Füsun: Teşekkür ederim. basit ama lüks değil mi, ne güzel dile getirmişsin:)

Emine: Sen çok kilolu değilsin belli ki.. ben bir verdim bir aldm bir verdim bir aldım, iyice takıntı yaptım bu yüzden.. üstelik bunların hiçbiri benim rızamla gerçekleşmedi, o iniş çıkışlar kendiliğinden oldu hep.

Sevgiler.

Deli Anne dedi ki...

Karmaşığım, sarmaşığım, yarım ayım benim, sen beni güldürdün asıl, kahkahalarla gülüyorum, Selim sorup duruyor, anne neye gülüyorsun, anne bana da söylesene.. anlattım bir parça.. elma yarım birşeyler yazmış diye:)

Çenene hep vursun bu arada, özlüyorum yorumlarını.. bak her okuyuşta gülüyorum.. çiçeğe, hele ki romantizmin doruklarındaki iltifatlara.. ahahha

pinar dedi ki...

deli annem iyiki dogmussun:)yine dokturmussun bayiliyorum icten yazilarina:)toplu biseyler olsun hosuma gitti:)bende sarmasik gibiyim sanirim adam bikeresinde en az 100 euroluk bi cicek yaptirmisti dogumgunumde benden gelen cevap yuhhhh o parayi bana verseydin:)sanirim bende o romantikk adami katlettim:)seviyorum seni ya:)nice yaslara ailenle beraber canim iyiki dogdun:)

Işıl dedi ki...

GULE GULE KULLAN

neval dedi ki...

birikmiş doğumgünü evlilik yıldönümü haklarını toptan kullanıp bir dadı tutmaya ne dersin ? (senin gözetiminde tabii)

annesiningülü dedi ki...

sende benim koca gibisin. yıllar sonra bende ona benzedim :) kızımın doğum günü şu an bizim için önemli. yoksa bizimkiler kutlanmasada olur ki. Zaten kutlanmıyorda :)

Tuğra'nın Annesi Emine dedi ki...

Ahahaha..kilolu değilmiyim? güldürme beni..
Böyle devam edersem üç rakamlılara geçicem,acilinden diyet lazım ;))))

Deli Anne dedi ki...

Pınar'ım, canım ben de seni seviyorum, biliyorsun:) kocadaki romatizmi katletme konusunda evet karmaşık ve sen başı çekmek üzere ben de yanınızdayım :)teşekkür ederim ve öperim

Işıl: takı mı kastettin değil mi? sağol..

Neval: Waoooovvvvvvv.. Fevkaladenin de fevkinde bir fikir.. öperim öperim

Bahar'ım, canım, bir yaştan sonra sevimli gelmeyebilir zaten yahu doğum günü meselesi.. hele ki bir kadın için:)

Emine: Valla fotoğraf öyle göstermiyor, şanslısın :)

kuzunun annesi dedi ki...

Biz ilk zamanlar her türlü günü özel ilan edip cıcgını cıkardıgımız için şimdi özel hediye bulmakta zorlanıyorum
İkisinin ortasını bulmak lazım heralde.

Dogumgününü kutluyorum ben yinede . Sürprizler arada iyi oluyor

Nil dedi ki...

Sanırım her kocaya sizin gibi eş gerek :) sizin gibi olmamız yakındır. zira özel günler bende fobiye dönüşmek üzere :)

Deli Anne dedi ki...

Kuzunun annesi: ahaha .. bşr de o vardır değil mi? tanışmamızın yıldönümü ile başlayan.. içten geliyorsa ne ala. Sürprizler mutlaka iyi, onda hemfikiriz zaten:) teşekkürler.

Kümük Mucizem: Erkekler onun ayırdanda mıdır ki acep? yani karım beni sıkıştırmıyorun ya da sıkıştırmıyorun. sevgiler.

Kiraz Çekirdeği dedi ki...

Çok tatlısınız "ne halin varsa gör "deseler lafının bu kadar istekli söylendiğini de duydum ya artık gam yemem ben de...

Deli Anne dedi ki...

:)

yeliz dedi ki...

bir tek doğumgünlerini severim illa ki bişey yapalım isterim alışkanlık olmuş ama her şeyin cılkı çıktı katılıyorum, ... günü ...günü vs vs.
babamın hıdrellezde doğduğunu söylerler, nüfusunda 13 mayıs yazar. 5-6-13 mayıs kutlarız, en kötü unutursak nüfusta yazanı kaçırmayız, bahane hazır:)

Deli Anne dedi ki...

Ahaha baban için de sizin için de iy olmuş desene.. Amma velakin sizin babanızda normal bir durum bu da, benim yaşımda biri için anorml aslında. doğru tarihin bilinmemesi yani. sevgiler.

OZLEM ANNE dedi ki...

ister dogum gunu olsun ister evlilik yildonumu ozeldir, bunlara nasil derler yaklasimimiz takintilidir, gonul aslinda hatirlanmak ister, oksanmak ister, birbirini simsiki sarmak ister. Bizki "kadinlar" aslinda cok kolay mutlu oluruz, iki cumle, kirmizi guller bizi tavan yapar:)gecen bizimki facebook'a yazmis, bu dunyadaki en degerli hazine esim ve cocuklarimdir, onlar benim hazinemdir diye :)) butun hafta yetti bana , durup durup gulumsedim :) sukrediyorum hep.. eskiden evlilik yildonumumuzde ilk once disarda aksam yemegi yer, sonra tiyatroya giderdik.. bu boyle surup gitti takiii cocuklar oluncaya dek :) simdiki yemekler ogle yemegine donustu 4'lu olarak , tiyatro dersen eskide kaldi, sansliysak cocuklar uyumus bizde tv karsindayiz :) dogum gunun kutlu olsun guzel anne :) hic ozel gunsuz kalma , cocuklarin sevgi opucukleri versinler hep sana, simsiki sarilsinlar hep, esinde ....arada sirada da olsa zumrutler yakutlat gelsin hep , olmassa seni azad etsinler bir gun, gez dolas gonlunce, tirnaklarini yaptir, saclarini ordur :)))vucudunu ovdur, icini dok denize :)))

Deli Anne dedi ki...

Özlem Annem: Eline, diline, yüreğine sağlık. çok teşekkür ederim. Ne güzel, ne sıcak yazmışsın.. öperim

ONLARUYURKEN dedi ki...

nihayet okuyabildim,bu yazıyı merak etmiştim her seferinde okurken bir sorun çıkıp yarım bırakmıştım,sadece tebesüm etsem yeterlimi:)

Deli Anne dedi ki...

Yetmez mi efenim yetmez mi, belki bin kelimeye bedel bir gülümseme:) sevgiler.